Reşat Nuri Erol
Millî Gazete, Diyanet Toplantısı ve bir yazı
27.01.2015
6572 Okunma, 1 Yorum

 

 

http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Mill_Gazete_Diyanet_Toplantisi_ve_bir_yazi/23219#.VMbUqv6sU3k

 

Millî Gazete, Diyanet Toplantısı ve bir yazı

MİLLÎ GAZETEmiz 43. yılına yeni bir hamle ile girdi; giriyor Allah yeni hamlemizi nice hizmetlere vesile kılsın, hayırlı olsun Kurulduğu 12 Ocak 1973 gününden itibaren, önce İzmir ve Ege Bölgesi temsilciliğinde sekiz yıl, son on yıllarda da yazar olarak hizmet etmeye gayret ettiğim gazetemize, özellikle bütün yönetici ve okuyucularımızın nezdinde, Cenab-ı Allahtan daha nice yıllar ve başarılar niyaz ediyorum Selam, sevgi, saygı ve de dua, dua, ile nice hizmet ve hamle yıllarına

BİR HATIRLATMA DAHA: Edirnede üç gün süren “İL MÜFTÜLERİ İSTİŞARE TOPLANTISI VE 7. BALKAN ÜLKELERİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLARI TOPLANTISI sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi... Balkan ülkelerinin Diyanet İşleri Başkanlarının, 81 İl Müftüsünün ve Diyanet İşleri Başkanlığının üst yönetiminin katıldığı değerlendirme oturumu da yapıldı… Bir Balkanlı (Kosovalı ve Bosnalı) olarak, bu toplantı ve çalışmaların hayırlara vesile olmasını diliyorum

YAZI! Bir görüşe göre: İmparatorluğumuzu İngiltere yıktı, kendisi hâkim olmaya çalıştı... Osmanlılarla ilgimizin kesilmesi için bizi zorladılar... O günkü şartlarda kabul ettik... Şimdi Osmanlıcanın ötesinde bir hedefimiz olmalı... / BİZ DİYORUZ Kİ: Sömürü sermayesi imparatorlukları” yıktı, kavmî (ulusal) devletler oluşturdu... Sonra onları da yıkarak sermaye devletini kurmak istedi... Bugün bu konudaki ümidini kesmiş, onun yerine başka bir hedef arıyor... / TÜRKİYENİN GÖREVİ Osmanlı İmparatorluğunu diriltme değildir; Türkiyenin görevi insanlığa ADİL DÜZENi sunmaktır... Osmanlıca değil, yeniden ARAPÇA tedris eden MEDRESELER açılmalı, bugünkü ilimler Kuran Arapçasına çevrilmeli, Kuran ilimleri dünya dillerine Arapçadan çevrilmelidir...

Bir görüşe göre: Osmanlı İmparatorluğunu yeniden canlandırmayı düşünen yoktur... / BİZ DİYORUZ Kİ: YERYÜZÜ yüze yakın DEVLETe, her devlet yüze yakın İLe, her il yüze yakın BUCAĞa ayrılacaktır... On devlet BİRLİK oluşturacaktır... Bir devlet diğer devlete hâkim olmayacaktır... Dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğunu diriltme yerine ADİL DÜZENE GÖRE ÖRGÜTLENME hedef alınmalıdır...

Bir görüşe göre: Başkalarını taklit ederek ileri gitmemiz mümkün değildir, canlanmamız için bizim katkımız olmalıdır... / BİZ DİYORUZ Kİ: Müspet ilmin ana kuralları şunlardır. Başkalarının söylediklerini siz kendiniz deneyeceksiniz ve göreceksiniz... Başkalarının söylediklerine inanmak müspet ilmin metodu değildir... Bir müçtehid başkasının içtihadı ile amel edemez, eğer icma yoksa her konuda kendisi içtihad yapmalıdır.

Bir görüşe göre: Bizi tarihimizden koparmak istediler... Biz bu saldırıya ilim ile cevap verebiliriz... / BİZ DİYORUZ Kİ: İslâmiyette ilim amel içindir... Batı da müspet ilmi uygulama ilmi olarak kabul etti... Bizim yapacağımız şey KURAN ARAPÇASINI öğrenmektir... Uygulamalı MATEMATİĞİ de öğrenmeliyiz.. Ondan sonra FIKHI yani projeleri üretmeli, Kuran’ın emrettiği MUHASEBEYİ kurmalı ve öğrenmeliyiz...

Bir görüşe göre: Bu çatışma başkaları tarafından oluşturulabilir... Tedbir almak için halkın saygı gösterdiği kişilerden yararlanmak gerekir... / BİZ DİYORUZ Kİ: Halk belli kişilere olağanüstü özellikler yükler... Siz ona/onlara saldırsanız o/onlar daha da büyür ve taraftarlarını artırır... Bu sebeple bu tür kişilere çatmayacaksın, kötülerle değil kötülükle mücadele edeceksin... Failin kim olduğu önemli değil, fiil önemlidir...  Paralel devleti oluşturan F. Gülen olsa bile ona değil yapılanlara çatılmalı, müsebbipler değil failler cezalandırılmalıdır...

Bir görüşe göre: Farklı din anlayışlarımız bizi çatıştırmamalıdır... / BİZ DİYORUZ Kİ: Müşriklerin putlarına hakaret edilmemelidir... İnsanların inançlarına saygı duyulmalıdır... İslâmiyette zorlama yoktur...

Dolar değil Türk Lirası kullanıyoruz

Bu başlık aslında bir ekonomi haberinin başlığı ve bence çok ama çok önemli bir haber... Dikkatli okuyucularım bu konudaki yazılarımı/yorumlarımı hatırlayacaklardır; işte, sömürü sermayesine ve karşılığı olmayan dolara karşı yapılması gereken budur.

Haberin başlığından başlayalım. İran: DOLAR değil TÜRK LİRASI kullanıyoruz. / İran Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Gulamali Kamyab, ülkesinin artık yabancı ülkelerle ticari işlemlerinde dolar kullanmadığını açıkladı. Kamyab, “İran artık yabancı ülkelerle ticari ve mali işlemlerinde Türk Lirası, Çin Yuanı, Rus Rublesi ve Euro gibi diğer para birimlerini kullanıyor dedi. / Tasnim Haber Ajansı’na konuşan Kemyab, ihracat ve ithalatta dolar yerine ticaret yapılan ülkelerin milli para birimlerinin kullanıldığını belirterek, “İran artık yabancı ülkelerle ticari ve mali işlemlerinde Türk Lirası, Çin Yuanı, Rus Rublesi, Güney Kore Wonu ve Avro gibi diğer para birimlerini kullanıyor dedi. Kemyab, İran’ın bazı ülkelerle DÖVİZ TAKAS ANLAŞMALARI yapmayı planladığını da dile getirerek, söz konusu anlaşmaların İran ve diğer ülkeler arasındaki ticari ve ekonomik işlemleri kolaylaştıracağını ifade etti. / İran, en büyük ticari ortaklarından Çin ile yaptığı petrol ticaretinde 2012den beri DOLAR yerine ÇİN YUANI kullanıyor. Diğer ticari ortaklarıyla da ticarette dolar kullanımından vazgeçme planları yapan İran’ın Petrol Bakanı Bicen Namdar Zengene, Eylül ayında Tahranda düzenlenen İran-Rusya Ekonomik İşbirliği Konseyi 11. Toplantısı’nda, Rusya ile ticarette DOLAR yerine RİYAL ve RUBLE kullanmayı planladıklarını bildirmişti. TÜRKİYE ile İRAN arasında da millî para birimlerinin kullanılmasına ilişkin görüşmeler yapıldığı ve bu konuda olumlu gelişme kaydedildiği bildirilmişti. Türkiye 2014 yılında İrana 4 milyar dolarlık ihracat yaptı. İran geçen sene Türkiyenin en çok ihracat yaptığı 9. ülke oldu.

Bazı ekonomi haberleri ile ilgili sadece bilgileri ve rakamları vereceğim.

T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 22 ARALIK 2014 tarihli basın duyurusu şöyle: 30.11.2014 Tarihi İtibarıyla Merkezi Yönetim Brüt Borç Stokuna İlişkin Basın Duyurusu / Merkezi yönetim brüt borç stoku 30.11.2014 tarihi itibarıyla 602,1 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. / Borç stokunun 413,5 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 188,6 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır. / Kamuoyuna duyurulur.

Kasım sonu itibariyle; 1) Uluslararası Yatırım Pozisyonumuz 438 milyar 77 milyon dolar açık vermiştir. 2) Yabancıların ülkemizdeki doğrudan yatırımları: 172 milyar 913 milyon dolardır. 3) Yabancıların ülkemizdeki Portföy Yatırımı: 196 milyar 219 milyon dolardır. -Yabancıların borsada hisse senedi: 65 milyar 443 milyon dolardır. -Yabancıların Devlet İç Borçlanma Senedi miktarı: 54 milyar 136 milyon dolardır. Not: Bazı iktisatçılara göre portföy yatırımı sıcak para demektir. Biz de buna katılıyoruz. Bazılarına göre ise Borsa ile DİBSin toplamı sıcak para demektir. 4) Yabancıların diğer yatırımları: 303 milyar 124 milyon dolardır.

Maliye Bakanlığı 2014 ARALIK Ayı Bütçe Gerçekleşmelerini açıkladı. Buna göre; 1) 2014 Aralık ayında 1 milyar 447 milyon lira FAİZ ÖDEMESİ yapılmıştır. 2) 2014 sonu itibariyle ödenen TOPLAM FAİZ MİKTARI 49 milyar 907 milyon liradır. 3) 2014 mali yılında bütçe 22 milyar 666 milyon lira AÇIK vermiştir. 4) 2014 sonu itibariyle yapılan YATIRIM MİKTARI 48 milyar 1 milyon liradır.

Artık seçim atmosferine girdik. Bu rakamları ve haberleri vermeye devam edeceğim. Haberlerin ve rakamların derlenmesi konusunda yardımcı olan Ramazan Düzen kardeşime ve bu konuları konuştuğumuz her seferinde ısrarla rakam isteyen “Ümraniyeli Bilal kardeşime teşekkür ederim. Selam ve dua ile

 

Davul hükümetin boynunda, tokmak başkasının elinde

Bundan önceki yazımda söz verdiğim üzere, ekonomimizin genel durumu ile ilgili rakamlar vermeye devam edeceğim, ama önce şu MERKEZ BANKASI VE FAİZ meselesi veya musibeti üzerinde kısaca duralım. Malum olduğu üzere, Cumhurbaşkanı’ndan Başbakana, ilgili bakanlara ve yazarlara kadar herkes, FAİZLERİN DÜŞÜRÜLMESİ” için neredeyse feryat etti ama Merkez Bankası “özerk! yönetimi yine bildiğini okudu! Hüsran, yine hüsran! Bu köşede hep hatırlatıyorum; TCMB ve para politikalarına hükmedemeyen hükümet Türkiyeyi ben yönetiyorum hikâyelerini veya büyüklere masallarını” bana anlatmaya kalkmasın. Şu cümleler, Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Ünsal Bana ait: Hafta içinde gerçekleşen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı, reel sektörde faaliyet gösteren müteşebbislerimiz açısından yine hüsranla sonuçlandı. Politika faizini 50 baz puanlık indirim ile %7,75 seviyesine çeken, gecelik FAİZ oranları ve geç likidite penceresi FAİZ oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmeyen Merkez Bankası, reel sektör önünde büyük bir engel olduğunu bir kez daha gösterdi... Yazarın 25.01.2015 tarihli yazısının başlığı şöyle: Merkez Bankası’nın görev ve yetkilerine ayar şart! Yazı şöyle bitiyor: Yeni Türkiyenin Merkez Bankası’nın görev yetkilerini değiştirmesi, hükümetin “Üreten Türkiye hedefine uygun bir forma kavuşturması şart. / Millete hesap verecek olan siyasi irade / Davul hükümetin boynunda, tokmak başkasının elinde / Bu olmaz!.. / YÜKSEK FAİZ ortamında üretime hız veremezsiniz, üreticiyi teşvik edemezsiniz!.. NOKTA.

Evet, söz verdiğim üzere ekonomimizle ilgili rakamlara bakalım.

Kasım ayında 5 milyar 636 milyon dolar cari açık verilmiştir. Ocak-Kasım itibariyle verilen CARİ AÇIK 38 milyar 716 milyon dolardır. Bu, bu kadar dövizin yurt dışına uçup gittiğini ifade etmektedir. Ak Parti işbaşına geldiği zaman CARİ AÇIK sadece 626 milyon dolardı.

2014 Aralık ENFLASYONU %8,17 olarak gerçekleşmiştir.

Hazine Müsteşarlığı TÜRKİYENİN İÇ BORÇ STOĞU 3. çeyrek rakamlarını açıkladı. Buna göre 438 milyar lira yani 191 milyar 684 milyon dolar iç borcumuz bulunmaktadır. Ak Partinin işbaşına geldiği 2002 yılı sonunda iç borcumuz 155 milyar 200 milyon lira yani 102 milyar 600 milyon dolar idi.

Hazine Müsteşarlığı TÜRKİYENİN BRÜT DIŞ BORÇ STOĞU 3. çeyrek rakamlarını açıkladı. Buna göre 396 milyar 800 milyon dolar dış borcumuz bulunmaktadır. Ak Partinin işbaşına geldiği 2002 yılı sonunda dış borcumuz 129 milyar 592 milyon dolar idi.

1) Ocak ayında toplam 12,3 milyar TLlik iç borç servisine karşılık toplam 10,8 milyar TLlik iç borçlanma yapılması programlanmaktadır. / Şubat ayında toplam 16,0 milyar TLlik iç borç servisine karşılık toplam 14,4 milyar TLlik iç borçlanma yapılması programlanmaktadır. / Mart ayında toplam 5,4 milyar TLlik iç borç servisine karşılık toplam 4,9 milyar TLlik iç borçlanma yapılması programlanmaktadır. / 2) Bu üç aylık dilimde ödenmesi gereken iç borç toplamı 33.7 milyar liradır ve bunun 12.6 milyar lirası FAİZ ÖDEMESİDİR. / 3) Görüldüğü gibi 33.7 milyar liralık iç borcun 30.1 milyar liralık kısmı yeniden borçlanarak ödenmesi planlanmaktadır. Bu korkunç bir şeydir. Yani yine BORÇ BORÇLA, FAİZ FAİZLE ödenmeye devam edilecektir. / 4) Ocak ayında ödenecek olan 12.3 milyar liralık iç borcun 3.8 milyar lirası FAİZ ÖDEMESİDİR. Bugünlük de bu kadar. NOKTA.

 

 

2014 yılı onbir ayın rakamları;

İHRACAT       : 144 MİLYAR 485 MİLYON DOLAR

İTHALAT        :220 MİLYAR 450 MİLYON DOLAR

DIŞ TİÇ.AÇIĞI: 75 MİLYAR 965 MİLYON DOLAR

İHR/İTHAL.     : % 65,5

       TÜİK Kasım Ayı Dış Ticaret İstatistiklerini açıkladı.Buna göre;

1.Kasım ayında  İhracat %7,5 azaldı, ithalat ise %0.2 arttı.

2.Kasım ayında 8 milyar 316 milyon dolar dış ticaret açığı oluştu.

3.Ocak-Kasım arası İhracatın ithalatı karşılama oranı %65,5 oldu.

4.Avrupa Birliğine ihracat geçen yılın aynı ayına göre %8,3 azalarak AB'nin ihracattaki payı %43,7 oldu..

5.En fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. İthalatta ilk sırayı Rusya aldı.

6.Ocak-Kasım ayı toplam dış ticaret açığı 75 milyar 965 milyon dolara çıktı.

 

 

 

 

 

Merkez Bankası’nın görev yetkilerine ayar şart!

Hafta içinde gerçekleşen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı, reel sektörde faaliyet gösteren müteşebbislerimiz açısından yine hüsranla sonuçlandı.

Politika faizini 50 baz puanlık indirim ile %7,75 seviyesine çeken, gecelik faiz oranları ve geç likidite penceresi faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmeyen Merkez Bankası, reel sektör önünde büyük bir engel olduğunu bir kez daha gösterdi.

Öte yandan

Paradan para kazananlar ile uzantıları da her zamanki gibi, politika faizindeki indirimin daha yüksek oranda yapılmış olması halinde ülke ekonomisinin krize sürükleneceğini öne sürdü.

Toplantı sonrasında yapılan açıklamalarda, Merkez Bankası’nın politika faizinde yaptığı sınırlı indirime gerekçe olarak düşen petrol ve emtia fiyatlarının enflasyon üzerindeki aşağı yönlü etkisi gösterildi. Bununla birlikte, küresel ekonomideki diğer önemli gelişmelere açıklamalarda yer verilmedi.

Sanayisi durma noktasına gelen Avrupa, ekonomik durgunluk ile başa çıkmakta zorlanan Japonya, ekonomisi düzlüğe çıkıyor denilen ABD,  son 24 yılın en düşük büyümesini gösteren Çin

Konjonktürel farklılaşma bariz şekilde karşımızda ama Merkez Bankası’nda meselelere geniş açı”dan bakma hassasiyetini pek göremiyoruz, varsa yoksa statüko!

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın birçok kez ifade ettiği üzere, Merkez Bankası’nın piyasaların arkasından değil önünden gitmesi, konjonktürdeki değişiklikleri önceden okuyarak, şartlara göre pozisyon alması gerekiyor.

İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB) faiz politikası ve kur tabanı fiyat uygulamasında gittiği dramatik değişiklikler aktif, dinamik yönetime güzel misaller ama bizim yapı bu işlere çok uzak.

Aslına bakarsanız, Merkez Bankamız çok da haksız sayılmaz, görev tanımında öncelikli olarak fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek gibi iki temel işlev bulunan bir yapının, bu çerçevenin dışına çıkmak istememesi normal.

Geçmişten bu yana görev tanımlarını incelediğimizde, Merkez Bankası’nın 2001 yılına kadar fiyat istikrarını sağlamak gibi bir önceliğinin olmadığı karşımıza çıkıyor. Bu önceliğin Nisan 2001de çıkarılan 4651 sayılı Kanunun getirdiği Merkez Bankası Kanununda yapılan değişiklikler ile getirildiği görülüyor. ABnin Ekonomik ve Parasal Birliği normlarına uygun olarak çıkarılan bu yasada, büyüme, istihdam, cari açık ve reel ekonomi bir kenara bırakılırken, Merkez Bankası’nın başlıca hedefinin fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olarak tanımlandığını görüyoruz.

Peki, dünyanın diğer ülkelerindeki merkez bankaları nasıl çalışıyor?

Başta ABD olmak üzere, Avrupa, İngiltere ve Japonya gibi gelişmiş ekonomilerde ve Çin, Brezilya ve Hindistan gibi gelişen ekonomilerde Merkez Bankaları para politikalarını belirlerken ülkemizde olduğu gibi sadece fiyat istikrarını amaçlamıyor. Öyle ki, ülkemizdeki Merkez Bankası yapısının aksine, bahsi geçen tüm bu ülkelerdeki para kontrolü mercileri, hükümetin belirlediği para, maliye ve istihdam politikaları ile eş güdümlü politikalar izliyor.

Örneğin ABD Merkez Bankası FED ile Merkez Bankamız'ın hükümetlerle olan ilişkileri karşılaştırıldığında, önemli farklılıkların olduğu karşımıza çıkıyor. FED, sorumluluklarını yerine getirebilmek adına hükümet ile çok yakın bir şekilde çalışırken, aynı zamanda hükümetten bağımsız bir kurum olma özelliğini de koruyor. Bu doğrultudaki politikalar da ülkeye kazandırıyor.

Özellikle 1980li yıllardan sonra Merkez Bankalarının fonksiyonlarında, amaçlarında ve uyguladıkları para politikalarında önemli değişiklikler olmuştur. Bu değişim sürecinde Merkez Bankaları, daha etkili, şeffaf ve hesap veren bir görünüme kavuşmuş olup hükümetlerin para ve maliye politikaları ile uyumlu politikalar benimsemeye başlamıştır.

Gelişmiş ülkeler Merkez Bankalarını böyle değerlendirirken, gelişmekte olan çoğu ülke için hükümet politikalarından kopuk Merkez Bankası modeli uygun görülüyor.

Bu durumda gelişmekte olan ülkelerdeki Merkez Bankaları birer vesayet kurumu olarak faaliyet gösteriyor.

Yeni Türkiyenin Merkez Bankası’nın görev yetkilerini değiştirmesi, hükümetin “Üreten Türkiye hedefine uygun bir forma kavuşturması şart.

Millete hesap verecek olan siyasi irade

Davul hükümetin boynunda, tokmak başkasının elinde

Bu olmaz!..

Yüksek faiz ortamında üretime hız veremezsiniz, üreticiyi teşvik edemezsiniz!..

 

 

 

 

Kasım ayında 5 milyar 636 milyon dolar cari açık verilmiştir. Ocak-Kasım itibariyle verilen cari açık 38 milyar 716 milyon dolardır. Bu, bu kadar dövizin yurt dışına uçup gittiğini ifade etmektedir. Ak Parti işbaşına geldiği zaman cari açık sadece 626 milyon dolardı.

 

 

2014 Aralık enflasyonu %8,17 olarak gerçekleşmiştir.

 

 

Hazine Müsteşarlığı Türkiye'nin İç Borç Stoğu 3.çeyrek rakamlarını açıkladı. Buna göre 438 milyar lira yani 191 milyar 684 milyon dolar iç borcumuz bulunmaktadır.Ak Partinin işbaşına geldiği 2002 yılı sonunda iç borcumuz 155 milyar 200 milyon lira yani 102 milyar 600 milyon dolar idi.

 

 

Hazine Müsteşarlığı Türkiye'nin Brüt Dış Borç Stoğu 3.çeyrek rakamlarını açıkladı. Buna göre 396 milyar 800 milyon dolar dış borcumuz bulunmaktadır.Ak Partinin işbaşına geldiği 2002 yılı sonunda dış borcumuz 129 milyar 592 milyon dolar idi.

 

 

1.Ocak ayında toplam 12,3 milyar TLlik iç borç servisine karşılık toplam 10,8 milyar TLlik iç borçlanma yapılması programlanmaktadır.

  Şubat ayında toplam 16,0 milyar TLlik iç borç servisine karşılık toplam 14,4 milyar TLlik iç borçlanma yapılması programlanmaktadır.

  Mart ayında toplam 5,4 milyar TLlik iç borç servisine karşılık toplam 4,9 milyar TLlik iç borçlanma yapılması programlanmaktadır.

2.Bu üç aylık dilimde ödenmesi gereken iç borç toplamı 33.7 milyar liradır ve bunun 12.6 milyar lirası faiz ödemesidr.

3.Görüldüğü gibi 33.7 milyar liralık iç borcun 30.1 milyar liralık kısmı yeniden borçlanarak ödenmesi planlanmaktadır. Bu korkunç bir şeydir.Yani yine borç borçla, faiz faizle ödenmeye devam edilecektir.  

4.Ocak ayında ödenecek olan 12.3 milyar liralıkiç borcun 3.8 milyar lirası faiz ödemesidir.

 

 

2014 yılı onbir ayın rakamları;

İHRACAT       : 144 MİLYAR 485 MİLYON DOLAR

İTHALAT        :220 MİLYAR 450 MİLYON DOLAR

DIŞ TİÇ.AÇIĞI: 75 MİLYAR 965 MİLYON DOLAR

İHR/İTHAL.     : % 65,5

       TÜİK Kasım Ayı Dış Ticaret İstatistiklerini açıkladı.Buna göre;

1.Kasım ayında  İhracat %7,5 azaldı, ithalat ise %0.2 arttı.

2.Kasım ayında 8 milyar 316 milyon dolar dış ticaret açığı oluştu.

3.Ocak-Kasım arası İhracatın ithalatı karşılama oranı %65,5 oldu.

4.Avrupa Birliğine ihracat geçen yılın aynı ayına göre %8,3 azalarak AB'nin ihracattaki payı %43,7 oldu..

5.En fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. İthalatta ilk sırayı Rusya aldı.

6.Ocak-Kasım ayı toplam dış ticaret açığı 75 milyar 965 milyon dolara çıktı.

 

 

Kosova'da Başbakanlık binasına saldırdılar

 24.01.2015  21:40 | Güncelleme: 24.01.2015  22:43

Kosova'da Başbakanlık binasına saldırdılar haberi

20 bin kişi Kosovalı annelere vahşi diyen Topluluklar ve Geri Dönüş Bakanı Aleksandar Jablanoviç’ı protesto etti.

DHA

Kosovanın başkenti Priştinede, yaklaşık 20 bin kişi Kosovalı annelere vahşi diyen Topluluklar ve Geri Dönüş Bakanı Aleksandar Jablanoviç’ı protesto etti.

Özel bir şirkete ait olan Tepçe Maden Ocağı’nın kamusallaştırılmasını da isteyen göstericilerden bazıları Başbakanlık binasına saldırdı. Başbakanlık binasının camlarını kıran göstericilere polis gaz bombası kullanarak müdahale etti.

Başkent Priştinede, Vetvendosye Hareketinin çağrısı ile Kosovalı anneleri Vahşi olarak Sırp Topluluklar ve Geri Dönüş Bakanı Aleksandar Jablanoviç’ı protesto etmek için gösteri düzenlendi. Muhalefet partileri ile üniverisite öğrencilerinin de destek verdiği Başbakan görevden al, Trepçe Kosovanındır protestosuna yaklaşık 20 bin kişi katıldı. Tepçe Maden Ocağı’nın da kamusallaştırılmasını isteyen kalabalık Priştine Üniversitesinden başbakanlık binasına yürüdü.

BAKAN HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ

Annelerin Çağırısı Başkanı Mürvete Kumova burada yaptığı konuşmada, savaşta Sırplar tarafından öldürülen 12 bin kişinin anneleri olarak, yaşananlardan dolayı özür beklerken bizi rencide etmesi nedeniyle Sırp bakan hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Kumava, Başbakan İsa Mustafadan Sırp Bakan’ın 26 Ocak Pazartesi günü saat 18.00e kadar görevden alınmasını istedi. Bakan’ın görevden alınmaması halinde salı günü daha büyük bir gösterinin düzenleneceği belirtildi.

Vetvendosye Hareketi lideri Albin Kurti ise Trepçe Maden Ocağı’nın kamusallaştırılması yasası onaylanmadığı takdirde Kosova Baharı’nın başlayacağını ileri sürdü. Başbakan İsa Mustafa ve Haşim Taçinin istifasını isteyen göstericiler ’İsa Mustafayı veririz, Kosova annelerini ve Trepçeyi vermeyiz sloganları attılar.

BİR GRUP BAŞBAKANLIK BİNASINA SALDIRDI

Açıklamaların ardından bir grup, Başbakanlık binasını taş yağmuruna tuttu. Başbakanlık binasının camları kırılırken polis göstericilere biber gazı ile müdahalede bulundu. Müdahalenin ardından dağılan grup, yeniden toplanarak polise çatıştı. Başbakanlık binasında maddi hasar oluşurken resmi olmayan bilgilere göre, olaylar sırasında 7si polis olmak üzere 18 kişi yaralandı, 4 kişi de gözaltına alındı.

 

 

 

 

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
27.01.2015
03:20

http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Mill_Gazete_Diyanet_Toplantisi_ve_bir_yazi/23219#.VMbUqv6sU3k





Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
III. bin yıl medeniyeti nasıl doğacak?
15.05.2012 5329 Okunma
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Minik bir öz/özet ve bazı tavsiyeler
30.08.2016 5326 Okunma
1 Yorum 30.08.2016 15:46
Reşat Nuri Erol
‘Balkanlar’da işler iyi gitmiyor’
25.09.2013 5323 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 868. hafta seminer notlarından-2
13.06.2016 5322 Okunma
1 Yorum 13.06.2016 13:17
Reşat Nuri Erol
Kürt sorununu çözmek mi dediniz?!.-1
8.01.2013 5321 Okunma
Reşat Nuri Erol
Fıkhı bıraktınız, dünyalığa çakıldınız!..
17.12.2013 5320 Okunma
Reşat Nuri Erol
Fetih günlerine yaklaşılmıştır
12.08.2013 5320 Okunma
Reşat Nuri Erol
13. “İSLÂM ZİRVESİ” vesilesiyle…-5
21.04.2016 5320 Okunma
1 Yorum 21.04.2016 15:56
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN’e karşı olanlar mağlup olacaklar
3.04.2016 5320 Okunma
1 Yorum 03.04.2016 07:43
Reşat Nuri Erol
ERBAKAN, ESAM VE “ADİL DÜZEN”-3
26.02.2017 5315 Okunma
2 Yorum 26.02.2017 23:33
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 728. hafta seminerinden-4
7.09.2013 5314 Okunma
Reşat Nuri Erol
MISIR’DAKİ KATLİAM neleri hatırlatıyor?
16.08.2013 5308 Okunma
Reşat Nuri Erol
VE UMULUR Kİ ŞÜKREDERSİNİZ…
19.07.2016 5308 Okunma
1 Yorum 19.07.2016 11:13
Reşat Nuri Erol
Sabırlı olmak ve sömürü sermayesine kafa tutmak
5.11.2015 5308 Okunma
1 Yorum 05.11.2015 23:34
Reşat Nuri Erol
Yeni Anayasa ve “canavar!”laşan eski İslâmcılar
29.04.2014 5306 Okunma
Reşat Nuri Erol
KRİZ(!!): Merkez Bankası krizleri nasıl çözer?
19.08.2011 5306 Okunma
Reşat Nuri Erol
Ya tevbe edip düzelecek ya da yok olacaklar
20.03.2014 5301 Okunma
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: ÇIKARCILAR ve bitmeyen tehlike
12.08.2016 5300 Okunma
1 Yorum 12.08.2016 00:30
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM ile ilgilenirsek, düzeliriz…
2.06.2018 5300 Okunma
8 Yorum 03.06.2018 01:30
Reşat Nuri Erol
Türkiye körü körüne onların peşinden gitmekte
31.10.2014 5299 Okunma
1 Yorum 31.10.2014 05:07
Reşat Nuri Erol
Zalim düzene ‘kurban’ olmamak için ‘Adil Düzen’
4.10.2014 5298 Okunma
1 Yorum 31.10.2014 07:49
Reşat Nuri Erol
AK Parti, Başkanlık, Başbakan, ciddiyet ve İslâm
16.05.2016 5298 Okunma
1 Yorum 16.05.2016 03:59
Reşat Nuri Erol
“ADİL DÜZEN” nasıl doğacak diye soranlara…
24.10.2016 5294 Okunma
1 Yorum 24.10.2016 12:57
Reşat Nuri Erol
Erbakan ve Ekonomi: ADİL DÜZEN
27.02.2012 5293 Okunma
Reşat Nuri Erol
Neden MUHASEBE?
10.03.2013 5291 Okunma
Reşat Nuri Erol
Medya (millî olmayan medya) meselesi
30.10.2013 5290 Okunma
Reşat Nuri Erol
Araştırma, AR-GE, Akevler, müçtehit ve davet
6.02.2013 5288 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’ı anlayıp uygulayacaklarına…
29.10.2014 5284 Okunma
1 Yorum 29.10.2014 08:33
Reşat Nuri Erol
Ehli Kur’an’ın görevi nedir?
31.05.2012 5282 Okunma
2 Yorum 01.06.2012 07:12
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Su uyur DÜŞMAN/BATI uyumaz
5.08.2016 5280 Okunma
1 Yorum 05.08.2016 08:46
Reşat Nuri Erol
Ve Veysel İpekçi.. Ve Recep Tayyip Erdoğan…
11.12.2019 5279 Okunma
9 Yorum 13.12.2019 11:55
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: BOSNA-KOSOVA’dan TÜRKİYE’ye!
25.07.2016 5269 Okunma
1 Yorum 25.07.2016 00:38
Reşat Nuri Erol
Bütün Türkiye’de elektrikler kesildi!
7.04.2015 5269 Okunma
1 Yorum 07.04.2015 07:20
Reşat Nuri Erol
İlim ve amel müçtehidleri yetişsin diye…
25.05.2014 5267 Okunma
Reşat Nuri Erol
IMF’ye alternatif sistemin detayları
13.03.2010 5267 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi dünyayı nasıl yönetiyor?
16.12.2012 5259 Okunma
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Tek tedavi ‘KUR’AN ve İLİM’dir-7
18.09.2016 5259 Okunma
1 Yorum 18.09.2016 12:39
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Bir musibet bin nasihat olur mu?
22.07.2016 5254 Okunma
1 Yorum 23.07.2016 00:36
Reşat Nuri Erol
İnsanlar sorunlarını daima Kur’an’a çözdürecekler
1.11.2014 5251 Okunma
1 Yorum 01.11.2014 06:52
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim çalışmalarımız devam ediyor-3
23.11.2018 5246 Okunma
5 Yorum 24.11.2018 10:40
Reşat Nuri Erol
Hak-bâtıl mücadelesinde hep HAK galip gelir
2.05.2015 5244 Okunma
Reşat Nuri Erol
AK Parti de Cemaat da fısk içinde, çünkü…
17.04.2014 5236 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kurtuluş “ADİL KUR’AN DÜZENİ’nde…
25.05.2015 5232 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kudüs sorunu sadece Kudüs’ün sorunu değildir
9.12.2017 5232 Okunma
5 Yorum 09.12.2017 08:04
Reşat Nuri Erol
Yeni Kur’an medeniyeti nasıl gelecek? (özet)
4.11.2017 5231 Okunma
4 Yorum 05.11.2017 09:37
Reşat Nuri Erol
ktidardakiler istikamet üzere midirler?
25.08.2013 5225 Okunma
Reşat Nuri Erol
Ey Aziz/ler; İlâhi azab gelmeden uyanın!
12.09.2014 5219 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ve İLİM 782. seminer; ‘Bilesiniz diye…’
28.09.2014 5214 Okunma
Reşat Nuri Erol
Dünyanın ve Türkiye’nin geleceği
1.04.2014 5214 Okunma
Reşat Nuri Erol
Ey iman etmiş olan kimseler…
12.08.2014 5208 Okunma
Reşat Nuri Erol
III. binyıl medeniyeti için yapılması gerekenler
4.09.2014 5208 Okunma
Reşat Nuri Erol
Haydi, gücünüz yetiyorsa yapın bakalım?
15.06.2015 5202 Okunma
1 Yorum 15.06.2015 03:01
Reşat Nuri Erol
Prof.Mehmet Tekelioğlu; ‘Boğaziçi Avrupa Siyaset Okulu’
3.02.2017 5201 Okunma
Reşat Nuri Erol
İslâm düzenine doğru büyük adımlar
13.01.2013 5201 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sermayenin yargılama sistemi ve Anayasa meselesi
2.01.2013 5187 Okunma
Reşat Nuri Erol
YENİ ANAYASA uygulamalarla yapılmalı-2
18.02.2016 5187 Okunma
1 Yorum 18.02.2016 23:58
Reşat Nuri Erol
Yazı, yazar, kitaplar ve “Adil Ekonomik Düzen”
25.11.2012 5186 Okunma
Reşat Nuri Erol
2014 SOMA KÖMÜR MADENİ FACİASI - 3
18.05.2014 5178 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hicret ve cihad
22.10.2013 5171 Okunma
Reşat Nuri Erol
Faizli işçilik sisteminden faizsiz ortaklık sistemine-2
27.08.2018 5166 Okunma
3 Yorum 27.08.2018 19:22
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm çıkmazda, kapitalizm çöküyor…
8.01.2012 5165 Okunma
Reşat Nuri Erol
On yıl önce-on yıl sonra; yine tohumun hikâyesi-6
1.10.2019 5152 Okunma
3 Yorum 05.10.2019 09:27
Reşat Nuri Erol
‘Kul kûnû hicâreten ev hadîden’ ayeti ve demir
13.03.2017 5150 Okunma
1 Yorum 13.03.2017 13:15
Reşat Nuri Erol
Başbakanın hatırlatmaları ve topluluğun ölümü
29.01.2013 5147 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan ve ekonomi: Nasıl sömürülüyoruz?
29.02.2012 5146 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi sonunda mağlup olacak
16.12.2012 5144 Okunma
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Tek tedavi ‘KUR’AN ve İLİM’dir-8
19.09.2016 5143 Okunma
2 Yorum 19.09.2016 07:16
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 717. Hafta Seminerinden-2
23.06.2013 5140 Okunma
Reşat Nuri Erol
İnsanlığın hikayesi, bizim hikayemiz-7
14.09.2011 5136 Okunma
Reşat Nuri Erol
Millî İttifak “Adil Düzen Projesi” ile devam etmeli
13.06.2015 5133 Okunma
Reşat Nuri Erol
Rakamlarla Türkiye’nin borç ve faiz sarmalı
6.02.2015 5130 Okunma
1 Yorum 06.02.2015 09:52
Reşat Nuri Erol
Erbakan, Saadet Partisi ve "fecri sadık"
31.07.2011 5120 Okunma
Reşat Nuri Erol
Dünya tehlikede
10.06.2010 5112 Okunma
Reşat Nuri Erol
Zonguldak’a ve bütün illere sahip çıkmak…-3
18.05.2015 5112 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Hak” gelince “bâtıl” zâil olur
12.04.2015 5106 Okunma
Reşat Nuri Erol
FAİZLİ DÜZEN!
4.12.2013 5106 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 728. hafta seminerinden-5
7.09.2013 5104 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Adil Düzen” kurulmadıkça tartışmalar bitmez
23.12.2012 5104 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim, savaş ve barış-3
27.02.2013 5103 Okunma
Reşat Nuri Erol
Tek çözüm vardır, “Adil Düzen”e geçmek
13.04.2015 5096 Okunma
1 Yorum 13.04.2015 05:15
Reşat Nuri Erol
ZİKRİ BİZ İNDİRDİK, BİZ ONUN MUHAFIZIYIZ...
25.03.2016 5093 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gafletten uyanmak için daha ne bekliyoruz?!.-1
25.07.2013 5090 Okunma
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; A.Gül, Şehir Üniversitesi, Tayyip Erdoğan
13.12.2019 5087 Okunma
7 Yorum 13.12.2019 10:09
Reşat Nuri Erol
Fetih yakındır
11.08.2013 5086 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sermaye, Türkiye ve yeni dönem-1
15.08.2014 5083 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 767. hafta seminer notlarından-1
8.06.2014 5082 Okunma
Reşat Nuri Erol
Salât, infak ve hakiki mü’minler
24.08.2012 5076 Okunma
Reşat Nuri Erol
Günaydın gömlek çıkaran AKP’liler; GÜNAYDIN!
23.04.2015 5072 Okunma
Reşat Nuri Erol
769. hafta seminerinden; İslâm devletinin yapısı-
2.07.2014 5069 Okunma
Reşat Nuri Erol
ALLAHIM!
16.11.2012 5069 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sermayenin sömürü düzeni
2.12.2013 5067 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suriye sorunu nasıl çözülür? - 2
1.10.2013 5060 Okunma
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen Ahlâkı, ithaf ve’s-selâm…
22.02.2013 5055 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye ne yapmalı, nasıl yapmalı?
1.08.2013 5053 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Adil Ekonomik Düzen” böyle kurulacaktır
9.04.2014 5048 Okunma
Reşat Nuri Erol
ERBAKAN, gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor…
30.05.2016 5048 Okunma
1 Yorum 30.05.2016 08:44
Reşat Nuri Erol
TEFSİR, İÇTİHAT ve FIKIH
20.07.2013 5047 Okunma
Reşat Nuri Erol
Batı düzeni şirktir
28.11.2013 5047 Okunma
Reşat Nuri Erol
III. binyıl medeniyeti merkezi Türkiye
3.09.2014 5038 Okunma
Reşat Nuri Erol
2014 SOMA FACİASI VE ÂKİLE SİSTEMİ- 4
19.05.2014 5037 Okunma


© 2025 - Akevler