‘FETÖ tasfiyesi.. AKP’ye kendi kendini tasfiye’!
Herkesin kendince “derin derdi” veya “derin meselesi” var; derin devletin bile!
Bizim “derin” derdimiz ve meselemiz ise sadece ve sadece KUR’AN VE İLİM!
Bugün, “Pazar Yazısı” niyetine sadece “KUR’AN VE İLİM” diyecektim ama…
Her günkü gibi yazılanlara şöyle bir bakayım dediğimde “derin derdi” gördüm!
Kalburüstü itibar görüp çok okunan yazarlar kendilerince derinlere dalmışlar!
Yeniçağ’dan Arslan Bulut yazısına şöyle başlamış: “AKP yöneticisi Ayhan Oğan, "Biz 15 Temmuz'da çok büyük bir şey yaptık. Halk bir devrim yaptı. Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz. Beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan'dır" dedi.” (15 Temmuz, yeni bir devlet kurmak için miydi? - Arslan BULUT - Yeniçağ - 05.08.2017)
Arslan Bulut’un böyle başlayan yazısı, şöyle sona eriyor: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, FETÖ gerçeğini gördü ve 2004 yılında MGK kararı ile bu örgütü tasfiye kararı aldı. AKP, kararı rafa kaldırınca, FETÖ, 17-25 Aralık operasyonu ile harekete geçti. Artık işin çok uzadığını gören devlet, 15 Temmuz’dan itibaren tasfiye operasyonunu bağırta bağırta AKP’ye yaptırmaya başladı! (...) / FETÖ’nün tasfiyesini AKP’ye yaptırıyorlar; AKP’ye de kendi kendini tasfiye ettiriyorlar, farkında bile değiller.”
Dediğim gibi; “derin” yazarlar bu konuya bugünkü yazılarında yeterince değinmişler!
Müsaadenizle, ben hiç değinmeyim! Sadece şu kadarını hatırlatmakla iktifa edeyim. Tevafuk diyeyim; meğer farkında olmadan, yarım yüzyıldan beri yapmakta olduğumuz üzere, benzer konulara değinmişiz! Üstadımız, her hafta, 10-15 sayfalık tefsir yanında, birer sayfalık iki de yorum yazar. Bu haftaki yorumların başlıkları şöyle:
‘DEVLETİMİZ NASIL YAPILANMALI?’
‘ORDUMUZ NASIL YAPILANMALI?’
Çalışmalarımızı yayımladığımız sitemizden okuyabilirsiniz…
Bu kadar!
***
KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın ve altı haftadır üzerinde çalıştığımız Kehf Suresi etkisi olacak; artık şu kanaatteyim: Bizim yazdıklarımız ve yaptıklarımız üç asır sonra gerçek anlamda anlaşılacak! Neden? Nedeni basit! Âcizane kanaatimce, kendini “derin” zannedenler maalesef “derin” bir gaflet uykusunda… Sadece o yazanlar değil, yapanlar ve onlara yazdıranlar da “derin” bir gaflet ve dalalet uykusunda… Nasıl? Nasılını anlamak için yine bundan önceki 24 haftalık İsra Suresi çalışmamıza bakmak gerekecek; her hafta 10-15 sayfalık içerikleriyle birlikte… Bu arada haftalık yorum ve makalelerimize de bakılmalı… Bendenizin bu köşede yayımlanan son 3-5 makalem de epey yardımcı olabilir…
***
Başta hatırlattığım ‘Pazar Yazısı’ niyetimi bozmayayım, kalan kısımda KUR’AN VE İLİM merkezli bu haftaki çalışmamızdan bir-iki bölüm aktarayım da asıl niyetim hâsıl olsun.
‘İnsanlık tarihinde (Kehf Ashabı gibi) bazı konular hep olacaktır. Bu konular hep ihtilaflı kalacak ve insanlar tartışacaklar. Sorunlar ancak ahirette çözülecektir. / Bunların başında kıdem nazariyesi gelmektedir. Üç boyutlu uzayın bundan13.7 milyar yıl önce yaratıldığı kesin olarak ispatlanmıştır ama tartışma sona ermemiştir. Bu arada dört ve beş boyutlu uzay keşfedilmiştir. Onlar ezel ve ebed midir, yoksa onlar da sonradan mı var edilmiştir; bu konudaki tartışma hala devam etmektedir. O halde insanlar arasında ilim meçhulleri azaltmayacaktır. Bir sorun çözülür. İlerleme olur. O ilerleme yeni sorunlar getirir. / Kehf Ashabı konusundaki tartışma devam edecektir. Bu sebepledir ki Allah bu ayetlerde hep Rabbin en iyi bildiğini ifade etmektedir... / Bir topluluğun aşiret/ocak olabilmesi için en az on aileden oluşması gerekmektedir. Ama sayıları ondan aşağıya düşse de dağılmış olmazlar. Onların zamanla tekrar çoğalacağını kabul edip aşiret varlıklarını korurlar. Kaça düştükleri zaman aşiretleri dağılmış olur. İşte tartışma bunun üzerine devam edecektir...’ (s.10-11)
Devamı gelecek yazıda ve de yukarıdaki “derin meseleleri” açıklarcasına…