Nerde o eski bayramlar...
1054 Okunma, 0 Yorum
Yılmaz Özdil - Hürriyet
Leyla Okta

20.09.2009


Yetti gari.

Ölümü öp, kurtul şu klişeden.

*

Bak diyorsun ki hüzünle...

“Sabah hepimizden önce kalkan annem, bayram kahvaltısını hazırlamaya koyulurdu. Ben babamla camiye gider, cemaatle bayramlaşır, akabinde eve dönerdik heyecanla... Sonra da kabristana gider, rahmetli büyüklerimizi ziyaret ederdik.”

*

E sen de hazırla kahvaltı...

*

Yasaklandı mı kabir ziyareti?

Yoksa, küs müsün cemaatle?

*

“Dünyanın hiçbir maaşı, bayram sabahı dedem tarafından cebime konan 5 liradan değerli olmadı” falan... Bırak bu ayakları! Pintiliğin âlemi yok. Yemez çocuklar.

*

Veya, diyorsun ki...

“Anacığım bir hafta evvelden bayram telaşına başlar, perde diplerine kadar köşe bucak temizler, süpürür, mis gibi kokardı evimiz... En temiz elbiselerimi giydirir, ayakkabılarımı boyar,             özenle saçımı tarardı.”

*

Karın pisse biz n’apalım?

Anan “Alma bunu” demişti sana.

*

Ya da “Annanem çok maharetliydi, sini sini börek açardı, etli dolmalar, keşkekler, iştahla otururduk bayram sofralarına, babacığım nur içinde yatsın, bayılırdı tereyağlı baklavaya” filan... Onun için gitmedi mi zaten 40’ında, rahmetli baban?

*

Bazıları da şöyle döktürüyor:

“Ilık duygular, sımsıcak yaşanmışlıklardı... Cıvıl cıvıl, renkli, masum, ipeksi bir his, leylakların kokusu kadar zarif ve büyüleyici bir tattı bayramlar... Kumsalda rüyaydı adeta.”

*

Senin çocukluk Bora Bora adalarında mı geçti birader? Bu ne romantizm...

*

Romantizm dedim, aklıma geldi, sen, şişko gözlüklü, kıçının kılları ağardı hâlâ aynı yerden dem vuruyorsun, “Komşulara bayram ziyaretine gider, evin kızlarıyla göz süzerdik” diye yazıyorsun... “Kalbin yerinden fırlayacak gibi olurmuş” da, “ürperdiğini hissedermişin” filan... Alma diyorum şu viagraları artık!

*

“Direklerarasına giderdik” hikâyesi var bi de... “Tahta bacaklı ip cambazlarını, ağzından ateş püskürten cüceleri seyre  dalardık” falan... Hadi ordan len! Duyan da 150 yaşında sanacak.

*

Büyüdün biraz, hepsi bu.

*

“Nerde o eski bayramlar” diye ağıt yaka yaka, burnundan getirme çocukların... Kabullen artık şunu.

 

 

Yorum :

Herkese iyi bayramlar…

 

Leyla Okta






Sayı: 15 | Tarih: 20.09.2009
Hayrettin Karaman
İslam'da barış ve din hürriyeti
1545 Okunma
Hilmi Altın
Mehmet Niyazi
Devlet ve adalet
1476 Okunma
Abdurrahman Erol
Mehmet Şevket Eygi
Râbıta
1194 Okunma
1 Yorum
Emine Hocaoğlu
Hakan Albayrak
Er-bakan ve açılım
1164 Okunma
Veysel İpekçi
Cengiz Çandar
Nusaybin'den Nisibis'e...
1100 Okunma
Ekrem Fildişi
Ahmet Taşgetiren
Dilipak açılımı
1097 Okunma
Zübeyir Erol
Mahir Kaynak
Açı­lım ve iç po­li­ti­ka
1086 Okunma
Süleyman Karagülle
Toktamış Ateş
Güçlü ordu, güçlü devlet
1072 Okunma
Osman Eskicioğlu
Yılmaz Özdil
Nerde o eski bayramlar...
1054 Okunma
Leyla Okta
Ahmet Altan
Devlet Babanın Sonbaharı
1054 Okunma
Özer Ataç
Mümtazer Türköne
Başbakan’ın ödeyeceği bedel
1050 Okunma
Arif Ersoy
Nazlı Ilıcak
Menderes'i anıyoruz
1046 Okunma
Fatma Karuç
Ruşen Çakır
Açılım önce Erdoğan’ı açtı
1009 Okunma
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
Bir ‘devşirme’den eski dostlara sorular
994 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Can Ataklı
Başbakan rakibine dava açmaz
993 Okunma
Mesut Karaaytu
Fehmi Koru
Bu kadar fanatizm ayıptır
982 Okunma
Ahmet Kirtekin
Reşat Nuri Erol
Ramazan, sel ve ekonomi
979 Okunma
Ilker Ardic
Zülfü Livaneli
Sizin çocuğunuz boğaz kesse onu kurtarır mıydınız?
966 Okunma
Ali Bülent Dilek
Oktay Ekşi
Sırasıyla
965 Okunma
Vahap Alma
Bekir Berat Özipek
Yargı reformuyla ilgili beş yanlış
953 Okunma
Bünyamin Demir
Fikret Bila
Baykal: "Mektup gelsin, değerlendiririz"
928 Okunma
Harun Özdemir