31.10.2009
“Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şey karşısına, mutlaka, onu imha etmek için bir kara kuvvet çıkar... Buna bizim dilimizde irtica denir. Tedbirini almış olmak gerekir.”
*
“Bazı kimseler çağdaş olmayı, kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür, onların bu zannıdır. İrtica, bilinçli ve organize hıyanet olayıdır... Her sarıklıyı hoca sanmayın.”
*
“Memleketi temelinden asıl yıkan, içerdeki cephenin suskunluğudur.”
*
“Düşüş, aczle başlamıştı. Milletin de zihni bozulmuştu. İnsan olmak için, mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıkmıştı. Oysa, hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olayı kaydetmemiştir.”
*
“Dahili ve harici bedhahlar...”
*
“İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir... Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de, kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin?”
*
“Adalet, bir devletin esası olduğuna göre, mahkemeler lafzen değil, hakikaten bitaraf olmalıdır. Hükümetin otoritesi maskesi altında halka zorbaca vaziyet almak, yakışıksız muamelelere cüret etmek gibi haller, mutlaka önlenmelidir.”
*
“Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, memleketi olamaz.”
*
Adli Tıp’a gerek yok.
Islak imza...
Mustafa Kemal.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum :
Yazarın söylediği ne doğrudur ki her faydalı şeyin karşısına onu imha etmek için bir kuvvet çıkıyor. Bazı kimseler de Kuran’a göre yaşamayı, Kuran’ı hayata geçirmeyi gericilik, yobazlık olarak görüyorlar. İrtica olarak görüyor. Oysa asıl çağdaşlık, laik, demokratik düzen kuran ile olur. Peygamberimizin hayatına baktığımız zaman hep irticayla mücadelesini görürüz.
Bütün insanların saadet, barış ve adalete dayalı bir sistem içinde yaşaması ancak İslam düzeniyle gerçekleşebilir. Çünkü İslam düzeni kurallar düzeni olduğundan insanlar yöneticilerin değil kuralların emrindedirler. Hukuk karşısında herkes EŞİTTİR. Memlekette adaletin tarafsız tam olarak sağlanabilmesi adil yargılama sistemi olan hakemlik sistemi gereklidir. Eğer adil yargı sistemimiz olmazsa insanlar ne adaletten korkar ne de adaletin varlığına inanır.
Allah Kuran’ı sadece özel gecelerde okuyup sonrada yüksek bir yere koymamızı değil üzerinde düşünüp, çalışarak insanların refahı için hayatımıza geçirmemizi istiyor.