Aydınlığa doğru
1093 Okunma, 2 Yorum
Nazlı Ilıcak - Sabah
Fatma Karuç

Öteden beri Ergenekon ile PKK arasındaki işbirliğinden söz edilir. Dün, Hürriyet'te de yer aldı. Öcalan, İmralı'da yazdığı 125 sayfalık dilekçede önemli bir malûmat veriyor: "Şam'da ziyaretime gelenler, 'Tansu Çiller'i biz öldürelim, sen üstlen' teklifinde bulundular. Ben reddettim."
PKK-derin devlet ilişkisini gösteren başka bulgular da var. Meselâ, Çiller döneminde, MİT Kontrterör Dairesi Başkanı olan Mehmet Eymür'ün anlattıkları: Öcalan Şam'dayken, asker ve polisin katılımıyla bir operasyon timi kuruluyor. O dönemde Genelkurmay 2. Başkanı olan Çevik Bir, özel olarak kurulan birlikteki elemanları, "Eğitim zamanı geldi" diye geri çekiyor. Üstelik, Genelkurmay Başkanı kanalıyla Gölcük'ten aldıkları patlayıcı maddeler hakkında Cumhuriyet gazetesinde "MİT bir ton patlayıcıyı ne yapacak? Bu patlayıcılar MİT'e niye verildi?" diye bir haber çıkıyor.

Ergenekon iddianamesinde, Öcalan'ın ifadesine dayanarak, bir başka bilgi de veriliyor: Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, Ağa isimli bir şahısla Öcalan'a haber gönderiyor; 6 Mayıs 1996'da kendisine suikast yapılacağını, Yalçın Küçük'ten duyduklarını söylüyor. Küçük de ifadesinde, bu bilgiyi doğruluyor. Yalçın Küçük'ten naklen: "1994 seçimleri öncesinde Tansu Çiller, MİT Müsteşarı Sönmez Köksal'a kabul ettirerek, Mehmet Eymür grubuna Öcalan'ı yakalayıp getirme talimatı verdi. Öcalan yakalandığında, siyasi propaganda amacı için kullanılacaktı. Arkadaşım, operasyonun başarısız olması halinde Türkiye için çok vahim sonuçlar doğuracağını anlatarak, devlet görevlilerinin bizzat bu operasyonun önlenmesini istediklerini söyledi. Konuyu Fransa'da bulunduğum sırada, Strazburg caddesinde, ortalık yerde, duyulması ve Kürtler arasında da aktarılması için anlattım."
Mehmet Eymür'e göre, bu bilgi, Yalçın Küçük'e Anap'ın bir üst düzey yetkilisi tarafından sızdırılmıştı. Belli ki, siyasi rekabette, Çiller'in "Apo'nun yakalanmasından dolayı prim kazanması" istenmiyordu.

Kenarda köşede kalmış çok sayıda gizli bilgi ortaya çıkıyor. Boşuna "aydınlanma çağından" söz etmiyorum. İnanınız, Ergenekonsuz, Andıçsız, psikolojik harekâtsız, darbesiz bir Türkiye, çok daha aydınlık olacak.

 

Yorum:

Nazlı hanım çok güzel yazmış ve açıklamışsınız ama şu bir gerçek bu toplum eski toplum değil, bu günlerde eski günler değil. Bu millet Tansu Çiller - Mesut Yılmaz çekişmesinin çok yaşadı, hoş şu anda tayip Baykal çekişmesini yaşıyoruz ama. Neyse malum Apo denen şahıs şu an devlet yönetiminde bulunmuş siyasi ve bürokrasi kademesinde olanlarda aynı üniversitelerde eğitim görmüş her nedense o zamanlarda ne Kürt sorunu,  ne PKK sorunu olmayan bu kişi yıllar sonra ortaya Kürt halkının özgürlüğü gibi bir söylemle dağlara çıkıyor, silah temin ediyor eleman temin ediyor. Şöyle düşünürsek silahsız, ya da silahlı halkın desteğini devletin desteğini ve bu ülkenin önemli yerlerinde olanların desteğini alamayan örgütler ve kuruluşlar zamanla yok olup gidiyor. Böyle bir durum ortadayken Apo denen o insan eğer bu ülkede bu ülkeyi sevdiğini söyleyen, vatansever olduklarını iddia edenler desteklemedikten sonra, ona ve örgütüne yardımcı olmadıktan sonra nasıl olurda böyle kanlı eylemler yapan, kardeşi kardeşe öldürten bir örgüt kurabilirdi. Yalçın küçük gibi sözde ulusalcı geçinenler imkânları olsa bu canım ülkenin tez zamanda talan olmasını yıkılmasını, kendi saltanatları bozulmadığı sürece göbek atacaklarına inancım tam. Şu bir gerçek ki bu PKK denen illeti bu ülkenin başına saranda onu büyütüp bu duruma getirende güya sözde onun bitmesini isteyen güruhtan bir sürü insan hala aramızda dolaşıyor. Gerçekler bir gün mutlaka açığa çıkacaktır. Ama olan bu güzel ülkenin kayıp yıllarına üniversite bitirdiği halde iş bulamayan gençlerine bu ülkenin milyarlarca dolar kaynağının o uçsuz bucaksız dağlarına bomba mermi olarak atılmasına, gencecik vatan evlatlarının ana kuzularının hayatının baharında kara toprağa düşmesine olacaktır ve olan güzel ülkemin çalınan güzel yarınlarına olacaktır.

Allah bu ülkeyi aydınız diye geçinenlerin götürecekleri karanlıklardan korusun.

 

Fatma Karuç


YorumcuYorum
Mesut Karaaytu
11.08.2009
09:00

fatma hanım olaya çok güzel yaklaşmış olayları çok güzel analiz etmişsiniz inşaallah sizin gibi olayları tam anlamıyla idrak eden topluma aydunlatıcı bilgiler veren insanlar daha da çoğalır ve ısrar la kapalı bir toplum isteyenlerin inadına her şeyi açık şeffaf bir türkiye ve şeffaf bir toplum olarak her şeyi sorgular irdeleriz etrafımızda dönen dolapların farkında oluruz güzel yazılarının devamını bekliyoruz selam ve dua ile.

Mesut Karaaytu
13.08.2009
17:16

aydınlığa doğru bir zamanlar sürekli aydınlık için bir dakika karanlık diye bir eylem yapıyorlardı da o aydınlık yapacaklarını sananlar o bir dakikalık karanlıkta nasılda ülkenin insanların geleceğini karartıklarının kimsenin farkına varmadığında nasılda içlerinden kız kıs gülüp hile ve oyunlarına devam edip irtica tehlikesi paranoyası altında inançlı insanları nasılda perişan ediyorlardı ve bunları da aydınlık adına yapıyorlardı ve ben bunları görüp bu ülkede yaşarken mekke ve sahiliye denemi aklıma geliyor o zamanki menfeat entrikalarıyla günümüz entrikaları arasında hiç fark olmadığını hatta günümüzdeki menfeat çetelerinin cahiliye döneminden bile ilerde olduklarını düşünüyorddum ve o günlerden bu günlere geldik evet aydınlanıyoruz ama ne manada aydınlanıyoruz tam mansıyla herkes bilmiyor ilmi manadamı dini manadamı yoksa elde kadeh tutarak mı ama görüyorumki bu güzel ülkede güzel şeyler yapma insanlara güzel şeyler sunma heyecanı ve telaşında olan güzel insanlar var bu güzel insanların daha da çoğalması ve daha da güzel şeyler sunması en büyük temennim güzel yazılarınızı görmek dileğiyle selam ve dua ile.





Sayı: 9 | Tarih: 9.08.2009
Hakan Albayrak
Faiz Meselesi
1512 Okunma
1 Yorum
Veysel İpekçi
Mehmet Şevket Eygi
Eyüp Sultanı ziyaret etmek
1359 Okunma
1 Yorum
Emine Hocaoğlu
Ayşe Arman
Konserde ezan arası verilir mi?
1242 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
İşte gidiyorum
1201 Okunma
6 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Abdullah Büyük
Hazırlık
1195 Okunma
Sedat Aksakal
Oktay Ekşi
Süreç
1186 Okunma
Vahap Alma
Fikret Bila
"Atatürk Modeli"ne Ne Oldu?
1181 Okunma
Harun Özdemir
Mahir Kaynak
Rüzgarın götürdüğü yer
1172 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Murat Bardakçı
Norşin Medreseleri, Nakşî-Hâlidî yolu ve Kürt açıl
1167 Okunma
Recep Yıldırım
Mehmet Altan
3G’de neden 121’inci ülke olduk?
1144 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Mümtazer Türköne
Polis Akademisi'nde 'Türkiye Modeli' Çalıştayı
1140 Okunma
Arif Ersoy
Reşat Nuri Erol
Çin sermayeye vatan olur mu?
1139 Okunma
Ilker Ardic
Toktamış Ateş
Bilgi Kirliliği
1137 Okunma
1 Yorum
Osman Eskicioğlu
Fehmi Koru
Çözüm ve 'Türkiye gerçeği'
1115 Okunma
1 Yorum
Ahmet Kirtekin
Yılmaz Özdil
Fitreleriniz itinayla kabul edilir
1104 Okunma
Leyla Okta
Bekir Berat Özipek
Başbakan Soğan Doğrayan Kadına Güvenmeli
1095 Okunma
Bünyamin Demir
Nazlı Ilıcak
Aydınlığa doğru
1093 Okunma
2 Yorum
Fatma Karuç
Ahmet Taşgetiren
Kürt sorunu: Asker, CHP, İslam
1065 Okunma
1 Yorum
Zübeyir Erol
Ahmet Altan
ORDUYU YIPRATMAYALIM
959 Okunma
Özer Ataç
Hayrettin Karaman
Birleşmek mi, işbirliği mi?
947 Okunma
1 Yorum
Hilmi Altın


© 2024 - Akevler