Reşat Nuri Erol
Arif Ersoy Abi için sır perdesini biraz araladım
13.09.2020
3480 Okunma, 6 Yorum

 

Arif Ersoy Abi için sır perdesini biraz araladım

Bana Arif Ersoy Abi ile ilgili bir şeyler yaz dediğinde gerek yok demiştim! Arif Abi'yi benden daha iyi tanıyan, ciddi hatıraları olan, belki binleri bulacak dostları varken ben ne yazabilirim ki diye düşündüm. Fakat onları yazmaya teşvik etmek için sır perdesini azıcık aralayarak birkaç cümle yazmanın doğru olacağını düşündüm.

Arif Ersoy Abi tam da ismiyle müsemma "ARİF" biri idi. Her yerde ve zamanda şartlar ne olursa olsun dava adamlığını sürdürdü. Hep iki kişilikli idi. Zihin atmosferinde ruh, akıl ve gönül aynı anda zinde ve etkin idi. Her zaman dünyaya ve ahirete bakan iki hali dipdiri hareket halinde olurdu. Bir taraftan sohbet ederken, hal hatır sorarken, sorduğunuz sorulara cevap verirken; aynı anda kalbiyle, gönlüyle, vakur duruşuyla size başka şeyler (gerçekten söylenmesi gerekenleri) anlatırdı. Hani şair "dili yok kalbimin ondan ne kadar bîzarım" diyor ya, işte öyle bir şey. Fakat bir farkla; Arif Abi hiçbir zaman "kalbinden bîzar" olmadı. Onun kalbinin de dili vardı ve vakur duruşuyla da hep anlatırdı; tabii ki anlamak, duymak ve dinlemek isteyenlere. Onu dinleyen dikkat ederse, dilinden dökülenleri de gönülden esen sessiz fırtınaları da duyar, görür ve hissederdi. Bu da nasibi olanlar ile çok isteyenlere mahsustu. Az ve öz konuşurdu. Bazen bir makalede alabileceğinizi onun bir veciz cümlesi ile alırdınız. Pozitif gülümsemesi eksik olmayan bir dervişti. Her durumda Mevlanavari görür, bakar, anlar ve söylerdi. O kadar olaylara pozitif bakar ve yaklaşırdı ki; muhatabı şaşırır, bir anlam veremez ve Arif Abi'nin kendisini dinlemediğini zannederdi. Zahiren baktığınızda böyle düşünürdünüz. Ama kimse kırılmazdı. Başkası söylese bir daha görüşmeyeceğiniz sözler ondan duyulunca O'na daha çok yakınlaştığınızı hissederdiniz. Mesela, geçen hafta trafik kazası geçirdim, arabam pert oldu diyene, "iyi güzel" deyiverirdi. Siz galiba beni dinlemedi derdiniz. Acaba muhatabını dinlemez miydi? Hayır kesinlikle dinlerdi. Arif Abi ruhen hep vahyin sahibi Rabbine dönük yaşadı. Aynı anda hem sizinle hem de Rabbiyle beraberdi ve hep "bekabillah" olarak yaşadı. (Nahl,16/96, Rahman,55/26,27) Demek istediğini ben şöyle anlıyorum: Allah'tan gelen her şey, zahiren kötü görünse de gerçekte iyidir. (Bakara,2/216) Yoksa meşhur tabirle "karıncayı bile incitmeyen" ve hep gülümseyen "ARİF" biri insanı incitecek söz söyler mi? Elbette söylemez. Hep "beşuş" idi. Hiç ye'se kapılmadı ve hep umut dolu yaşadı. Kızgın değildi ama kırılgan ve kırgındı. İnandığı davaya -gerçek anlamda- dostlarının dahi tam anlamadığını düşünür, üzülürdü. Gerekli hizmetin ve çalışmanın yapılmayışı O'nu kırılganlaştırmış ve yorgun düşürmüştü. Lisanı haliyle hep "bir zaman var zamandan öte, bir kader var kaderden yüce" derdi. Biz dostları böyle anlardık.

İstanbul Sebahattin Zaim Üniversitesi’nde göreve başladığında, Reşat Nuri Erol ve (rahmetli) Prof. Recep Ulusoy ile birlikte kısa bir ziyaret talebimizi, çok yoğun olmasına rağmen kabul etti. Üniversitenin bahçesinde oturduk. Biz fazla meşgul etmek istemedik fakat Arif Abimiz bizi bırakmadı, dört saat hayatının (dönüm noktalarını, hayal kırıklıklarını, yapabildiklerini, yapmak isteyip de yapamadıklarını ve en önemlisi de hizmetteki yalnızlığını) bir özetini bize sundu. Çok dinamik, çok umutlu idi ve burada ümmeti şaha kaldıracak, dünyayı yerinden oynatacak, yeni İslam Medeniyetinin sağlam temellerini inşa edecek muhteşem projeleri gerçekleştireceğini düşünüyor, inanıyor ve de adeta hayata yeniden başlıyordu. Bizi de yanında görmek istiyordu. Biz varız dedik. Çok hizmetler yaptı lakin o hizmetler Arif Abimiz için elifbanın başlangıcından ibaretti. Daha fazlasını yapmak istedi, çalışmalarına bizleri (birçok dostunu) de ortak etmek istedi. Ne yazık ki, O'nu yanında görmek isteyip çalışmaya zorlayanlar Arif Abi'mizin ısrarla "Musa A.S.’ın kardeşini istediği gibi çalışma arkadaşlarımdan yardımcılara ihtiyacım var, onların bir kısmını vazifelendirin, yalnız her şeyi yapamam" sözlerine kulaklarını tıkadılar. Maalesef bu durum O'nu çok yordu. Hizmette İstanbul'da da yalnız bırakılmasına bir türlü anlam veremedi ve kabullenmedi. Son zamanları da bu kırgınlıklar ve yorgunlukla geçti. Sonunda Rabbine; "gücüm yetmiyor, beni yalnızlıktan kurtar ve yanına al" dedi. Duası karşılık buldu ve Rabbimiz O'nu yanına aldı.

Öksüz ve yetim kaldık ey ehl-i zikr, ey ehl-i ilim ve ey ehl-i gönül ARİF ABİ. Akla hitap eden sözlerini anladık, gönlümüze ve kalbimize hitaplarını tam anlayamadık. Sen; (anlamasak da) bizim Hızır’ımızdın; bu dünyada Seninle olmak güzeldi ve huzur buluyorduk. Ahirette de Seninle olmak bir şereftir. Mekânının Cennet'in en yücelerinde olacağına tüm hücrelerimle inanıyorum. Müminler Senin için hep güzel şehadette bulundular. Şehadetleri kabul olmuştur inşallah. Birlikte olduğumuz yolda biz devam edeceğiz. Hakkımız (yoktur ama) helaldir, inşallah; Sen de bize hakkını helal etmişsindir.

Ben Arif Abi için sadece sır perdesini biraz araladım. İnşallah O'nu hakkıyla tanıtacaklar yazarlar da biz de müstefid oluruz. Sağlık, ilim, irfan ve dua... İsmail Er BACAK

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
13.09.2020
08:30

MİLLÎ GAZETE

https://www.milligazete.com.tr/makale/5355454/resat-nuri-erol/arif-ersoy-abi-icin-sir-perdesini-biraz-araladim

Arif Ersoy abi için sır perdesini biraz araladım

Bana Arif Ersoy abi ile ilgili bir şeyler yaz dediğinde gerek yok demiştim! Arif abiyi benden daha iyi tanıyan, ciddi hatıraları olan, belki binleri bulacak dostları varken ben ne yazabilirim ki diye düşündüm. Fakat onları yazmaya teşvik etmek için sır perdesini azıcık aralayarak birkaç cümle yazmanın doğru olacağını düşündüm.

Arif Ersoy abi tam da ismiyle müsemma ARİF biri idi. Her yerde ve zamanda şartlar ne olursa olsun dava adamlığını sürdürdü. Hep iki kişilikli idi. Zihin atmosferinde ruh, akıl ve gönül aynı anda zinde ve etkin idi. Her zaman dünyaya ve ahirete bakan iki hali dipdiri hareket halinde olurdu. Bir taraftan sohbet ederken, hâl hatır sorarken, sorduğunuz sorulara cevap verirken; aynı anda kalbiyle, gönlüyle, vakur duruşuyla size başka şeyler (gerçekten söylenmesi gerekenleri) anlatırdı.

Hani şair, “Dili yok kalbimin ondan ne kadar bîzarım” diyor ya, işte öyle bir şey. Fakat bir farkla; Arif abi hiçbir zaman “kalbinden bîzar” olmadı. Onun kalbinin de dili vardı ve vakur duruşuyla da hep anlatırdı; tabii ki anlamak, duymak ve dinlemek isteyenlere. Onu dinleyen dikkat ederse, dilinden dökülenleri de gönülden esen sessiz fırtınaları da duyar, görür ve hissederdi. Bu da nasibi olanlar ile çok isteyenlere mahsustu. Az ve öz konuşurdu. Bazen bir makalede alabileceğinizi onun bir veciz cümlesi ile alırdınız. Pozitif gülümsemesi eksik olmayan bir dervişti. Her durumda Mevlanavari görür, bakar, anlar ve söylerdi. O kadar olaylara pozitif bakar ve yaklaşırdı ki; muhatabı şaşırır, bir anlam veremez ve Arif abinin kendisini dinlemediğini zannederdi.

Zahiren baktığınızda böyle düşünürdünüz. Ama kimse kırılmazdı. Başkası söylese bir daha görüşmeyeceğiniz sözler ondan duyulunca O’na daha çok yakınlaştığınızı hissederdiniz. Mesela, geçen hafta trafik kazası geçirdim, arabam pert oldu diyene, “İyi güzel” deyiverirdi. Siz galiba beni dinlemedi derdiniz. Acaba muhatabını dinlemez miydi? Hayır kesinlikle dinlerdi. Arif abi ruhen hep vahyin sahibi Rabbine dönük yaşadı. Aynı anda hem sizinle hem de Rabbiyle beraberdi ve hep “bekabillah” olarak yaşadı. (Nahl,16/96, Rahman,55/26,27) Demek istediğini ben şöyle anlıyorum: Allah’tan gelen her şey, zahiren kötü görünse de gerçekte iyidir. (Bakara,2/216) Yoksa meşhur tabirle “karıncayı bile incitmeyen” ve hep gülümseyen ARİF biri insanı incitecek söz söyler mi? Elbette söylemez. Hep “beşuş” idi. Hiç ye’se kapılmadı ve hep umut dolu yaşadı. Kızgın değildi ama kırılgan ve kırgındı. İnandığı davaya -gerçek anlamda- dostlarının dahi tam anlamadığını düşünür, üzülürdü. Gerekli hizmetin ve çalışmanın yapılmayışı O’nu kırılganlaştırmış ve yorgun düşürmüştü. Lisan-ı haliyle hep “bir zaman var zamandan öte, bir kader var kaderden yüce” derdi. Biz dostları böyle anlardık.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde göreve başladığında, Reşat Nuri Erol ve (rahmetli) Prof. Recep Ulusoy ile birlikte kısa bir ziyaret talebimizi, çok yoğun olmasına rağmen kabul etti. Üniversitenin bahçesinde oturduk. Biz fazla meşgul etmek istemedik fakat Arif abimiz bizi bırakmadı, DÖRT SAAT hayatının (dönüm noktalarını, hayal kırıklıklarını, yapabildiklerini, yapmak isteyip de yapamadıklarını ve en önemlisi de hizmetteki yalnızlığını) bir özetini bize sundu. Çok dinamik, çok umutlu idi ve burada ümmeti şaha kaldıracak, dünyayı yerinden oynatacak, yeni İslam medeniyetinin sağlam temellerini inşa edecek muhteşem projeleri gerçekleştireceğini düşünüyor, inanıyor ve de adeta hayata yeniden başlıyordu. Bizi de yanında görmek istiyordu.

Biz varız dedik. Çok hizmetler yaptı lakin o hizmetler Arif abimiz için elifbanın başlangıcından ibaretti. Daha fazlasını yapmak istedi, çalışmalarına bizleri (birçok dostunu) de ortak etmek istedi. Ne yazık ki, O’nu yanında görmek isteyip çalışmaya zorlayanlar Arif abimizin ısrarla, “Hz. Musa’nın (A.S.) kardeşini istediği gibi çalışma arkadaşlarımdan yardımcılara ihtiyacım var, onların bir kısmını vazifelendirin, yalnız her şeyi yapamam” sözlerine kulaklarını tıkadılar. Maalesef bu durum O’nu çok yordu. Hizmette İstanbul’da da yalnız bırakılmasına bir türlü anlam veremedi ve kabullenmedi. Son zamanları da bu kırgınlıklar ve yorgunlukla geçti. Sonunda Rabbine; “Gücüm yetmiyor, beni yalnızlıktan kurtar ve yanına al” dedi. Duası karşılık buldu ve Rabbimiz O’nu yanına aldı.

Öksüz ve yetim kaldık ey ehl-i zikr, ey ehl-i ilim ve ey ehl-i gönül ARİF ABİ. Akla hitap eden sözlerini anladık, gönlümüze ve kalbimize hitaplarını tam anlayamadık. Sen; (anlamasak da) bizim Hızır’ımızdın; bu dünyada seninle olmak güzeldi ve huzur buluyorduk. Ahirette de seninle olmak bir şereftir. Mekânının cennetin en yücelerinde olacağına tüm hücrelerimle inanıyorum. Müminler senin için hep güzel şehadette bulundular. Şehadetleri kabul olmuştur inşallah. Birlikte olduğumuz yolda biz devam edeceğiz. Hakkımız (yoktur ama) helaldir, inşallah; sen de bize hakkını helal etmişsindir.

Ben Arif abi için sadece sır perdesini biraz araladım. İnşallah O’nu hakkıyla tanıtacaklar yazarlar da biz de müstefid oluruz. Sağlık, ilim, irfan ve dua... (İsmail Er BACAK)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

13 Eylül 2020
Reşat Nuri Erol
13.09.2020
08:44


1967...1968...1969...AKEVLER 54 YILDIR ÇALIŞIYOR...2018...2019...2020

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1081

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1081. Hafta - 12 EYLÜL 2020 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1081. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyadaOKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

BU HAFTA ÖZEL YORUM YAZILMADI

-DİĞER HAFTALIK YORUMLAR SİTEMİZDE-

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” - 4

Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” - 5

Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” - 6

Arif Ersoy’u anmaya ve anlatmaya devam…

Arif Ersoy ve Mevlüt Özcan hocaların ardından

Sağlıklı hayat için “Sağlıklı Hayat Anayasası”-1

Sağlıklı hayat için “Sağlıklı Hayat Anayasası”-2

Reşat Nuri EROL

 

***

 

 

 

NEML SÛRESİ- 3. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

طس تِلْكَ آيَاتُ الْقُرْآنِ وَكِتَابٍ مُبِينٍ (1) هُدًى وَبُشْرَى لِلْمُؤْمِنِينَ (2) الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُمْ بِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ (3) إِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ زَيَّنَّا لَهُمْ أَعْمَالَهُمْ فَهُمْ يَعْمَهُونَ (4) أُولَئِكَ الَّذِينَ لَهُمْ سُوءُ الْعَذَابِ وَهُمْ فِي الْآخِرَةِ هُمُ الْأَخْسَرُونَ (5) وَإِنَّكَ لَتُلَقَّى الْقُرْآنَ الْعَذَابِ مِنْ لَدُنْ حَكِيمٍ عَلِيمٍ (6) إِذْ قَالَ مُوسَى لِأَهْلِهِ إِنِّي آنَسْتُ نَارًا سَآتِيكُمْ مِنْهَا بِخَبَرٍ أَوْ آتِيكُمْ بِشِهَابٍ قَبَسٍ لَعَلَّكُمْ تَصْطَلُونَ (7) فَلَمَّا جَاءَهَا نُودِيَ أَنْ بُورِكَ مَنْ فِي النَّارِ وَمَنْ حَوْلَهَا وَسُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ (8) يَامُوسَى إِنَّهُ أَنَا اللَّهُ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (9) وَأَلْقِ عَصَاكَ فَلَمَّا رَآهَا تَهْتَزُّ كَأَنَّهَا جَانٌّ وَلَّى مُدْبِرًا وَلَمْ يُعَقِّبْ يَامُوسَى لَا تَخَفْ إِنِّي لَا يَخَافُ لَدَيَّ الْمُرْسَلُونَ (10) إِلَّا مَنْ ظَلَمَ ثُمَّ بَدَّلَ حُسْنًا بَعْدَ سُوءٍ فَإِنِّي غَفُورٌ رَحِيمٌ (11)

***

 

وَأَدْخِلْ يَدَكَ فِي جَيْبِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ فِي تِسْعِ آيَاتٍ إِلَى فِرْعَوْنَ وَقَوْمِهِ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمًا فَاسِقِينَ (12) فَلَمَّا جَاءَتْهُمْ آيَاتُنَا مُبْصِرَةً قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُبِينٌ (13) وَجَحَدُوا بِهَا وَاسْتَيْقَنَتْهَا أَنْفُسُهُمْ ظُلْمًا وَعُلُوًّا فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُفْسِدِينَ (14)

***

 

وَأَدْخِلْ يَدَكَ فِي جَيْبِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ فِي تِسْعِ آيَاتٍ إِلَى فِرْعَوْنَ وَقَوْمِهِ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمًا فَاسِقِينَ (12)

“Ve yed’ini ceybine idhal et, suun ğayrında beyda olarak, Firavun’a ve kavmine dokuz ayet içinde huruç etsin. Onlar fasık bir kavimdir.”

1. Buradaki وَ nereye atıf eder?

- وَأَلْقِ عَصَاكَ nin gittiği yere gider (10. ayet). Allah Musa’ya göstereceği mucizelerin provasını yaptırır.

Birisine görev verdiğiniz zaman önce onun eğitimini vermeniz gerekir. Bugünkü askeri eğitim ve/veya tatbikat budur.

Ortaklık sisteminde önce proje yapılır. Sonra proje üreticiye uygulatılır. Sen yapmazsın, ona yaptırırsın. Gözünün önünde yaptıktan sonra ‘haydi git uygula’ dersin.

...

DEVAMI VE TAMAMI

"SEMİNERLER"DE...



Reşat Nuri Erol
13.09.2020
08:54


ttp://islammedeniyetivakfi.com/  



İSLAM MEDENİYETİ dergimiz yeni/den yayımlandı...

(HAKEMLİ AKADEMİK DERGİ olarak yayımlandı)

Dergiye yukarıdaki linklerden ulaşabilirsiniz... 
Tüm istediklerinize ulaştırabilirsiniz...
Selam ve sağlık dualarımızla...
İslam Medeniyeti Vakfı
Başkan Reşat EROL 

(Vakıf başkanının sunumu derginin 14-15. sayfalarındadır.) 

***

Not:

Bu çalışmamızı da daima değerlendirebilirsiniz; 

(İSLAM MEDENİYETİ VAKFI - KUR'AN'I ANLAMA USULÜ ÇALIŞMALARI)

https://www.youtube.com/channel/UCFo3tKrGvXdcWpcpSXwpLfg


KUR'AN ÜZERİNDE ÇALIŞMANIN 

DAHA DA DEĞERLENDİĞİ GÜNLERDEYİZ...

ALLAH, KUR'ANI ANLAMA USULÜ ÜZERİNDE ÇALIŞMAYI VE

GEREĞİNİ YAPMAYI YANİ UYGULAMAYI CÜMLEMİZE NASİP EYLESİN...



Reşat Nuri Erol
13.09.2020
11:05



13 Eylül 2020 - Pazar 09:38
 
Arif Ersoy Abi için sır perdesini biraz araladım
Reşat Nuri EROL - Araştırmacı- Yazar - Adil Düzen Çalışanı


http://www.bncmedyahaber.com/yazar-arif-ersoy-abi-icin-sir-perdesini-biraz-araladim-226.html




Reşat Nuri Erol
16.09.2020
07:01


15 Eylül 2020 - Salı 11:22
 
İmam Hatipler, Hacıveyiszade Mustafa, Arif Ersoy…
Reşat Nuri EROL - Araştırmacı- Yazar - Adil Düzen Çalışanı
 
 


http://www.bncmedyahaber.com/yazar-imam-hatipler-haciveyiszade-mustafa-arif-ersoy-231.html



Reşat Nuri Erol
16.09.2020
07:45


Yorumlar

(2)
02

O. Z. Yolgörgü - rabbim rahmet eylesin..

Yanıtla.0Beğen.0Beğenme13 Eylül 22:24

Serkan - Allah razı olsun Allah’a emanet olun inşallah






Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
İŞSİZLİK ve KİRACILIK sorunlarının çözümü
20.04.2013 7693 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9613 Okunma
Reşat Nuri Erol
Faiz fesattır, zina fesattır, çürütüp çökertir
23.04.2013 8047 Okunma
Reşat Nuri Erol
Faiz fesattır, zina fesattır, çürütüp çökertir
24.04.2013 7360 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an “TEAVENÛ diyor
25.04.2013 7716 Okunma
Reşat Nuri Erol
Dayanışma ortaklığı önerimizin sebepleri
25.04.2013 5832 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre hayat ve düzen
28.04.2013 7021 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an “Adil (Ekonomik) Düzen”i desteklemekte
1.05.2013 6086 Okunma
Reşat Nuri Erol
“İCMA ve İÇTİHAD” mı dediniz?!.-1
2.05.2013 7419 Okunma
Reşat Nuri Erol
“İCMA ve İÇTİHAD” mı dediniz?!.-2
2.05.2013 7333 Okunma
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11503 Okunma
Reşat Nuri Erol
“III. Binyıl İslâm Düzeni”ne doğru…
6.05.2013 7182 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hicret edilecek…
7.05.2013 6520 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hakların kaynağı nelerdir, nasıl doğar?
7.05.2013 8452 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Allah her şeyi bilmektedir’ ve Anayasa meselesi
9.05.2013 8135 Okunma
Reşat Nuri Erol
İNSANLIĞIN GELECEĞİ
10.05.2013 6163 Okunma
Reşat Nuri Erol
Helali haram yapmak şirktir
12.05.2013 5804 Okunma
Reşat Nuri Erol
Geleceğin Sosyal Grupları
17.05.2013 6062 Okunma
Reşat Nuri Erol
ADİL (EKONOMİK) DÜZEN sorunları çözecektir
17.05.2013 7354 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kıyame Sûresi tefsir çalışmamızdan…-1
19.05.2013 6555 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kıyame Sûresi tefsir çalışmamızdan…-2
20.05.2013 7616 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kıyame Sûresi tefsir çalışmamızdan…-3
21.05.2013 6439 Okunma
Reşat Nuri Erol
SU-Rİ-YE; Bosna’dan Suriye’ye…
21.05.2013 6569 Okunma
Reşat Nuri Erol
TÜRKİYE’ NİN BORCU 640 MİLYAR DOLAR
22.05.2013 8284 Okunma
Reşat Nuri Erol
İnsanlık ve Türkiye nereye gidiyor?
24.05.2013 7125 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 714. Hafta Seminerinden…
26.05.2013 6975 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 714. Hafta Seminerinden-2
26.05.2013 6519 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesinin planları ve “Adil Düzen”
28.05.2013 6285 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni siyaset ve sermaye için iki yol
29.05.2013 6631 Okunma
Reşat Nuri Erol
OMBUDSMAN, hatalar ve yapılması gerekenler
31.05.2013 6808 Okunma
Reşat Nuri Erol
OMBUDSMAN, hatalar ve yapılması gerekenler
31.05.2013 6531 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 715. Hafta Seminerinden…
2.06.2013 6785 Okunma
Reşat Nuri Erol
AYI ÖLDÜRMEK YASAK!
3.06.2013 7713 Okunma
Reşat Nuri Erol
Aptal ekonomiden “Adil (Ekonomik) Düzen”e…
3.06.2013 5534 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gezi Parkı (Taksim) değil, “SOSYAL TUFAN”
4.06.2013 4729 Okunma
Reşat Nuri Erol
İktidarın yarı resmi gazetelerinden teşhisler…
6.06.2013 5590 Okunma
Reşat Nuri Erol
Taksim olayları ve Kur’an’a göre neler olacak?
6.06.2013 7094 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 716. Hafta Seminerinden…
9.06.2013 6475 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 716. Hafta Seminerinden-2
12.06.2013 6598 Okunma
Reşat Nuri Erol
BAŞBAKANA AÇIK MEKTUP
14.06.2013 7224 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 716. Hafta Seminerinden-3
16.06.2013 5630 Okunma
Reşat Nuri Erol
Allah “Taksim Olayları” ile uyarıyor…
17.06.2013 6468 Okunma
Reşat Nuri Erol
Taksim olaylarının hikmeti ve Allah’a güvenmek
19.06.2013 7027 Okunma
Reşat Nuri Erol
Taksim olaylarının hatırlattığı ‘Sosyal Tufan’
20.06.2013 5654 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sosyal Tufan seviyesindeki sorunların çözümü
20.06.2013 5680 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 717. Hafta Seminerinden-1
22.06.2013 6758 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 717. Hafta Seminerinden-2
23.06.2013 5101 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye’deki değişim ve yapılması gerekenler
25.06.2013 8139 Okunma
Reşat Nuri Erol
Taksim Tufanı da oldu; daha ne bekliyorsunuz?!.
28.06.2013 4457 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 718. Hafta Seminerinden
29.06.2013 4557 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN MEDENİYETİYLE…
1.07.2013 5512 Okunma
Reşat Nuri Erol
Taksim gerçeği
2.07.2013 4250 Okunma
Reşat Nuri Erol
Mısır ne yapmalı?
4.07.2013 4820 Okunma
Reşat Nuri Erol
Mısır ne yapmalı?-2
6.07.2013 5974 Okunma
Reşat Nuri Erol
Mısır ne yapmalı?-3
7.07.2013 4122 Okunma
Reşat Nuri Erol
Taksim Tufanı’dan “Adil (Ekonomik) Düzen”e
7.07.2013 6376 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kâfirler, müminler ve Adil (Ekonomik) Düzen
12.07.2013 6205 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 721. Hafta Seminerinden
14.07.2013 7378 Okunma
Reşat Nuri Erol
İhvan/Mısır, İran Türkiye ve “Adil Düzen”
14.07.2013 5664 Okunma
Reşat Nuri Erol
Mısır ve Türkiye’de ne oldu, ne olacak?-1
16.07.2013 5559 Okunma
Reşat Nuri Erol
Mısır ve Türkiye’de ne oldu, ne olacak?-2
17.07.2013 5659 Okunma
Reşat Nuri Erol
ANAYASA; yine “YENİ ANAYASA”!
19.07.2013 6848 Okunma
Reşat Nuri Erol
İbret alınası bir açıklama!
19.07.2013 7192 Okunma
Reşat Nuri Erol
TEFSİR, İÇTİHAT ve FIKIH
20.07.2013 4978 Okunma
Reşat Nuri Erol
Olanlar gelecekte olacakların işaretleridir
21.07.2013 6635 Okunma
Reşat Nuri Erol
Birinci hamleden ikinci hamleye “Adil Düzen”
22.07.2013 5560 Okunma
Reşat Nuri Erol
El-İNSAF
24.07.2013 3828 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gafletten uyanmak için daha ne bekliyoruz?!.-1
25.07.2013 5065 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gafletten uyanmak için daha ne bekliyoruz?!.-2
27.07.2013 4854 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 723. Hafta Seminerinden-1
30.07.2013 5367 Okunma
Reşat Nuri Erol
723. Seminerden-2: Yenilik nasıl yapılabilir?
30.07.2013 6682 Okunma
Reşat Nuri Erol
723. Seminerden-3: İslâm’a dönüş devam ediyor
31.07.2013 5335 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye ne yapmalı, nasıl yapmalı?
1.08.2013 4999 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye’nin yapması gereken hamleler
5.08.2013 7213 Okunma
Reşat Nuri Erol
Fetih yakındır
7.08.2013 4900 Okunma
Reşat Nuri Erol
Savaşsız insanları yola getirme: Boykot
7.08.2013 6116 Okunma
Reşat Nuri Erol
Fetih yakındır
11.08.2013 5025 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan sömürü sermayesini çökertmiştir
12.08.2013 5671 Okunma
Reşat Nuri Erol
Fetih günlerine yaklaşılmıştır
12.08.2013 5269 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hakların kaynakları ve bugünkü zalim dünya
15.08.2013 4654 Okunma
Reşat Nuri Erol
MISIR’DAKİ KATLİAM neleri hatırlatıyor?
16.08.2013 5245 Okunma
Reşat Nuri Erol
İslâm devleti, Kur’an düzeni ve fıkıh
18.08.2013 6308 Okunma
Reşat Nuri Erol
Namaz ve zekât tüm hayatımızı tanzim eder
19.08.2013 4356 Okunma
Reşat Nuri Erol
İnsanların yaptıkları, sorunlar ve Adil Düzen
21.08.2013 5502 Okunma
Reşat Nuri Erol
Mısır’da olanlar ve alınması gereken dersler
22.08.2013 6531 Okunma
Reşat Nuri Erol
ktidardakiler istikamet üzere midirler?
25.08.2013 5182 Okunma
Reşat Nuri Erol
İktidardakiler istikamet üzere midirler?
25.08.2013 6010 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hep haklı çıkıyoruz!
28.08.2013 4903 Okunma
Reşat Nuri Erol
Acı durumumuz ve ibret alınası hikâyemiz
28.08.2013 6504 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 728. hafta seminerinden-1
7.09.2013 4439 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 728. hafta seminerinden-2
7.09.2013 4470 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 728. hafta seminerinden-3
7.09.2013 5483 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 728. hafta seminerinden-4
7.09.2013 5285 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 728. hafta seminerinden-5
7.09.2013 5075 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kosova ve Sancak’tan; Bosna ve Balkanlar’dan…
9.09.2013 4280 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kosova ve Sancak’tan; Bosna ve Balkanlar’dan-2
10.09.2013 5478 Okunma
Reşat Nuri Erol
Balkanlar’dan Ortadoğu’ya ve Suriye’ye…
11.09.2013 5586 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suriye’nin ve dünyanın geleceği
12.09.2013 5313 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sorumlulara Suriye soruları ve inzar
13.09.2013 4902 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 730. hafta seminerinden…
15.09.2013 7667 Okunma


© 2025 - Akevler