Harun Özdemir
Tüketme Hakkı
30.06.2012
5626 Okunma, 5 Yorum

 

TÜKETME HAKKI

 

Yeni paylaşım için yeni bir paraya gerek var. Eski parayla yeni bir paylaşım ekonomisi yaratmak zor.

 

Yeni para, öyle olmalı ki, kolay elde edilebilmeli, ama bir o kadar da, tüketime aracılık ederken de üretebilmeli. Yeni para şu anda dünyada kullanılan her türlü paradan daha fazla üretmeli ve daha fazla tüketme hakkı sağlamalı. Yeni ekonomik düzen, bu parayla kurulabilmeli, diyorum.

 

Kimse demiyor, ben diyorum!

 

Yeni para hem tüketmeyi hem de üretmeyi kolaylaştırmalı.

Bunun on koşulu da yeni para aynı zamanda kolay da üretebilmeli.

İnsanlığın geldiği aşama geçmiş çağlardan çok farklı.

Önce bunu görelim.

 

Gerçekten koşullar çok değişti. Özellikle üretim açısından bilgisayar destekli otomasyon sistemler, piyasanın ihtiyacından fazlasını hem de işçi sınıfına gerek duyulmadan üretebiliyor.

Yakın çağda yeni para tüm insanlığın alışkanlıklarını kökten değiştirecek.

 

Artık işçi sınıfı olmayacak; üretimi, otomasyon sistemlerini kontrol eden teknisyenler yapacak. Doğal olarak işçi sınıfı da olmayacak.

Sınıf olacaksa teknisyenler sınıfı olacak ki, bu da fazla bir yekun oluşturamayacak.

 

Şimdiye kadar ekonomilerde karşılaşılan sorunların çoğu, üretime ilişkindi, çünkü üretim zordu. Az olduğu düşünülen kaynaklardan elde edilen ürünlerin nasıl paylaşılacağı ise ikinci dereceden bir sorundu.

 

Eski ekonomik rejimlerin amacı, insanlığa üretim ve tüketimde karşılaşılan güçlüklerin nasıl aşılacağı konusunda yol göstermek veya zorlukların yarattığı fırsatları kâra dönüştürmekti.

Eskilerde kalma rejimlerin yeni zamanların ekonomisini hem de yeter faydayı üretmeyen modellerle açıklamaya çalışıyorlar ki, bu herkesin dikkatini çekiyor! Çünkü söylenenlerin hiçbiri doğru sonuç vermiyor. Doğruymuş gibi görünen açıklamalar, çok geçmeden ayan beyan yanlışlanıyor!

 

Yeni zamanlardayız, bunu görelim.

Artık, her şeyin eskisi gibi olmasına gerek yok, olmayacak da. Önce ekonomik alışkanlıklar değişecek, sonra da diğerleri

 

Eski ekonomilerde sınır tanımaz zenginliklere ulaşan aileler, statülerinin sarsılacağı bir çağa yaklaştıklarının farkındalar.

 

Kağıdı paraya, parayı da Tanrısal güce dönüştürenler, eskisi kadar rahat değiller.

Bir tohum tanesinden bir sezonda 5 kg ürün alanlar, bugün 250 kg ve daha fazlasını alabiliyorsa demek ki, beslenmek ve çoğalmak sorun değil!

 

Tarım dahil, ihtiyaç duyulan her ürünü insansız üretmek, hem de piyasanın ihtiyacından fazlasını üretmek mümkün ise parayı elde etmek üretimden daha kolay olmalı!

Asıl zor olan üretmektir, bu sorun aşılmışsa geriye kolay olan kalıyor, o da kolayından parayı elde etmek, yani paylaşmaktır!

 

Üretimin gücünden kaynaklanan zenginliği paylaşmak istemeyenler, eski ekonomik düzeni kendi çıkarlarına yaşatmaya çalışıyorlar ki, bu da fazla uzun sürmeyecek. Yakın gelecekte herkes kolay üretimden kaynaklanan tüketme hakkını doyasıya kullanacak.

Gerçek olacak, buna inanın!

 

Tanrım, ölüyor muyuz?!

Cennetten haber mi var?!

Demeyin

Piyasanın ihtiyacından fazlasını üretebilecek teknolojiler elimizin altında iken, bu tüketim hakkını kullanamamaktan kaynaklanan sorunlarla boğuşmak çok mu mantıklı?

Çok mu inandırıcı?

Çok mu insani?

Çok mu gerçek?

Herkesi memur yapmak

Memurlara sendikal haklar tanımak

Sonra da ücret pazarlığına girmek

Bu mu hayat?

Bu mu ekonomi?

Bu mu gerçek?

Tanrım, yoksa cehennemdeyiz de biz mi farkında değiliz?

Ne dersiniz, biz neredeyiz a dostlar?

Kimlere kulak vermekteyiz?

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
01.07.2012
07:23

çok güzel...

teşekkürler...

Harun Özdemir
06.07.2012
05:44

Adresime gönderilen uzun değerlendirmeyi özetleyerek yayımlıyorum:

... Kimse cebinde kağıt veya madeni para taşımayacak. Şakır şakır sayılan paralar olmayacak. Gelecekte banka hesapları için banka cüzdanları da olmayacak. Basit bir manyetik kart ve bu karta bağlı olan bir hesap ile bu hesaptaki rakamlardan oluşan bir system öngörülüyor. Ve zaten uygulanıyor. Kullanımı da kolay, erişimi de kolay. Cep telefonu deyip geçilmemeli, artık geleceğin bütün uygulamaları mobilize olacak. Para dahil her şeye cep telefonundan ulaşabilecek ve işlem yapabileceksiniz.

Böyle bir system içerisinde ekonominin nasıl olacağı henüz bu eski kafalılarca tahayyül edilemiyor. En önemli itiraz noktalarından birisi istihdamın azalacağı ve insanların işsiz kalmaları sebebiyle sıkıntıya düşecekleridir. Ama burada da yanılıyorlar. Bu iddiada bulunanlar önce kendi sistemlerini, anayasa öngörülerini düzeltmeleri gerek. Mesela toprağı işgal ettirip, bir ağalık kurmak yerine, doğal kaynaklar ve toprak üzerinde her doğan BEŞER’in hak sahibi olduğunu ve mutlaka bunun sahibine teslim edilmesi gerektiğini anlamaları gerek. Kapitalizmi eleştirenler veya buna bağlı uygulamaları “zulüm” sayanların her şeyden önce bu uygulamaların ne olduğunu bilmeleri gerek sanıyorum.

Mesela, otomasyonun gelişmesi işçi sınıfının neredeyse ortadan kalkmasına neden oluyor. Yine de işçilere ihtiyaç olmakla birlikte eskisi gibi ağır işgücü gerektiren bir iş alanı yok artık. Teknisyenlere de çok fazla ihtiyaç yok çünkü artık bütün sistemler merkezi bir sistemle control edilebiliyor. Bir kişi koca bir fabrikayı idare edebilir durumda. Dilediğiniz kadar üretebilirsiniz. Ancak öte yandan insanların refahını da temin etmek zorundasınız. Bu nasıl oluyor?...

Harun Özdemir
06.07.2012
06:17

“TÜKETME HAKKI" başlıklı yazıma gösterdiğin ilgiye teşekkür ederim YEĞENİM!

Berhudar ol!

Gelelim "Ma nahnü fîh"imize...

Yeğenim, yeni para “dijital” olacağından paraya bağlı ekonomik tüm işlemler öncelikle adil paylaşımı kolaylaştıracaktır. Otomasyon sistemleri yaygınlaştıkça da üretim sorun olmaktan çıkacaktır. Dijital para aynı zamanda üretimi de planlayacağından stok ve ihtikar sorunu da yaşanmayacaktır.

Bireyi kontrolde zorlanacağını düşünen politik sistemler, verimsiz de olsa, insanı bir şekilde meşgul etme anlamında çalıştırıyorlar. Oysa yepyeni bir çağa girdik ve kapıları sonuna kadar açık. Ama kapıyı kesen ve önünde duvar örenler cabbarlar var.

Yeniçağ, tam da doğasına uygun fırsatlar sunuyor insana. Doğuştan az çalışıp çok tüketmeye eğilimli insanlar için “sosyal sermayeyi” zenginleştirici birbirinden ilginç projeler sunuyor. İnsanın kendisine zaman ayıracağı koca bir ömrü olacak! Daha uzun yaşamanın bütün olanaklarına sahip olabilecek. İnsanlar yaratıcı yeteneklerini “sosyal sermayeyi” geliştirici projelere yönelteceklerdir. Böylece gittikçe daha az kaslarını ve daha çok beyinlerini kullanacaklar.

Dijital para ile insanlık, yepyeni bir çağa girecek. Bu çağ paranın dijital hale gelmesiyle olmayacak; bu paranın adil kullanımıyla ve buna uygun bir fıkhın geliştirilmesiyle yepyeni bir çağ başlayacak.

“Riba”, eski ekonomiye ait çok önemli hale getirilmiş haksız bir egemenlik ve kazanç aracı olarak zirvelerde kurduğu tahtından inşallah “cizye” ile indirilecek. Dijital paranın yeni fıkhı ile amel edilmeye başlamasıyla “riba” önemini yitirecektir.

Riba çağı, piyasanın ihtiyacı olan parayı piyasadan kıskananların inşa ettikleri bir çağdır. Parayı kısıp insanların paraya olan ihtiyaçlarını artırarak, tahtlarını daha daha yükseklere taşıdılar. Sonunda öyle oldu ki, doğmamış çocukları hatta henüz portakal ağacında C Vitamini olan doğma süresini bekleyen “bilkuvve” nesilleri bile ödenemez borçlarla kontrol altına aldılar. Bu aşamaya geldiklerinde de Riba Çağının kral ve kraliçeleri “Yoksa Tanrı ben miyim… Aşağıdakiler hatırlatmasa haberim bile olmayacak!” demeye başladılar.

Sınırsız güç sahibi Allah’tır, tahtına göz dikenlere fırsat tanımaz. Azalan verimler kanunu ve entropinin büyümesi yasası, sınırsız para basma yetkisini ele geçirmiş Nemrutların düzenini sallamaya ve yıkmaya başladı.

Bu gelişmeler Riba Çağının sonu, Cizye Çağının başlangıcı olacaktır. Yeni çağın parası “dijital” olacak. Tüketmeyi düşünürken bir de bakmışsın ki, tüketmeyi düşündüğün kadar mal ve hizmet üretilmiş bile.

Böyle olunca da ekonomideki rekabet azalacak yerini sosyal sermayenin zenginleştirilmesi çalışmalarına bırakacaktır. Görülmedik yoğunlukta ve çeşitlilikte dindarlaşma yaşanacak. Din, bilim, felsefe ve sanat insanların en yoğun uğraşı haline gelecek, Yeğenim!

Amcan.

Hüseyin Kayahan
06.07.2012
14:46

Hayalimizi biraz daha zorlayalım:

Yıllar önce Kurandaki cennet tasvirlerini düşününce "CENNETİ ADIM ADIM BİZ HAZIRLIYORUZ, OLABİLECEKLERİN HEPSİNE ULAŞINCA, ALLAH DÜDÜĞÜ ÇALACAK VE "AFERİN HALİFELERİM, -TABİRİMİ MAZUR GÖRÜN- MELEKLERE KARŞI YÜZÜMÜ KARA ÇIKARMADINIZ, BU İŞİ BECERDİNİZ, HADİ O ZAMAN SİZE MÜKAFAT OLARAK BEN SİZE YENİDEN DÜZENLEYEYİM" DİYECEK VE ZATEN BİZİM DE UĞRAŞA, UĞRAŞA VARDIĞIMIZ ŞEYİ OLMASI GEREKEN GİBİ YAPACAK." demiştim. stad Karagülle de son seminerlerde bu konuyu işlemiş, tevafuken...

Şimdi, para zaten şimdiden dijital oldu bile. Zor olan onu altın ve gümüş olarak veya onun karşılığı olarak çıkarmaktı. zaten bu bariyer aşıldı. dijital olması ile kağıt olması arasında sadece bir kuruşluk maliyet farkı vardır. Cennetteki HURİ ve GILMANLAR da ROBOTLAR olarak giderek daha bu dünyadayken işleri görmeye başladılar. Araları atladık ve ihtiyacımız olan her şeyi, ÜRETİMDEN, HİZMET SEKTÖRÜNE KADAR ROBOTLAR YAPMAYA BAŞLADI diyelim. Robotları da robotlar üretti diyelim. Bu durumda kaçınılmaz olarak KOMİNİZM GELECEKTİR. Zira mal ve hizmetler üretildi, ister pür kapitalistler tarafından ister develet tarafından, bunu insanlar ne karşılığı alacaklar? çalışmadılar ki ellerine bir satın alma gücü dediğimiz (İSTER DİJİTAL, İSTER KAĞIT FARKETMEZ) PARA GEÇMEDİ Kİ... Bu durumda bütün insanlık ya devletin kölesi olacak ve onlara yetecek kadar iaşe ve diğer ihtiyaçlarını herhangi bir kritere verecek; ya da kapitalistler istediklerini besleyerek yaşatacaklar, istemediklerini....

Beyler bütün mesele BÖLÜŞÜMDÜR. Meydana gelen hasılayı, insanlara hangi kıstaslarla vereceksiniz? Üretmek kolay ve giderek kolaylaşıyor, kolaylaşacak. Çalışmasına gerek kalmayan insana ne için ve ne kadar tüketme hakkı vereceksiniz ve bunu kim verecek? Siz bunu planlayın.

Size göre cennette çalışma olmayacak mı?

Saygılarımla

H.Kayahan

Sam Adian
08.07.2012
10:58

Dear Mr.Ozdemir

Geleceğin dünyasına dair projeksiyonunuz oldukça tutarlı görünüyor. Ancak bazı eksikleri olduğunu söylemeliyim. Mesela geleceğin dünyasında işgücü ihtiyacı daha çok “bilgi” düzeyindedir. Yani sizin deyiminizde “beynini kullanan” işçilere ihtiyaç olacak.

Ancak sosyal sermayenin geliştiirilmesi ve beşeri altyapının iyileştirilmesi hususu ayrıca ve özellikle tartışılması gereken noktalardır. Çünkü geleceğin dünyasında geniş ve karmaşık topluluklara yer yoktur. Aslında geleceğin dünyası toplulukların değil, bireylerin dünyasıdır. Aslında evrensel bilgi yani lafzın niçin topluluklardan ziyade bireylere atıf yaptığı da son derece anlaşılır hale geliyor.

Elbette sosyal ilişkiler yine olacak. Her ne kadar bu ilişkiler de farklı bir düzlemde gerçekleşecek olsa da, belli ölçüde olmak zorunda. Son derece asgari düzeyde ilişkiler ağından söz edebiliriz belki. Bu çerçevede para ve ekonomik uygulamalar da farklı bir boyuta taşınmış olacak.

Üretimin kendileşmesi ve ihtiyaçların otomasyona bağlanması sebebiyle insanın kendine ayıracağı çok zamanı olacak. Bu açıdan bakıldığında yazınızın sonunda ifade etitğiniz hususların da genişlemesi ve ilerlemesi son derece normal hale geliyor. Ancak “dindarlaşma” konusundaki yaklaşımınızı çok tutarlı bulmuyorum. Buradan kastınız eğer düzene entegre olmak ise bu bir hayaldir. Çünkü geleceğin dünyasında düzen bireyseldir. Eğer bu kelimeden kastınız yerleşik anlamdaki “din” olgusu ise unutun gitsin. Belki de yeni bir Din’den söz etmek gerekir bu manada.

Geleceğin dünyasındaki Devlet olgusunu da iyi tahlil etmek gerektiği kanaatindeyim. Küçülen toplulukların devlete olan bağlılıkları da küçülecek. Aslına bakılırsa devlet denilen şey de digitalleşecek ve sadece merkezi bir güvenlik sistemi haline dönüşecek. Paylaşımı da bu çerçevede düşünmek gerektiği kanaatindeyim.

Ama bugün henüz cehennemde olduğumuzu da söyleyebiliriz tabii,

Saygılar





Çok Okunan Makaleler
Harun Özdemir
Evlenme hakkı üzerine
11.07.2012 11598 Okunma
30 Yorum 18.07.2012 19:12
Harun Özdemir
Zina, fuhuş ve azgınlık
13.07.2012 10845 Okunma
13 Yorum 20.07.2012 23:07
Harun Özdemir
Adem Tiflis'te insan oldu!
26.06.2012 10089 Okunma
17 Yorum 05.07.2012 21:40
Harun Özdemir
Beytü'l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri
21.04.2016 8230 Okunma
1 Yorum 22.04.2016 09:08
Harun Özdemir
Biyolojik ata ve hukukî anne ve baba
4.07.2012 7993 Okunma
13 Yorum 06.07.2012 14:24
Harun Özdemir
Ahlâk-ı Hamîde mi dedin?!
29.04.2016 7408 Okunma
1 Yorum 30.04.2016 00:58
Harun Özdemir
Karagülle İslâmcı mı?
22.02.2016 7370 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 22:17
Harun Özdemir
Parlamento Dışı İslâmcı anayasa çalışmaları
18.02.2016 7214 Okunma
6 Yorum 20.02.2016 23:32
Harun Özdemir
Anayasaların öncüsü Hz.Muhammed'dir
23.01.2017 7192 Okunma
1 Yorum 26.01.2017 10:28
Harun Özdemir
Ya yenilik ya da çürüme!
14.03.2016 7173 Okunma
5 Yorum 17.03.2016 17:56
Harun Özdemir
Fetva ekonomisi
29.02.2016 7015 Okunma
1 Yorum 29.02.2016 20:58
Harun Özdemir
Mason olmanın dayanılmaz faydaları?!!!
1.01.2016 6969 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcılığın Sezai Karakoç aşaması
18.12.2015 6926 Okunma
Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016 6913 Okunma
1 Yorum 19.04.2016 22:36
Harun Özdemir
Her şey çok farklı olabilirdi
16.01.2016 6817 Okunma
2 Yorum 21.01.2016 14:57
Harun Özdemir
Bir ülkenin barış üretebilme kabiliyeti
2.01.2017 6460 Okunma
8 Yorum 07.01.2017 00:10
Harun Özdemir
İslâmcıların sanata bakışı üzerine
13.04.2016 6451 Okunma
Harun Özdemir
Kıskançlık öldürücüdür!
28.03.2016 6399 Okunma
Harun Özdemir
Alevî İslâmcılık mümkün mü?
22.12.2015 6253 Okunma
Harun Özdemir
Şahitlik üzerine
15.07.2012 6171 Okunma
4 Yorum 15.07.2012 14:41
Harun Özdemir
ÖSYM Başkanı Sayın Prof.Dr. Ömer DEMİR'e açık mektup
21.03.2016 6164 Okunma
Harun Özdemir
Savruluyoruz!
14.06.2016 6032 Okunma
1 Yorum 15.06.2016 01:50
Harun Özdemir
Gizli Servis İslâmı Loca İslamını Yendi mi?!
11.01.2016 5992 Okunma
Harun Özdemir
Hilkatin Mebdei ve Adem
24.06.2012 5973 Okunma
5 Yorum 26.06.2012 04:29
Harun Özdemir
"... ve hadîdi inzâl ettik..."
30.06.2012 5968 Okunma
3 Yorum 08.07.2012 10:24
Harun Özdemir
Umarım oyun içinde oyun yoktur
4.12.2015 5949 Okunma
Harun Özdemir
Fıkıh Ekonomilerinin Teorisi
5.03.2016 5898 Okunma
Harun Özdemir
Masonluk ve İslâmcılar
28.12.2015 5842 Okunma
Harun Özdemir
Egemenlik kimin
21.02.2017 5834 Okunma
5 Yorum 23.02.2017 00:29
Harun Özdemir
Sünnî İslâm ve Demokrasinin Geleceği
30.11.2015 5809 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016 5788 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların gelecek beklentisi
8.01.2016 5769 Okunma
Harun Özdemir
İncire ve zeytine yemin olsun mu?!
14.06.2017 5743 Okunma
1 Yorum 14.06.2017 18:49
Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016 5718 Okunma
Harun Özdemir
Tüketme Hakkı
30.06.2012 5626 Okunma
5 Yorum 08.07.2012 10:58
Harun Özdemir
Yeni bir Anaysa mı yoksa yeni bir Teşkilât-ı Esas
30.06.2012 5615 Okunma
3 Yorum 01.07.2012 11:03
Harun Özdemir
İlahiyat Fakülteleri kapatılmalı!
14.12.2015 5589 Okunma
Harun Özdemir
Bu terör değil; başka bir şey!
7.01.2017 5586 Okunma
1 Yorum 08.01.2017 01:12
Harun Özdemir
Kur'an ve bedeni cezalar üzerine
6.06.2017 5556 Okunma
2 Yorum 08.06.2017 11:10
Harun Özdemir
Yeni İslam felsefesi mümkün mü
31.07.2012 5544 Okunma
9 Yorum 03.08.2012 09:08
Harun Özdemir
Kadına eziyet dini bir vecibe midir?!
23.03.2016 5532 Okunma
Harun Özdemir
Seçim sizin; hangi İslâm?!
9.03.2016 5515 Okunma
Harun Özdemir
Ulemanın "İlm-i siyaset" ile imtihanı
25.01.2016 5496 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an neden tahrif olmadı
31.01.2017 5474 Okunma
1 Yorum 31.01.2017 22:47
Harun Özdemir
Dinimiz işleri; dinleri işimiz mi olmuş?!
13.03.2016 5469 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların ekonomiden ne anladıkladıklarına dair
26.02.2016 5452 Okunma
Harun Özdemir
Ahlâksız İslâmcılık Olur mu?!
7.12.2015 5430 Okunma
Harun Özdemir
1921 Anayasasına İslâmcıların katkısı
13.02.2016 5421 Okunma
Harun Özdemir
Zor günlerdeyiz...
16.05.2017 5389 Okunma
1 Yorum 16.05.2017 10:26
Harun Özdemir
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ'e...
21.01.2016 5379 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016 5365 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi
14.02.2017 5337 Okunma
1 Yorum 15.02.2017 17:05
Harun Özdemir
Modern Kadın Müslüman mı?!
2.02.2016 5317 Okunma
Harun Özdemir
Atatürk Anayasası, ABD Anayasasına nasıl yenildi?!
16.02.2016 5292 Okunma
Harun Özdemir
Kılıçdaroğlu gıybeti ile sonuç almak
13.03.2017 5271 Okunma
2 Yorum 13.03.2017 21:07
Harun Özdemir
Laiklik mi demokrasi mi?!
3.05.2016 5263 Okunma
Harun Özdemir
Bilim bizim neyimize!
25.04.2016 5242 Okunma
Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017 5149 Okunma
1 Yorum 09.07.2017 09:20
Harun Özdemir
İki kadını şahit yapmak!
4.04.2016 5142 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ -2-
22.01.2017 5084 Okunma
1 Yorum 23.01.2017 21:39
Harun Özdemir
Avrupa'dan vazgeçebilir miyiz?!
20.03.2017 5072 Okunma
1 Yorum 20.03.2017 20:37
Harun Özdemir
Fransız kadın Müslüman olur mu?
7.02.2016 4937 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an'ın şaşırttıkları!
8.04.2016 4936 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ
8.01.2017 4896 Okunma
Harun Özdemir
Fatih kaç yaşında cumhurbaşkanı oldu
12.04.2017 4861 Okunma
2 Yorum 12.04.2017 19:25
Harun Özdemir
Doğu gerçeği!
23.06.2016 4813 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017 4780 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 12:53
Harun Özdemir
Yeni Anayasanın kapsamı ve öngörüsü
3.07.2012 4778 Okunma
3 Yorum 07.07.2012 01:50
Harun Özdemir
Anayasa değişikliğinde neler var
3.04.2017 4776 Okunma
1 Yorum 03.04.2017 23:10
Harun Özdemir
Neden böyleyiz?!
9.08.2016 4774 Okunma
Harun Özdemir
Darbenin devamı var mı?
24.07.2016 4714 Okunma
Harun Özdemir
İslamofobinin kaynağı
9.08.2017 4587 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 13:09
Harun Özdemir
Müslümanın Darwin'le imtihanı
6.02.2017 4473 Okunma
Harun Özdemir
Karanlık çağa doğru
9.08.2016 4455 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-2-
21.12.2016 4435 Okunma
Harun Özdemir
Devlet neden açık hedef?
5.06.2016 4428 Okunma
Harun Özdemir
Batı gerçeği!
20.06.2016 4300 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali -1-
19.12.2016 4193 Okunma
Harun Özdemir
Direnç eğitimi nedir?
27.06.2016 4122 Okunma
Harun Özdemir
Adalet yönetimin temelidir.
25.07.2016 4053 Okunma
Harun Özdemir
Yaşar Nuri İslâmcılığı
17.07.2016 4050 Okunma
Harun Özdemir
Kur’an’ı anlama çabaları
8.07.2016 4026 Okunma
Harun Özdemir
İsyan günlerinde zekât!
8.07.2016 3996 Okunma
Harun Özdemir
Milli Mücadelede Yahudiler
7.03.2017 3964 Okunma
Harun Özdemir
Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı
30.05.2016 3930 Okunma
Harun Özdemir
Alem-i İslâm'da özgürlük sorunu
28.05.2016 3917 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcı şehir olabilir mi?!
20.05.2016 3851 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye neden demokratikleşemez?!
7.01.2017 3803 Okunma
Harun Özdemir
Bu ne yaman çelişki!
8.06.2016 3785 Okunma
Harun Özdemir
Darbeler önlenebilir mi?
3.03.2017 3748 Okunma
Harun Özdemir
Köylü İslâm marjinal İslâm'a karşı
3.06.2016 3715 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-3- Son şansa zaman yok
27.12.2016 3685 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın özgürleşmesi mümkün mü?
16.01.2017 3601 Okunma
Harun Özdemir
Kim daha akıllı?!
10.02.2017 3524 Okunma
Harun Özdemir
Milli uzlaşma uluslararası kararlarla çelişirse
28.02.2017 3449 Okunma
Harun Özdemir
İzmir İslamı
18.10.2017 3071 Okunma
Harun Özdemir
Terörle bağlantılı seçmen sayısı
15.03.2017 3030 Okunma
Harun Özdemir
Askerlik neden önemsiz olsun ki
10.04.2017 2790 Okunma
Harun Özdemir
1'e karşı 27
27.03.2017 2664 Okunma
Harun Özdemir
Tarihselci İslam
8.11.2017 2613 Okunma