Bu yılbaşı memurlara, özel şirketlerde çalışanlara, tuzu bir parça kuru olanlara ve tatilseverlere iyi geldi. Cuma tatil olunca cumartesi, pazar da eklendi ve üç günlük bir tatil çıktı ortaya.

O halde bugünü de biraz gülerek geçirebiliriz. Yıldırım Tuna bir ofisin panosuna asılan “özür” mektubunu yazmış. Mektubu yazan yılbaşı eğlencesinde içkiyi “biraz fazla” kaçıran biri. Gecenin olayları nedeniyle bakın tüm arkadaşlarından nasıl özür diliyor:

Sevgili arkadaşlarım...

Bu sabah büroya geldiğimde ofiste bana karşı genel bir nefret havası hissettim. Bazılarınız da yüzüme bile bakmadınız. Büromuzda yapılan yılbaşı partisinde yanlış bir şeyler yaptığımı kabul ediyorum. Kat müdürüm hastaneden beni arayarak bugünün bürodaki son günüm olduğunu söyledi, bu nedenle hepinizden özür diliyorum. Herkesten teker teker özür dilemek isterdim ama kiminle konuşmaya kalksam o kişi birden sağır ve dilsiz oluveriyor, o yüzden sizlere bu özür mektubunu yazdım, genel iletişim panosuna asıyorum.

Önce sevgili patronum size perşembe günü söylediklerim için özür dilerim.. Babanızın asla bir “Babun Maymunu” olmadığını pekâlâ biliyorum.. O tamamen o an söylenmiş uydurma bir şey.. Anneniz de tabii ki fahişe falan değil.. Eşiniz saygıdeğer bir kadın.. 10 dolar karşılığı herkesle yattığı tamamen benim muhayyilemden çıkmış bir zırva.. Çocuklar tabii ki sizin kendi öz çocuklarınız..

Su soğutucusu olayında ise gerçekten üzgünüm.. O cam damacanayı hastanede kafanızdan çıkarırlarken inşallah canınız çok acımamıştır.

Sevgili Mary, sen de özrümü lütfen kabul et. Partideki yangın merdivenindeki küçük kaçamağımızda tırabzan kırılana kadar ne kadar mutluyduk değil mi?.. 2.5 metre yukarıdan üzerine ben de düşünce canın yandı haliyle ama kabul et ki yere çakılana kadar geçen zaman zarfında ikimiz de heyecanlandık..

Sam.. Eski dostum.. Sana yaptığım el şakası için özür dilerim. O kadar namuslu olduğunu, o kadar heyecanlanacağını ne bileyim?.. İnsan bir parmak dürtmesiyle camı çerçeveyi indirip 3. kattan aşağı atlar mı?..

Allahtan pencerenin tam altında o şişman hanımefendi varmış yoksa o kadar yüksekten düşüp ölenler var..

Mary, bayanlar soyunma odasında duşa girdiğini görüp elbiselerini alıp saklamam ve sarhoş olduğum için koyduğum yeri hatırlayamamam, evine yemekhane masası muşambasına sarılarak gidebilmen, üstelik takma göğüslerini bahçedeki bayrak direğine asmam hoş kaçmadı. Söylediğim gibi biraz alkollüydüm. Jane’nin külodunu yakmam ilk başta komik gözüktü ama sırf bu nedenle kocasının onu boşuyor olması beni üzdü..

Çocuklar, hepinizden özür diliyorum.. Artık bu ofiste çalışmıyor olsam da beni affettiğinizi biliyorum ve önümüzdeki cumartesi günü gideceğiniz piknikte tekrar sizinle birlikte olacağım, yeniden birlikte eğleneceğiz.. Michael.



      Yorum
      Kimine göre mutluluk huzur refah dolu çoğu insanlara göre sıkıntı üzüntü keder Mutsuzluk dolu bir yılı geride bırakarak yeni bir yıla daha adım atmış bulunmaktayız. Evvela yeni yılın tüm gönül bağı olan değerli arkadaşlarımıza gönüldaşlarımıza sonrada tüm insanlığın sağlık mutluluk huzuruna vesile olması dileğiyle herkesin yeni yılını kutluyorum.

     Sayın yazarımız güzel espri dolu bir fıkra yazarak gene okurların yüzünde küçükte olsa bir tebessüm oluşmasına katkı yapmak istemiş sanırım ama insanlar öyle mutsuz öyle huzursuz ki tebessüm edecek hali bile yok. Çoğumuz sanki hayata küstük. Hayatta bir beklentimiz kalmamış bir hal ve ruh halinde oluyoruz. Bazen oysa her gün güneş yeniden doğuyor, yepyeni umutlara, yepyeni güzelliklere insanların umutla sevgiyle bakabilmesi için.

     Şerif İzgören in bir konferansını izledim; orda bir soru soruyor hayatta ki yaşam amacınız ne? Söylediği şey ilginç! Yaşam amacı ve o kadar büyük salonda 700 e yakın insandan ancak altı el havaya kalkıyor ve yaşam amacı konusunda bir şeyler söylüyorlar. Söylediği şey çok enteresan, yaşam amacınızı bilmiyorsanız bu hayattan bir şey beklemeyin. Ve kendi kendime sordum? Senin yaşam amacın neydi ne oldu bir yaşam hayat amacım vardı sevdiğim insanla olmak onunla evlenip aynı mekânı paylaşıp çocuklarımızın olması ve bir evimiz bir arabamız olması mutlu huzurlu bir hayat yaşamak. Aslında yaşam ve hayat amacımın o kadar da büyük bir şeyler gerektirmediğini şuan çok daha iyi anlıyorum hayat amacı yaşam amacını belirledikten sonra ulaşılması aslında çok basit bir o kadar da zor olduğu aşikâr. Yıllar önce düşündüğüm hayat amaçlarının bir kısmını elde ettiysem de benim için çok önemli olan ve her şeye değecek yaşam amacını gerçekleştirememiş olmanın hüznünü hep yaşamışımdır. Şu bir gerçek ki hayat insanlara çok şeyler öğretiyor acıyı kederi hüznü mutluluğu mutsuzluğu en önemlisi insanları tanımayı öğretiyor. Hangi okulu bitirirsen bitir hayat üniversitesinde mastır doktora yapmadıktan sonra hayatı da, insanları da tanıyamaz. İnsanoğlu çocukların hikâye kitabında bir konu geçer, orda bir kişi tavşanı kovalar ve iki yol ayırımına geldiklerinde oradaki bir cisme tavşanın nerden hangi yoldan gittiğini sorar ve ilginç bir cevap alır hangi yoldan nerden gideceğini bilmiyorsan hangi yoldan gideceğinin ya da nerden gideceğinin bir önemi yoktur. Şimdi gerçek hayatımız dada hangi yolu seçeceğimiz ya da nere gideceğimizi bilmiyorsak o yolun sonunda felakete uçuruma hüzne mutsuzluğa ya da mutsuzluğa gideceğimizi bilemeyiz. Evvela kendimiz gideceğimiz yolu iyi bilmeliyiz çıkmaz sokaklara girip geri geri gelmek zorunda kalmayalım her zaman kendimize bir yaşam amacı belirleyip o yönde hareket etmeliyiz sonra yanlış yönlere gripte hem kendimizi hem etrafımızdaki sevenleri üzmemeliyiz.

     2010 yılının tüm dostların tüm insanların sağlık huzur mutluluk huzur dolu yılların başlangıcına vesile olması dileğiyle Allah ım yar ve yardımcımız olsun bizi yanlışlardan kötülüklerden kötü düşünceli insanlardan muhafaza eylesin. Âmin selam ve dua ile.