Sömürü sermayesinin küresel çapta uyguladığı "Faizli Düzen" varlığını sürdürebilmek için durmadan büyümek zorunda; yani "ucuz emek" bulmak zorundadır.
Bugüne kadar bu emeği nerelerde buldu?
Önce "kapitalizm" sistemi içinde Avrupa ve Amerika'da...
Sonra "komünizm/sosyalizm" sistemi içinde Rusya'da...
Ve en sonunda sistem olarak "hilkat garibesi" Çin'de...
Sömürü sermayesi için dünya küçülüp daralıyor!
Çin bugünkü hâliyle sosyalist mi, komünist mi, kapitalist mi; ya da bünyesinde bunların hepsinden birer tutam bulunan bir "hilkat garibesi" midir?
Zamanla Çin'in rejim ve sistem olarak ne olduğunu, bu arada sermayeye yâr olup olamayacağını göreceğiz.
***
Sömürü sermayesinin hâlen yerleşmekte olduğu Çin'in önemli bir sorunu vardır. Çin uygarlığı mistisizme yani hislere dayanan bir uygarlıktır. Beşeriyetin asıl gelişimini sağlayan ve birincisi Mezopotamya'da kurulan İbrahimî uygarlık ise rasyonalizme dayanır, pozitif görüşlüdür. Ana uygarlık hislere değil fikirlere dayanır. Çin uygarlığı ise mistisizme yani hislere dayanır. Bundan dolayı Çinliler diğer insanlara nazaran farklı düşünce yapısındadırlar.
İşte bundan dolayı Çin uygarlık merkezi olamaz. Ama sömürü sermayesine vatan olabilir mi? Onu da zamanla göreceğiz.
***
Sömürü sermayesi dünyayı Müslüman-Hıristiyan kutuplarına ayırdı ve bin yıla yakın dengeyi bununla götürdü. Son yüzyılda dinleri artık ortadan kaldırdığını sandı ve dengeyi rejimler üzerinde kurmaya çalıştı. Ancak bunu başaramadı. Gorbaçov'un Sovyet sistemini sona erdirmesi ile bu denge bozuldu. Sömürü sermayesi şimdi yeni denge arıyor.
İşte bu arayış içinde sermayenin Çin'i desteklemesinin sırrı budur. Sömürü sermaye aradığı dengeyi Çin'de bulabilir mi? Zor, hem de çok zor gibi görünüyor.
***
Tarihteki en büyük zulümleri Yahudilerin fitnesi sebebiyle Hıristiyanlar yapmıştır. Yahudiler de en büyük zulmü Hıristiyanlardan görmüşlerdir.
Müslümanlar ve Hıristiyanlar beş asır kandırılıp çatıştırılmış ve sömürülmüşlerdir. Haçlı seferleri ve savaşları ile bu düşmanlık asırlarca sürmüştür.
Savaşlar, ihtilaller, terörler, krizler ve işsizlikler hep sömürü sermayesinin oyunudur.
Ancak, artık "Adil Düzen" ve "Adil Ekonomik Düzen" alternatifi sayesinde insanlık bu sorunu nasıl sona erdireceğini öğreniyor.
Sömürü sermayesi Çin'de kendisine vatan hazırlamaktadır...
Sömürü sermayenin Çin'i desteklemesinin ana sebepleri bunlardır.
***
Mahir Kaynak, benzer görüşler beyan ettiği "Çin bilmecesi" başlıklı yazısında diyor ki: Çin'i bir bilmece olarak tanımlamak yerine, onun bir çelişkiler yumağı olduğunu söylemek daha doğru olur. Komünist bir parti tarafından yönetilen bu ülkede hem üretim tarzı hem de sosyal yapı kapitalizme özgüdür... Çin'i anlamak için küresel sermayeyi anlamak gerekir. Bu aynı zamanda günümüzde kurulmak istenen düzeni ve buna kimin karşı çıktığını, daha açık bir ifadeyle günümüzdeki büyük mücadeleyi anlamamıza yarar.
Mahir Kaynak bir soru soruyor: Cevaplandırılması gereken ilk soru, küresel sermayenin Çin'in kalkınmasına neden destek verdiğidir...
Yorum:
Çin sermayenin yeni vatanı olamaz küresel sermaye kendini güvende hissetmek ister Çin güven yönünden eksik.
Buda en küçük bir riski sevmeyen küresel sermaye sahiplerinin işine gelmeyeceğini düşünmekteyim.