İbret alınası bir açıklama!
KUR’AN VE İLİM seminer çalışmamızın bu haftaki giriş bölümü “TEFSİR VE İÇTİHAT” başlığını taşıyor ve son paragrafı şöyle bitiyor: “Biz 722 haftadan beri seminerlerimizde yorumlar yapıyoruz. Bir âyetin ifade ettiği manayı veriyoruz. Verdiğimiz manalar eksiktir. Bir konuda araştırma yapıp hüküm çıkarmamız “fıkıh” olur, “içtihat” olur. Bugünkü yani bu haftaki seminerimizde “fıkıh” yapmaya çalışacağız.”
Nitekim öyle yaptık. Yapmasına yaptık ama meselenin daha iyi anlaşılması için çalışmanın başına “İbret alınası bir açıklama!” başlıklı izahları yapmamın zarureti vardı.
Üstad ile yaklaşık olarak kırk yıl önce yani Ege Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Turizm ve Otelcilik Bölümü’nde okuduğum yıllarda (1972-1976), sekizinci sömestr döneminde… “Mezuniyet Tezi” olarak… “Din İle Turizm Arasındaki İlişkiler, Bu İlişkilerin Türkiye Açısından Değerlendirilmesi” konusunda… O zamanın şartlarında Kur’an’ı baştan sonuna kadar tarayarak kapsamlı bir çalışma yapmıştık… Bir yıl sonra çalışmayı “KUR’AN VE TURİZM / SİYRÛ Fİ’L-ERDİ… / SEYAHAT EDİNİZ…” ismiyle kitap olarak hazırladım ve o zaman yönetmekte olduğum Akevler Akyol Yayınevi’nde yayımladım…
Konuyu Üstad ile tesbit etmiştik ama konuyu bölüm hocalarına, daha doğrusu sadece bölüm başkanına kabul ettirmem epey zamanımı da almıştı ve zorlanmıştım…
Çalışmayı yaparken… Bölüm hocalarım bir taraftan başlangıçta sonuçları kendileriyle değerlendikçe birçok yönden hayretler içinde kalıyor, “Biz İslâmiyet’in böyle olduğunu bilmiyorduk!” diyorlardı… Diğer taraftan “Bizde doktora yapanlar bile böyle çalışma yapmıyor!” diyorlarken… Çalışmam bitip de sıra not vermeye gelince… Bütün bölüm hocaları bir araya gelip değerlendirme yapıyor ve not olarak “D” yani “geçersiz” notunu layık görüyorlardı!.. Tam “altı tane ret maddesi” yazmışlardı…
Hocalarla tartışmayı denedim ama sonuç alamadım… Zaten, daha tez konusunu tesbit ederken, “Ben İmam-Hatip mezunuyum, turizm konusunu Kur’an açısından ele almak istiyorum…” dediğimde… “Burası İlâhiyat Fakültesi değil!..” gibi gerekçeler ileri sürmüşler ve kabul etmemişlerdi… Bunun üzerine Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Olalı’ya gidip konuyu teklif etmiş, o da konuyu beğenip “özel ve orijinal iyi bir çalışma olur” demişti… (Bildiğim kadarıyla kırk yıldır hâlâ alanındaki tek çalışma olarak kaldı, yenisini duymadım.) Ama asistanlar çalışma boyunca, “Biz başından beri bu konuya karşıyız ama sen doktora seviyesinde bir çalışma yaptığın için sana “A” vereceğiz!..” deyip duruyorlardı… Çalışmayı değerlendirmek üzere hepsi bir araya geldiklerinde ise “D” verdiler!.. Tekrar Bölüm Başkanı Hasan Olalı Hoca’ya gittim ve dedim ki: “Hocam… Reddetme gerekçesi olarak gösterilen ve yazılan altı maddenin de tam tersi tez çalışmamda var ama çalışmamın daha dikkatli değerlendirilmesi gerekmektedir…” Hasan Hoca’nın talimatı üzerine tez asistanı ile çalışmayı baştan sonuna kadar fakülte veya evinde bir araya gelerek satır satır okumaya başladık ve tek cümlesini bile değiştirmeden aynen kabul ettirdim… Elbette başta takdir edilen “D” notu da “A”ya dönüştü… Ama baştan sona birlikte okuyup değerlendirmemiz tam altı ay sürdü…
Bu altı ayda yaptıklarımızı ve yaşadıklarımı anlatsam, ayrı bir kitap olur… Sonunda, hocalarımdan bölüme asistan olma teklifi bile aldım… Ama bütün o yaşadıklarımdan sonra tereddütsüz reddettim!.. Ve daha o zaman otuz-kırk yıllık çalışmalarımızı yapmayı kafama koydum… Bu çalışmaları yapabilmek için ise esir değil “HÜR” olmam gerekiyordu…
Üniversitelerimiz o zaman maalesef işte bu durumdaydı… Peki, acaba üniversitelerimiz şimdi ne durumda?.. Bunun takdirini de sizlere bırakıyorum…
Aradan yaklaşık olarak kırk yıl geçti… Üstad ile kırk yıl sonra aynı konuda bu çalışmayı yaptık… Konu ile ilgili yapılması gereken daha o kadar çok şeyler var ki… Mesela, kırk yıldır bu konu veya “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” ile ilgilenen üniversite var mı?!. Oysa biz Üstad ile kırk yıldan beri kırk bin sayfaya ulaşan ve doktora seviyesinde de olan onlarca çalışma yaptık; ERBAKAN HOCA dışında ilgilenen oldu mu?!..
Allah bize ve bundan sonra çalışacaklara kolaylıklar ihsan eylesin ve başarılı kılsın…
Selâm ve dua ile…