02.01.2010
Bu memleketin, bu halkın, bu devletin Tevhid-i Tedrisata değil, "Tevhidî Tedrisata" büyük ihtiyacı vardır.
Laik Fransa'da Katolik kilisesine tanındığı gibi, bizde de Müslümanlara İslâm okulları, İslâm liseleri açmak müsaadesi verilmelidir.
Devlet elbette bu okulları kontrol edecek, denetleyecektir. Lakin bu kontrol ve denetleme:
1. Âdil hukukun ışığında olacak.
2. Temel insan hak ve hürriyetlerini zedelemeyecek.
3. Din, inanç, vicdan hürriyetini ihlâl etmeyecektir.
Bugünkü İmam-Hatip liseleri, benim bahs ettiğim İslâm liselerinin yerini tutabilir, vazifesini görebilir mi?Kesinlikle hayır...
Çünkü İmam-Hatip okulları sözde lâik devlete bağlıdır.
Resmî ideolojinin zincirlerine vurulmuştur.
Bağımsız İslâm okulları ve liseleri, yine bağımsız ve hür İslâm Cemaat teşkilâtı tarafından kurulacak ve idare edilecektir.
Bugünkü Türkiye'de böyle bir teşkilât yoktur.
Böyle bir teşkilâtı kurmak çok zordur.
Çünkü Müslümanlar tek bir Ümmet, tek bir büyük Cemaat halinde değil; bir yığın cemaatçiklere bölünmüş vaziyettedir. Bunların bir kısmı birbiriyle rekabet etmektedir. Ümmet içinde rekabet olamaz. Müslümanlar, rekabet değil, hayırlı işlerde müsabaka (yarışma) yapmalıdır.
Özel, bağımsız İslâm okulları ve liseleri kurma izni verilse, birbirleriyle rekabet eden birtakım cemaatler "meşreb, küçük cemaat, fırka, hizip, tarikat" okul ve liseleri kuracaktır.
Böyle bir şey kesinlikle doğru olmaz.
Yazının devamı için tıklayınız.
Yorum:
Yazar burada İslam okullarının açılmasına izin verildiği takdirde kendi istediği gibi bir İslam okulunun olmasını istiyor. Onun dışındakileri kabul etmiyor. Birbiriyle rekabet eden birtakım cemaatleri istemiyor. Bunların kendi içinde yarışacağını belirtiyor. Bunun kesinlikle doğru olmadığını belirtiyor. Bana göre asıl yanlış budur. Çünkü insanlar çeşit olduğunda doğruyu bulacaklarına inanıyorum. Okullardan hangisi iyiyse zaten insanlar onu ister istemez seçeceklerdir. En iyi İslam Okulu kendiliğinden oluşacak diğerleri de zamanla kaybolup gidecektir.