H.MEVZUAT
Madde-21a) Anlaşmalar
Topluluklar tip sözleşmeler hazırlarlar. Tip sözleşmeler mevzuat olup kişiler hangi tip sözleşmeyi kabul ederlerse o sözleşme onlar için geçerli olur.(5-47 Ayetinde İncil ehlinin İncil'in içindeki Allah'ın indirdiğiyle hükmetmesi emredilmektedir. 5-43 Ayetinde Yahudilere Tevrat varken peygamberi nasıl hakem tayin ettikleri sorulmaktadır. Bu ayetlere göre herkes kendi kitabı ile hükmeder. Kıyasen herkese kendi kitaplarıyla muhakeme yapılır.) Özel hukuk mevzuatı dayanışma ortaklıkları içinde geçerlidir. Faile göre düzenlenir.(5-48 Ayetinde مِنْكُمْ kaydı var yani her topluluğun kendilerinden oluşmuş şir'aları, düzenleri vardır. Yine bu مِنْكُمْ kaydı şir'anın yere göre değil, kişilere göre uygulanacağını ifade eder.) Kamu hukuku mevzuatı bucaklar içinde geçerli olup fiil nerede işlenirse oranın mevzuatı uygulanır. Kamu hukuku yere göre düzenlenir.(12-76’da Yusuf Peygamber’in kardeşinin yükünde su kabını bulması sebebiyle onu alıkoymasının Melik’in dininde olmadığı söylenmektedir. Yetki Kuralı 3a,c 'ye göre son söz görevliye aittir. Demek ki son söz onu görevlendirenin sözü olmalıdır. Her yerde o yerin düzeni uygulanacaktır. Yani hilafette son söz görevliye ait olduğuna göre görevlendirenin hükümleri uygulanacak demektir.) Özel hukukta ispat külfeti kime ait değilse onun sözleşmesinin hükümleri uygulanır.(24-13 Ayetinde dört şahit getiremeyene yalancılar demektedir. Bu da suçu iddia edenin ispat etmesi gerektiğini göstermektedir.) Sözleşmenin kime ait olacağı ise usul hükümlerine tabi olup, usulde hakemlerin yani başhakemin usulü uygulanır. (Hakemlik Kuralı 47)
Madde-21b) Mevzuatın yapılması
Bir konuda mevzuatın yapılması kararlaştırılmış ise yarışma açılır.(3-133 Ayetine göre mağfiret için yani kötülük işlememek ve kötülükten uzak durmak için yarışmak gerekiyor. Bu da içtihat ve icmalarla olur. 72-14 Ayetinde müminlerin rüştü arayanlar olduğu belirtilmektedir.) Yarışmaya katılmak için bucak mevzuatında orta, il mevzuatında yüksek, ülke mevzuatında üstün ehliyetli olmak gerekir. İnsanlık mevzuatında ilmi dayanışma sorumlusu veya onun temsilcisi olmak gerekir.(13-7 Ayetine göre her kavmin bir lideri vardır. 11-3 Ayetine göre ilmi seviyeleri farklı olan meclisler oluşacak demektir. 16-43 Ayetinde “Ehli zikre sorun” denmektedir. Sorulan kimsenin en az ehli zikr olması gerekir. Buna göre içtihat ve icmalar için bucakta ehli zikr, ilde fakih, ülkede rasih olması gerekir. Hizmet ve Görev Yerleri 23c,d)
Yarışmaya katılanlar kendileri sıralayıp derecelendirirler.(Karar Verme Kuralı 36a Sıralama Usulü) Telifte ilk sırayı alan on yarışmacı, takdirde ilk sırayı alanlardan on yarışmacı ile kendi istekleriyle eşleşir ve birer metin hazırlarlar.(4-83 Ayetinde istinbat eden kimselerالَّذِينَ ile getirilmiştir. Demek ki böyle bir kurum vardır. Burada bu kurum istihsanen kendilerinden en çok bilenler olmalıdır.) Bu metinler meclisin sıralamalarına sunulur. Sıralamada birinci gelen mevzuat yürürlüğe girer.(4-115 Ayetinde geçenسَبِيلِ topluluğun kurallarıdır. Demek ki topluluğun kuralları vardır. Karar Verme Kuralı 36a Sıralama Usulü) Hakemlere gidilip bazı maddeler iptal ettirilebilir.(Hakemlik Kuralı 47) Maddeler teker teker oylanır. İttifakla kabul edilen maddeler emredicidir.(Eşitlik Kuralı 58c) Diğerleri tamamlayıcıdır. Tebliğ mahiyetindedir.(5-92 Ayetinde “Resulümüze ancak açık bir tebliğ vardır” demektedir. Tebliğ zorlayıcı değildir ama farzdır.) Taşra meclislerinde de oylanır ve hepsinde kabul edilirse taşrada da emredici olur.(İçtihat Kuralı 38c) Bir metin hangi usullerle hazırlanırsa o usullerle değiştirilebilir.(2-106 Ayetine göre nesh eden en az nesh edilen kadar olmalıdır.) Hakemlerin kararı bu hükümden müstesnadır.(4-65 Ayetinde “Hüküm verdikten sonra içlerinde bir darlık bulmazlar” demektedir. Buna göre hakemler kendi kararlarını da değiştiremezler.)
Böylece oluşmuş mevzuata aykırı sözleşmeler geçerlidir. Ancak sözleşmede mevzuatın madde numarasını zikrederek yaptıkları değişiklikleri belirtmeleri gerekir. Sözleşmede bulunmayan hükümlere mevzuat uygulanır.(Eşitlik Kuralı 58c)
Mevzuatta yer alan yasaklayıcı hükümler geçerlidir, cezaları uygulanır. Ancak bu hükümlerin kamuya zarar teşkil etmesi gerekir. Hakemlere gidilerek zarar teşkil etmediği ilmen ispatlanırsa cezai hükümler kalkar.(3-104 Ayetinde “Ma'rufu emreden, münkeri nehyeden bir ümmet olsun” demektedir. Münker kamu zararına olan şeylerdir.)
Anayasalar, teşkilatlanma ile insanlığın hukukunu belirtir. Tamamlayıcı hükümleri içermektedir. İnsanlık Anayasası hükümleri tamamlayıcı olarak tüm yeryüzünde geçerlidir.(Eşitlik Kuralı 58a ve Dokunulmazlık Kuralı 46a’ya göre merkez bucaklar taşra bucaklarına karışamaz. Cuma namazı yalnız bucaklara kişilik vermektedir. Merkezler de birer bucaktır.)
Usul Mevzuatı yalnız hakemler için tamamlayıcı hükümleri içerir. Görevli yetkilidir. Hakemler görevli olduğuna göre muhakeme etme kurallarını kendileri koyarlar. Sadece tamamlayıcı hükümler olarak konur.(5-92 Ayetinde “Resulümüze ancak açık bir tebliğ vardır” demektedir. Tebliğ zorlayıcı değildir, ama farzdır.)
Ceza hukuku kamu hukukundan olup her bucağın kendi ceza hukuku vardır. İllerde il ve ilçe merkez bucaklarının kamu hukuku birdir. Ülkelerde merkez il ile, bölge merkez illerinin il ve ilçelerinin merkez bucakları aynı kamu mevzuatına tabidirler. İnsanlık merkez bölgesinin merkez illeri ile kıta merkez bölgelerinin merkez illerinin il ve ilçe merkez bucaklarında insanlık mevzuatı uygulanır.(Hizmet ve Görev Yerleri Kuralı 23b)
Muamelat özel hukukun, ibadat ve ukubat kamu hukukun konusudur. Münakehatta bedeni ilgilendiren kısımlar kamu hukukuna, mali kısımlar ise özel hukuka tabidir.(4-29 Ayetinde karşılıklı rıza ile yapılan ticareti istisna yaptığına göre özel hukukta rıza aranır. 2-43 Ayetine göre namaz ve zekat topluluğa emredilmiş, kelimeler müfret kullanılmıştır. O halde bunlar kamu hukukudur. Diğer ibadetler buna kıyas edilir. 9-63 Ayetinde Allah ve resulünü yani yargı kurallarını aşma nehiy edilmiştir. Aşanlara verilecek ceza kamu hukuku olmaktadır.)