Süreç
1250 Okunma, 0 Yorum
Oktay Ekşi - Hürriyet
Vahap Alma

Süreç – 06.08.2009

 

BUNA halk deyimiyle “Şeytanın bacağı kırıldı” mı demek doğru, yoksa Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) meşhur “kırmızı çizgi”lerinden biri daha silindi mi demek gerekir, siz tayin edin. Gerçek şu ki, Tayyip Erdoğan, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk’le görüştü.

 

Yanlış anlamayın... Görüşmemeliydi diyenlerden değiliz. Tam tersine meşru kurumların temsilcilerinin, meşru zeminlerde diyalog kurmalarının her zaman yanındayız. Çünkü birçok önyargı ve yanlış anlama ancak bu yolla çözülür.

Ama baştan beri ısrarlıyız:

Bir politikayı ilan ederken çok büyük laflar etmekten kaçınmak gerekir. Çünkü koşullar, koşullarla birlikte güçler dengesi değişir. Tükürdüğünüzü yalamak zorunda kalırsınız.

Bu konuda sabıkası en çok olan siyasi iktidar, bildiğiniz gibi AKP’dir. Avrupa Birliği ile ilişkilerimizden, Bush yönetiminin Irak’a yaptığı saldırı öncesindeki Kuzey Irak’la ilgili politikalarımıza, daha sonra Irak’ın kuzeyindeki yönetimle ilgili tutumlarımıza kadar sayısız konuda hem “kırmızı çizgi” ilan ettik, hem de bunları tek tek yalayıp yuttuk.

Neyse... Şimdi konumuz o değil. Şimdi Türkiye’nin yıllardır başını ağrıtan “terör” temeline dayalı sorun üzerinde konuşma zamanı.

Dünkü görüşme ardından Ahmet Türk’ün, “umutluyuz, mutluyuz” şeklinde konuşması, iyi bir başlangıç yapıldığı izlenimi veriyor.

Bu sürdürülmeli. Ama görüşmeye “iki taraf arasındaki müzakere” kimliği giydirilmemeli. Görüşme sadece, “Başbakanın -veya ilgili bakanın- Ahmet Türk dahil her kim ile konuştularsa onun görüşlerini alma amacıyla yapıldığı” anlamına gelmeli.

Aksi halde daha işin başındayken hem insanlarımızı hem de ülkemizi “bu tarafla öteki taraf” kamplarına  böleriz.

Daha sonraki aşamada da ne yapsanız dikiş tutturamazsınız. En kötüsü budur. Bu bir.

İkincisi... Bazı yazarlar ve bazı düşünürler “açılım” çalışmalarını başlatan İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın hiçbir ön hazırlık yapmadan insanların görüşüne başvurmasını eleştiriyorlar.

Bize kalırsa bu doğru bir bakış değil. Çünkü İçişleri Bakanı kendi görüşlerini veya hükümetin düşüncelerini birilerine aktarıp onlarla tartışmakla görevlendirilmiş değil. Bakan “olabildiğince çeşitli kesimleri dinleyip çözüm için ortak nokta üretmekle” görevlendirildi. O nedenle dosyasının boş olması doğrudur. Dosya bu görüşmelerden sonra dolacak.

Üçüncü olarak muhalefetin tavrı üzerinde duruluyor.

Kuşkusuz muhalefet bu sürece dahil edilmez ve desteği sağlanamazsa, sağlıklı bir çözüme ulaşılamaz.

İşte bu noktada iktidar partisine -özellikle Başbakana- büyük sorumluluk düşüyor. Bir başka ifadeyle Başbakan’ın gerçek devlet adamlığı gradosu bu olayla sınanıyor. Örnek verelim:

Milliyetçi Hareket Partisi aynen bugünkü açılıma karşı gösterdiği kadar sert bir tepkiyi bundan 9 sene önce de “İdam cezası kaldırılamaz” diyerek ortaya koymuştu. Ama merhum Bülent Ecevit, MHP’yi ikna etmeyi başardı ve sorunu çözdü. Şimdi de sıra Tayyip Erdoğan’a geldi. 

 

 

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

      Taraf

     ‘’Bu sürdürülmeli. Ama görüşmeye “iki taraf arasındaki müzakere” kimliği giydirilmemeli. Görüşme sadece, “Başbakanın -veya ilgili bakanın- Ahmet Türk dahil her kim ile konuştularsa onun görüşlerini alma amacıyla yapıldığı” anlamına gelmeli.

     Aksi halde daha işin başındayken hem insanlarımızı hem de ülkemizi “bu tarafla öteki taraf” kamplarına  böleriz. ‘’

 

     Yazarın tespiti, halkların kardeşliği ve adalet namına yerinde bir görüş. Türk ve Kürt halkını menfi bir zeminde karşı karşıya getirmek, şimdiye kadar olduğu gibi şimdi de  iki tarafa zarar vermek demektir.

 

     Kutuplaşmalara mahal vermemenin en güzel yolu sahiplenme politikasıdır. Bunun için halkların ortak noktalarını belirginleştirmek, değişik kültürlerini kabul edilebilir kılmak ve halkların ilmi-edebi-sosyal yönlerini Kur’an eksenli bir eğitimle geliştirip, kardeşlik olgusunu benliğine aşılamak gerekir. Fakat bu politikayı hayata geçirmenin yolu  malesef mevcut düzende yoktur. Halkların kardeşliği, tam demokratik bir Türkiye ve adalet yüklü geniş bir platformu, sadece Kur’an’ın ilkelerinden oluşan ‘Adil Düzen Hareketi’nde bulabilirsiniz.

 

      Bu bağlamda AKP iktidarına, Kur’an ve sünnete uygun olarak Türkiye’deki  insanlara ‘insan’ olduklarını hatırlatmaları açısından yapmak istediklerini gerçekleştirmeleri için zorlu bir iş düşmekte. AKP bir an önce arkasındaki geniş kitleyi de dikkate alarak yapmak istediklerini ve yapmaları gerekenleri Adil Düzen’le perçinlenmiş ‘Tam Demokratik’ bir Türkiye ve Allah’ın rıza göstereceği yeni ‘Dünya Düzeni’ için cesurca hayata geçirmeli.

 

     Hamd, yalnızca Allah’adır…

 

Vahap Alma






Sayı: 9 | Tarih: 9.08.2009
Hakan Albayrak
Faiz Meselesi
1578 Okunma
1 Yorum
Veysel İpekçi
Mehmet Şevket Eygi
Eyüp Sultanı ziyaret etmek
1427 Okunma
1 Yorum
Emine Hocaoğlu
Ayşe Arman
Konserde ezan arası verilir mi?
1330 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
İşte gidiyorum
1266 Okunma
6 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Abdullah Büyük
Hazırlık
1260 Okunma
Sedat Aksakal
Oktay Ekşi
Süreç
1250 Okunma
Vahap Alma
Fikret Bila
"Atatürk Modeli"ne Ne Oldu?
1248 Okunma
Harun Özdemir
Mahir Kaynak
Rüzgarın götürdüğü yer
1241 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Murat Bardakçı
Norşin Medreseleri, Nakşî-Hâlidî yolu ve Kürt açıl
1231 Okunma
Recep Yıldırım
Mümtazer Türköne
Polis Akademisi'nde 'Türkiye Modeli' Çalıştayı
1210 Okunma
Arif Ersoy
Mehmet Altan
3G’de neden 121’inci ülke olduk?
1207 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Toktamış Ateş
Bilgi Kirliliği
1204 Okunma
1 Yorum
Osman Eskicioğlu
Reşat Nuri Erol
Çin sermayeye vatan olur mu?
1203 Okunma
Ilker Ardic
Fehmi Koru
Çözüm ve 'Türkiye gerçeği'
1178 Okunma
1 Yorum
Ahmet Kirtekin
Yılmaz Özdil
Fitreleriniz itinayla kabul edilir
1168 Okunma
Leyla Okta
Nazlı Ilıcak
Aydınlığa doğru
1159 Okunma
2 Yorum
Fatma Karuç
Bekir Berat Özipek
Başbakan Soğan Doğrayan Kadına Güvenmeli
1156 Okunma
Bünyamin Demir
Ahmet Taşgetiren
Kürt sorunu: Asker, CHP, İslam
1126 Okunma
1 Yorum
Zübeyir Erol
Ahmet Altan
ORDUYU YIPRATMAYALIM
1024 Okunma
Özer Ataç
Hayrettin Karaman
Birleşmek mi, işbirliği mi?
1008 Okunma
1 Yorum
Hilmi Altın


© 2024 - Akevler