Özer Ataç
Fark Perdeleri
31.01.2023
1903 Okunma, 0 Yorum

Eski dostum İsmail bey geçen gün telefonundan küçük bir metin gönderdi. Sonra,
-“Selam birader, dokuz yaşındaki erkek torunum aşağıdaki metni gecen ay yazmış.
Ben, ’bir yerden alıp gönderdi’, sandım. Bu gün oğlum, “hayır baba, bunları kendisi söyledi. Biz, “Google söz-yaz’a söylettik, oradan  yazılı çıkardık“ dedi.
Ben anlamadım; ancak senin “tercüme” edebileceğini düşündüm;
merakla cevabini ve yorumunu bekliyorum.” şeklinde ek yaptı.

*

Metin şöyle:

“ Normal: Fark eden; farkı, fark etse
de ne fark eder ki.

Zor: Fark eden;  farkı fark etse
de, etmese de ne fark eder ki.

Çok çok zor: Fark eden
de etmeyen de; farkı, fark etse de, ne fark eder ki.

Fazla çok ama çok fazla  zor: Fark eden
de, etmeyen de; farkı,  fark etse de, etmese de, ne fark eder ki.

Profesyonel farkı fark etse de,  etmeyende farkın, farkını fark etse
de

etmese de neler kaybederiz;  hiç de fark etmez.

Profesyonel için bile zor: Farkı,  fark eden de  fark etse
de, etmese de;

eden de  etmese de; edende ne,(ne,nekadar)  fark eder ki.”

Erdem A. SARAÇ

***

Dokuz yaşında, yeni nesil zihinsellik. Mevcut turnike eleme  eğitiminden; maddi olanakları kısıtlıysa; matematiği, edebiyatı,kendini ifade etmesi  “iyi” değilse  geçer mi bu çocuk? Bu çocuklar  belki ‘yeni nesil’ de değiller;  önceden çokları gelip geçmiş olabilir; onların çok azını bugünün koşullarında  fark ediyor olabiliriz.  

 

*

Farkın, farkları var; fark etmenin kapsamı, farkın tamamını ya da bir kısmını fark edip  belirgin kılıp  ayırmak. Bütün bu katmanlar, birbirine yakın fakat yapılan seçim ve müdahalelerle,  süreçte  belirgin farklılıklar doğuracak niteliklerdir.

 

Yanı sıra  fark edenin fark etme ve tepki derecesini  bilgi, tecrübe, tahayyülü belirliyor. Bu kesimde, kapsam ve kapasite  düşüncede ‘ileri’ gidenleri temsil ediyor. Farklılık evreninde bütünlüğün ritmini keşfedenler, özlerinde ve ufuklarında olanın aynılığına tüm benlikleriyle bağlanmış; olmuş ve olacağın farklı görünüm ve tesirlerine kapılmayanlardır. Aksi yönelişlerinin onları açmazlar kulvarında, kederli koşulara indireceğini bilirler. Suretlere ve etkilerine aldırmamayı “evrimin” en kestirme yolu olduğuna dair kabulleri,  onları  kaygı ,telaş, arzu çöllerinden uzak tutar. Medeniyetlerin  rüştü olan ‘belirlemelerin’, onların handikabı olduğunu,  koruma kaygısı doğuracağını ve bunun da onları yıkacağını bilirler. Arzu ve korumayı  farklar labirentinin telkincisi  bildiklerinden; farkları ve tesirlerini  edilgen,  telaşsız, geçici görüp  tebessüm ile karşılarlar.  

*

İkinci kesim ‘profesyonellerdir.  Onlar bütünden ziyade  ‘dar kapsamlı’ farklılıkların  yolcularıdır. Kafa yordukları konular, dışarıdan aynı görülür. Oysa  ‘aynılığın’ nüansında yollar olduğunu bilirler. Profesyoneller bu yolların talipleridir. Hani eski efsanelerde  ‘sonsuz yaşamın’ sırrını arayanlar için anlatılan hikaye vardır:  “Yolcu karar verip ilk zorluğu aştığında, karşısına kırk kapı çıkar; bunlardan her biri farklı evrelerin, zorluk ve ödüllere açılan kapılardır. Derken birini seçer, bir kapıdan geçer. Karşılaştıklarıyla yetinmez;  çünkü ilerleme tetiğine basılmıştır; seçtiği, yer çekimi gibi onu diğer seçimlere çekmektedir. Tekrar karşısına kırk kapı çıkar; tekrar seçmek zorundadır; seçer,  kapıdan geçer. Yine farklı olaylar, güzellikler, zorluklarla karşılaşır; artık durmak olanaksızdır; ilerlemek tek seçeneğidir. Seçme zorunluluğu boynuna vurulmuştur. Böylece seçimler diyarında ne aradığını  unutur.”     


*
Ayrıca,  farkların katmanları var: nicelik birikimleri, nitelik  aşamaları; nicelik aşamaları nitelik blokları; hepsi  ayrı görünümde ve  işlevde
fark eklemleriyle bütünlüğe ilerliyor.   Bunlardan  etkilenecekler, farklar düzeneğinden kendi payları kadar seçim yapıyor. Olası zararları öngörürlerse,  önlem almak mümkünse, önlem alınırsa
önlem alınıyor; mümkün değilse, oluşan tesirlere katlanıp kapasiteye göre  ‘dersler’ çıkarılıyor.

 

*

 

Fark etmeyen, fark etse de etkisiz kalma durumu,  ayrı bir husus. Bu durum,  farkın niteliğe erişmesiyle ilgilidir. Fark, niteliğe erişip kendini belirginleştirdiğinde, fark tanımından  hakim olgu sahnesine çıkar. Artık şüpheye yer bırakmaz, önceki şüpheler silinir; yanılsamanın belirsizliğinde oluşan şüphelerin eylemsizliği eyleme dönüşmesi gerekir.  Burada da  ‘zamanlama’ devreye girer; yani farkın hakimiyete evirilmesi;  onun,  olası olumsuz tesirlerini  kaçınılmaz kılar. Artık bu tesirler evresinden çıkış için yeni farkları gözleme zamanıdır; aksi takdirde hakim olgular ne derse o olacaktır.   

Farkın konusu, evresi,  (basitten imkansıza kadar),fark edenin (öznenin) konusudur. Özne yer değiştirip ‘fark’,  özne olduğunda yani
olgularda  belirgin hakimiyet kurduğunda kişi özneliğini kaybeder. Oluşan süreçte, onun için farkı fark etmenin hiçbir anlamı ve  yararı  kalmaz.


Yine ‘fark’ kelimesi,  kendi içinde bir çok evre ve yaşam deneyimlerini barındırıyor. Kelimenin  kök (etmoloji) tahliline bakacak olursak;

Frk
fkr
Kfr
krf
Rfk
rkf
Bu kökler, ‘fark’ kelimesinin
yaşam , gelişme havzasıdır. Bir örnekle geçelim: rfk , refik kelimesi; yoldaş, eşlik; eden,  yanında, bitişik; eklemle bağlı olan(lar); anlamları içerir.”  Ayrılığın bütünleşikliği aralarında oluşan bağlardan kaynaklanır; bağ güçlenince ayrılık kalmaz. Bu takdirde ikiliğin işgörme işlevi değişir. İhtiyaçlar arttıkça yeni bağlar kurulur; bağlar kanıksandıkça ihtiyaçlar değişir…Bu böyle devam eder. Aslında ‘bağlar’ daima vardır; atom altı evrenden   yüzeye çıkar ve tekrar atom altı evrene iner iner. Yüzeye her çıkış yüzeyin kararlı ihtiyaçlarındandır.

*

Bir örnek daha vermek istiyorum:

Aşırı zoru,  fark ermek”;  farkın, yönelişi ve öznesinin liyakati, olası tesirlerinden olumsuzluklara el koyma iradesi ile ilgilidir.Aşrı zor olan, ya  hakim ortaya çıkmış hali ya da mozaikte alt katmanlarda kendini gizleyen/farklı görülen ya da inilmemiş derinlikteki farkın büyüyen tesirini. Her iki durumda farkı fark edene olumsuz tesirlerini savmak için zorluk taşır. Günlük yaşamda “kolay”, “fırsat”  bilinen daha sonra ‘batak’ haline dönüşen  seçimlerin,  acı- ibretlik sonuçlarını çok görüyoruz . Bunları görse te  sözünü  ettiğimiz bağlar  kurmamız kurulması enderdir.

 

*

Anlatmaya çalıştıklarım karmaşık görülüyor; olsun; “aslında öyle değil,” demek istiyorum.  Şunu da belirtmeliyim: Karmaşık  olanı anlaşılır, yalın, basit yazmak ve/veya söylemek Yol’da olmaktır. Diğerler ifadeler, durumlar ise “yolu” konuşmaktır. Bu durumu  Yol’da olmak ile ‘yolda olmak’ olarak ifade etmek en güzeli.

 

*

Doğa ‘donanımını’ değiştirerek sürdürürken;  atom altı evreni, sonbaharları, dondurucu tepeleri, yanık çölleri;  ilk baharda  çiçekli  dalları  sergilerken; suretlerin değişimleriyle  Yol’u işaret etmektedir.  İnsanlık bütün bunları fark etse de, etmese de devran seçimlerimize kapılmadan devam ediyor.  Dışımızdaki farklılıklar, bir birimizden farklılıklarımız devrana baktığımızda kalmayacak.   Bu yüzden,  biletini alıp izlediğimiz sinema sever gibi ‘ustalığı’,  sonra da ona dahil olduğumuzu anladığımız  filmi izleyim; malum “dizi filmler”  en fazla  doksan  dakika.

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Özer Ataç
Hüseyin Kayahan
14.03.2023 672 Okunma
1 Yorum 22.03.2023 14:56
Özer Ataç
Hata Payı 3
26.03.2023 1645 Okunma
Özer Ataç
Hiç Güvenliği
9.04.2023 1349 Okunma
Özer Ataç
Evlada Düşkünlük
18.04.2023 1106 Okunma
Özer Ataç
Hata Payı 4
22.04.2023 969 Okunma
Özer Ataç
Antrakt
21.05.2023 1266 Okunma
Özer Ataç
YZ Çözümlemesi
22.05.2023 699 Okunma
Özer Ataç
Emanet/Geleceği Üretmek
25.09.2023 1583 Okunma
Özer Ataç
Ayna Yaşamlar
15.10.2023 1641 Okunma
Özer Ataç
‘Yolcunun’ Beka Tutkusu
30.10.2023 892 Okunma
Özer Ataç
En Uzak Batı
25.11.2023 904 Okunma
Özer Ataç
Setler
11.12.2023 216 Okunma
Özer Ataç
Somut ve Niyet-1
7.01.2024 965 Okunma
Özer Ataç
Somut ve Niyet-2
7.01.2024 870 Okunma
Özer Ataç
Somut ve Niyet-3
21.01.2024 836 Okunma
Özer Ataç
Somut ve Niyet-4
5.02.2024 618 Okunma
Özer Ataç
Bereat
25.02.2024 890 Okunma
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1600 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 817 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1563 Okunma
Özer Ataç
KYBALİON'DAN ESİNLEME; RUH, CAN, ÖZGÜR İRADE
6.09.2021 1813 Okunma
Özer Ataç
Harikalar Diyarı ya da Kozmik Kitabın Mürekkebi
28.10.2021 2325 Okunma
Özer Ataç
Taziye Diyaloğu
6.11.2021 2024 Okunma
Özer Ataç
Mevkilere Yemin Olsun!
27.12.2021 3492 Okunma
Özer Ataç
Mülksüzlüğe Soyunmak
16.01.2022 2578 Okunma
Özer Ataç
KENDİME SÖYLÜYORUM; KİMSE ALINMASIN!
25.01.2022 2701 Okunma
Özer Ataç
KARŞI ATEŞ
5.04.2022 2845 Okunma
Özer Ataç
Açılımlar
23.04.2022 2225 Okunma
Özer Ataç
Güven ve Güvenlik Sorunu
13.05.2022 2638 Okunma
Özer Ataç
Eylemeden Eylemek
24.05.2022 2932 Okunma
Özer Ataç
21 Küresel Efektif (*)
28.05.2022 2294 Okunma
Özer Ataç
Lotus
18.07.2022 2684 Okunma
Özer Ataç
Kaos Yürüyüşü
30.07.2022 1871 Okunma
Özer Ataç
Kuşak ve Sentez
29.08.2022 2619 Okunma
Özer Ataç
Türk Olmak
11.09.2022 2633 Okunma
Özer Ataç
Ters Manivela
26.09.2022 2037 Okunma
Özer Ataç
Mizansen
30.09.2022 3075 Okunma
Özer Ataç
Şirk
9.10.2022 3583 Okunma
Özer Ataç
Tedbir Felsefesi
23.10.2022 2249 Okunma
Özer Ataç
Vaat & Liyakat
6.11.2022 2299 Okunma
Özer Ataç
Köken
20.11.2022 2517 Okunma
Özer Ataç
Resen
5.12.2022 1099 Okunma
Özer Ataç
Sıla
18.12.2022 1105 Okunma
Özer Ataç
Yakınanlar
15.01.2023 1663 Okunma
Özer Ataç
Fark Perdeleri
31.01.2023 1903 Okunma
Özer Ataç
Hata Payı
12.02.2023 1331 Okunma
Özer Ataç
Hata Payı 2
26.02.2023 1881 Okunma
Özer Ataç
Dünyanın Bütün Kadınları
11.03.2023 1677 Okunma


© 2024 - Akevler