Ekonomi ile ilgili bir Sn. Bakan konuşuyor...
- Türkiye ve İstanbul yatırım ve finans merkezi oluyor/muş...
- Nice ülkelerden zenginler gelip bizi zengin edecekler/miş...
Rusya'dan, Çin'den, Hint'ten, Ortadoğu/Arap ülkelerinden ve daha nice ülkelerden firmalar ve zenginler Türkiye'de yatırım yapacak, araba vs. üretecek, ülkemiz gelişecek/miş...
Bir zaman önce morgıç (mortgage) dolar kredisi furyası başlatılıyor, Türkiye'de mesken inşaatı patlaması yaşanıyordu... Köylümüz tarlasını, şehirlimiz atölyesini bırakıyor, inşaata işçi oluyordu... Kazandığı TL ile ucuz dolar alıyor ve onunla da ucuz ucuz Çin mallarını alıp tüketiyor, güya gül gibi yaşayıp gidiyordu!..
Hep böyle olsaydı, hepten böyle devam etseydi, sonunda ne olacaktı?
- On sene sonra Türkiye'de ekilecek tarla kalmayacaktı...
- On sene sonra artık atölyelerde çalışan motor kalmayacaktı...
Allah korudu; ABD'de "ekonomik kriz" çıktı da -şimdilik- o tehlike atlatıldı.
Sn. ekonomi ile ilgili Bakan şimdi de yeni bir tehlikenin sinyalini vermiş:
Türkiye'ye gelecek büyük sermaye fabrikalar kuracak, Türk halkı orada çalışacak ve tarlalar çalılıklara dönüşecek, Türk sanayii unutulup gidecektir...
Başka türlü Türkiye'yi fethedemediler.
Şimdi böyle bir oyunla fethedecekler, işgal edecekler.
Böylece Türkiye'yi Cumhuriyetimizin bilmem kaçıncı yılında bitirecekler.
Bugün köylerimiz bomboş... Tarımımız çökmüş durumda...
Atölyelerimiz kaçak işçi çalıştırıyor... Kendi çalışanlarımız işsiz...
İstanbul ekonomisi ancak kaçak işçi çalıştırarak, üretebildiğini bir şekilde ucuza mâl ederek ihracat yapabiliyor ve şimdilik Çin ve benzerlerine karşı ayakta kalabiliyor...
Kendi işçimiz, kendi emek gücümüz ise ucuza çalışmıyor, çalışamıyor...
Maliyetler yüksek olduğu için üreticimiz ürettiğini satamıyor, ihraç edemiyor...
Yani; daha dış sermaye ülkemizdeki fabrikalarını kurmadan önce de, ülkenin tarımı ve sanayii çökmüş ve yok olmuş durumda veya yok olmayla karşı karşıya...
Biz bunları yazarken felaket tellallığı vefa çığırtkanlığı yapmıyoruz. Biz bu tesbitleri yaparken, sadece var olan gerçekleri tesbit ediyoruz.
Madem ki yabancı sermaye geliyor, Türkiye'de yatırım yapıyor; buyursun, gelsin yapsın. Buna biz engel olmayalım. Zaten istesek de mani olamayız, çünkü çağımız dünyasında o birtakım dolambaçlı yollar bulur ve yine bir şekilde gelir.
Nitekim -şimdilik- burada yazamayacağım öyle şeyler duyuyorum ki...
Bunları yazmam için biraz daha sabretmem gerekiyor. Siz de benim gibi sabredin.
Şimdiye kadar onların planında Türkiye'yi yıkmak vardı.
Bundan dolayı Türkiye'de yatırımlar yapmıyorlardı.
Şimdi Türkiye'yi yıkamayacaklarını anladılar.
Türkiye'yi ve Türkleri yıkamadık; "bari esir edelim" diyorlar...
Yani, Türkiye'de yatırım yapılmasını önleyemediler.
Çünkü Türkiye dünyanın merkezinde, dolayısıyla yatırım merkezi.
Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısı her şeye rağmen öylesine güçlü ki; biz içerden, onlar dışardan yıkmaya çabalıyor, ekonomik oyunlar oynuyor ama bir türlü yıkılmıyor... Bu durumda Türk tarımının ve Türk sanayiinin yıkılmaması için oynana ekonomik, siyasi ve sosyal oyunlara karşı bazı tedbirlerin alınması gerekiyor...