Konu, sistematik olarak birden fazla kitabın omurgasını oluşturacak içerik ve etki alanına sahip. Acizane bu kısa girişim, güncel kayıp ve acılarımızın “dışında”; fakat dolayımı, insanlığın daha güvenli tercih ve iş görmesine yönelik arayıştır.
“Tedbir’in” değil, tedbir felsefesi başlığı, derinlemesine arayışın dışarıdansa, “içeriden” yapılabileceğine dair vurgu içindir. Çünkü öznenin güdümünde olan, onun zaaflarını taşır; Kavram içe dönük özne ve tekil olduğunda yani başka şeyi değil, kendini belirlediğinde; tarif edilmemiş, belirlenmemiş, veriye dönüşmemişi de kapsayacaktır. Böylelikle tarif edilmemişler, veriye dönüşmeyenler önlem düzeneğinde gözetilebilir.
KAVRAMLAR
“Kanonik” kelimesiyle konuya başlıyorum; kelimenin “eskiliği” onu öne alıyor. Bilinen tüketim ilkesidir: “ilk giren önce çıkar.” Kelimelerin kökleri, toplumun evrim ve yönelişlerini saptamak için daima ipucudur. Çünkü kelimeler, bilgi ve deneyimin canlı kanıtıdır.
İbrani kökenli “Ganeh”, Eski Yunancada “kanon” ( yasa, kural)kökünden türemiş; kök fonksiyonu: “kamış çubuklarını ölçüm amacıyla kullanılması”; standarta erişmiş ölçüm; “genel kabul” gören; otoriterlerce doğrulanmış. Taa, M.S.325 İznik Ekümenik Konsiller tarafından kabul edilen kilise yasa ve kurallarına kadar iniyor.
“Kanonik”, hayatın her alanında var; edebiyatta romancının işlediği kişilerin, olayların zaman ve zemini olan “hayali evren”; matematikte, doğal olanı, benzersizliği; bilişimde, dallı dosyalama düzeneğinde,.. kullanılmaktadır.
Özetle bu metinde, “tedbir” kelimesinin kısa evrimsel değinisi, onun her düzeyde, amaç dışı oluşumları önleyici etmen şeklinde ortaya çıkmasının tarihidir.
*
Tedbir kelimesi, Arapça kökenli bir kelime; dbr kökünden “işin arkasını düşünmek, planlama, tasarlama yapmak”; dabbara, “arkasını düşündü, tedbir aldı.”anlamlarını karşılıyor.Yeni Türkçede, ”önlem” kelimesi kullanılmaktadır. Baş göstermiş veya gösterecek tehlikeyi “durdurmak, önüne geçmek”.
İslam Ansiklopedisinde, “bir kimsenin kölesini kendi ölümüne bağlı olarak “azat etmesi” anlamında fıkıh terimi ; “düşünmek”, işin sonunu düşünerek “gereği gibi davranmak” kaydı düşülmüş.
*
Buna karşın “tedbir” kelimesi, Kur’an’da “işlevsel” olarak çeşitli kelimelerle karşılanmış; hazırlıklı (Şuara/26:56), tuzağı boşa çıkarmak(105:2),ibretliizlem(7:185),tuzak(52:46),hile(20:60),işin gereği (32:5),hakimiyet (3:2), potansiyel(67:16),takva,”ince görmek”(36:45),güç yetirmek(70:41),tasarlama(21:57),yasa koymak(10:3),emir(13:2),hoşgörü(15:85),çare(12:76),düzenleme(79:5),sakınmak(8:25),düzen(12:100),idareetmek(10:31),sabır(3:125).
Kelimenin gelişim havzası olarak standart kelimesi; eski Latincede extendarium,extens(yaymak, açmak fiilinden türemiş); İngiliz dilinde ise “standard” kaydı ile extendere(germek),extence (açmak, yaymak,sermek) bayrak, flama, norm olarak kullanılan ölçü,kıyas birimi, gibi üretim, pazar(lama) ihtiyaçlarını karşılıyor.
*
İstikrar; Arapça krr kökünden, “kararalık,olduğu yerde durma”;yine aynı dilin garra (durdu, karar kıldı)dallarından;stability, steady (kararlı,oturmuş),Latince (stabilitas). Dalları denge (balance), statü (Lat.,statuere;dikmek, vazetmek).
Risk; ilginçtir günlük anlamı “hasar , tehlike” anlamına gelen bu kelime kökeninden “ışık” anlamına da dönüşmüş. Sanskritçe, rocati (ışımak), Hint Avesta, rooçah (ışık, aydınlık), Farsça, rüz (gün), Latince, Lucere/lux (ışık), Arapça,rızk (kısmet,nimet), İtalyanca,rizco(tehlike),Frs., risque (hasar,zarar).
Standart sapma; günümüzde hesap gerektiren bütün alanlarda kullanılmaktadır. Basit ifade ile verilerin, ortalaması ile aynı verilerin kare köklerinin, ortalamadan sapmaları arasındaki matematiksel karşılaştırma olarak hesaplanmaktadır. Teknolojik gelişmeye koşut, çok bilinmeyenli işletimde, en az risk ile en yararlının uzlaşımı, sapma güvenliği ile kontrol edilmektedir. Konumuz bağlamında “belirsizliğin ölçümü” olarak bilinir.
Ayrıca; sigorta, teminat, değişim araçları, banka gibi kavramlar konunun ikincil dallarıdır.
İLİŞKİLER
“Tedbir” kelimesi, varlığın işlev ve ilişkilerinin görünen yüzeyinde üretim, gelişim olarak; görünmeyen kısmında yıkım, bozulma potansiyeli şeklinde, değişken zıtlığın sınırını belirten bir kavramdır.
Tedbir, varlığın tüm işlev ve ilişkilerinin her aşamasında, onların yüzeyinde veya derininde zıttı ile mevcuttur. Atom ve atom altı evrende dahi, elektron ile çekirdek ilişkisinden; çekirdekteki proton, nötron ve alt katları olan; foton, mezon, graviton, fermiyon,…ların ilişkilerinde de mevcuttur.
Nasıl mı; bu taneciklerin birbirleriyle sınırları ve “sınır ilişkileri” tedbir sayesinde oluşmaktadır. Tedbirin ortadan kalktığı ya da bozum sebebiyle dibe itildiği elementlerde, tepkimeyle yeni bileşim elementleri oluşur; tedbir, yeni elementin sınırında zıttı ile tekrar yüzeye çıkar. Şayet yeni element oluşmamış ise oluşuncaya kadar bozulmuş olan element tepkime arayışını sürdürür. Buna “kararsız dağınık salınım” deniliyor(1).
Diğer taraftan insanın, insana ve doğaya yönelik eylemlerinde, organizasyonlarında meydana gelen, her birimsel ya da kümesel belirlemenin sınırı da tedbir ile oluşuyor.
*
Sınır, işlev, etkileşim üçlüsünü daima tedbir tamamlar; yanı sıra, şeylerin görece güvenliğini sağlar. Bu tanımlamalar ve yüklemeler, konu kavramın doğasını aşan, anlam artırması değildir. Çünkü, şeylerin varlığını kararlı, sürdürülebilir hale getiren bütün bilgiler, “tedbir kütüphanesinin” raflarında bulunur.
*
Bir şeyin kararlı hale gelmesi; sayısız işlev, deneyim, bozum sonucunda, varlığın iç ve dış koşullara uyumlu hale gelmesiyle gerçekleşir. Bu gerçekleşmenin öncesinde ve sonrasında ortaya çıkmış ya da çıkacak yapı bozum riskleri, daima tedbir ile fakat onun zıt tarafında bulunur. Yani tedbir, kararlı “güvenli” halin, hem göstergesi hem de doğrulanmasıdır. Bu halin dışındaki durumlar yine tedbir ile zinde ve potansiyeldir. Tedbirdeki bozum olasılığının kararlı halin görünmeyen kısmında kalması hayatidir. Değişkenliği sağlayan koşulları, değişken etkinliklerimizle beraber ve ayrı ayrı, en etkili ölçümler yaparak, gereğinde aralıksız düzenlemeler sağlayarak kararlı hal korunabilir.
*
İnsanlık yaşamını sürekli, kesiksiz olarak sonuç, deney, hedef halkalarıyla güçlendirir. Hareket ve değişimin canlı, “cansız” işleyişin içeriği, yönleri, daima gözetilmelidir. Medeniyetler, sonuç,deney,hedef halkalarıyla inşa ediliyor. İnsan iradesi, doğanın “iradesini” tanıyıp, deneyimleyerek amaçlar belirliyor.
İnsanlık amaçlarını gerçekleştirmek için her türlü emek, çaba, adanmalar sağlıyor; bunlar insanlığın en gözde birikimlerdir. Bu etkinliklerin sonuçları ne olursa olsun, yeni deneyim ve hedefler daima devreye girecektir. Sonuçlar, bedeller, deneyim ve hedefler ardışıktır. Ardışıklık kopmaması, olan, oluşacak durumların kararlığını, inşaanın derzini oluşturan tedbirlere, sunulacak verilerle sağlayabiliriz.
İnsanlığın tüm birikim ve etkinlikleri; semboller, flamalar, patentler, barkodlar ve benzeri biçimlemeler bu kapsamdadır. Yani hepsi, onların sınırını oluşturan tedbirlerle güven altına alınır. Örneklersek; bir markanın devamını ne sağlar: proje, etkili yönetim,finansman, Ar- Ge, pazar,… sonunda sayınlanlar ve sayılmayanların hepsi, açıklaya geldiğimiz anlamda tedbire dönüşmek zorundadır.
ÇELİŞKİLER
Varlık, doğa, toplumlar arası ilişkiler; daima hareket ve değişim içindedir. Bunun sebebi, “değişmeyen tek şey değişimdir,” ilkesidir.
*
Sabitlik, kararlılık, güvenlilik görecelidir. Her kararlı durum, onu kuşatan, besleyen koşullar ve kendi içindeki zıttı ile değişime zorlanır. Yine konu koşulların etkisi, varlığın tedbiri sayesinde aşılabilir. Koşullara uyum, koşulların varlığa desteği, varlığın niceliksel değişimini yavaşlatır. Bu da kararlılık, güvenlilik olarak görülür.
Örneğin; her hangi bir ürünü ve üretim sürecini ele alalım.
Üretilen ürün başlangıçtan, tüketicinin eline geçtiği ana kadar; bir çok olumlu, olumsuz etki ve işlem altındadır. Ürünün ham maddesinin cevherden çıkarılması, üretim mahallinde üretime girmesi; tanıtım, paketleme, dağıtım,.. her aşamanın deneyimsel, kanıtlanmış, standardı vardır.
Yanı sıra bu standartın riskleri, sapmaları ürüne içrektir. Arz zincirinin her aşaması olası olumsuzluklar, ürünün standardının teminatı olan tedbir ile engellenir. Bu tedbir güvenliğinin devamı ise tedbirin bağrında fırsat kollayan zıttını bastırma etkisine, yine onu etkileyen koşulara uyumuna; koşullarda meydana gelebilecek, öngörülmeyen değişimlere yönelik önlem potansiyeline bağlıdır.
*
Serbest piyasa ortamı, tekelci olmayan rekabet ile üretime, gelişime daima katkı sağlar. Üretim ve gelişim; insan, ürün, organizasyon üçlüsüne olumlu etki sağlarken; aynı zamanda maliyet, verimlilik, rekabet açısından potansiyel olumsuzlar içerir. Ortaya çıkan olumsuzluklar, tedbir güvenliğini kırarak yüzeye çıkar.
*
Şeylerdeki iç ve dış çelişkiler, evrendeki bütün mikro ve makro oluşumlar, sınırlarında tedbirler oluşturarak birbirinden ayrılır ve dengelenir. Söz konusu çelişkiler aynı zamanda, şeylerin dinamik olmasının da teminatıdır. Çelişkisizlik bilinemezliktir; şeylerin ayırdına varmak, onların çelişkilerini bilmek ile sağlanır.
Çelişkilerde var olan olumsuzluklar, riskler hanesinde tanımlanırken standartlaşır. O Standartlar, risklerin güvenli durumunu gösterir; tabi bu gösterge, değişim sebebiyle daima testler ile yenilenmelidir. Kaldı ki yukarıda açıklandığı üzere; kararlılık göreceli, koşulların değişim potansiyelli ise güvensizdir.
ENGELLER
İnsanlık gelişim yolunda bütün engellere rağmen azimle ilerlemeyi sürdürüyor. Bu engeller tamamen evrimsel sebeplerden(2) kaynaklanmaktadır. Coğrafya , yönetim biçimleri, ekonomik koşullar; söz konusu evrimselliği etkileyen faktörlerdir. Bu faktörler, insanın insan; insanın organizasyonla; devletlerin , devletler ile ilişkisi olarak tarihin bilinen döneminden bu yana, acı tecrübelerle günümüze günümüze kadar ulaşmıştır.
*
1945 yılında kurulan Milletler Teşkilatı (BM), her ne kadar devletlerin barış içinde gelişmesi için küresel tedbir olarak kurulmuşsa da oluşumdaki çelişkiler ve olumsuzluklarının yüzeye çıkması, tedbirin kırılmasına yol açtı.
Barış tedbirinin zıttı olan savaşlar; eşitsizliklerin, hegemonik arsızlıkların gemi azıya almasıyla, dünyanın bir çok yerinde “kontrollü” olarak devam etmektedir. Hatta bu çelişkiyi kontrol ettiğini düşünen süper devletler; savaşları evcilleştireceklerini, ardından sopa olarak kullanıp olası itirazcıları yola getireceklerini sanıyorlar ve uygulamaya çalışıyorlar.
Onların bu düşüncesi, BM’i mevcut haliyle, yani süper devletler güdümünde en az hasarla sürdürme girişimidir. Oysa açık denizde, geminin karnında açılmış “çatlak”, çelişkinin olumsuz tarafını umutlandırır; giderek “gemiyi” batırır.
BM lerin kurucusu “galip devletler”; bu tedbiri galiplerin hakimiyetine bağladılar. Böylelikle barış tedbirini, güce yani savaşın sebebine yüklediler. Bu yüzden barış tedbiri, kontrollü savaşa; giderek hegemonik gerilimlere, sonunda başlanılan yere, yani üçüncü yok oluş savaşına dönme emaresi göstermektedir.
Bu gün insanlığın ortak gelişimini tehdit eden en büyük engel; her düzeyde güçlünün doğaya , güçsüzlere kesiksiz dayatmalarıdır. Bu yeltenişlerin rakamsal değeri, şimdiden dünya karbon hazinesini yedi kat aştı. Doğa bu arsızlığa cevap verecek; kurunun yanında yaş yanacak. Yani insanlık yakın tehlikededir. Talancıların yol açtığı teknolojiye ancak kemirgen sıfatı yakışır.
*
11 Eylül.2001 yılında, ikiz kulelere , Pentagona yapılan saldırının akabinde; ABD,ince 20.Eylül.2002 de uygulamaya sokulan, tüm dünyayı savaş alanı gören, “Yeni Amerikan Milli Güvenlik Stratejisi”; potansiyel tehditlere yönelik, “vurmadan önce vurma”, “önleyici savaş doktrinini”; konumuz bağlamında olumsuzlukları yüzeye çıkmış çelişikliğin bastırılmasına, çatlayan tedbiri onarmaya yöneliktir.
Ancak, bu küresel güvenliği geri alma girişimi, dengesizliğin “dengesini” istemektir ve terör devam ediyor. Yanı sıra koşulların değişimi, BM tedbirini sağlayan galipler arasında, olumsuzlukları artırmaktadır. Öyle ki yakın zamanda, “içerdeki” hesaplaşmanın şiddeti “dışarıyı” aşacaktır.
Yan ifade ile koşullar değiştiğinde, eski koşullara uyumlu tedbir, güvenli, güvensiz yönüyle ortadan kalkar.
ARAYIŞLAR
Tedbir, olasılıklar arasında maestro hükmündedir. Varlığın, organizasyonların etkinlikleriyle geleceğini güvenli kılma işlevi; tedbiri oluşturan örüntünün ilmiği olan standartların; veri, deneyim, ölçüm ile bulunan sapmalarla “beslenmesini”(3) gerekli kılıyor.
Tedbir çatısını, kararlı ve olasılıklı verilerin,olumsallığını (4 )amaçlayan dizim oluşturur. Olasılıklar, koşullara bağlı olarak çoklaşıp değiştiğinden; tedbir çatısını ayakta tutan “direkler”, sürekli yenilenmelidir.
“Yenilemeye” günümüzde en iyi örnek, blockchain dir.
Kısaca, merkezsiz ağ güvenliği. Bloklar zincirinde yapılan her işlemi, şifreli olarak önceki bloka aktaran, böylelikle “bağımsız”, bileşik güvenlik sağlayan dizge oluşuyor. Sistem, dünyada (şimdilik)çoklu risk olasılığını en aza indiren işleyiş olarak kabul görüyor.
Diğer taraftan tüm internet, alçak irtifa uydularıyla dünyanın üstünü şemsiye gibi kaplamaya; milyarlarca kullanıcıyı daha çok veri üretmeye teşvik ediyor. Her saniye insanlık tarihinin bütün birikimini aşan veriler, büyük bilgi deposunda toplanıyor. Neredeyse büyük veri deposu,insanlığın kolektif bilinç altını ele geçirecek.
*
Az kaldı: başarılar, yıkımlar, hatalar, zaaflar ne varsa toplanıp işlem kabiliyeti emsalsiz kuantum bilgisayarlarda, kesiksiz işlemlerle, total insan aklını inşa edecek. Tabii bu Yapay Zeka patronajı demektir.
Bir tarafta büyük veri (big data), diğer tarafta görece bağımsız blok zincir sistemi; ikisi ve sentezleri, insanlığın önünde yol açıcı seçeneler olarak duruyor.
Medeniyetin ulaştığı etik ve teknolojik gelişim; tüm bölünmüşlüğe, sömürü, kan revan koşullara rağmen insanlık ilerlemeye devam edecek. Teknoloji geliştikçe; tedbirler, insan iradesinden, zaafından uzaklaşacak. İnsanlığın üstündeki bilinen maddi dünya ilişkileri azalıp; zihinsel soyutlamanın yeni evrenine, dijital “teşvikle” girecek. Böylelikle tarihte bilinen tüm “kaba” ilişkiler onun gündeminden çıkarak, evrimi için nitelikli bir adım atabilecek…
Belki de gelecekteki “dijital tümleme”, daha önce insanın yapamadığını, onun potansiyeli “tümleşik sempatiyi” uyandırıp; insanlık “büyük vicdan” (5) kaynağına bağlanacak.
Kim bilir; evrimin seçenekleri sonsuzdur.
Dipnotlar:
(1)Kablosuz bedava elektrik; Nicola Tesla,1905 yılında yapım aşamasında olan Wardenclyffe Projesi yarım kaldı ve yok edildi.
(2) Evrimsel sebep, varlığın bitimsiz “arayışıdır”. ‘Neyi mi arıyor?’ Daha kararlı aynı zamanda gelişmiş duruma ulaşmayı arıyor. Bu arayış zamanı tetikliyor; hareket, zamanı oluşturuyor.
Sayımsız deneme girişimi, değişen koşullara uyumlu, dönemsel güvenlik ve kararlılık sağlamak içindir. Sağlanan şeyin işletimi, bu günün dilinde “eğitim müfredatıdır.”
(3) Bağıntılı standartlar, küme tedbirleri oluşturur. Standartların “beslenmesi”; onları değişkenliğe, etkileşimlere karşı yararlı verilerle uyanık tutulmasıdır.
(4) Olumsallık; gelişim, bozum ve yıkımın üstündedir; buna “entropi takibi” denir. Tabii olumlu gelişimin de biteceği, döngünün tersine işleyeceği zamanlar vardır.
Her şeyin belirsizlikler içerdiği ortamda, kesin doğrular savunulamaz. Organizasyon ve işletmeler; özellikle teknolojik alanda, meslek ve uzmanlık tanımları ile sürekli değişmekte; her işletme, kendi yapısını devamlı güncellemekte; buna ayak uyduramayanlar rekabet ile “yarıştan” düşmektedir.
(5) Bulunduğumuz boyutta her şey ikili sisteme dayanıyor. Dijital devrim YZ için Big Data inşa ededursun; bu keşif, bilinen evrene yansıyan Ruh’un, zerreler üzerinde onlarla beraber tekamül etmesinin esinidir (Dr. Bedri Ruhselman).
Bu Ruh’un insandaki eseri, onun beş duyu dışında irtibatını sağlayan vicdanıdır. “Büyük Vicdan” ise insanlık aleminde eşitsiz ortaya çıkan empatinin, bencilliği silen ve her varlığa yansıyacak niteliği için kullandım.
Böylelikle top yekün “insan,insanın kurdudur,” derekesinden çıkacağız ( inşallah).