Yüz Dairelik Lojmanlı İşyerleri
Bugün o kadar çok sorun vardır ki onları saymakla bitirmek bile mümkün değildir.
Bir bankada kooperatifimiz için bir hesap açtıracaktık, üç yönetici üç gün boyunca uğraştık durduk. Sebep neymiş? Efendim, hesap açtıranlar yolsuzluk yapıyormuş! Bu zorluklar sebebiyle insanlar bıkıyor ve bankada hesap açtırmıyorlar...
Peki, bu sorunu veya pek çok sorunları nasıl çözeceksiniz?
Biz diyoruz ki; “YÜZ DAİRELİK LOJMANLI İŞYERLERİ” ile sorunları çözeceğiz.
Bu işleri kooperatifler yapacak ve halk bu sıkıntıdan kurtulacaktır. İl içinde bir “Hizmet Kooperatifi” kurulacak ve apartmanların kamuya ait işlerini bunlar yapacaklardır.
Firma büyüyünce bu hizmetler yapılabilmektedir. Bu tuzağı sömürü sermayesi kurmuştur. Kendilerinden başka bütün işletmeler iflas etsin ve dünya bana kalsın istemektedir.
Kooperatifleşmek suretiyle organize olacak ve dünyayı sermayeye bırakmayacağız.
Hükümet durmadan Ticaret Kanunu’nda, Kooperatifler Kanunu’nda zorluklar çıkaracak kanun maddelerini Meclis’e sevk ediyor. Her geçen gün esnafın işi daha da zorlaşıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler kapanıyor. İmkânlar tekel sermayeye aktarılıyor. Hükümet güya bunu yolsuzlukları önlemek için yapıyor! Formaliteleri ne kadar çoğaltırsanız işletmeler o kadar kayıt dışına kayar ve yolsuzluk artar. Doğada etki-tepki kanunu vardır. Dolayısıyla getirilen yasaklar sadece ekonomimizi batırmak içindir. Küçük müteşebbisler kayıt dışı çalışsın ve büyümesinler isteniyor. Bu durum aynı zamanda devleti gecekondu devleti hâlinde tutuyor. Bunun başka yanlışlığı da hukukun temeline dinamit koymadır, potansiyel suçlu vardır diye suçsuz insanlar cezalandıılrmaktır. Ben suç işlemedim, işlemiyorum ama bana gereksiz muameleleri reva görünce beni cezalandırmış olmaktasınız.
Ceza caydırıcılık içindir. Bu caydırıcılık suç işleyene ceza verilirse caydırıcı olur. Suç işlesin işlemesin herkese ceza verilirse bu nasıl caydırıcılıktır?! Herkesi cezalandırmak demek insanları bıktırıp isyan ettirmek demektir, kayıt dışı çalışmaya zorlamak demektir.
Peki, biz buna nasıl çare bulacağız?
“GENEL HİZMET KOOPERATİFLERİ” kurmalıyız. Bu kooperatifler büyük işletme imiş gibi küçük ve orta ölçekli işletmelerin her türlü formalitelerini yapacaklardır. Dolayısıyla mevcut düzende kayıtlı ekonomiye geçmiş olacağız. Bu da ancak işyeri ile yaşama yani ev yeri aynı yerde olursa mümkündür. Böylece bugünkü kiracı sorunu da çözülmüş olacaktır. Artık iş bulan ev aramayacak, ev bulan da iş aramayacaktır, her çalışanın evi hazır olacaktır. Yüz lojmanlı işyerlerinin varlığı kentleşmenin getirdiği sorunları da çözecektir. Ayrıca mevsimlerin doğurduğu zorlukları da yenecektir.
Köylerde insanlar mevsimlere göre yıl boyunca taşınır dururlar. Aile her zaman parçalıdır. Çünkü köylüler hayatlarının gereği olarak doğaya yayılmışlardır. Orasını boş bırakamayız. Oysa lojmanlı dairelerde her yerde yaz kış kalınabilecektir. Tarımdan azami verim elde edilecek ve insanlar boş kaldıkları günlerde yaşadıkları yerlerin dışına çıkmaya ihtiyaç duymadan üretim yapabileceklerdir. Güneş’in geldiği her yer artık devamlı meskûn hâle gelecektir. Ağrı Dağı’nın tepesine bile insanlar apartman kurabileceklerdir. Güney Kutup gibi karla kaplı yerler bile meskûn hâle gelebilecek, Eskimolar da bizim kadar uygarlaşma imkânlarını bulacaklardır.
Geçmiş çalışmalarımızdaki başarısızlığımızın sebebini biz buna bağlıyoruz. Orada başarılı olsaydık şimdi yüz lojmanlı yerleri kurma çabasına girmeyecektik. Başarsızlık yapı bakımından değildir. İnşaat yaptık. Ortaklara teslim ettik. Hem de bir yerden kredi almadan ve destek görmeden yaptık. Ama çalışmada ve yaşamada anlaşabilecek kimseleri değil de anlaşamayacak kimseleri bir araya getirdik. Dolayısıyla ortaklarımızın ilk işleri belli amaçlarla yöneticilere saldırı oldu. Kimse kurduğumuz sitede iş yapayım demedi, herkes kendisine dışarıda iş aradı. Başarılı oldular ama kooperatif gayesine ulaşamadı. Kooperatif insanları bir araya getirdi ama anlaşanları değil anlaşamayanları bir araya getirdi. Yüz dairelik lojmanları ve işyerleri olan apartman projemiz bu sorunu çözecektir. Çünkü apartmanı yapanlar değil orada çalışanlar bir araya gelecek, anlaşamayanlara hicret imkânı sağlanacaktır.
Bugün o kadar çok sorun vardır ki onları saymakla bitirmek bile mümkün değildir.
Bir bankada kooperatifimiz için bir hesap açtıracaktık, üç yönetici üç gün boyunca uğraştık durduk. Sebep neymiş? Efendim, hesap açtıranlar yolsuzluk yapıyormuş! Bu zorluklar sebebiyle insanlar bıkıyor ve bankada hesap açtırmıyorlar...
Peki, bu sorunu veya pek çok sorunları nasıl çözeceksiniz?
Biz diyoruz ki; “YÜZ DAİRELİK LOJMANLI İŞYERLERİ” ile sorunları çözeceğiz.
Bu işleri kooperatifler yapacak ve halk bu sıkıntıdan kurtulacaktır. İl içinde bir “Hizmet Kooperatifi” kurulacak ve apartmanların kamuya ait işlerini bunlar yapacaklardır.
Firma büyüyünce bu hizmetler yapılabilmektedir. Bu tuzağı sömürü sermayesi kurmuştur. Kendilerinden başka bütün işletmeler iflas etsin ve dünya bana kalsın istemektedir.
Kooperatifleşmek suretiyle organize olacak ve dünyayı sermayeye bırakmayacağız.
Hükümet durmadan Ticaret Kanunu’nda, Kooperatifler Kanunu’nda zorluklar çıkaracak kanun maddelerini Meclis’e sevk ediyor. Her geçen gün esnafın işi daha da zorlaşıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler kapanıyor. İmkânlar tekel sermayeye aktarılıyor. Hükümet güya bunu yolsuzlukları önlemek için yapıyor! Formaliteleri ne kadar çoğaltırsanız işletmeler o kadar kayıt dışına kayar ve yolsuzluk artar. Doğada etki-tepki kanunu vardır. Dolayısıyla getirilen yasaklar sadece ekonomimizi batırmak içindir. Küçük müteşebbisler kayıt dışı çalışsın ve büyümesinler isteniyor. Bu durum aynı zamanda devleti gecekondu devleti hâlinde tutuyor. Bunun başka yanlışlığı da hukukun temeline dinamit koymadır, potansiyel suçlu vardır diye suçsuz insanlar cezalandıılrmaktır. Ben suç işlemedim, işlemiyorum ama bana gereksiz muameleleri reva görünce beni cezalandırmış olmaktasınız.
Ceza caydırıcılık içindir. Bu caydırıcılık suç işleyene ceza verilirse caydırıcı olur. Suç işlesin işlemesin herkese ceza verilirse bu nasıl caydırıcılıktır?! Herkesi cezalandırmak demek insanları bıktırıp isyan ettirmek demektir, kayıt dışı çalışmaya zorlamak demektir.
Peki, biz buna nasıl çare bulacağız?
“GENEL HİZMET KOOPERATİFLERİ” kurmalıyız. Bu kooperatifler büyük işletme imiş gibi küçük ve orta ölçekli işletmelerin her türlü formalitelerini yapacaklardır. Dolayısıyla mevcut düzende kayıtlı ekonomiye geçmiş olacağız. Bu da ancak işyeri ile yaşama yani ev yeri aynı yerde olursa mümkündür. Böylece bugünkü kiracı sorunu da çözülmüş olacaktır. Artık iş bulan ev aramayacak, ev bulan da iş aramayacaktır, her çalışanın evi hazır olacaktır. Yüz lojmanlı işyerlerinin varlığı kentleşmenin getirdiği sorunları da çözecektir. Ayrıca mevsimlerin doğurduğu zorlukları da yenecektir.
Köylerde insanlar mevsimlere göre yıl boyunca taşınır dururlar. Aile her zaman parçalıdır. Çünkü köylüler hayatlarının gereği olarak doğaya yayılmışlardır. Orasını boş bırakamayız. Oysa lojmanlı dairelerde her yerde yaz kış kalınabilecektir. Tarımdan azami verim elde edilecek ve insanlar boş kaldıkları günlerde yaşadıkları yerlerin dışına çıkmaya ihtiyaç duymadan üretim yapabileceklerdir. Güneş’in geldiği her yer artık devamlı meskûn hâle gelecektir. Ağrı Dağı’nın tepesine bile insanlar apartman kurabileceklerdir. Güney Kutup gibi karla kaplı yerler bile meskûn hâle gelebilecek, Eskimolar da bizim kadar uygarlaşma imkânlarını bulacaklardır.
Geçmiş çalışmalarımızdaki başarısızlığımızın sebebini biz buna bağlıyoruz. Orada başarılı olsaydık şimdi yüz lojmanlı yerleri kurma çabasına girmeyecektik. Başarsızlık yapı bakımından değildir. İnşaat yaptık. Ortaklara teslim ettik. Hem de bir yerden kredi almadan ve destek görmeden yaptık. Ama çalışmada ve yaşamada anlaşabilecek kimseleri değil de anlaşamayacak kimseleri bir araya getirdik. Dolayısıyla ortaklarımızın ilk işleri belli amaçlarla yöneticilere saldırı oldu. Kimse kurduğumuz sitede iş yapayım demedi, herkes kendisine dışarıda iş aradı. Başarılı oldular ama kooperatif gayesine ulaşamadı. Kooperatif insanları bir araya getirdi ama anlaşanları değil anlaşamayanları bir araya getirdi. Yüz dairelik lojmanları ve işyerleri olan apartman projemiz bu sorunu çözecektir. Çünkü apartmanı yapanlar değil orada çalışanlar bir araya gelecek, anlaşamayanlara hicret imkânı sağlanacaktır.