Yapılanlar ve yapılması gerekenler
Adil (Ekonomik) Düzen Çalışanlarının üzerinde yoğunlaşmaları gereken bir tek işleri vardır. Hakkı anlatacaklardır. Kur’an düzenini ve imanını insanlığa anlatacaklardır. Yahudi öğretisi içinde değil, İslâm öğretisi içinde anlatacaklardır. Önce “İslâm düzeni”nin çağımızın çıkmaz sorunlarını nasıl çözdüğünü anlatacaklardır.
Biz şimdi ne yapıyoruz?
İstanbul çalışmalarımızda “para sorununu” çözüyoruz. Kur’an’ın “para düzeni” nedir, onun üzerinde çalışıyoruz. İstanbul Esenler’deki çalışmalarda da “işsizlik sorunu” üzerinde duruyoruz. Bunlar seminerler şeklinde oluyor, kısmen yayınlanıyor.
Para sorununu nasıl çözüyoruz?
Tedayün âyetindeki selem sistemiyle çözüyoruz. Üretilen mala karşı “senet” çıkacak, senetlere karşı da “para” çıkacak. Karşılıksız para olmayacak. Mal emekle elde edilir. Demek ki para emek karşılığı çıkacaktır. Batı’nın “faiz karşılığı parası” yerine Kur’an “emek karşılığı para” öneriyor. Marx da bunu teklif etmişti asma mekanizmasını kuramamıştı. “Bin Dil Üniversitesi”ni kurar da insanlığa bu çözümleri anlatırsak, “Mala-Mal Marketleri”ni kurar da tüm insanlığa gösterirsek, o zaman bugünkü Avrupa uygarlığını göğüsleyen Hıristiyanlar yanımızda yer alacaklar ve insanlık çok kısa zamanda “Adil Düzen”e ulaşmış olacaktır.
***
Avrupa Hıristiyanlığı 1500 sene evvel kabul etmiştir. Büyük uygarlıklarını kurmuşlardır. Ne var ki 500 senedir Yahudilerin fitnesi sebebiyle şüpheye düşmüşler, papalık gittikçe zayıflamış, geri çekilmiş ve Vatikan’a sıkıştırılmış, Sovyetlerde ise din hepten yasaklanmıştır. Bugünkü Batı’nın durumu hâlâ budur. “Avrupa müktesebatı” diyerek sömürü sermayesinin empoze ettiği batıl anlayışlar içindedirler...
***
Yahudiler dünyayı ikiye ayırdılar, Birinci ve İkinci Cihan Savaşlarını yaptırdılar.
Avrupalılar ve Sovyetler bu oyunun farkına vardı. Esli Sovyet ülkeleri şimdi yeniden yaptıkları hataları düzeltmek istemektedirler. Avrupalılar da Avrupa Birliği’ni kurdular. Bu birlik ABD’ye karşı kurulmuştur; Amerikan halkına karşı değil de Amerika’daki sömürü sermayesine karşı kurulmuştur.
Türkiye Avrupa’da sorun olmaktadır. Avrupa’da iki grup var; birileri Türkiye’yi birliğe alsınlar tarafı, diğeri de Türkiye’yi devre dışı bırakma tarafı...
Batı’nın ilim adamları çok ileri bir ilmî anlayışa sahiptirler. Bu başarılarını tekniklerinde görüyoruz. Matematikte, muhasebede, bilgisayarda, teknikte çok ileri keşiflerde bulunmuşlardır. Bizimle beraber olurlarsa, fıkıhta ve yönetimde de çok ileri adımlar atmamıza vesile olabilirler...
***
“Topluluk” var.
“Kişi” var.
“Topluluklar” bu dünyadaki varlıklarını korumayı hedef edinirler. Bütün çabaları diğer canlılar gibi kendi varlıklarını yaşatmaktır.
“İnsanların” yani “kişilerin” ise bu dünyadaki çabaları kendi varlıklarını yaşatma değildir, âhiretini kazanmadır. Âhireti kazanması için de yaşaması gerekmektedir, onu gerçekleştirmek için nefislerini korurlar.
Âhiret nasıl kazanılacaktır?
Allah insanlara büyük ikramda bulunmuştur: Topluluğunu yaşat; onu yapmanın karşılığında sana âhirette cennet vereceğim diyor. Bundan daha büyük bir ikram var mı?
“Adil (Ekonomik) Düzen” demek; kişi insanların “huzuru, refahı, saadeti ve selameti” için çalışırsa, Allah da âhirette o kimseye buna karşılık cennetleri ita edecektir. Bu aynı zamanda bizim de “huzurumuz, refahımız, saadetimiz ve selametimiz” olacaktır.
Ve’s-selam mea’d-dua, dua…