Rabbin Âdemi Arz'da Halife kılmış.
O halde, Âdemin hilafetinin hilafına hareket etmemek icab eder!
Âdemi, Âdemin Adamı yapmak Âdemi Adem addetmek olur;
Âdem bizzat Adamdır!!!
Herhangi farklı muamele Âdemin hilafet fonksiyonu ve misyonuna, fıtratına aykırıdır!
Âdemin hamuru ve ruhu İle oynamamalıyız! Fiillerinin şuurlu, iradeli, âkil faili oluşunu, mef'ûlleştirmemeliyiz! Âdemin muhafızı olmalıyız!
Adamın Adamı, iblis'in figüranı, tetikçisi, taklitçisi, hâdimi olmasına mani olmalıyız!
Âdem oluş, ünsiyet, beşeriyet çizgisinden sapılınca, vahşet sahne alır!
Fırsat vermemeliyiz! Seher, fecr deminde, Benî Âdeme, Adamlara selam olsun!
Kazım Erten
*
Türkçe yayın ,
Felsefi açılım ifadelerini Türkiye’de güzel türkçemiz ile dillendirilmesi iki hususta yarar oluşturur:
a-Anadilde okuyucu için kelimeler anne yakınlığında ışıldatan parlaklıklar oluşturur. Buna karşın, içeriği ne kadar etkili olursa olsun, yabancı kelimelerle ifade edilen görüşler, görece perdeli, dolayımlı olurlar.
Bu yüzden görüşün kalitesini artıran okuyucunun düşündüğü dilde olmasıdır; bu şekilde okuyucuda farklı cevherlerlerin yüzeye çıkması da sağlanır.
b- Okuyucuya açılan pencereden ufuk görüşü artar.
*
Belirsiz işaretleme,
Adem’e “olay mahallinde” yeterli kimlik tanımlaması yapılmamıştır.
İşaretleme tek ağacın seceresinden, binlerce dönemsel zamanlı “ormanlara” evrilmiştir.
Bu yüzden özellikle yapılan silik işaretlemenin , “dokuz kurda bir hurda”olarak anlaşılması yadırganmamalıdır.
Bu yüzden. varislerin artan miktarı, kalıt (hilâfet) için kanlı ihtilaflara sebep olmuştur.
*
Kalıtın kalıcılığı ,
Kalıtın kutsallığı izzetli olmasını gerektirmesi ayrı bir beklenti:
Varisler halâ artmaktadır. Secere türevi her istekli ve her erki eline geçiren kişi; önce çevresine, giderek budununa “ varisin” kendisi olduğu savını dayatabilmektedir.
Diğer husus halife kalıtının,
secere türevlerine adil üleştirmesi
veya
istekliler. arasında dengeli kullanılması
ya da
ilkeleri , süresi belirlenmiş seçilen temsilciler eliyle, dönüşümlü olarak kullanılması için
gerekli özelliklere sahip olup olmadığıdır.
*
Boş vakit kamağı ; soyutlama.
“Kurguda”, halifelik emanetinin Adem’den sonraki nesil ve medeniyetlerde “kullanım”, uyum amacıyla iletilmesi ancak soyutlama ile gerçekleşebilir.
Aynı şekilde , “başlangıçta” melekutun dahil olduğu oturumun “yetenek sınavında”, insanda açığa çıkan soyutlama (esma) yeteneğinin, sosyal refaha erişmiş bireylerde ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.
Sosyal refaha ulaşamayan toplumlar için “kurgunun” yaşanması olanaksızdır; aksi savlar, açık istismar risklerinin yerleşik kabullere döndüğünü göstermektedir.
Dünyamızda yaygın kullanımdaki “sözleşmeli” esaret sisteminin idareci, uygulayıcı , yandaş ve seyircilerine ne tür karma biriktiğine gelince;
önümüzdeki dönemde insan güdücüler; Adem’in hamuruyla oynayarak, adamlığı hem türlerinden alıp , silisyum esaslı yapay zekâya teslim ederek karma’yı işletecekler.