21.08.2009
Bid'at ehli, dini değiştirme ve bozma işlerini parasız yapmıyor. Onların dini imanı paradır. İman, İslâm, Kur'ân, Şeriat, Ahlâk-ı İslâmiyye hizmetlerini parasız yapanlar Ehl-i Sünnet ve Cemaat ulemâsı ve meşayihidir.
Hangileri? Gerçek ulemâ, gerçek meşayih...
Günümüzde maalesef din ile ticaret birbirine karışmıştır.
Allah'ın kutsal âyetleri çok ucuza satılmaktadır.
Hadîsler ticaret konusu olmuştur.
Bütün dinî yayınlar ve hizmetler para karşılığında yapılmaktadır.
Bu konuda istisnalar nâdir değil, enderdir.
Ümmet-i Muhammed için en büyük ayıp, tehdit ve tehlike mukaddes din hizmetlerinin ticarete, zenginliğe âlet edilmesidir.
İslâmî hizmetler ve faaliyetler tertemiz ve son derece saydam bir şekilde eda ve ifa edilmelidir.
Allah için yapılan bütün işler ihlâs ile yapılmalıdır.
Hizmetkârların bazısına, geçimlerini temin etmeleri için (fetva ve ruhsat ile)maaş ve ücret verilebilir.
Her hâlü kârda din, iman, Kur'ân, şeriat hizmetleri yaparak zengin olunmaz.
Din ve mukaddesat sömürücülüğü kadın satmaktan daha alçakça, daha çirkin, daha rezil bir iştir.
Din istismarı (sömürüsü ve ticareti) yapan eşkıya ve haşarat bertaraf edilmedikçe Müslümanların iki yakaları biraraya gelmeyecektir.
Ülkemizde yüzde yüz olmasa da hürriyet vardır.
Müslümanlar bir araya gelmeli ve çok güçlü bir KUR'ÂN HİZMETLERİ VAKFI kurmalıdır.
Bu vakıf çeşit çeşit Mushaf basmalı ve sermayesine yakın bir fiyata halka sunmalıdır.
Bu vakıf sahih mealler, tercümeler bastırmalıdır.
Bu vakıf Ehl-i Sünnet mezhebine uygun sahih tefsirler basmalıdır.
Bütün bunlar yüzde on kârla (o da işletme masraflarını karşılasın diye) halka sunulmalıdır.
Bu vakıf en iyi kağıda, en iyi tasarımla, en güzel şekilde ciltlenmiş hadîs külliyatları hazırlatıp millete sunmalıdır.
Bu vakıf sahih ilmihaller çıkartıp, akıl almaz ucuz fiyatlarla her eve bir ilmihal sunmalıdır.
Bu vakıf birkaç sene içinde ülkeyi on milyonlarca sahih din kitabı ile doldurmalıdır.
Müslümanların bu hizmeti yapacak paraları mı yok?.. Var var var ama yapamazlar.
Bunu kimler istemez?
Birtakım cemaat fanatikleri istemez.
Ehl-i Sünnet ve Cemaat düşmanları istemez.
Kârlarına kesat gelmesinden korkan sömürücüler ve bezirganlar istemez.
Yahova Şahitleri, kendi dinleri için bizden bin kat daha ciddî ve etkili çalışıyor.
Mormonlor da öyle.
Bir kısım Müslümanları para hırsı bürümüştür.
Hizipçilik, fırkacılık tefrikaları Ümmet'i kasıp kavuruyor.
Ben yapayım, o yapmasın...
İhlâslı bir şekilde, ücretini Allah'tan bekleyerek dinî, imanî, Kur'ânî hizmetler yapanlar aslında en büyük ticareti yapmaktadır. Münafıklar, din sömürücüleri bunu anlayamazlar.
Sırf para kazanmak için içinde yanlış yorumlar bulunan meâl, tercüme ve tefsir kitapları hazırlatıp yayanlar ne korkunç bir ticaret yaptıklarını bir bilseler.
Din kitabı diye içinde bid'atler, bazen küfre götürecek fikir ve tezler bulunan te'lif ve tercüme kitapları yayınlayan kişiler hizmet ettiklerini mi sanıyorlar?
Elbette, ticarî müesseseler, yayınevleri vasıtasıyla da hizmet edilebilir ama:
1. Asıl amaç para kazanmak ve ticaret olmayacak.
2.Sahih niyet olacak.
3. Rıza-yı ilâhîyi kazanmak için olacak.
4. İçinde hatâlar bulunan meâl, tercüme ve tefsirler yayınlanmayacak.
5. Yayınlar Kitabullaha, Sünnete, icmâ-i ümmete uygun olacak.
6. Şazz, aykırı, bozuk, bid'at fikir ve görüşlere yer verilmeyecek.
Ciddî, vasıflı, dürüst, doğru, temiz ve hâlis niyetli yayınevleri faaliyetlerine devam etsinler ama yukarıda bahs ettiğim vakıf mutlaka kurulsun. Bu vakfın başına son derece kültürlü, ahlâklı, faziletli, karakterli, mürüvvetli, ehliyetli, liyakatli, becerikli, başarılı idareciler geçsin ve rızaen lillah, muhlisen lillah, hasbeten lillah hizmetler yapılsın.
Böyle bir vakıf kurulursa, Müslüman halkın milyarlarca dolarlık bağış yapacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Böyle bir şey münafıkların, din sömürücülerinin işine gelir mi?
Yorum:
Böyle bir fikir sunduğu için yazara teşekkür ederim. Gerçekten bir Kuran Hizmetleri Vakfı kurulmalıdır. Ama yapacağı iş sadece Mushaf basmak veya meal, tercümeleri basmak ve onları ucuz olarak halka sunmak olmamalıdır. Üstelik şimdi bugün bunlara ulaşmak eskisi gibi hiç de zor değil. En basitinden hemen hemen bütün evlerde Kuran bulunmakta ve İnternet gibi müthiş bir bilgiye ulaşma kaynağı olduktan sonra…
Kuran Hizmetleri Vakfın da yazarın söylediklerinin dışında bize Allah’ın göndermiş olduğu kutsal kitabın okuması ve meallere gerek kalmadan okuduğumuzu anlama olmalıdır. Bunun için orada dersler yapılmalı isteyen kişiler gidip Kuran Arapçasını ücret ödemeden öğrenebilmelidir.
Kuran bir delildir. Pozitif ilimler yardımıyla, usulü fıkıh kurallarıyla Kuran, sünnet, kıyas ve icmâ ile içtihatlar yapılmalıdır. Her çağın kendine göre sorunları vardır. Bu sorunların cevabını Kuran’a bakarak cevap bulmalıyız. Bunun için Kuran’da ayet vardır.
وَلَقَدْ صَرَّفْنَا لِلنَّاسِ فِي هَذَا الْقُرْآنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلَّا كُفُورًا
Andolsun ki biz, bu Kur’an da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler.(İsra-89)
Bunun için de Kuran gramerinin ışığında çok iyi bilen ekiple fikir alış verişi içinde içtihatlar yapılmalı ve günümüz sorunlarına cevaplar bulunmalıdır.
Bugün insanlar Kuranın çok güzel okunması yani kıraati üzerine yoğunluk vermişlerdir. (Peygamberimiz zamanında evet bu çok önemliydi. Çünkü kâğıt yoktu. Ezberlemek, okumak çok önemliydi. Ayrıca da anlaşılabiliyordu. Çünkü o zamanlarda Kureş Arapçası konuşuluyordu. Şimdi bugün Araplar dahi anlamakta zorlanıyorlar.) Anlaması üzerine çalışmalar, öğrenmeler yok denecek kadar azdır. Öğrenmek isteyenlere de bunun çok zor olduğunu lanse etmişlerdir. Hâlbuki Kuran’ın dilini öğrenmek hiçte zor değildir. Öğrencilerimiz lisede bir yabancı dili öğrenebiliyor hatta ikinci bir yabancı dil bile öğrenenlerimiz vardır. Pekâlâ, Kuran Arapçasını da öğrenilebilir. Üstelik Allah Kuran-ı Kerim-i bütün insanlığa göndermiştir. Bu yüzden öğrenilmesi çok zor olan bir dille göndermesi sizce abes olmaz mı? Müthiş bir güzellikte ve kuralları olan bir dil olarak karşımıza çıkıyor ve öğrenilmesi gayet kolay bir dil diyorum.
Ayrıca Kuran’ı Kerimde 1700 civarında kök bulunmaktadır. Her biri üzerinde çalışılmalıdır. Bunu söylememin amacı şudur ki; meallere baktığımızda Kuran da kullanılan iki farklı kelimeye aynı anlamlar vermişlerdir. Eğer ikisi de aynı anlam taşıyorsa niçin Allah farklı bir kelime kullanmıştır. Allah müsrif değildir. Bu kelimelerin kullanışında incelikler yatmaktadır. Bunun için çalışmalar yapılmalı ve incelikleri öğrenilmelidir. O zaman günümüz sorunlarına da yaklaşımlarımız daha farklı olacaktır.
Böyle bir vakıf kurulduğu zaman, Allah rızasını kazanmak ön planda olmalı ve hiçbir ücret talep edilmemelidir. Böyle bir vakfa gerçekten ihtiyaç var ve olması dileğiyle…