Enerji siyasetimiz nenasıl olmalıdır?
1462 Okunma, 0 Yorum
Reşat Nuri Erol - Milli Gazete
Ilker Ardic

Allah kâinatı parçacıklardan oluşturmuştur. Parçacıkların taşıdıkları hızların kareleri enerjiyi oluşturur.

İki çeşit enerji deposu vardır.

Birinci enerji deposu, demirden küçük parçacıklardır. Bunların en küçüğü hidrojendir. Bunlar birleşir ve demire doğru ağırlaşırlar. Işık salarlar. Güneş ışığını salarlar. Bizim dünyamız bu enerjiden yararlanır. Güneş enerjisi dediğimiz şey budur.

Diğeri enerji deposu ise ağır elementlerdir. Radyum gibi elementler parçalanarak demire doğru hafifleşirler. Atom enerjisi budur.

Her iki durumda her şey demirleşmektedir. Demir en aşağıdadır. Her şey ona düşmektedir. Hangi şekilde olursa olsun, sonunda kâinatta faydalı enerji tükenmekte, biz ise ölüme doğru gitmekteyiz.

Bizim ana enerji kaynağımız nedir?

Bizim ana enerji kaynağımız güneş enerjisidir, bu enerjiyi iki şekilde elde ediyoruz.

Bir: Sular buharlaşıyor, göğe çıkıyor, rüzgar oluyor, yağmur oluyor, göl oluyor, deniz oluyor, akarsu/nehir oluyor. Biz o enerjileri kullanırız.

İki: Güneş enerjisinden ikinci faydalanma yolu ise bitkilerin güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirmesidir. Sonra biz ondan yararlanır ve besleniriz, onları yakarız.

Bu enerji kaynakları geçmişte kömür, petrol, gaz şeklinde depolanmışlardır. Şimdi onları tüketiyor ve uygarlığımızı götürüyoruz.

Gelecekte bu enerji kaynaklarının hepsi tükenmiş olacaktır.

O enerji kaynakları tükenince, insanlık kalıcı enerji kaynaklarına yönelecektir.

Bunlar nelerdir? a) Güneş enerjisi, b) Rüzgar enerjisi, c) Su enerjisi, d) Bitkisel enerji.

Ülkemizde petrol ve gaz ya yoktur veya çoktur; maalesef hâlâ bilemiyoruz!!!

Buna karşılık devamlı var olan -güneş, rüzgar, su ve diğerlerinden oluşan- enerji kaynaklarımız ülkemizde boldur.

O halde bizim enerji siyasetimiz bu enerjilerden yararlanma olmalıdır.

Bunun sistemini ve teknolojilerini geliştirmemiz gerekecektir.

Bu sayede geleceğin enerji lideri biz oluruz.

Enerji meselesinin çözümüne nereden başlamalıyız?

Enerji meselesinin çözümüne bir de şuradan başlamalıyız.

-Ülkemizin her yönünde var olan geniş topraklarımızın yüzeylerini yeşillendirmeliyiz...

-Binalarımızı sera ile kaplayarak değerlendirmeli, yaz-kış güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirmeliyiz...

-Ülkemizde hidroelektrik santralleri var ama yeterli değildir; tüm akarsularımızı elektrik enerjisine çevirmeliyiz...

-Son yıllarda nihayet rüzgar enerjisini de keşfettik; keşfettiğimize göre artık rüzgarların boş yere esmesini önlemeliyiz...

-Güneş ışığını doğrudan hidrojen enerjisine çevirmeliyiz...

Batı dünyası bunların teknolojisini geliştiriyor; biz bunları çok ucuz bir şekilde satın alabiliriz. Onların mühendislerini getirip ülkemizde çalıştırabiliriz. Teknolojide onlara yetişelim dediğimiz zaman; biz bunu başaramayız, onlar bu alanda bizden hayli ileridedirler. Ama Batı'nın teknolojisini geriden de olsa takip edebiliriz; nitekim edebiliyoruz.

Bu vesileyle hatırlatalım: Bizim geri kalışımızın sebebi teknolojideki geriliğimiz değildir. Bizim geri kalışımızın sebebi bambaşkadır; bu başkalık gelecek yazıda, inşaallah...

Gayet enerjik selam, sevgi ve dualarımla...

 

Ilker Ardic






Sayı: 31 | Tarih: 10.01.2010
Toktamış Ateş
Demokrasi döneklik ve erdem
1938 Okunma
Osman Eskicioğlu
Hayrettin Karaman
Demokratik açılım
1691 Okunma
1 Yorum
Hilmi Altın
Ebubekir Sifil
Hangi İslam
1466 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas
Reşat Nuri Erol
Enerji siyasetimiz nenasıl olmalıdır?
1462 Okunma
Ilker Ardic
Yılmaz Özdil
Profesör Onur Erol bunların yanında hemşire bile o
1459 Okunma
Leyla Okta
Rasim Ozan Kütahyalı
Medyadaki umumi manzara
1452 Okunma
Recep Yıldırım
Zülfü Livaneli
Einstein’ın şoförü
1434 Okunma
Ali Bülent Dilek
Gülay Göktürk
Değişimin yolu-yordamı
1434 Okunma
Adem Çevik
Ahmet Hakan
Hasan Cemal ile Nuray Mert arasında
1404 Okunma
6 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Bekir Berat Özipek
‘Yeni İttihatçılar’, ‘kilit haberleşmeciler’ ve be
1392 Okunma
Bünyamin Demir
Oktay Ekşi
İlk Ders
1363 Okunma
Vahap Alma
Abdülkadir Özkan
Emekliye sürpriz !..
1348 Okunma
1 Yorum
Özgül Ertuğrul
Ruşen Çakır
Açılım iki fotoğrafın kurbanı oluyor
1341 Okunma
Tayibet Erzen
Can Ataklı
Alternatif var aslında
1321 Okunma
Mesut Karaaytu
Fikret Bila
Kıyat'ın analizi
1298 Okunma
1 Yorum
Harun Özdemir
Fehmi Koru
Heyecandan umuda yolculuk
1289 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mahir Kaynak
Medyanın Geleceği
1265 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Altan
Filistin’e yol neden açık değil?
1251 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Mehmet Şevket Eygi
Paranın Putlaştırılması
1246 Okunma
Emine Hocaoğlu
Nazlı Ilıcak
Baykal'dan karartma
1233 Okunma
Fatma Karuç
Mehmet Niyazi
Sıkıntılarımızın kaynağı
1233 Okunma
Abdurrahman Erol


© 2025 - Akevler