http://www.egedesonsoz.com/yazar/baslik/9559
Kadınlar; geçmişte modern zamanlardaki kadar “özgür” olabildi mi?
Kadınlar tarihin hangi döneminde, özgürlüğünü “müteşebbis-girişimci” olma yönünde kullanabildi?
Modern kadının okur-yazar, uzman ve akademisyen olması, tarihte hangi dini veya siyasi faaliyetin başarısı olabildi?
Yönetime katılma, seçme, seçilme ve siyasal kararları bu denli etkileme, modernleşme öncesinde mümkün müydü?
… … …
***
Kadın; ilk kez modern zamanlarda mı ekonomik olarak istismar edildi?
Kadın; sadece modern zamanlarda mı cinsel istismara uğradı?
Kadın; okuma-yazma öğrendiği, uzman ve akademisyen olduğu için hangi felaketlere neden oldu?
Fuhuş ve zina, modern zamanların mı günahı?
İnsanlık eskiye göre daha mı kötü yaşıyor ve idare ediliyor?
Modern zamanlardaki insan, hayvan, bitki, yer altı ve uzay hakkındaki bilgiler daha mı yanlış ve kadın daha mı az biliyor?
Eski zamanlara göre daha mı az kadın yaşıyor, besleniyor, yiyip içebiliyor ve giyinebiliyor?
Kadınlar, buluşlardan daha mı az yararlanıyor?
Kentlerden ağaç kovuğuna dönenlerin sayısı modern zamanlarda daha mı çok?
Eskiden sıkı giyinenler şimdilerde daha mı çıplak yaşıyor?
Eş seçiminde modern kadın daha mı çok baskı altında?
Şimdilerde kadın daha mı az güvende?
Modern kadın daha mı az geziyor, eğleniyor, dinleniyor?
… … …
Bu ve benzeri sorulara yanıt arayan Fransız kadın, Müslüman olmak istiyor mu?
Ya da başını iki eli arasına alıp bu sorular üzerinde düşünen Müslüman kadın, “modern” olmak istiyor mu?
***
İsa’nın “Tanrı’nın oğlu” olduğuna inanmakla, “Tanrı’nın elçisi” olduğuna inanmak arasındaki fark, bir kadını “Fransız”, diğerini “Müslüman” yapmaya yeter mi?
Modern yaşam kimin eseri?
“Tanrı’nın oğlu”nun mu?
Yoksa “oğlu”nu inkar edenlerin mi?
İsa’nın “Tanrı’nın elçisi” olduğuna inanmak neye engel?
İsa; Tanrı’nın elçisi olunca Müslüman kadının “modernleşmesi” çok mu zor?
Fransız kadının Müslüman olma gibi bir sorunu var mı?
Peki, Müslüman kadının modernleşmesi bir ihtiyaç mı?
Bugünlerin öncelikli sorusu acaba hangisi?
***
Sanki Fransız kadın, Fransız kalarak “Tanrı’nın elçisi”ne inanmaya daha yakın!
Müslüman kadının modernleşmekten başka seçeneği de yok gibi!
Görüldüğü kadarıyla Fransız kadın kendi yolunda; Müslüman kadın da Fransız kadının yolunda!
Kim, geleceğin ne kadar farkında?
Fransız kadın kendi halinde günü tüketirken, gelecek yılını planlamakta; Müslüman kadın ise başını örterek her yarışa katılmaya hazırlanmakta!
Fransız kadında atalet; Müslüman kadında dinamizm gözle görülür netlikte!
***
Fransız erkek, Fransız kadınla yan yana… Müslüman erkek ise bugünlerde Müslüman kadının arkasında!...
Şarkta roller değişmekte… Erkeğin arkasından yürüyen kadın, hızla azalmakta… Her yeniliği sahiplenen kadın ise tarihin hiçbir döneminde görülmediği kadar artmakta!
Müslüman erkek için özgürlükler azalmakta savaşlara ve ölümlere daha yakın dursa da Şarkta kadın için seçenek tek:
Özgürlük! Sadece özgürlük! Her yerde ve her işte özgürlük!
***
Kadının okur-yazarlığı, uzmanlaşması ve akademik dünyaya katılımı, ekonominin girişimci öğesi, eş seçimi, eğlenme ve dinlenme olanakları, dünyanın her ülkesini gezebilme cesareti, istediğinde erkeğin yapabildiği her işi ve sporu yapabilmesi… modernleşmenin en somut ve pozitif gelişmesi olarak gösterilebilir.
Modernleşmeyi “bütün kötülüklerin anası” olarak görenler, “negatif” örnekler ararken biraz insaflı olmaları gerekmiyor mu?
Sorun; modernleşmenin “erkeklere kaybettirdikleri” ise bunu kadınları karıştırmadan tartışmak daha doğru olmayacak mı?
Bilmem yanılıyor muyum?!!!