Kapitalizm çıkmazda, kapitalizm çöküyor…
Reşat Nuri EROL
Bir önceki yazımızda anlattığımız üzere, ilk bakışta faizli sistemde de iyi niyetle çalıştığınız takdirde gayet dengeli bir ekonomi oluşabilmektedir.
Oysa bugün kapitalistler bunu sağlayamıyor.
Ne dünyadaki ne de Türkiye’deki kapitalistler (yani faizli zalim kapitalizm muhafazakârları) sağlayamıyorlar, sağlayamayacaklar…
Acaba neden sağlayamıyorlar, neden sağlayamayacaklar?
BİR: Birinci sebep, kapitalistlerin bizzat kendileri de bu sistemi kavramış değildirler. Dolayısıyla neyi nasıl uygulayacaklarını bilmemektedirler. Tarihi çaba onları buraya getirmiş ama sistem hakkında gerçek bilgileri yoktur, cahildirler. Paranın “altın ve gümüş” olduğu zamanların kanunlarını yürütüyorlar. Mevduata göre para basıyorlar. Oysa o sistem “altın para” için doğru olabilir ama şimdi “altın veya gümüş” para olarak kullanılmıyor ki. Durmadan “karşılıksız kağıt para” basıyorlar ama böyle nereye kadar?!.
İKİ: İkincisi, elde ettikleri paraları devlete “borç” olarak aktarıyorlar. Devlet de borcumu ödeyeceğim diye halktan “vergi” topluyor. Bu uygulama altın ve gümüşlü para için doğru olabilir. Şimdi ise devlet aslında vergi almayacak, devlet giderlerini Merkez Bankası’nın karşılıksız basıp verecekleri para ile yapacaklardır. Ama öyle yapmıyorlar.
ÜÇ: Üçüncü önemli husus, henüz dünyada tek merkezi banka oluşmamış. Merkez bankaları da bağımsız olmamış, olamamış. TCMB dahil olmak üzere bütün merkez bankaları dışarıya bağımlıdır, dolayısıyla hiçbir merkez bankası istediğini yapamıyor. ABD’de de Merkez Bankası (FED) devletin değildir, özel sektöründür; birkaç Yahudi ailenindir.
DÖRT: Dördüncü husus ise, ülkeler henüz tam olarak kayıtlı sisteme geçememişlerdir. Merkez bankalarının kontrol edemediği paralar varlıklarını sürdürmeye devam ediyor. Dolayısıyla merkez bankaları bu sistemi uygulayamıyor. Hattâ kayıt dışı ekonomi hâlâ güçlü bir şekilde sürüyor. Aslında ülkemiz de dahil olmak üzere dünya ekonomisi bu sayede devam ediyor ve varlığını sürdürebiliyor… Yoksa…
***
Evet… Bu sistem çalışmaz...
Bu “faizci zalim kapitalist düzen” çalışamaz…
Çalışmadığı, çalışamadığı ve çalışamayacağı ayan beyan görünüyor…
Neden?
BİR: Merkez Bankası’nı ellerine geçirenlerin paraları vardır ama işi bilmezler. Dolayısıyla işletmelere kazandıramazlar. İşletmeler kazandıramayınca da faizleri ödeyemezler, kredilerini kapatamazlar.
İKİ: Faizli sistemde herkes para kazanmak ister. Paranın kazanılabilmesi için piyasada paranın çoğalması gerekir. Yoksa aynı para dönüp dururken paranın artırılması mümkün değildir. Bu de enflasyona sebep olur, enflasyon faizin daha da artmasını gerektirir. Sonunda fiyat ve ücret anarşisi doğar. İşler durur. İşsizlik artar. Sonunda “sosyal patlamalar” başlar.
ÜÇ: Faizli sistemde azami kâr esası içinde çalışılır. Sermeye sahipleri en büyük kârı yapabilmeleri için üretimi yarıya düşürürler. Bu durumda istihdam yarıya iner. Ülkemizde ve dünyada olduğu üzere sürekli olarak “işsizlik sorunu” olur.
DÖRT: Faizli sistemde zamanla fiyatlar arttığı için eski mallar satılmaz. Dolayısıyla herkes günlük çalışır. Bugün yap bugün sat sistemi ile millî stoklar ortadan kalkar. Bu da “yokluk ve açlık” getirir.
***
Evet… Kapitalizm çıkmazda, kapitalizm çöküyor…
Faiz ve enflasyon, işsizlik, yokluk, açlık, savaş ve diğer sorunlar…
Siyasi ve sosyal patlamalar yani hep hatırlattığımız SOSYAL TUFAN…
Bu köşe okuyucuları “çare ve çözümü” iyi biliyor: ADİL (EKONOMİK) DÜZEN…