Tevafuk ve sonuç
Tevafuk; evet, tevafuk... Bu haftaki KUR’AN VE İLİM seminer çalışmamız, aynı zamanda günümüzle birlikte yakın ve uzak geçmişte cereyan eden bazı olayları açıklar mahiyette oldu demiştik. Kaldığımız yerden istifade etmeye ve uyarmaya devam ediyoruz...
Uyarmak bizden, tesirini halk etmek Allah’tan…
Çalışmak bizden, başarı Allah’tan…
Ve’s-selâm mea’d-dua…
***
“SEMT KOOPERATİFLERİ kuruyoruz. Semte hicret edenler semt içinde “ADİL KUR’AN DÜZENİ”ne geçiyorlar. Bu MİKRO EKONOMİDE GEÇMEDİR.
MAKRO EKONOMİYE sadece kooperatiflerle geçilemez. “Adil Kur’an Düzeni”nin bir bütün olarak gelmesi gerekir. “Adil Kur’an Düzeni” de birden gelmez.
Önce mevcut düzen adalet içinde tasfiye edilir.
Sonra “Adil Kur’an Düzeni”ne geçilir.
Bu tasfiye onlara zulmetme şeklinde olmayacaktır. Faizli krediler birden iptal edilmeyecektir. Aksine, faizsiz krediler verilerek zor durumda olan firmalar desteklenecektir.
Kur’an’da/âyette “SONRA” dendiğine göre halkı serbest bırakacağız, eski tür işletmeler devam edecek, onlar da kredi alacaklardır. Yeni tür işletmeler kurulacak, halk yavaş yavaş “birinci işletme tipi”nden “ikinci işletme tipi”ne geçecektir. Yani “ADİL KUR’AN DÜZENİ İŞLETMELERİ” sonradan kendiliğinden oluşacaktır...” (s.14)
***
“… İnsanlar ÜRETİCİ ve TÜKETİCİ varlıklardır. Üreticiler aynı zamanda tüketicidirler ama tüketiciler üretici değildir. Gelen Güneş ışığını üreticiler kullanırlar. Onların aleyhinedir. Çünkü onları değerlendirmek onlara verilmiş görevdir.
Demek ki “Adil Kur’an Düzeni”nin ana görevi doğayı çevre kirliliğinden korumak ve onun israfını önlemektir. Planlama yaparken yasalar düzenlenirken temel dayanağımız bu olmalıdır. Doğa ve insan emeği heba edilmeyecek, doğa tahrip edilmeyecek...”
“Ve kuvvetinize kuvveti ziyade eder…” (Hûd Sûresi 52. âyetten)
Kuvvet mekanik iş yapan güç demektir. Yani… Siz eğer tevbe eder “Adil Kur’an Düzeni”ne dönerseniz geliriniz artar demektir. Var olan nimetleri daha iyi değerlendirir ve daha çok nüfusu yaşatır hâle getirirsiniz demektir.
“Tevelli etmeyiniz…” diyerek âyet sona eriyor. “Tevelli” demek gerisin geriye dönmek demektir. Ortaklık sistemine geçtikten sonra tekrar işçilik sistemine dönmeyin demektir. “ADİL KUR’AN DÜZENİ”ne geçtikten sonra, tekrar “FAİZCİ ZALİM DÜZENE” dönmeyin demektir.” (s.15)
***
TEVAFUK olarak madem uyarılarımız böyle sona erdi; SONUÇ olarak -faydalı olması dua ve dileğiyle- geçen haftaki bir uyarımızı tekrar hatırlatalım: “AK Parti aklını başına toplar ve bu haftaki “seçim uyarısı” yazılarımızda üstüne basa basa ve vurgulayarak da hatırlattığımız üzere; şayet “MİLLÎ GÖRÜŞ ve ADİL KUR’AN DÜZENİ”ne dönerse, varlığını sürdürecektir. / Ama bu denileni yapmaz da “Adil Kur’an Düzeni”ne cephe almaya devam edip faiz ve zina muhafazakârlığını sürdürürse; DP, DYP ve ANAP gibi merkez partilerinin akıbetine uğrayacak, tarihe karışacak ve partiler mezarlığındaki yerini alacaktır. / Ama ülkemize ve yeryüzüne er veya geç “ADİL KUR’AN DÜZENİ” gelecektir.”