Emekliye sürpriz !..
1187 Okunma, 1 Yorum
Abdülkadir Özkan - Milli Gazete
Özgül Ertuğrul

Yazıma öncelikli olarak 300 ile 550 lira aylık alan emeklilerden özür dileyerek başlamak istiyorum. Çeşitli kereler emeklilerle ilgili yazdığım yazılarda en düşük emekli aylığından söz ederken 600-650 lira olduğunu belirtmiştim.

300 ile 450-500 lira arasında emekli aylığı olabileceğini hiç düşünmemiştim. Başbakan'ın emeklilere verdiği müjde(!) vesilesiyle öğrendik ki 306 lira alan varmış ve bunlara yapılan zam yüzde 24.2 imiş. Yüzde yüz zam yapılsa bile sefalet sınırının üzerine çıkamadıklarını görmezden gelmek mümkün olabilir mi?

Bir ülkede yaygın bir emekli kitlesi 300 ile 550 lira arasında gelir ile geçinmek zorunda bırakılmış ve 650 liralık bir aylık yüksek gelir grubuna giriyorsa bana göre o ülkede emekli maaşlarına yapılan zammın miktarını tartışmaya hiç gerek kalmaz. Sanırım öncelikli konumuz emekli aylıklarına yapılan zam miktarı değil, mevcut aylıkların insan onuru ile bağdaşıp bağdaşmayacağıdır.

Gelelim şimdi de Başbakan'ın emeklilere verdiği müjdeye!..

Hemen belirteyim ki ortada müjde olarak ifade edilebilecek bir rakam yok. Bırakın müjde olarak ifade edilebilecek bir rakamı 6 aydan beri yapılan açıklamalarla belli bir beklentiye sürüklenen emeklilerin beklentileri fos çıktı. Bunun için diyebiliriz ki Başbakan'ın açıklaması müjde değil sürpriz oldu. Gerçi bir gazetemiz zamları "Emekliye sürpriz" olarak nitelendirirken bunu müspet anlamda ifade etmiş ama sanıyorum bu sürpriz nitelendirmesinin tersi daha gerçekçi olur.

Yapılan açıklamaya ve dünkü gazetelerde yer alan haberlere ve çizelgelere göre SSK emeklilerinin çok büyük bir bölümüne yapılan zam 62 liradır. Bu gerçeği gizlemek için 300 lira emekli aylığı alan bir kişiye yapılan zammın oran olarak yüzde 24.2'ye tekabül etmesinin fazla anlamı da yoktur. Bu arada iktidar yanlısı gazeteler yılın altıncı ayında yapılacak zammı da dikkate alarak yıl sonuna kadar yapılacak olan zammı rakamsal olarak büyütmenin gayreti içinde olsalar da bilinmelidir ki emeklilerin aylıkları sefalet rakamının altından çıkabilmiş değildir.

Pazar günkü yazımda "Müjde hayal kırıklığına dönmesin" demiştim. Kanaatim o ki ortada sürpriz de müjde de yok. Buna karşı bütçe imkanlarından söz edilebilir, şartlar daha fazlasına imkan verseydi emeklimizden esirgemezdik de denebilir. Bunlara bir itirazım olmaz.

Ancak, hayat şartları altında ezilen insanlar aylardan beri bir beklentiye sürüklenip ondan sonra da alın size 62 lira demek sanıyorum sağlıklı bir yaklaşım değildir. Bir beklenti oluşturulmasaydı da bu zam yapılsaydı belki daha iyi olurdu. Son bir ay boyunca başta Bakan olmak üzere yapılan açıklamalara baktığınızda emekli aylıklarına yapılacak zammın en az 100 lira olacağını düşünürdünüz.

Bunun bir de Başbakan tarafından verilecek müjde şekline dönüştürülmesi ister istemez alt gelir grubu emeklilere yapılacak zammın 150-200 lira arasında olacağını düşündürdü.

Okuyucularım hatırlayacaklardır... Sayın Bakan'ın emeklilerin durumunun düzeltileceğine, onlara müjdeli haberler verileceğine dair ilk açıklamasının ardından yazdığım yazımda "Bu bütçe imkanı ile emeklilerin rahatlatılması mümkün değil" demiştim. Çünkü, daha başında 50 milyar açıkla bağlanmış bir bütçede emeklilerin derdine derman olacak bir düzenleme beklemek yanlış olurdu. Birde iktidarın yıllardan beri birinci önceliğinin borç faizlerini ödemek olduğu düşünülürse dar ve sabit gelirlilere  başta emekliler olmak üzere yine kemer sıkmak düşeceği kesindi.

Hemen belirteyim ki bu yazımı muhalefet etmek için yazıyor değilim. Ancak, yapılan zammı müjde ve sürpriz olarak nitelendirmenin gerçeği yansıtmadığını vurgulamaya çalışıyorum. Keşke iktidar yanlısı medyanın takdim etmeye çalıştığı gibi bir iyileştirme olsaydı da biz de onlarla birlikte alkışlasaydık. Mutlu ve müreffeh insanların yaşadığı bir ülke hepimizin mutluluğuna vesile olur. Bu noktada her şeyin bitmiş olmadığını, özellikle eski emeklilerin durumunun yeniden gözden geçirilerek onlar için "Cansuyu" anlamına gelebilecek bir iyileştirme yapılabilir.

Dileriz bu hususta yapılan çalışmalar biran evvel sonuçlandırılır ve asıl müjde işte o zaman verilmiş olur.

YORUM:     

Emekli maaşlarına müjde zam.Yıllarca,belki çok zor şartlarda çalışmış,emekli olmayı iple çekmiş,emekli olduktan sonra da evinde rahat oturacağını ,emekli maaşını yiyeceğini sanmış emeklilerimiz.Evet bizim emeklilerimiz.Aldıkları 300 ile 550 lira ya da en fazla 650 lira olan maaşlarıyla bir ayı geçirecek olan emeklilerimiz.Ben ilk emeklilere yapılacak müjde zammı duyunca gerçekten bir iyileştirme olarak düşünmüştüm.Oysa ki yapılan zam açlık sınırını geçemiyor..Bir çoğu kim bilir nasıl geçiniyor,nasıl ay sonunu getiriyor bilemeyiz.Bir de onların yaşla birlikte artan sağlık problemlerini ve sağlığa ayıramayacak bütçelerini düşünürsek gerçekten onlar için vahim bir durum ortaya çıkıyor.

Bu zam emeklilerin yüzünü güldürecek mi? Onları  mutlu edecek mi? Her şeye yapılan zamlarla emekliler ayakta kalabilecek mi? Sağlık problemlerinde rahatça tedavi olabilecekler mi? Hükümetin ilk önce bu soruları kendilerine sorup, yanıtları olumluysa bu zammı müjde olarak açıklamaları çok doğal ve bütün halkımızı sevindirecek bir haber olurdu.”Komşusu açken tok yatan bizden değildir.”  Hadis-i Şerifi de buna en güzel örnektir bence.

Her alanda denge ,her alanda düzen çok önemlidir.Çalışanları,emeklileri yıpratmamak gerekir.Yıpranan insanlar toplumun stres dediği hastalıklarıyla yüz yüzedir.Bizlerde çalışıyoruz.Hesapladığımızda emekliliğimiz 55-60 yaşında geliyor.Ben bir hemşireyim.O günleri görürsem 55 yaşında nasıl olurum, nasıl hizmet ederim bilemiyorum.Allah gösterirse  ne kadar emekli maaşımı yiyebilirim bilemiyorum.Ama bu süre içinde çalışırken de aile bütünlüğü istiyorum..Eğitim ve sağlık kurumunda eşiyle ayrı çalışan benim gibi binlerce memur var. 3 çocuğumuzla yıllarca eşimle birbirimizden ayrı çalışıyoruz. Soruyorum acaba emekli olunca mı bir araya geleceğiz? Benim gibi çalışan diğer arkadaşlarımızla birlikte anayasamızın aile bütünlüğü yasasını istiyoruz. Bu şekilde çalışan arkadaşların birçoğu boşandı. Birçoğu da mutsuz evlilik tablosunun içindeler. Çocukları da ilgiye ve sevgiye hasret yaralı, geleceğin ise ümitsiz gençliği.

Her alanda iyileştirme  istiyoruz. Bu bizim vatandaş olarak en doğal hakkımız.

                                                   

                                                                                             

 

 

Özgül Ertuğrul


YorumcuYorum
Süleyman Karagülle
11.01.2010
22:00

Hükümetten bir şeyi yapmasını istediğimizde biz olsaydık bunu şöyle yapardık demeliyiz

Sırf bunu niye yapmadın veya bunu niye yaptı, sen beceriksizsin kötüsün demek İslami değildir.

Emeklilere istediğimiz zammı yapabilmemiz için kaynak bulmamız gerekir bunun için şunları yapabiliriz.

a) Karşılıksız para basar emeklilere dağıtırız. Yanı herkesin ceplerinden paralarını çalar emeklilere veririz.

b) Çalışanların maaşlarını kısarız emeklilerin maaşlarını artırırız.

c) Faizleri yükselterek faizli borç alırız emeklilere dağıtırız.

d) Vergileri artırırız elde ettiğimiz fazla para ilee emeklileri refaha kavuştururuz.

Hükümet bunlardan hiç birini yapmamışsa niçin yapmadın diye bilirmiyiz. Biz orda olsaydık bunları yapar mı idik. O halde hükümeti tebrik etmeliyiz. Böyle bier zam yapmışsa kınamalıyız.

Biz olsaydık ne yapardık da emeklilerin paylarını artırırdık.

1- Üretime para değeri koruyarak faizsiz kredi verirdik. Tüm işsizlere iş bulurduk. Kredi üretime verildiği için enflasyon olmazdı. Herekls iş bulurdu. Milli hasıla artardı. Emeklilerin payı da artardı.

2- Türkiye’nin temiz havasını ve ormanlarını koruyarak değerlendirirdik. Parseller satardım. Dış borçları kapatırdım. Artırdığım faizle emeklilerin gelirlerini katlardım.

3- Emekli olanlara faizsiz kredi verir işletmelerde çalışmalarını sağlardım. Böylece onların gelirlerini bütçeye yük getirmeden yükseltirdim.

4- Zaruri ihtiyaçlardan alınan vergileri azaltır, lüks mallara vergi koyardım. Küçük evlerden alınan vergileri kaldırır, arsaları müteahhitlere karşılıksız verir ve kiralari dörtte birlere kadar düşürürdüm. Büyük dairelerin arsasını pahalı yapar vergileri de fazla koyardım.

İşte bunlarla emeklilerin refahını sağlardım. Bunları tartışmalıytız.





Sayı: 31 | Tarih: 10.01.2010
Toktamış Ateş
Demokrasi döneklik ve erdem
1763 Okunma
Osman Eskicioğlu
Hayrettin Karaman
Demokratik açılım
1547 Okunma
1 Yorum
Hilmi Altın
Reşat Nuri Erol
Enerji siyasetimiz nenasıl olmalıdır?
1314 Okunma
Ilker Ardic
Ebubekir Sifil
Hangi İslam
1312 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas
Yılmaz Özdil
Profesör Onur Erol bunların yanında hemşire bile o
1298 Okunma
Leyla Okta
Rasim Ozan Kütahyalı
Medyadaki umumi manzara
1295 Okunma
Recep Yıldırım
Zülfü Livaneli
Einstein’ın şoförü
1280 Okunma
Ali Bülent Dilek
Gülay Göktürk
Değişimin yolu-yordamı
1272 Okunma
Adem Çevik
Bekir Berat Özipek
‘Yeni İttihatçılar’, ‘kilit haberleşmeciler’ ve be
1251 Okunma
Bünyamin Demir
Ahmet Hakan
Hasan Cemal ile Nuray Mert arasında
1247 Okunma
6 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Oktay Ekşi
İlk Ders
1212 Okunma
Vahap Alma
Ruşen Çakır
Açılım iki fotoğrafın kurbanı oluyor
1199 Okunma
Tayibet Erzen
Abdülkadir Özkan
Emekliye sürpriz !..
1187 Okunma
1 Yorum
Özgül Ertuğrul
Can Ataklı
Alternatif var aslında
1169 Okunma
Mesut Karaaytu
Fikret Bila
Kıyat'ın analizi
1156 Okunma
1 Yorum
Harun Özdemir
Fehmi Koru
Heyecandan umuda yolculuk
1142 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mahir Kaynak
Medyanın Geleceği
1121 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Şevket Eygi
Paranın Putlaştırılması
1102 Okunma
Emine Hocaoğlu
Mehmet Altan
Filistin’e yol neden açık değil?
1092 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Mehmet Niyazi
Sıkıntılarımızın kaynağı
1079 Okunma
Abdurrahman Erol
Nazlı Ilıcak
Baykal'dan karartma
1077 Okunma
Fatma Karuç


© 2024 - Akevler