Patlamalar, şehitler, sorunlar, ‘İpek Yolu’ ve …
Bir tarafta…
Ülkemizdeki şehitlerimiz (tam da bu cümleyi yazarken, en yakın camiden şehitlerimiz için “sela” okunmaya başladı, derin duygulara kapıldım gittim, devamında internetten “sela”lar dinleyerek yazmaya devam ettim, kederimi bastırmaya çabaladım ama nafile; şehitlerimize Allah’tan rahmet…), çatışmalar ve devam eden sorunlar… Bertaraf edilen teröristler de maalesef kendi vatandaşlarımız ve -hep ifade ettiğimiz üzere- onların da “terörist” olmasını engelleyecek sistemi yani “Adil Düzen”i bir türlü kuramadık, “silm/barış düzeni”ni getiremedik; “zalim düzen” devam ediyor ve insanlarımız yok ediliyor…
Diğer tarafta…
İngiltere’den Çine’ kadar uzanan “İpek Yolu” üzerindeki diğer dünya ülkelerinde son günlerde cereyan eden özellikle Afganistan, Irak ve İngiltere’deki patlamalar ve onlarca insanın toplu olarak yok edilmesi; “yorumcular” patlamaların artarak devam edeceğini yazıyor… Ülkemiz ile dünyadaki çatışma, patlama ve katledilen insanlardan söz açtık, konu da madem yeni “İpek Yolu” projesine kadar geldi, oradan devam edelim ve Üstad’ın konu çerçevesinde en son yaptığı değerlendirmelere bakalım: “Sermaye’nin ömrü sona erdi. Çin bu projesi ile “üçüncü binyıl uygarlığına” büyük katkıda bulunacaktır. “İpek Yolu Projesi” Sermaye’yi tarihe gömecektir. Yeni düzen (yani mevcut zalim düzenin yerini alacak olan “ADİL DÜZEN”) kurulacaktır. Çin hükmederek değil, sömürerek değil, hizmet ederek insanlıkta yerini alıyor. AB’de böyle, İslam âleminde böyle; bütün bunlar Adil Düzen’e doğru atılan adımlardır. Dünyayı beş büyükler değil, dört büyük din yönetecektir. Bunu başarmak için Sermaye’nin emrinden çıkmak zorundadırlar. Papa hakkında kuşkularım vardı, rahatladım...”
İpek Yolu’nun iki ayağı vardır; kara ayağı ve deniz ayağı. Meseleyi bu iki yönü ile analiz etmeye devam edelim. Sermaye’nin yönetim ve yönlendirmesindeki ABD deniz ve hava üstünlüğüne sahiptir. Sermaye ABD’yi bugüne kadar güçlü tutmuştur. Hava ve deniz üstünlüğü ABD’de olduğundan, denizlerdeki İpek Yolu’na Çin hâkim olamaz, savaşı hemen kaybeder. Bundan dolayı böyle bir savaşa girmemelidir. Karada ise silah değil, insan konuşur, asker konuşur. Bu hususta ABD’nin bir gücü yoktur, sadece son zamanlarda yaptığı/yaptırdığı gibi kalleşçe patlamalar gerçekleştirir, sivilleri katleder, o kadar! Paralı asker yani her türlü Sermaye güdümündeki terör örgütü mensupları gerçek askerler gibi savaşmaz, savaşamaz. İşte bundan dolayı “Deniz İpek Yolu” değil de, “Kara İpek Yolu” önemli; bu İpek Yolu ana güzergâhı ülkemizden geçtiği için de Türkiye açısından da çok önemlidir.
Bu arada bir bilgi vereyim: İngiltere’den Çin’e giden ilk “İpek Yolu” yük treni 10 Nisan sabahı yola çıktı ve değişik ürünleri taşıyan 30 vagonlu trenin 12 bin kilometrelik yolculuğu 3 haftada tamamlandı... İngiltere’de son zamanlarda gerçekleştirilen iki patlamanın bir sebebi de buydu ama patlamalara rağmen tren hedefine ulaştı…
Şimdilik ilk merhalede akla gelen bir çözüm önerimizi de bu vesileyle hatırlatalım: Araba vapurları gibi araba trenleri olmalıdır, yani kamyon terene binecek, hiç beklemeden yola devam edecek ve istediği yerde inecek. Gemi kadar ucuz olacak ve gemi kadar hızlı olacak...
Gerçek olan şudur ki “yapıcılar” her zaman engelcileri yani “yıkıcıları” yenerler. Yıkıcılar yani faizci ve dolayısıyla sömürücü yıkıcı kapitalistler yani Sermaye güdümündeki ABD en sonunda yenilecektir. Siyonist Yahudiler kurtulabilir, Sermaye güdümündeki ABD kurtulabilir ama bunu gerçekleştirebilmeleri için bir an önce “barış” cephesine geçmelidirler...
15 Temmuz sonrasında Türkiye’de neler oldu? Olanları biliyorsunuz… Benzer şekilde Trump emir verecek ve bir gece Sermaye’nin adamları tutuklanacak, mallarına el konacak, sorun bitecektir. Türkiye’de FETÖ’ye yapılan operasyonu ABD’de Pentagon yapsa, kim ne diyecek? Sömürücü Sermaye devlet/silah yani halk gücü karşısında mağlup olacaktır. Çünkü dolar devlet/silah/halk tarafından korunuyorsa bir işe yarar. Hak diyelim, halk diyelim, ya da “iman” diyelim; her zaman yani en sonunda sömürüyü yani çağımızdaki Sermaye’yi yener. Tarihe baktığımızda Firavunlar daima yenilmişlerdir… Hak gelince de bâtıl gider…