Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014
26099 Okunma, 1 Yorum

Allah Celle Celalühü Ne Demektir?

 

Cll kökü, celal kelimesi Kuran’da iki kez geçmektedir. Ayrıca her namazdan sonra bize öğretildiği gibi “Allahümme entesselam ve-minkesselam tebarekte ya zelcelal-i vel-ikram” demekteyiz. Aslında Kuran’da olmayan deyim ve cümlelerin gramersel güvenirliği zayıftır. Yine de ne dediğini anlamaya çalışmak gerekir.

Ben de ne dediğimi celal kelimesini araştırana kadar anlamamıştım. Fakat araştırdığımda günümüzdeki tanımlamaların tatmin edici olmadığı hissine kapıldım. Daha da araştırma gereğini hissettim. İlginç bir sonuca ulaştım.

Araştırmam esnasında çoğu insanın “celal sıfatına” büyüklük, azamet, hiddetlilik, hışım anlamı verdiklerini gördüm. Hatta “celallenmek, hiddetlenmek” diye bir deyim bile kullanıyorlardı. Oysa Kuran’da büyüklük, azamet, hiddet anlamlarını içeren başka kelimeler vardı.

 Bu durumda biz her namazdan sonra “ Ey Allah’ım sen barışsın, barış da sendendir. İkram ve hiddet sahibi sen uygun ve kullanışa hazır hale getirensin”  mi? demiş oluyorduk. Hiddet içeriği de olması tuhaf! Çünkü Allahın ğazab sıfatı zaten Kuran’da mevcuttur.

Tabii ki tuhaf değil (miş).

Araştırmalarım sırasında bütün orta doğuya yayılmış olan Akkad kültürüne ait kelimeler dikkatimi çekti. Akkadça calâtu korku, ürperti, callu polis, calu sürgün anlamındaydı. Türkçe cellat kelimesi ise Arapça cellad yani suçlu infazı yapan kişi demekti. Arapça cellad ise cild (deri) kelimesinden türetilmiş “kırbaçlayıcı” demekti. Kuran’da adı geçen ve Davut tarafından öldürülen asi kişinin adı Calut idi fakat calut kelimesinin kökü cwl idi ve çok dolaşan anlamına geliyordu. Sanki birileri Orta Doğu ve Orta Asya’ya yayılmış antik Akkad kültüründen etkilenmişti.

Araştırdığımda, C-l-l kökünün ise eski Arapça kaynaklarda “kapsam, kapsamak, kaplamak, içermek, kapasite anlamında tanımlanmış olduğunu gördüm. Yani celle fiili: kapsama, içerme; celal mastarı: kapsam, kapasite demekti.

Kuran’da geçen ihata kelimesi ise “etrafını çevrelemek, kuşatmak” anlamındadır. Kapsam ve kapasite ise içerik demektir. İhatada bir şeyin dış sınırı ifade edilir. Sınırlandırma vardır. Kapsam ve içerik ise sınırlar içinde bulunan şeylerdir. Hatta bir sınır bile olmayabilir. Denizler Dünya’yı ihata eder fakat Dünya denizlerden ibaret değildir. Karaları, magması, çekirdeği vardır. Karalar, denizler, magma, çekirdek ise Dünya’nın kapasitesi içindeki kapsamı, içeriğidir. Bilgi ve beceri içeri de bunun gibidir.

Kapsam veya kapasite sahibi olmak ne demektir?

Kapasite sahibi olmak: Türkçede halinden tam memnunluk mutluluk hali olarak tanımlanabilir. İngilizce ise contentment: Maksimum kapasiteye ulaşmanın verdiği, halinden memnunluk durumudur. Bir insan için bulunduğu fiziksel ve ruhsal durumdan hoşnut olma duygusudur. Bu duyguya sahip olan kişi kendini kaygı, ihtiyaç veya arzu duygularından arınmış hisseder. Sevinç ve mutluluk kavramlarına kıyasla daha kendi halinde bir hoşnutluk halidir. Kişiyi rahatsız edecek kuvvetler azaltılmış ve bir denge haline ulaşılmıştır.

Sonsuz kapasite sahibi Allah için tanımlamak gerekirse: Tam olarak dolu olma hissi, mutlak huzur, mutluluk ve hiçbir şeyin kaygısına sahip olmamak, mutlak doyum halidir. Çünkü kapsanacak başka hiçbir şey ve kavram kalmamıştır. Sonuçta mutlak bir ihtiyaçsızlık, mutluluk ve huzur sahibi olmaktır.

Burada hemen şunu belirtmek gerekir. Samed (Allah’ın isimlerinden biridir.) kelimesi: Kendi kendine yeten, bu nedenle başkasına ihtiyacı olmayan demektir. Hiç kimseye ihtiyacı olmayan zengin bir kişi hırslı, mutsuz ve huzursuz olabilir. Bu nedenle daha zengin olmak isteyebilir. Ya da farklı bir şey isteyebilir. Celal özelliği ise bütün özellikleri kapsar ve içerir. Bu nedenle mutlak bir mutluluk, huzur ve tatminlik vardır. Asla bir şeye ihtiyaç duymaz. Ayrıca celal sıfatı Allah’ın sıfatlarının da sonsuz olduğu anlamına gelir.

Bu bulgulara göre:

“Allahümme entesselam ve-minkesselam tebarekte ya zelcelal-i vel-ikram” demek şu anlama gelmektedir:

Ey Allah’ım sen barışsın, barış da sendendir. Sonsuz kapasite (mutlak mutluluk, huzur, doygunluk) ve cömertlik sahibi, sen uygun ve kullanışa hazır hale getirensin.

 

Bu nedenle aşağıdaki ayetlerin mealleri de şu şekilde olmalıdır.

Rahman suresi 27. Ayet:

  وَيَبْقَى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ (27)

Ve rabbinin sonsuz kapasite (mutlak mutluluk, huzur, doygunluk) ve cömertlik sahibi özelliği bakidir.

 

Rahman 78:

  تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ (78)

Sonsuz kapasite (mutlak mutluluk, huzur, doygunluk) ve cömertlik sahibi Rabbi’nin ismi uygun ve kullanışa hazır hale getirdi (potansiyel kıldı).

 

Böylece “Allah celle celalühü” demek: Kendi sonsuz kapasitesini (mutlak mutluluk, huzur, doygunluk) kapsamış olan Allah demektir. Yani bütün sıfatları ile mutlu ve huzurlu olmak için hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, eksiksiz Allah demektir.

Bu bilgilerin ışığında "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim (bilinmeye muhabbet ettim) ve kâinatı yarattım." Kutsi hadisinin uydurma olduğu apaçık ortaya çıkmaktadır. Çünkü Rahman 27. Ayette Allah’ın kalıcı (baki) özelliğinin celal (sonsuz kapasite, mutlak tatmin, doyum) ve ikram (cömertlik) özelliği olduğu anlaşılmaktadır. Dahası 78. Ayetten yaratmanın temelinde de celal ve ikram özelliğinin olduğunu görüyoruz.

Celal özelliği ile mutlak mutluluk, huzur ve ihtiyaçsızlık sahibi olduğundan bir şeyi yaratmak için ona ihtiyaç duymadığını anlıyoruz. Bu durumda yaratmanın nedeninin ikram yani cömertlik sıfatı olduğu ortaya çıkmaktadır.

 

Yine her şeyin yok olması ile Allah’ın celal ve cömertlik özelliği devam etmektedir. Yani Allah her şeyin yok oluşu ile herhangi bir ihtiyaç içine düşmemekte, hiçbir özelliğini kaybetmemektedir. Yine mutlak huzur, mutluluk ve tatmin içindedir. Cömertlik sıfatı da devam ettiğinden tekrar tekrar ikram edebilir. Yeni kâinatlar, mahlûklar yaratabilir. Kısacası yaratmasının ihtiyaç sebebi yoktur.

Oysa yukarıda bahsi geçen güya kutsi, güya hadis denen cümlelerde “bilinmek istemek” gibi bir ihtiyaç söz konusudur. Böyle bir cümle ne kutsal nede hadis olabilir.

 

Doğrusunu Allah bilir.

 

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
01.12.2014
08:16

BİR KELİME İLE YENİ BİR "DÜNYA", YENİ BİR "DÜZEN", YENİ BİR "MEDENİYET" KURULABİLİR...

BU MESELEYİ YILLAR ÖNCE MERHUM PROF. SALİH AKDEMİR İLE DEĞERLENDİRMİŞTİK...

AMA O BİR KELİME YANLIŞ ANLAŞILMIŞSA, DÜZEN VE MEDENİYETTEN UZAKLAŞILIR...

KUR'AN VE İSLAM'DAN UZAK OLUŞUMUZUN BİR SEBEBİ DE BENCE BUDUR...

"ADİL KUR'AN DÜZENİ" ÇALIŞMALARIMIZ BU EKSİKLİĞİ GİDERECEK...

VE DE GÜN GEÇTİKÇE DAHA DA GİDERİYOR, ELHAMDÜLİLLAH...





Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 128697 Okunma
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 113258 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 104703 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 104139 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 87693 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 84392 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 72705 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 70810 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 65641 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 63126 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 52170 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Sam Adian
HAMR ve HUMR
25.02.2012 51338 Okunma
18 Yorum 10.01.2020 12:34
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 40837 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 38700 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Lütfi Hocaoğlu
Fahişe ve Fahşâ
20.08.2015 38682 Okunma
81 Yorum 16.09.2015 00:08
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 37202 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 34676 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Sam Adian
BIR EYLEM OLARAK ZINA
14.07.2012 33755 Okunma
24 Yorum 24.07.2012 09:50
Hikmet Güveloğlu
HİÇ
2.01.2017 33389 Okunma
2 Yorum 03.01.2017 11:37
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 33264 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 32814 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 32556 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 31545 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 31003 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Hikmet Güveloğlu
Musaddık'ın Kerameti, Zarrab'ın Laneti
30.11.2017 30950 Okunma
1 Yorum 30.11.2017 19:32
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 30109 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 29396 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 28849 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Hikmet Güveloğlu
KAYIN BABA, DAMAT, İPSİZ VE SAPSIZLAR
18.12.2016 28398 Okunma
1 Yorum 20.12.2016 00:47
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 28237 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 28198 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 27625 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 26909 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Sam Adian
FINANSMAN MESELESI VE ZEKAT
8.11.2012 26602 Okunma
45 Yorum 18.11.2012 00:41
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 26245 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 26099 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 25839 Okunma
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 25286 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 25211 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 24698 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 24370 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 23834 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 23191 Okunma
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 22792 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 22539 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 21777 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Ahmet Yücel
YUNUS SURESİ 62-63-64. AYETLER VE TEFSİRİ
19.02.2016 21372 Okunma
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 21188 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Hikmet Güveloğlu
ASKERLİK VATAN BORCU
25.01.2017 21094 Okunma
Cengiz Demirci
İlk karzı hasen kooperatifi
3.01.2013 20973 Okunma
25 Yorum 06.02.2013 20:31


© 2024 - Akevler