Karşılıksız para soygunu bitiyor mu?
Bretton Woods (1944), GATT (1947), Avrupa Ödeme Sistemi (1950), Roma Anlaşması (1957), Barre Planı (1969), Werner Planı (1970)…
Ve…
Doların altına bağımlılığı bitti (1971)!!!
Avrupa Para Sistemi (1979), Tek Pazar, Tek Para Raporu (1990), Maastricht Anlaşması (1992), Euro uyum süreci (1999)…
Ve…
Bugünkü AB’nin, bugünkü Avrupa ülkelerinin durumu ortada (2012)…
Ve…
Hâlâ Batı, hâlâ AB peşinde koşan Türkiye (2012)!!!
Ve…
Birileri de neredeyse her gün “BÜYÜKLERE MASALLAR” anlatmaya devam ediyor ama “SONUÇ” bütün çıplaklığı ve acı gerçekleri ile apaçık ORTADA…
***
Mesela… Cemil Ertem’in bugünkü (dünkü) yazısında dikkatimizi çektiği, “Rusya’nın Sesi” radyosu internet sitesinin verdiği bir haber: “Türkiye-Rusya ortak yatırım bankası kuracaklar ve bu proje, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Rusya’ya bu ay sonu yapacağı ziyarette ele alınacakmış.” Kurulması hedeflenen yatırım bankasının en önemli işlevi, dolar ve Euro gibi rezerv paralarının risklerinden korunmak için, iki ülkenin yerel paraları ile yapacakları ticaretin öne çıkarılması ve iki ülkenin ortak geliştireceği projelerin mâli kaynak sorunlarının yine bu dayanakla çözülmesi olacakmış. İşte bu önemli; inanın bizim dandik İtalyan teknolojisi (itiraz etmeyelim; Silikon Vadisi teknolojisine, Hindistan yazılım endüstrisine, hattâ İran nükleer ‘çabasına’ göre dandik işte!) ithal ederek yapacağımız “yerli otomobil” (!) haberinden çok daha önemli. Çünkü bu haber, yalnız Rusya ve Türkiye’nin bölgedeki enerji ve finans alanlarındaki işbirliğinin yeni bir politik güce (ittifaka) dönüşeceğini anlatmıyor, bundan daha da ötesini anlatıyor.
Cemil Ertem’in yorumunun devamı şöyle: “Dünyanın, Sarkozy ve Merkel Avrupası ile var olan sürünme hâlinden kurtulamayacağını, ama Türkiye ve Rusya gibi ülkelerin, yeni bir para ve ticaret sisteminin ilk temellerini atacağını, bu haber ortaya çıkartıyor. Aslında, bugünkü krizle çöken, Bretton-Woods para sistemi, Amerikan hegemonyasına bağlı bir ulus-devletler hiyerarşisini hayata geçiriyordu. Şimdilerde görüyoruz ki, yalnız dolar değil, 21. yüzyılın başında büyük iddialarla doğan Euro da, Bretton-Woods sisteminin zorunlu bir sonucu ve en az dolar kadar karşılıksız bir para. Nihayet bu kalpazanlığın sonuna geldik…”
İşte şimdi yukarıdaki “Bretton-Woods Para Sistemi” sürecine ve “Dolar ile Euro karşılıksız para soygununa/sömürüsüne” bir kere daha bakıp acı acı düşünebilirsiniz…
Sadece düşünmekle kalmayıp daha ötesine geçebilir, bugüne kadar bu köşede yazdığım ve bundan sonra da yazmaya devam edeceğim “PARA” yazılarına bakabilirsiniz…
Bakmakla yetinmeyip; “Haydi, Adil Ekonomik Düzen para sistemine geçelim” diyebilirsiniz ve bunu dediğinizde/diyebildiğinizde “çare ve çözümün” yarısına erişirsiniz…
Ondan ötesi sadece -bizim kırk yıldır yaptığımız gibi- çalışmak, çalışmak, çalışmak…
***
Anayasa yapamıyoruz…
Mahkemelerimiz “adalet” dağıtmaktan aciz…
Sosyo-ekonomik durumumuz -dünya ile birlikte- her gün daha da kötüye gidiyor…
Üç maymunları oynamaya yani “KÖR-SAĞIR-DİLSİZ” imişler gibi “davranış bozuklukları” göstermeye devam edenlerden ümidimi/zi kestiğim(iz)e göre… Değerli okuyucularım, artık iş başa kaldı, “kör-sağır-dilsizlerden” ümit yok; “çare ve çözümleri” halk olarak biz kendimiz üretmeliyiz; onun da ne olduğunu özellikle sizler çok iyi biliyorsunuz:
“ADİL DÜZEN İNSANLIK ANAYASASI” ve “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”…