Son yaklaştı, İsrail ve yandaşlarının sonu geldi-3
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
-Evet, son yaklaştı; sömürü ve soykırım sistemlerinin sonu yaklaştı…
-Zulüm ile abat olanların sonu insanlık tarihi boyunca berbat olmuştu…
-Çağımızdaki zalim sistem ve düzenlerin sonu da elbette berbat olacaktır…
-Adil Barış Dünya Sistem ve Düzeni her zaman olduğu gibi yine kurulacaktır…
-İnsanlık tarihi müsbet yönde tekerrür edecek; “Hak gelince bâtıl zail olacak…”
Evet, son yaklaştı ve hem ülkemizde hem bölgemiz ile Suriye’de de hem de başta Filistin ile Gazze’de ve bütün dünyada benzerleri var olup soykırım seviyesine kadar ulaşan zalim sistem ve düzenler sona erecek, adalet merkezli Hakka dayalı düzen kurulacak…
Komünist bir ülkede (Yugoslavya’da) doğmuş biri olarak diyorum ki; özellikle başta babam-annem ve yakınlarımla birlikte ve yaş olarak bir bölümünde benim de geçen yüzyılın içinde yaşadıklarım ile içinde bulunduğumuz bu yüzyılın ilk çeyreğinde bütün beşeriyetin yaşadığı ‘zulüm ve soykırım sistemleri’ elbette günü gelince sona erecektir…
-Hem “Kur’an” hem de “insanlık tarihi” bunun böyle olacağını ifade ediyor...
-“Kur’an” batılın zail olması için Hakka dayalı düzeni gerekli görüyor…
-‘Ve kul cael hakku ve zehekal batıl innel batıle kane zehuka’ diyor…
-‘De ki: Hak geldi batıl yok oldu; batıl yok olmaya mahkumdur...’
-İsra suresinin 81’inci ayetinde Kur’an bu hükmü bildiriyor…
Dolayısıyla kâinatın, dünyanın, insanlığın ve bizim yaratıcımız olan Allah hem günümüzde hem de yakın ve uzak gelecekte yapmamız gerekenlerle ilgili yol haritasını ayan beyan ortaya koymuş oluyor; bu durumda bizim yapmamız gereken emredileni yapmaktır…
*Biz de Kur’an’ın hem genel olarak hem de bu ayeti kerimedeki hikmetine binaen…
*Yarım yüzyılı aşan zamandan beri Kur’an ve İlim merkezli çalışmalarımızla…
*Ülkemiz ve her ülke için “Adil Düzen” ile “Adil Ekonomik Düzen”…
*Bütün beşeriyet için de “Adil Barış Dünya Düzeni” ile birlikte…
*“Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” öneriyoruz…
Bu köşenin müdavimleri, başta merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile merhum Süleyman Karagülle hocalarımızla bu konularda yaptığımız çalışmaları biliyorlar…
Bu çalışmalarımız ‘günlük-haftalık-dönemlik’ olarak devam ediyor…
Bunların bir bölümü hakkında zaman zaman burada bilgilendirme yapıyorum…
-Kur’an hem yakın geçmişte hem günümüzde meydana gelen gelişmelere hem de gelecekte olabileceklere dair bilgiler verir ve bunlara istinaden yapılması gerekenleri -onu gerçek anlamda okuyup anlayabilenlere ve yapılması gerekenleri idrak edebilenlere- apaçık bir şekilde ifade eder ki; biz işte bunu yıllardan beri yapmaya çalışıyoruz, elhamdülillah…
-Kur’an sadece bizlere değil bütün insanlığa bir öğüttür (Yusuf 12/104)…
-Kur’an’da insanlığın yaşadığı kıssalar anlatıldıktan sonra hemen muhataba dönülerek bu anlatılanlardan öğüt alması yani gereğinin yapılması istenir…
-Kur’an’da anlatılan kıssalardan ibret alıp bizim ve bütün beşeriyetin kendi hayatımıza uyarlamamız, benzerlikler kurarak günümüze dair anlaşılması gerekenleri anlamaya gayret etmemiz ve sonuç olarak da asıl yapılması gerekenleri yapmamız istenmektedir...
-Kur’an’ı sadece güzel okumamız veya sadece güzel yazmamız yetmez;
-Kur’an’ı aynı zamanda anlamamız, idrak etmemiz, hayatımızın ilmî-dinî/ahlâkî-iktisadî-idarî/siyasi dört ana alanına da uygulamamız gerekmektedir…
-Kur’an nizamı sayesinde hayatımızın dört alanında ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde var olan sorunlar çözüme kavuşturulacak ve Hakka dayalı düzen tesis edilecektir…
*SONUÇ olarak yazımızın en başında dediğimizi hatırlayalım…
*Evet, son yaklaştı; sömürü ve soykırım sistemlerinin sonu yaklaştı…
*Ama önce “Hakka dayalı Kur’an Nizamının” tesis edilmesi gerekmekte…
*Batıl İsrail ve yandaşlarının zalim soykırım sistemleri o zaman zail olacaktır…