Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015
71964 Okunma, 9 Yorum

Petra Yalanı

Aşağıda ateist bir iddia verilmiştir:

“Dan Gibson Arap yarımadasının tarihi üzerinde çalışırken (nabataea.net sitesinin de sahibi) bazı eski camilerin (Erken İslam dönemini kastediyor) Mekke ye bakmadığını fark etmiş. Bunun üzerine bu camilerin kıble yönünü belirlemiş ve antik şehir Petra’ya baktığını keşfetmiş, şaşırmış ve kıble yönlerini saptayarak ve yapıldıkları tarihi de dikkate alarak daha fazla camiyi kontrol etmiş. Söylenecek şey su ki İslam in ilk yüzyılındaki camiler Petra’ya bakıyormuş, Mekke ya da Kudüs e değil!”

Bu ucuz vesveseyi birçok yerli yabancı İslam düşmanı misyoner sitelerde bulabilirsiniz.

Acaba öğle mi?

Petra şehri MÖ. 400 ile MS. 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yapmış, putperest merkezi olan bir şehirdir. Bu şehrin diğer bir özelliği ise Mekke şehrinden Kudüs şehrine çekilen bir hattın üzerinde bulunmasıdır.

Dan Gibson isimli bir kafir İslam’a çamur atmak için Müslümanların ilk kıblesinin Petra şehri olduğunu iddia etmiş ve bu iddiasını Emeviler döneminde yapılan bazı camilerin Petra’ya doğru yöneldiğini ispatlamaya çalışarak yapmıştır.

Oysa Kuran’da bahsedilen ve diğer “uçta bulunan mescit” anlamında olan Mescidi Aksa İsra süresi birinci ayetinde geçmektedir.

İsra 1. Ayet:

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ (1)

 

Mutlak saltanat sahibi Allah ki; kulunu geceleyin Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götürmüştür. Bir kısım ayetlerimizi gösterelim diye. Muhakkak ki O’dur O, Semi’, Basir.[1]

Oysa Petra şehrinde Mescidi Aksa diye bir mescit yoktur. Müslümanların kıblesi olan Mescidi Aksa Kudüs şehrindedir.

Bakara 144:

قَدْ نَرَى تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِي السَّمَاءِ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضَاهَا فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ وَإِنَّ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْ وَمَا اللَّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ (144)

Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz. Hoşnut olacağın kıbleye seni elbette çevireceğiz (Mescidi Kıbleteyn’de). Artık yüzünü Mescid-i Haram semtine çevir; bulunduğunuz yerde yüzlerinizi o yöne çevirin. Doğrusu Kitap verilenler, bunun Rab’lerinden bir gerçek olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından gafil değildir.[144].

Çünkü Kitap verilenler kıblenin Hz. Yakup’a (İsrail) Mescidi Haramdan Mescidi Aksaya çevrileceğinin bildirildiğini bilmektedirler. Yakup zamanında kıble Mekke’deki Mescidi Haram iken sonradan Kudüs’teki Mescidi Aksa olarak belirlenmiştir. Çünkü Mekke’nin müşrik putperest bir şehir olacağı ve Ehli Kitap toplumlarınca unutulacağı bilinmektedir. Bu bilgi Hz. Yakup’a verilmiştir.

Hz. Yakup’tan Hz. Muhammed zamanına kadar Mescidi Aksa kıble görevi görmüştür. Allah’ın orijinal dini İslam dini yeniden indirildiğinde, Kıblede eski orijinal yönüne Yani Mescidi Haram’da bulunan Kâbe’ye çevrilmiştir. Fakat Hıristiyan ve Yahudiler eski kıblelerinde kalmakta ısrar etmişlerdir.

Bakara 150:

وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيْكُمْ حُجَّةٌ إِلَّا الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِي وَلِأُتِمَّ نِعْمَتِي عَلَيْكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ (150)

Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram semtine çevir. İnsanların zulmedenlerinden başkalarının size karşı gösterecekleri bir hüccet olmaması için, her nerede olursanız, yüzlerinizi oranın semtine çevirin, bu hususta onlardan korkmayın. Benden korkun da size olan nimetimi tamamlayayım. Böylece doğru yolu bulursunuz [150].

Medine şehri Petra ve Mekke şehirleri arasında bulunmaktadır. Hz. Muhammed’in ilk mescidi (Kuba mescidi) buradadır. Kıblesi ise Mekke’ye doğrudur. Mescidi Kıbleteyn’de ayetten sonra Mekke’ye kıble kılınmıştır. Medine şehrindeki Hiçbir eski mescit Petra şehrine doğru değildir. Tamamen Mekke’ye yani Mescidi Harem’e doğrudur.

Dan Gibson kâfirinin iddia ettiği yapılardan biri Lübnan’da Anjar şehrinde bulunan bir Emevi sarayıdır. Bu sarayın yönü Petra’ya doğru değil Sina yarım adasına doğrudur. Diğer bir Emevi sarayı ise Qasr al Mushatta sarayıdır. Ürdün’ün başkenti Amman’a 30 km uzaklıktadır. Bu saray Emevi halifelerinden ikinci Velid (M.S. 743-744) tarafından yaptırılmış ve gerçekten Petra şehrine doğru dönüktür.
Oysa diğer hiçbir cami kıblesi Petra şehrine dönük değildir. Evet, ilk iki yüz yılda yapılan camilerin kıblesi tam olarak Mekke’ye dönük değildir. Çünkü Bu dönemde Trigonometri ve coğrafya bilimi bilgileri yeteri kadar gelişmemiştir.

Aşağıda Endülüs ve Kuzey Afrika’da bulunan en eski camilerin kıbleleri gösterilmiştir. Hiç biri Petra’ya dönük değildir. Mekke’ye paralellik göstermektedir.

 

 

Aşağıdaki resimde ise Irak ve Mısır’da bulunan Emevi dönemi camilerin kıbleleri gösterilmiştir. Hiç biri Petra şehrine yönelik değildir. Yönleri Medine ve Tebük şehirleri arasına düşmektedir.

 

Bütün bu hataların sebebi yetersiz coğrafya ve matematik bilgilerinden dolayıdır. Hârizmî (M.S. 780-850) gibi Müslüman bilim adamlarının matematiği ve coğrafya bilimini geliştirmesinden sonra yapılan bütün camilerin kıblesi ise Mekke’ye yöneliktir. Bunu Dan Gibson kâfiri de kabul etmektedir. Yani İslam’ın 200. Yılından sonraki bütün camilerin kıblesi Mekke’dir.

Ama görüldüğü gibi kâfirler Müslümanları dininden döndürmek için hiçbir dayanağı olmayan yalanlara başvurmaktadırlar.

Doğrusunu Allah bilir.

 


YorumcuYorum
Hüseyin Kayahan
30.04.2015
18:50

Sevgili doktor, bari siz yapmayın bunu... Yorumlarınızda istediğiniz ilaveleri yapınız ama çevirirken sadece metinde olanları çevirin, ilave ve abartmalar yapmayınız. Metinde karşılığı olmayan ifadeleri eklemeyiniz.

İsra 1:

...Mutlak saltanat sahibi Allah ki...; Ayette bu ifadelerin karşılığı yoktur. Allah kelimesi dahi geçmez. Sadece "ellezi/o kimse/o kimse ki" geçer. Sübhan'ın aslı ne ki, bunu tercümede mutlak saltanat sahibi olarak çevirdiniz?

Bakara 144:

...göğe...; "ila essema/semaya" demiyor ki, "fi essema/semada/semanın içinde" diyor. Bana göre, göğün içinde kendine kıble olacak bir yer aramaktadır.

Bakara 150;

Tekil olarak emrederken "min haysü hareçte/her nereden çıkarsan" dedikten sonra çoğuş olarak "haysü ma küntüm/her nerede olursanız" dedi. her nerede olursa ifadesi içinden çıkılan yeri de, içine çıkılan yeri de kapsasa gerektir. Neden birinci ifadeye gerek gördü de onu ayrıca söyledi?

Saygılarımla.

H.Kayahan

Mete Firidin
30.04.2015
19:49

Değerli üstat

Subhan kelimesi kuranda yalnız Allah için kullanılır. Kökü sebeha dır. Kök anlamı egemenliktir. Subhane hu olunca mutlak egemen anlamına gelir bununla ilgili bir makalem vardır.

Fi deniyor çünkü göğün içinde bir şey gözlüyor. muhtemelen Cebrailin gelişini ümit ediyor. Necm suresine bakınız.

Yani vahiy bekliyor.

Elmalılı:Ey Muhammed! Her nerede olursa olsun, uzağa veya yakına, gerek harb ve gerekse diğer bir maksad için yolculuğa çıksan da: Namazda yüzünüzü Mescid-i Haram tarafına çevir. Ve ey müminler! siz yeryüzünün bölgelerinden herhangi bir yerde gerek ikamet halinde ve gerekse yolcu olarak bulunursanız, hepiniz namazda yüzünüzü Kâbe tarafına çeviriniz. ki insanların aleyhinizde hakkıyle tutunabileceği hiçbir delil kalmasın. Yani kıblenin değişmesi emrinin sizin anlayabileceğiniz başlıca iki hikmeti vardır:

Süleyman Karagülle
30.04.2015
20:28

Duymadığım şeyleri öğrendim. Allah arzı olsun. Kuran kıbleye yönelmeyi emredince Müslümanlar trigonometriyi buldular. O sayede Deniz aşırı seyahatlar mümkün olduğu gibi uzaya seyahat mümkün olmuştur.200 yıl içinde kıblenin hatalı oluşu ve sonra düzelmesi Kuranın büyük mucizesinin delilidir. Beyanı sonra bize aittir Beyanında ki "sonra" 200 yıl olmuş

Hüseyin Kayahan
01.05.2015
07:51

Üstadın beğendiğim bir sözü var:

"İSTERSE TAHRİF ETMEK AMACIYLA OLSUN, YETER Kİ İNSANLAR KUR'ANLA MEŞĞUL OLSUNLAR. BUNDAN SADECE HAYIR MEYDANA ÇIKAR. ZİRA O ALLAHA AİTTİR, ONUN MUHAFIZI DA ODUR. BOZMAYA VE DEĞİŞTİRMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ."

Aleyhte gibi görünene yorumlar ve çıkarımlar bizi Kuranı anlamaya daha çok sevk eder ve gayretimizi artırır, verimimizi yükseltir.

Siz gavur dediklerinizden alıntılar yapmaya devam ediniz. Onlar gavurdur, yani gayretlidirler. Özetle onlar görevlidirler. Bu görev vücuttaki dengeye benzer. Bağışıklık sisteminin devamlı dinamik halde olması için devamlı mikrop ve benzerlerini almamız gibidir. Mesela aşı olurz, değişik yerlerde değişik şeylerle temas ederiz. Böylece vücut çalışır ve güçlü durumda olur.

Gavurlar da görevlidirler ama bu görev aynı zamanda Allah'ın planının içindeki bir görevdir. Bu sayede bizler, Kuranı yeniden inceleriz, doğruları öğreniriz, varsa yanlışlarımızı düzeltiriz, vs.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Mete Firidin
01.05.2015
09:02

Bu görüşünüze katılıyorum. Ama bu gavurun gavurluğunu değiştirmez.

Hüseyin Kayahan
01.05.2015
18:38

Sübhan kelimesi eğemenlik değildir, arınmış, arı duru olandır. Başka herşeyden ayrılmış, karışıklıktan kurtulmuş manasındadır. Sabah kelimesi ile akrabadır. Sabah, "dünün geride kalması, yeni bir başlanğıç olması" manasında, eskisinden arınmış, yeni bir başlangıç manasındadır.

Egemenlik ise, başka kimseden izin almadan, BAĞIMLI OLADAN, istediğini istediği zaman ve şekilde yapma demektir. Egemenlik, benzer manada başka isim ve sıfatlar olması rağen, "malikel mülk" olarak alınabilir. Bir ayette "... mükü dilediğine verir, dilediğinden alır, dilediğini aziz eder, dilediğini azleder..." şeklinde egemenlik tarif edilmiştir.

Millet meclisleri de milletin egemenliğini, onu temsilen kullanır.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Mete Firidin
01.05.2015
18:58

Bu konudaki ve sabah konusundki makaleleri okumadığınız belli oluyor.

Mete Firidin
01.05.2015
19:01

Subhan sin ile, sabah sad ile yazılır. kökler farklıdır.

Hüseyin Kayahan
02.05.2015
13:07

sabah ile akrabadıri dedim. Aynıdır demedim.





Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 129906 Okunma
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 119570 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 112378 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 108774 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 90247 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 84832 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 76079 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 71964 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 67415 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 63995 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 54519 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Sam Adian
HAMR ve HUMR
25.02.2012 53325 Okunma
19 Yorum 28.05.2024 13:50
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 41465 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Lütfi Hocaoğlu
Fahişe ve Fahşâ
20.08.2015 40210 Okunma
81 Yorum 16.09.2015 00:08
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 39512 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 38407 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 35411 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 34734 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Sam Adian
BIR EYLEM OLARAK ZINA
14.07.2012 34675 Okunma
25 Yorum 28.05.2024 13:42
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 33819 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Hikmet Güveloğlu
HİÇ
2.01.2017 33736 Okunma
2 Yorum 03.01.2017 11:37
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 32876 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 32509 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 31768 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Hikmet Güveloğlu
Musaddık'ın Kerameti, Zarrab'ın Laneti
30.11.2017 31356 Okunma
1 Yorum 30.11.2017 19:32
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 30771 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 30383 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 29590 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29078 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Hikmet Güveloğlu
KAYIN BABA, DAMAT, İPSİZ VE SAPSIZLAR
18.12.2016 28788 Okunma
1 Yorum 20.12.2016 00:47
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 28752 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 28552 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 27888 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27326 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Sam Adian
FINANSMAN MESELESI VE ZEKAT
8.11.2012 27270 Okunma
46 Yorum 28.05.2024 13:53
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 27133 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 27087 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 26833 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 25734 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 25282 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 24912 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 24700 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 24049 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 23622 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23264 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 22341 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Ahmet Yücel
YUNUS SURESİ 62-63-64. AYETLER VE TEFSİRİ
19.02.2016 22089 Okunma
4 Yorum 01.05.2024 22:56
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 21871 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Cengiz Demirci
İlk karzı hasen kooperatifi
3.01.2013 21512 Okunma
25 Yorum 06.02.2013 20:31
Hikmet Güveloğlu
ASKERLİK VATAN BORCU
25.01.2017 21437 Okunma


© 2024 - Akevler