Helali haram yapmak şirktir
Evet…
“Helali haram yapmak şirktir.
AK Partililerin sırf Erbakan’a karşı o zaman yaptıkları muhalefetin gereği olarak ‘üç dönemden sonra biz kalmayacağız’ ifadeleri helali haram yapmaktır, şirktir. Bunu yemin kabul ediyorsalar, keffaretini verir ve göreve devam ederler. İktidar topluluğun emanetidir. Kimsenin onu kabul ettikten sonra reddetme ve istifa etme yetkisi yoktur. Ancak 63 yaşına geldiğinizde geri hizmete çekilebilirsiniz ama yine de terk etmek yoktur.
Dünyaya biz kendi isteğimizle gelmedik. Görevler de öyledir. İntihar etmek haram olduğu gibi durup dururken iktidarı bırakmak da haramdır...” (s.2)
Bu haftaki çalışmamızda meselelerden biri budur.
***
DOĞU VE BATI UYGARLIKLARI
“O halde buradaki çoğul bugün bizim kullandığımız doğu-batı uygarlıklarıdır. Hukuku düzenleyen Hak uygarlıkları doğuda, teknolojiyi geliştiren kuvvet uygarlıkları batıda ortaya çıkmaktadır. Burada işte bu iki uygarlığa kasem edilmektedir.
Mezopotamya, İbrani, Hıristiyanlık ve İslâm uygarlıkları doğu uygarlıklarıdır.
Mısır, Grek, Roma ve Avrupa uygarlıkları batı uygarlıklarıdır.
Bu uygarlıklar biner yıllık ömürleri içinde gelip giderler. Şimdi doğu uygarlığını oluşturmaya Türk ulusu görevli yapılmıştır. Görevlerini yapmazlarsa onların yerine başka kavmi getirmeye Allah kadirdir diyor. Bizimle yarışıyorlar ama geçemeyeceklerdir deniyor.
“ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” mutlaka gelecektir...” (s.5)
Bilmemiz ve gereğini yapmamız gereken bir diğer önemli mesele de budur.
***
MEKKE, KÂBE, ARAPÇA VE KIYAME SÛRESİ TEFSİRİ
“ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” iktidar olup bütün dünyada hükümran olduğu zaman ilk yapacağı iş tüm dünyayı organize ederek Mekke ilini Suudi Arabistan hükümetinden yani işgalden kurtarmak olacaktır. O kent insanlığındır, kim dâhil olursa emin olacaktır. İsteyen herkes istediği zaman oraya gider ve emin olur.
Gelecekte Mekke ilinin sınırları Medine iline yakınlaştırılacak, belki de Medine’yi de içine alacak yahut yarısından çizilecektir. Kâbe’nin çevresindeki binaların tamamı yıkılacaktır. Mekke’de özel mülkiyet olmayacaktır... Sadece işgal ile intifa söz konusu olacaktır. Yüz dairelik apartmanlar yapılacak ve bu apartmanlar ticaret merkezleri olacak, hacılar oraya kâr etmek için katılacaklardır...
Mekke’nin asıl mucizeliği tarihten gelmektedir.
Hazreti İbrahim karısını ve oğlunu götürüp Zemzem suyunun yanında bırakmış, onları oradaki komşulara emanet etmiştir. Oğlu Hazreti İsmail ile Hazreti İbrahim orada bir misafirhane yaptılar. Bugünkü Kâbe bir yolcu ağırlama yeridir. Burada yaşayanlar Mısır’dan aldıkları malları Mezopotamya’ya götürüp satarlar, oradan aldıkları malları da Mısır’a getirirlerdi. Cidde’den Kızıldeniz’de çalışan gemiler bunları taşırdı.
Mekke zamanla Arabistan’ın ticaret merkezi oldu. Çölde yabancılar yani bölge insanı olmayan Araplar buralarda seyahat edemedikleri için yalnız Arap tüccarları konuk olurlardı. Arabistan göçebeleri de alışveriş için buraya gelirlerdi. Böylece Arapça bozulmadan kendi dil kuralları içinde gelişti. O günün en büyük iki uygarlığının tüm kavramları saf Arapça içinde yerleştirildi. Kur’an’ın nâzil olabileceği bir dilin oluşmasına Mekke sebep olmuştur. İşte bu sebeptendir ki bu beled kasem edilen beled durumundadır.
Arapçanın üstünlüğü ve insanlığın merkez ili olması özellikleri ile Mekke şehri geçmişin ve geleceğin merkezidir...” (s.6; 712. haftalık “KUR’AN VE İLİM” seminerinden.)
Geçen hafta, 37 haftadan beri üzerinde çalışmakta olduğumuz “Enfal Sûresi Tefsiri” çalışmamızı sona erdirdik, bu hafta (dün) “Kıyame Sûresi Tefsiri” çalışmamız başladı…