Twitter, Yüksek Ökçeler ve Canan Arıtman
1521 Okunma, 5 Yorum
Nazlı Ilıcak - Sabah
Fatma Karuç

Twitter'ın faydasını gördüm. Aksi takdirde, CHP İzmir milletvekili Canan Arıtman'ın gene bir "hoşluk" yaptığının farkına varamayacaktım. Meğer Avrupa Türkiye Cumhuriyet Kadınları Derneği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş, CHP milletvekili Canan Arıtman da bu suç duyurusunu basına dağıtmış. Şikâyetin gerekçesi şu: "Hayrünnisa Gül, Emine Erdoğan ve diğer türbanlı bakan eşleri, kıyafet yasasına uymadıkları için, çağdaş Türk kadınını temsil etmiyorlar."
Böyle bir kıyafet yasası bulunmadığını tekrar hatırlatarak, Twitter'dan, "Yüksek Ökçeler" rumuzuyla linki gelen esprili bir yazıyı sütunuma almak isterim:
"Bu hanımın (Canan Arıtman) yaptığı ilk işgüzarlık değil. Daha önce de "Örtülüler gün ışığından faydalanmıyor" diye osteoporoz hapı dağıtıyordu bir yerlerde. "CHP ve Arıtman gibiler oldukça, AKP, daha uzun yıllar iktidarda kalacak" dedikten sonra, onun referans aldığı "dış görünüm süzgeciyle" bizi, en iyi hangisi temsil etmiş acep diye şöyle bir eskilere baktım. Allah'ın bildiğini kuldan saklayacak değilim. Kendime tıpatıp benzeyenini bulamadım doğrusu. Ama her birinde ortalama Türk kadınından bir şeyler bulmayı da başardım...
Temra Tözal'a bakıyorum... Hürrem Sultan'ı hatırlatıyor bana. Yok yok, haris bir kadın demek istemiyorum; sakın ha...
Yazmiye Temirel deseniz, ilkokul mezunu. Ağzını açıp iki kelime bile edemeyen, yanakları sıkılası tipik cefakâr Türk kadını teyzoşlarımızı andırıyor.
Cahşan Hanım, sade, aşırı mütevazı haliyle varoşlarda yaşayan, fabrika işçisi, romantik Türk kadınları gibi. Onun şahsında bizleri hayal eden yabancılar, açlıktan ölmek üzere olan sıfır bedene yaklaşmış, zafiyet geçiren bir Türk kadını düşünebilirler ancak.
Temra Tezer derseniz, eşinden dayak yediğini duyduğumdan itibaren, itilmiş, kakılmış mutsuz bir Türk kadını var zihnimde.
Solcay Paykal diye bir hanım varmış. Ne gördüm ne tanıyorum. Herhalde onun için de, en silik, en ezik, ama sabırlı Türk kadınını temsil ediyor diyebiliriz.
Bu saydıklarım en azından bir özellikleriyle bizleri temsil etmişler gerçekten de. Yani şimdikileri de bu gözle incelersek, hiç değilse öncekiler kadar "Bizden bazı özellikler" bulabiliriz. Ama bardağın boş tarafına bakıp, illâ da dava açmak gerekirse, benim de geçmişe dönüp, farklı bahanelerle dava açmam lâzım. Yok bu işin içinden çıkamadım ben. Bir de Ekşi Sözlük'e baktım. Türk kadınları olarak çok büyük bir fırsatı nasıl kaçırmışız diye de hayıflandım doğrusu. Ekşi Sözlük'ten alıntı: "Hürriyet'in 20. sayfasında, Kemal Derviş'in eşi Catherine Derviş için arkadaşları şu benzetmeyi yapmış: 'Catherine, Amerikalı olmasına rağmen tam bir Türk kadını gibidir. Kemal der başka bir şey demez. Kemal'in dediklerine uyar. Son derece uyumlu, sevecen, becerikli, anlayışlıdır ve tam bir ev kadınıdır.' Kasım Cindemir tarafından hazırlanan bu haberde, Türk kadının görevleri, erkeğinin emirlerini ne olursa olsun yerine getirmek, onu mutlu etmek, hamarat ve doğurgan olmak şeklinde sıralanmış. Belki de bu zihniyeti aştığımız zaman, toplumumuz daha önemli yerlere gelecektir."
Dizlerimi dövüyorum. Catherine Derviş fırsatını kaçırmışız... Bari Mehmet Şimşek fırsatını iyi değerlendirelim de, bizi Annalise Şimşek temsil etsin diyecektim ki, boşanmışlar. Bu kadar lâf etmişken aklıma şu gelmedi değil: Türk kadının temsil sorunu var da, Türk erkeğinin niye yok? Bu ülkenin erkeklerini, vakti zamanında, Züleyman Temirel gibi bir yakışıklı temsil ediyorken, hiçbir erkeğimiz -Atatürk'le kıyaslayarak- "Türk erkeğini temsil etmiyor" diye niye dava açmadı ki?

 Yorum

Onlar her ne kadar kendilerini cumhuriyet kadını diye görsellerde şu anki Çankaya da ki Hayrunisa Hanımda, Başbakanlık ta ki Emine hanımda kendini cumhuriyet kadını görenlerden daha cumhuriyetçi, daha demokrat. Ben de tesettürlü bir bayan olarak onlardan daha Cumhuriyetçi, daha demokrat olduğuma inanıyorum. Onlar bir yol tutturmuş o yola sadece at gözlüğü ile bakıyorlar kesinlikle etraflarına bakmıyorlar.

Sanki cumhuriyet kadını demek açılmak saçılmaktan ibarettir. Sanki Atatürk sadece onlara emanet etmiş bu cumhuriyeti. bu ülkenin de, cumhuriyetinde sahibi sadece kendilerini görüyorlar ama yanılıyorlar.

Şu bir gerçek ki; onlar istese de, istemese de Allah cumhurbaşkanlığı konutuna kadar girmelerine müsaade etti onlara. Rabbim bize de bu günleri gösterdi. Resepsiyonlara bile eş davet edilmediği günleri biliriz niye bazı milletvekillerinin eşleri tesettürlü ya, ya onlarda gelirse diye. Ama bu gün şunu gördük: o resepsiyona davet bile edilmeyen bir hanım verdi bu seneki resepsiyonu ve çok ta hoş oldu bütün milletin gözüne sokarcasına her kanalda Hayrunisa hanım vardı.

Demek ki; Allah istemeyenlere ”bak siz ne kadar istemeseniz de ben istersem oluru” bir daha gösterdi. Kim derdi bir 5 1-0 öncesi cumhuriyet resepsiyonuna tesettürlü bayanlara da girecek hatta o resepsiyonu tesettürlü bir bayan verecek. Kimse hayalini bile kuramazdı ama bugün gerçekleşti.

Buda demek oluyor ki cumhuriyeti şu an tesettürlü bayanlar temsil ediyor.

 

Fatma Karuç


YorumcuYorum
faani
01.11.2009
22:33

kim daha cumhuriyetçi tartışması mı bu? yapmayın ya, bence kadınlar bir birini kıskanmaktan başka birşey yapmıyorlar! "tamam ya, valla en güzel sensin! o çiroz senin eline su bile dökemez cicim!ezik o ezik bir kere!" türü lafları işiten bir kadın hemen kendi kişiliğini bulur. layık olduğu değeri gören bir kadının önünde kimse duramaz. netekim kimsenin de önüne çıkmak gibi bir niyeti yoktur. memleketa bak ya, kadınların kıskançlık krizleri, ileri yaş sendromları bile siyasi gündem oluyor!

Fatma Karuç
02.11.2009
10:44

Kadınların birbirini kıskanmaktan başka işi yok diyorsunuz . Buna katılmıyorum. siz birbirinizi kıskanmıyosunuzda ne yapıyosunuz. Şu bir gerçek her konuda kıskanarak olsun bişey yapmak niyetiyle olsun üçüncüyüzbin uygarlığını kadınlar kuracak ve siz erkeklerde buna sadece seyirci kalmakla yetineceksiniz. Kimsenin kıskançlık krizi yaptığı yok. Niye öyle algılıyosunuz bilmiyorum ama etrafınızda kıskançlık krizleriyele yaşayan çok kadın var heralde. Kadınları sadece boş işlerle uğraşan, birbirini kıskanmaktan başka işi olmayan kişiler olarak algılamışsınız ama yanılmışsınız.

faani
04.11.2009
02:35

sayın fkaruc: siz diye sesleniyorsunuz da benim erkek olduğumu nereden çıkardınız anlamadım. bu pek de önemli değil zaten. üçüncüyüzbin uygarlığı demişsiniz, herhalde üçüncü bin yıl diyecektiniz. klavye sürçmüş olabilir. ama nereden çıkardınız kadınların kurucu erkeklerin bakıcı olacağını? elinizde bir senet varsa duruma göre vaziyet alalım. sonra diyorsunuz ki mesele kadın kıskançlığı değil. iyi de sormak lazım, bugün kadınlar arasında kapalı ile açık şeklinde bir ayrım var mı? iki farklı kişilik tarifi yapmaya yetecek derecede bir fark var mı ortada? yoksa bütün mesele bir şekil yani estetik meselesi ve ego mu? son zamanlarda müslüman etiketli insanlar mini etekli, dekolteli genç kızları mı dert edinir oldu yoksa jeeple gezen, sokak ortasında öpüşen, mini etekli başı örtülü kızları mı? mesele benim kadınlarım değil. hayır.

ezzel
04.11.2009
17:58

burada neyin tartışması yapılıyo ben onu anlamadım biri bana açıklasın. Merak ettiğimden soruyorum.

Fatma Karuç
04.11.2009
21:26

Valla bende anlamadım sayın faanninin kadınlarla alıp veremediği nedir bilmiyorum.Kadınlar birbirlerini kıskanmaktan başka işleri yoktur diyor başka bişey demiyo. Neden bütün kadınların birbirini kıskandığını düşününüyo bende anlamış değilim. Boş bi tartışmadır gidiyo işte.Bu memlekette Sokak ortasında öpüşen, mini etek üstüne örtü takan kadınlardan başka kadınlartda yaşıyor. Hizmet için çalışan Allah rızasını gözeten,İslam için, düzen için, örttüğü örtünün hakkını veren birçok kardeşimiz bacımız var.Allah o genç kızlarımızı ıslah etsin, hidayete erdirsin onlarda bizim derdimiz onlarda bizim problemimiz. Allah hayırlı kızlar yetiştirmemizi nasip etsin.Slm ve dua ile diyorum.





Sayı: 21 | Tarih: 1.11.2009
Can Ataklı
Pazar fıkraları
1877 Okunma
Mesut Karaaytu
Hayrettin Karaman
Birliğe davet
1590 Okunma
Hilmi Altın
Nazlı Ilıcak
Twitter, Yüksek Ökçeler ve Canan Arıtman
1521 Okunma
5 Yorum
Fatma Karuç
Ahmet Hakan
Gereği düşünüldü
1441 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Yılmaz Özdil
İrticayla mücadele eylem planı
1372 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Reşat Nuri Erol
Ekonomik oyunlar...
1372 Okunma
Ilker Ardic
Bekir Berat Özipek
Cehennemden çıkmak sebat ister
1301 Okunma
1 Yorum
Bünyamin Demir
Ahmet Taşgetiren
TSK için imaj her şeydir
1280 Okunma
Zübeyir Erol
Mehmet Şevket Eygi
Şazzlar
1261 Okunma
Emine Hocaoğlu
Oktay Ekşi
Cam duvar
1259 Okunma
Vahap Alma
Mahir Kaynak
Kritik dönemeç
1258 Okunma
Süleyman Karagülle
Zülfü Livaneli
Güvensizlik
1256 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Ruşen Çakır
Acil olarak ‘empati’ aranıyor
1248 Okunma
2 Yorum
Tayibet Erzen
Mehmet Altan
Genelkurmay orduyu yıpratıyor
1240 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Cengiz Çandar
Iraklı Kürtler ile iki gün
1221 Okunma
Ekrem Fildişi
Mehmet Niyazi
Devletimize güvenmek istiyorum
1212 Okunma
Abdurrahman Erol
Toktamış Ateş
Cumhuriyet
1211 Okunma
Osman Eskicioğlu
Ahmet Altan
Değişiyoruz...
1181 Okunma
Özer Ataç
Fehmi Koru
Darbeleri suç haline getirmek
1180 Okunma
3 Yorum
Ahmet Kirtekin
Fikret Bila
Cumhuriyet Bayramına Yansıyan Sorunlar
1179 Okunma
Harun Özdemir
Rasim Ozan Kütahyalı
Hiç mi utanmayacaksınız
1162 Okunma
3 Yorum
Recep Yıldırım


© 2024 - Akevler