Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 10
Önceki yazıların da okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
“Seçim günü” yaklaştıkça ve seçim yazıları yazmaya devam ettikçe aynı zamanda kendileriyle yarım yüzyıl çalıştığım Erbakan ve Karagülle hocalarımı hiç unutmuyor, özellikle Millî Görüş Adil Düzen merkezli yazılarımda onları da anmış oluyorum…
-Dolayısıyla bu yazılar Erbakan ve Karagülle hocalarımı anma yazılarıdır…
-İstisnasız bütün okuyucularıma tavsiyem bu mirasa sahip çıkmalarıdır…
-Zira hep hatırlattığım üzere sekiz milyar insanlık bu mirası bekliyor…
-Sosyal Tufan seviyesindeki insanlık sorunlarının çözümü bu miras…
“Millî Görüş Adil Düzen çalışanları” olarak görev ve sorumluluğumuz var; bu sorumluluğun şuur ve idrakinde olmalıyız, görevimizi bir an olsun unutmamalıyız…
NEDEN?
-Hayatımızın ahlâkî/dinî, ilmî/amelî, iktisadî/ekonomik, idarî/siyasî dört ana alanında da bir bütün olarak ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde sarsıntılar var…
-Hayatımızın bu dört alanındaki ‘Sosyal Tufan’ sebebiyle ahlâkî/dinî, ilmî/amelî, iktisadî/ekonomik, idarî/siyasî Adil Düzen Nuh’un gemilerimizi inşa etmeliyiz…
-Artık yarım yüzyılı da aşan bu çalışmalarımız Erbakan Hocamızın anlatımları sayesinde “Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni” olarak biliniyor…
-Sekiz milyar insanlık işte “Adil Düzene Göre İNSANLIK ANAYASASI” olarak da -Erbakan ve Karagüle başta olmak üzere- hocalarımızla ortaya koyduğumuz ve bütün beşeriyet sunduğumuz bu mirası bekliyor; bizim ana görevlerimizden biri de işte budur…
Ancak bu görevlerimizi yerine getirirsek işte o zaman Necmettin Erbakan, Süleyman Karagülle, Arif Ersoy ve diğer merhum hocalarımızı gerçek anlamda anmış oluruz...
“Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği” konumuza kaldığımız yerden devam…
5. Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği ile farklı düşünceler iktisadi hayatı daha dinamik hale getirebilecektir. Yani bünyemizdeki kas yapısının sağlıklı çalışması da Dayanışma Meclisleri yolu ile oluşturulacak olan istişare sürecinin geliştirilmesine bağlıdır. Yerel yönetimlere tanınan geniş yetkiler vardır ve bu yetkilerin en verimli şekilde harekete geçirilmesi için öncelikli olarak istişare mekanizması en verimli şekilde kullanılmalıdır.
6. Halk Meclisleri yolu ile sağlanan ‘katılımcı sistem’ aynı zamanda ‘ortak denetim’ sisteminin oluşumunu sağlayacaktır. Halkın denetime katılmasının sonucunda vatandaşlara sunulan kamu hizmetlerinin kalitesi artacak, yapılması gerekenler zamanında yapılacak, savurganlıklar ve israf azalacak, yolsuzluk ve rüşvet ortadan kalkacaktır.
7. Adil Düzene göre halkın yönetime katılması ilkesi en temel ilkedir. Öncelikli olarak yapılması gerekenleri ve önceliklerin neler olduğunu halkımız belirlemelidir. Bu sistemin çalışması için apartman yöneticileri arasından muhtarlar tarafından belirlenen sokak temsilcileri belediye tarafından organize edilecek bir yapı ile sisteme dahil edilmelidir.
8. Öncelikli olarak ‘sokak/site temsilcilerinin Halk Meclislerinde yer aldığı bir sistem’ ile temsil ettikleri bölgenin belediyedeki temsilcisi olarak işlerin takibinde yer almaları sağlanmalıdır. Hizmetin yerinde yapılması kadar yerinde denetlenmesi de önemlidir. Yaşlının, yetimin, dulun, yoksulun, özürlünün ve hastanın mağduriyetinin giderilmesi noktasında 10-20 apartman başkanı arasından belirlenen toplamda 300 ile 1000 nüfusa bir temsilci düşecek şekilde, site/sokak başkanı Halk Meclisinde yerini almalıdır. Sokak bazlı olarak tespit edilen sorunların temsili ve temsil edilen hususlarda denetim yetkisi ile belediyede “çoğulcu ve katılımcı” bir anlayış hâkim olabilecektir.
Böylece beldenin/ilçenin/ilin yani o belediyedeki rantın belde halkı yerine birtakım menfaat sahiplerinin adına hareket eden 3-5 adama intikalinin önüne geçilmiş olacaktır. Kentin rantının o bölgeye ait kısmının yine o bölgede kullanılması ve kendileriyle ilgili konuların bizzat birinci elden takip ve denetimi sağlanmış olacaktır. Bu sayede “çoğulcu, katılımcı ve istişareye dayalı bir yerel yönetim sistemi” bu şekilde tesis edilmelidir... (Devamı var)