Gereği düşünüldü
1356 Okunma, 2 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

27.10.2009

MADEM “AK Parti'yi ve Fethullah Gülen'i Bitirme Planı”nın, bir “kâğıt parçası” olmadığı ortaya çıktı...

Madem çanak çömlek patladı...

O zaman...


Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ açısından...


Sadece iki ihtimal söz konusudur:


Ya “plan”dan haberi vardı ama haberi yokmuş gibi davrandı... Ki bu vahim bir durumdur...


Ya da “plan”dan haberi yoktu ve planın sahte olduğuna ikna edildi... Ki bu çok daha vahim bir durumdur...

 

* * *


Eğer birinci şık geçerli ise...


Bağlı olduğu sivil hükümeti devirme girişiminde bulunmak ve bazı sivil toplum örgütlerine komplo hazırlığı yapmak şeklinde hayli önemli suçlamalarla karşı karşıya gelmiş durumdadır...


Bu durumdan sıyrılmak için...


“İstifa” bile yeterli olmayabilir...


Eğer ikinci şık geçerli ise...


Emrinde bulunanların kendisinden habersiz dolaplar çevirdiği ve kendisini yanılttıkları ortaya çıkmış demektir...


Bu durumdan ise...


Kamuoyu önünde yanıltıldığını açık yüreklilikle ifade ederek ve yanıltanlardan hesap sorarak yırtabilir...

 

* * *


Yargıç değilim, savcı değilim, avukat değilim...


Sade vatandaşım ve bir vicdana sahibim...


Yukarıdaki “karar”, o vicdanın verdiği bir karardır...

 

Yazının tamamı için tıklayınız.

 

29.10.2009

Merak ne güzel şey, güzel şey merak

OKTAY Ekşi'sinden Mehmet Altan'ına...

Cüneyt Ülsever'inden Hikmet Çetinkaya'sına...

Yasemin Çongar'ından Güngör Mengi'sine...

Ertuğrul Özkök'ünden Nazlı Ilıcak'ına...

Hepimiz aynı safta buluşuverdik...

Fethullah Gülen düşmanı olanımız da, Fethullah Gülen dostu olanımız da...

Hükümet karşıtı olanımız da, hükümet yanlısı olanımız da...

Hepimiz hep bir ağızdan diyoruz ki:

“Genelkurmay Başkanı bunun hesabını vermelidir.”

Hepimiz hep bir ağızdan diyoruz ki:

“İstifa müessesesi çalıştırılmalıdır.”

Güzel, pek güzel...

* * *

Maksadım fitne çıkarmak, zor durumda bırakmak, “hadi bakalım” çekmek falan değil...

Yalın, sade, içten ve basit bir şekilde...

Merak ediyorum...

Diyorum ki:

Acaba Başbakan Tayyip Erdoğan da hepimizin birleştiği noktada mıdır?

Acaba o da bizim gibi düşünüyor mu?

O da bizim gibi “İlker Başbuğ mutlaka istifa etmeli” diyor mu?

Yoksa...

Kendisini devirmek için planlar yapan kurumsal yapının başındaki isimle çalışmaya devam mı edecek?

Yoksa...

“Dolmabahçe buluşması” benzeri bir buluşma ile barış ve güven ortamı tesis edilip hiçbir şey yokmuş gibi yola devam mı edilecek?

İçine sindirecek mi bunu?

Vallaha ne yalan söyleyeyim:

Ben en çok bunu merak ediyorum...

Ne demiş şair?

“Merak, bir devrimcinin hazırlığıdır...”

 

Yazının tamamı için tıklayınız.

 

Yorum:

Bu işte bir tuhaflık var: Resmi kumpas belgesi

Aylar önce başlayan, fotokopi olmasından dolayı gerçek olup olmadığı tartışılan Ak Parti ve Fethullah Gülen’i bitirme planı, asıl belgenin ortaya çıktığı iddiası ile yeniden kamuoyunu meşgul etmeye başladı.

Ahmet Hakan ve diğer yazarlar söz birliği etmişçesine Genelkurmay’ı suçlamaya başladılar. Belge 28 Şubat öncesi komplo formatlarının tipik özelliklerini taşıyan bir içeriğe sahip. Bu nedenle kimse bu içeriği savunacak durumda değil ve savunulacak tarafı da yok. CHP’nin tek seçeneğinin ise konuyu sulandırmak olduğu ve bunu da yapmaya çalıştığı görünüyor.

Bu nedenle ben içeriğin vahametinden bahsetmeyeceğim. Ancak dikkatinizi başka noktalara çekeceğim.

Bu belgede bahsi geçen planların 28 Şubat öncesi yapılan oyunların bir benzeri olduğu görülüyor. Ergenekon nedeniyle yargılanan generaller tarafından planlanan Ay ışığı ve Sarıkız isimli darbe planları da uzun süre gündemden düşmedi. Ancak bu planlar generallerin karargahtaki bilgisayarlarında değil de şahsi bilgisayarlarında kayıtlı iken bu plan daha alt düzey bir subay olan bir Albay tarafından hazırlanıp karargahtaki resmi bilgisayarda yazılıyor.

Daha da ilginci, bu Albay belgeyi yazıcıda yazdırıp altına bir de imza atıyor. Kanun dışı bir plan yapacaksınız, bunu çalıştığınız resmi kurumun bilgisayarında hazırlayacaksınız ve bunu tarih-sayı verip resmileştirip, altına da imza atarak kanun dışı bir işi yaptığınıza dair çok güzel bir delil oluşturacaksınız. Pek akıllıca görünmüyor.

Daha sonra belgenin fotokopisi ortaya çıkarılıyor. Genelkurmay’a saldırı başlıyor. Sonra aslı ortaya çıkmadığı için konu kapanıyor.

Daha sonra Demokratik açılımın sekteye uğradığı ve Ak Partinin başarısızlığa uğrayacağı tam gündemi meşgul etmeye başlayacakken aniden vatanseverliği aklına düşen bir subay, adını şanını belli etmeden sadece asker çocuğu olduğunu bildiren bir mektupla belgenin aslını savcılara gönderiyor. Niçin ilk fotokopi belge ortaya çıktığında bunu yapmadı? Bu da çok tuhaf değil mi?

Belgeyi Albay Dursun Çiçek imzalıyor. İmzalıyor da bu kadar açık bir şekilde suç olduğu belli olan bir belge nasıl oluyor da başka bir subayın elinde bulunuyor ve istediği zaman gönderebiliyor. Bu da çok tuhaf.

Daha da ilginç bir durum var. Belgenin içeriğindeki bir çok yerde dost unsurlar olarak tanımlanan basın ve yayın kim? Bu basın 28 Şubattaki basın mı? Oysa yazarımız Ahmet Hakan da dahil olmak üzere Doğan grubunun neredeyse bütün yazarları ve diğer medya kuruluşları şiddetli bir şekilde bu belgeye lanet yağdırıyor. Bu planı yapanlar şu andaki basın yayın kuruluşlarının artık eskisi gibi bu tip planlara destek olmayacaklarını ya da olamayacaklarını bilmiyor mu?

Bu belgedeki kişiler ve planlar doğru olabilir veya olmayabilir. Fakat bu planları yapanların bunu resmi bir belge haline getirerek kendilerini ele verecek olan bir delili hazırladıkları hiç de akla uygun değil. Bu durumda şunlar olabilir:

Bu plan hazırlandı. Bu planı hazırlayanların içlerinde bir casus vardı ve planın resmi belge haline getirilmesini sağladı ya da planın bir kopyasını, planı hazırlayan gruptan habersiz resmi belge haline getirdi. Çünkü kimsenin kanun dışı komploları belge haline getirip, imzalayıp kendini ele verme aptallığını yapacağını düşünemiyorum.

Bu planın içeriği hiç önemli değildir. Çünkü zaten önceki planlarda benzerleri vardır ve 28 Şubat sürecinde benzer uygulamalar bolca yapıldı ve toplum bu planlara bağışıklık kazandı. Bu nedenle artık bu tip planların etkili olma ihtimali yok görünüyor.

Bana göre asıl plan, bu planın önce soğuk olarak servis edilmesi, soğuk olduğu için mutfağa geri gönderilmesi, arkasından ısıtılıp yeniden servis edilmesidir.

Türkiye’yi bölmek için yapılabilecek en tehlikeli plan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yıpratılması ve halkın orduya düşman edilmesi planıdır. Unutmayın ki babamız, dedemiz, amcamız, dayımız, çocuğumuz, torunumuz kısacası hepimiz bu ordunun bir neferiyiz. Sakın kendi kendinize düşman olmanıza yol açacak oyunlara gelmeyin.

 

 

Lütfi Hocaoğlu


YorumcuYorum
Ilker Ardic
02.11.2009
16:19

Yoruma aynen katılıyorum.Belgeydi şuydu,buydu derken göz bebeğimiz ordumuzu yıpratmayalım.Orduya daha çok ihtiyacımız olacak.

Vahap Alma
05.11.2009
16:24

TSK’nın yıpratılmaması konusunda hemfikirim. Biz ordumuza düşman olmayalım ve yıpratmayalım. Lakin ordunun üstüne düşen görevi de, yıpratılmaya mahal vermemek. Yani içinde temizlenmesi gereken bişey varsa temizlensin!





Sayı: 21 | Tarih: 1.11.2009
Can Ataklı
Pazar fıkraları
1772 Okunma
Mesut Karaaytu
Hayrettin Karaman
Birliğe davet
1512 Okunma
Hilmi Altın
Nazlı Ilıcak
Twitter, Yüksek Ökçeler ve Canan Arıtman
1439 Okunma
5 Yorum
Fatma Karuç
Ahmet Hakan
Gereği düşünüldü
1356 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Reşat Nuri Erol
Ekonomik oyunlar...
1295 Okunma
Ilker Ardic
Yılmaz Özdil
İrticayla mücadele eylem planı
1285 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Bekir Berat Özipek
Cehennemden çıkmak sebat ister
1224 Okunma
1 Yorum
Bünyamin Demir
Ahmet Taşgetiren
TSK için imaj her şeydir
1205 Okunma
Zübeyir Erol
Mehmet Şevket Eygi
Şazzlar
1186 Okunma
Emine Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Güvensizlik
1181 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Oktay Ekşi
Cam duvar
1180 Okunma
Vahap Alma
Mahir Kaynak
Kritik dönemeç
1179 Okunma
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
Acil olarak ‘empati’ aranıyor
1174 Okunma
2 Yorum
Tayibet Erzen
Mehmet Altan
Genelkurmay orduyu yıpratıyor
1167 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Cengiz Çandar
Iraklı Kürtler ile iki gün
1143 Okunma
Ekrem Fildişi
Toktamış Ateş
Cumhuriyet
1132 Okunma
Osman Eskicioğlu
Mehmet Niyazi
Devletimize güvenmek istiyorum
1132 Okunma
Abdurrahman Erol
Fikret Bila
Cumhuriyet Bayramına Yansıyan Sorunlar
1107 Okunma
Harun Özdemir
Ahmet Altan
Değişiyoruz...
1104 Okunma
Özer Ataç
Fehmi Koru
Darbeleri suç haline getirmek
1099 Okunma
3 Yorum
Ahmet Kirtekin
Rasim Ozan Kütahyalı
Hiç mi utanmayacaksınız
1086 Okunma
3 Yorum
Recep Yıldırım