"Tam Gün Yasası"yla ilgili CHP'nin çekinceleri var. Bunu, Sağlık Komisyonu üyesi İstanbul milletvekili Sacit Yıldız'dan öğrendim. Yıldız, ilke olarak CHP'nin, tam gün yasasına karşı olmadığını vurgulayarak, itirazlarını birkaç başlık altında sıraladı:
1) Hekimlere yapılan ödemeler, tamamen döner sermayeye yükleniyor. Böylece, hekim, hizmet tavanını doldurmak amacıyla, daha fazla işlem yapacak. Bu, hem eğitim ve öğretim açısından bir aksama doğurabilir, hem de, zor vakalar yerine, daha çok sayıda hafif vaka alır; komplikasyonu olan ameliyatlara girmeyebilir.
CHP'nin önerisi: Tam güne geçen hekime, sadece döner sermayeden değil, devlet bütçesinden de pay ayrılsın; maaşı arttırılsın. Bu şekilde, hem "Elime daha çok para geçsin" gayretiyle, başka işlerini aksatmayacaktır; hem de, emekli maaşı yükselecektir. (Zira, döner sermayeden alınan para, ancak 15-20 yıl sonra emekli maaşlarına yansıyacağı için, birkaç sene sonra emekli olacakların ellerine geçecek parada sadece 50-60 lira gibi bir yükselme meydana gelecek.)
2) Hekimler sigortalanıyor. Sigortanın yarısını hekim, yarısını kurum ödeyecek. CHP, sigortaya karşı değil ama primin daha küçük bir kısmının, meselâ % 20'sinin hekim tarafından karşılanması istiyor. Ayrıca, CHP'nin görüşüne göre, bir ekip işi söz konusu olduğu için, hemşire ve eczacılar da sigortalanmalı.
3) Hastanın doktoru seçme imkânı ortadan kaldırılıyor. Bugünkü uygulamada, hasta, üniversite hastanelerinde, ek bir para vermek suretiyle, hangi doktora muayene olacağını, kimin tarafından ameliyat edileceğini seçebiliyor. Bu suretle, hastaneler de büyük paralar kazanıyor. Sağlık Bakanı buna karşı, "Özel işlemler istismar ediliyor; para ödemeyen aylarca bekletilirken, diğeri öne alınıyor" şeklinde bir gerekçe ortaya koymakta. Aslında, hastanın doktor seçimi ortadan kalksa dahi, bu defa da, ahlâki olmayan yöntemlere başvuruluyormuş. Meselâ hasta doktora hediye veriyor, altın ya da açıktan para ile, gene tedavisini istediği kişiye yaptırıyormuş.
4) Sadece doktorlara değil, bütün üniversitelere tam gün uygulaması geliyor. Hukuk fakültesindeki veya İktisat ya da Mühendislikteki öğretim üyeleri de, bürolarını kapatmak zorunda. Ne proje yapabilirler, ne de avukatlık. Böyle bir uygulama, üniversitelerde yoğun bir şekilde öğretim üyesi kaybına yol açabilir.
5) Bu kadar önemli bir kanun, alelacele Sağlık Komisyonu'ndan geçirildi. Oysa Plan Bütçe Komisyonu'nda ve Milli Eğitim Komisyonu'nda da görüşülmeliydi.
6) Üniversitedeki doktorlar için, bir yıl geçiş dönemi tanınıyor. CHP, hiç değilse 2 yıl olsun istiyor. Çünkü muayenehanelerde çalışanlar var; 60 bin personelden söz ediliyor. Tam günü seçen, muayenehanesini kapatacak; çalışanlar ne olacak? Ayrıca muayenehanelerde bulunan cihazlar nasıl elden çıkarılacak?