“Emrimiz ciet ettiğinde…”
Hûd Sûresi 58. âyet böyle başlıyor…
Bu haftaki seminer açıkça bizi anlatıyor…
Bu hafta doğrudan doğruya emre muhatap oluyoruz…
Emre nasıl muhatap olduğumuz daha ilk sayfalarda anlatılıyor…
Devamı ve tamamı yarın geceden itibaren sitemizde ama bugünden itibaren bu satırları, bu paragrafları, bu emrolunmamızı okumaya başlayalım; çünkü çok kritik günlerde yaşıyoruz ve bir an öne emrolunduğumuz gibi dosdoğru olup gerekeni yapmamız gerekiyor…
Aynen…
Şu makalemde anlatmaya çalıştığım gibi…
http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/2372/SonEk/0/Resat-Nuri-Erol/Emrolundugun-gibi-dosdogru-ol
***
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
Hûd Sûresi üzerinde çalışıyoruz, 15 haftadan beri. Sûre 123 âyet. 15 haftada ancak 50’li âyetlere gelebildik. Son üç yazımı, genel olarak 828. KUR’AN VE İLİM seminer çalışmamızdan, özel olarak ise Hûd Sûresi 15. hafta çalışmamızdan (50-52. âyetler) derlemiş oldum. İşte bu sûrenin sonlarına doğru “EMRULUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL…” (Hud;11/112) uyarısıyla başlayan bir âyet var; bugünkü konumuz bu olsun!
“Festekim kemâ umirte - Emrolunduğun gibi dosdoğru ol…”
Neden?
Devamı için;
http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/2372/SonEk/0/Resat-Nuri-Erol/Emrolundugun-gibi-dosdogru-ol
… … …
***
Hazreti Nuh Peygamberin kıssasında “Hattâ İzâ Câe Emruna” denmiş;
Burada “Ve Lemmâ Câe” denmiştir.
Aralarında ne fark vardır?
Hazreti Nuh Peygamber düzenin bulunmadığı toplulukta yeni düzen oluşturmaktadır, içinde yaşadığı topluluğu devlet aşaması öncesinden devlet aşamasına getirmektedir.
Hazreti Hûd Peygamber ise bozulmuş düzeni düzeltmek istemektedir.
Hazreti Nuh Peygamber yeni düzeni öğretmek ve onlara inandırmak durumundadır.
Oysa Hazreti Hûd Peygamber bildikleri düzeni düzelttirmektedir.
Hazreti Nuh Peygamber döneminde İslâm düzeninin ortaya konması ve geminin yapılması söz konusudur. Hazreti Nuh ve kavminin dışında olayların oluşması gerekmektedir.
Hazreti Hûd döneminde ise sadece Hazreti Hûd ve kavmine bağlı bir sorun vardır.
“Hattâ İzâ Câe”de şartların oluşması, “Lemmâ Câe”de tebliğ/tebellüğün oluşmasıdır.
Bugünkü dünyada Hazreti Nuh Peygamber döneminin durumu vardır. İnsanlık “Adil Düzen”i bilmiyor. İnsanlığın onu öğrenebilmesi için zamana ihtiyaç vardır.
Yüz lojmanlı apartmanların yapılması gerekmektedir.
Şimdiye kadar Adil Düzen Çalışanları tebliğ işini çözdüler; şimdi de gemi yapmaya, lojmanları yapmaya emrolundular; onu yapmaktayız.
Nasıl emrolunuruz sorusunun cevabını tekrar hatırlatalım.
Kur’an okursunuz. Kur’an’da olaylar anlatılır. Olayları günümüze getirirsiniz ve şimdi bu durum var dersiniz. Sonra Kur’an’ın kıssadan gösterdiği yoldan çözmeye başlarsınız. Kur’an’ın genel kurallarına uyarsınız. Buna “içtihat” denmektedir. Bu şahsınızın içtihadı olur. Sonra arkadaşlarınıza anlatırsınız. Onlar da aynı yoldan yürüyerek sorunları bulmaya ve çözmeye çalışırlar. Siz onlardan sadece konuyu teklif edersiniz. Onlardan konuyu kabul edenler onun üzerinde çalışırlar. Aynı sonuca varanlar birleşir ve ortak iş yaparlar. İşte Allah’ın bugün görev vermesi böyledir.
1960’lı yıllarının başında İzmir Halil Rifat Paşa’da faaliyet gösteren Remzi Güres (Remzi Güres, Dursun Aksoy, Mehmet Gemalmaz ve Ahmet Remzi Hatip) ekibine katıldım, kooperatif kurmayı önerdim, sıcak bakmadılar. İhsan Emci, Osman Eskicioğlu ve Prof. Dr. Ahmet Tahir Satoğlu teklifimin üzerinde durdular, kabul ettiler ve kooperatifi kurduk.
Ömer Faruk Yeğin, Prof. Saffet Solak, Nazif Satoğlu, Mehmet Gemalmaz, Yusuf Arslan, Eşref Akhan, Ahmet Bülbül, Hasan Afacan kuruluş çalışmalarımıza katıldılar.
Uşşakiler, Nur Risalelerini okuyanlar, Süleyman Tunahan Cemati mensupları katıldılar. Necmettin Erbakan’a parti kurmalarını önerdik. M. Gündüz Sevilgen katıldı. Ekrem Pakdemirli kooperatifin yöneticilerden oldu.
İşte, Allah’ın görev vermesi böyledir. İçimize doğuyor ve siz Allah rızası için onu yapıyorsanız, Allah size o görevi veriyor demektir. İzmir’de de çalışmalarımıza öğrenci iken katılan Reşat Nuri Erol, İstanbul’da faaliyet göstermemizi teklif etti ve İstanbul çalışmalarımız böyle başladı...
*
Evet…
KUR’AN VE İLİM 830. Hafta Semineri çalışmamız bu cümlelerle başlıyor…
830. haftaya da ulaştık, elhamdülillah; daha nice haftalara inşaallah…
Devamını seminer notlarımızdan okurdunuz; hayırlı okumalar…
Ve okumanın ötesinde hayırlı uygulamalar inşaallah…
Selam, hürmet, muhabbet ve dua ile…
Reşad