Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 9
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
‘Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet’ yazılarımızın bugünküne bir Kur’an ayeti ile başlayıp Muhammed aleyhisselamın bir hadisi ile devam edelim…
“Kul hel yestevillezine ya'lemune vellezine la ya'lemun / De ki; ‘hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ Sadece derin düşünebilen akıl sahipleri bunu anlayabilir.” (Zümer Suresi 39/9)
“El-ulemaü veresetü’l-enbiya / Âlimler peygamberlerin vârisleridir.” (Hadis) Bu ayet ve bu hadis birinci girizgâhımız olsun…
Balkanlı olarak da ilgi alanıma giren bir gelişme oldu, Kasım ayı başında, Türkiye’nin Balkan coğrafyası bölümü olan Trakya’da, daha doğrusu Edirne’de, içeriğinde ‘Balkanlar ve Balkan alimleri, ümmet ve ümmetin birliği’ içerikli bir toplantı yapıldı.
Edirne'de düzenlenen “Balkan Alimleri Buluşması” ile ilgili haberin özü şöyle:
Edirne Valiliği’nin desteği, Trakya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, Edirne Mimar Sinan Vakfı, Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu paydaşlığında İslam Alimleri Vakfı’nca, “Kendi Gök Kubbemiz” adıyla, Balkan Kongre Merkezi’nde düzenlenen buluşmaya Kuzey Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Sırbistan, Bosna-Hersek, Sancak bölgesi, Batı Trakya, Bulgaristan, Romanya, Slovenya, Karadağ ve Kırım’dan baş müftü, müftü ve ilim adamları katıldı. Bu buluşmayla ilgili özet bilgi de ikinci girizgâhımız olsun…
Toplantıya dolaylı olarak davetliydim ama mazeretim sebebiyle katılamadım.
Toplantının bazı detaylarını Mahmut Ay’ın “Balkan Âlimleri Buluşması: Ümmetin birliği ulemanın birliğinden geçer” değerlendirmesinden okudum. Özünü okuyalım…
“Geçtiğimiz hafta sonu, ülkemiz son derece önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. İslam Alimleri Vakfı’nın, Üsküplü Yahya Kemal’den ilhamla “Kendi Gök Kubbemiz” serlevhasıyla düzenlediği “Balkan Alimleri Buluşması” Edirne Trakya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, 01-03 Kasım 2024 tarihlerinde Edirne’de gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanı, ülkemizin farklı bölgelerinden çeşitli ilim adamları ve kanaat önderleri ile söz konusu Balkan ülkelerinin temsilcileri katıldılar…
Program, İslam Alimleri Vakfı’nın başkan yardımcılığını yürüten ve bu toplantının koordinatörü olan Prof. Dr. Mustafa Karataş Hoca’nın, veciz bir açılış konuşması ile başladı. Hoca, konuşmasında şu hususları vurguladı:
1. İslam Alimleri Vakfı’nın ana gayesi, ulema arasında kardeşlik ve birlik ruhunu tesis etmeye çalışarak, İslâm dünyasının birlik ve beraberliğine katkı sunmaktır.
2. İslam Alimleri Vakfı’nın yapmış olduğu Balkan ziyaretlerinde, Balkan uleması Türkiye’den giden âlimlere şöyle dediler: “Siz öksürürseniz, biz hasta oluruz. Siz güçlüyseniz, biz güçlüyüz.”
3. Alimler, her ilmî meseleyi halkın huzurunda tartışmamalı, ihtilafları halka indirmemelidir. Zira bu durum, halkın kafasının karışmasına neden olmaktadır.
Üç ana oturumdan oluşan toplantıda, gönül coğrafyamızın birbirini tamamlayan unsurları olan Anadolu ve Balkanların kardeşliği güçlü bir şekilde vurgulandı.
Dün olduğu gibi bugün de gönül köprülerimizin gücünün ve etkinliğinin artarak devam ettiği ve yarın da devam edeceği noktasında fikir birliği oluştu. Elbette ki, bu tür toplantılardan hemen somut sonuçlar beklememek gerekir. Bu kadar âlimin bir araya gelip iki gün boyunca sorunları masaya yatırmaları, çeşitli istişareler yapmaları, hatta aynı masada yemek yiyip birbirleriyle tanışmaları bile başlı başına önemli bir kazanımdır. İslam Alimleri Vakfı’nın, böyle bir toplantıyı organize etmesi, vakfın potansiyel gücünü göstermesi bakımından umut verici olmuştur. Ümmetin birliğinin, ulemanın birliğinden geçeceği gerçeğinden hareketle, İslam Alimleri Vakfı’nın bu husustaki gayretlerine destek vermek, bu konuda duyarlı olan herkesin üzerine düşen bir sorumluluktur.”
(Toplantının sonuç bildirgesinde yer alan bazı önemli maddeler ile devamı var…)