Ekonomik ve sosyal açıdan anayasa-2
Anayasaya “EKONOMİ” açısından eklenmesi gereken beş maddeyi dün hatırlattık... Devam ediyoruz… Bugün de anayasaya eklenmesi gereken beş “SOSYAL” maddeyi “kör-sağır-dilsiz” olanlara yani üç maymunları oynamaya devam edenlere -bilmem ki kaçıncı defa- ısrar, sabır ve sebatla hatırlatıyoruz; sonuç alıncaya kadar da hatırlatmaya devam edeceğiz...
Madde 3- Anayasaya aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir:
Ek Madde 6- Asker-Sivil İlişkisi: Türkiye, merkezleri Sivas, Edirne, Bursa, İzmir, Adana, Diyarbakır, Van, Erzurum, Konya, Kayseri, Afyon ve Ankara olmak üzere 12 bölgeye ayrılmıştır. Merkez illerde Türk orduları bulunur. Orduların askerleri ve komutanları o bölgeden olmayan erkek vatandaşlardan oluşur. Görevi dış saldırılara karşı bölgeyi korumaktır. İç güvenlik yerel yönetimlerin kendi halklarından oluşturacağı zabıta kuvvetleri ile korunur. Sıkıyönetim illerde yerel yönetimin davetiyle oluşur, ordu yönetimi ele alır ve askeri kurallarla kamu güvenliğini sağlar. Görevinin bittiğine yerel yönetim karar verir. Sıkıyönetimin süresi ile değişmemek üzere yerel yönetim sıkıyönetim karşılığı orduya uygun bedel öder. Herkes askeri eğitimini devlet içinde yapar. Kanunen belirlenen müddet içinde devlet içinde hizmetini yapar. Kalan müddeti il zaptiyesinde yapar.
Ek Madde 7- Terör: Bölge merkezleri dışında kalan yerlerde nüfusları 300 binden az ve 1 milyondan fazla olmamak üzere bağımsız iller kurulur. Taşra illeri kendi yasalarını kendileri yaparlar, kendi yöneticilerini kendileri seçerler, kendi iç güvenliklerini kendi kurdukları güvenlik teşkilatıyla sağlarlar. İllerin resmî dilleri aynıdır. Lise öğrenimini il dilleri ile yaparlar. İllerinde bulunan küçük ve orta işletmelerin vergilerini kendileri alırlar. Taşra illerine girmek, yerleşmek, iş yapmak için oranın yasalarına göre hareket edilir. Girişler onların iznine tabidir. Merkez iller tüm Türk vatandaşlarına serbesttir. Her zaman girip çıkabilir, oralarda yerleşebilir, orada çalışabilirler. Buradaki işletmelerin vergilerini devlet alır.
Ek Madde 8- Yargı Bağımsızlığı: Davalı ve davacı ehliyetli hakemlerden birerlerini seçer. Başhakemi hakemler seçer. Verdikleri kararlar kesindir. Hakemler aleyhine hakimlere gidilebilir. Mağdurların mağduriyetleri mahkum olan hakemlerin partileri tarafından giderilir. Kamu adına dava açma yetkisi siyasi partilere aittir. Siyasi partilere bütçeden aldıkları oy nispetinde yargıda kullanmak üzere tahsisat ayrılır. Bu tahsisatlar kamu hukukunu savunan partilerin avukat ücretlerine ayrılır. Savcılık kurumu kamu avukatlığı şekline dönüştürülür ve duruşmada taraf olarak yer alır. Güvenlik illerde kurulan il güvenlik teşkilatına aittir. Polis soruşturma yapar. Serbest soruşturma sistemi getirilmiştir. Soruşturmacıların ücretlerini siyasi partiler öderler. Özel hukuk soruşturmasını da bunlar yaparlar. Hakemler soruşturmacıların şehadeti ile karar verirler. Mevcut mahkemeler soruşturma (tahkik) ile tahkim işlerini yürütürler. Hakimler soruşturma yapamazlar ve resen karar veremezler. Dava sürecini ve duruşmaları yönetirler ve dava ile ilgili her türlü kayıtları tutarlar.
Ek Madde 9- Basın/Medya: Yazar ve yayıncıların oluşturduğu basın ve yayın kooperatifleri devletçe desteklenir. Kooperatiflere ait tesisler için reel faizsiz krediler verilir. Ödeyemezlerse tesisleri ellerinden alınır, başka bu maksatla kurulmuş kooperatiflere verilir. Dağıtım devletçe karşılıksız yapılır. Bir kişi ancak bir basın-yayın kooperatifine ortak olabilir.
Ek Madde 10- Dokunulmazlık: Akademik kariyer yapmış olanlar, kurmay subay olanlar, milletvekilliği, bakanlık, valilik ve yüksek hakimlik yapanlar üstün hakemlerden oluşmuş yüce divanın izni ile yargılanabilirler. Yüce divan üyeleri siyasi partiler tarafından atanırlar. Her yüzde beş üye için bir hakem üye seçilir. Partiler oylarını birbirlerine aktarabilirler. Hakemler milletvekilleri arasından seçilir. Milletvekili olarak kaldıkça ve partisini değiştirmedikçe hakemliği sona ermez. Hakemlerden birini bir taraf, diğerini diğer taraf seçer.
Son bir hatırlatma daha: Anayasada Türkiye Cumhuriyeti’nin “SOSYAL DEVLET” olduğu yazılı... Ey “kör-sağır-dilsizler” nerelerdesiniz, daha ne bekliyorsunuz?!.