Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016
6296 Okunma, 0 Yorum

http://www.egedesonsoz.com/yazar/baslik/9789

 

Cumhuriyeti kalıcı kılan somut eser Ankara şehridir! Bir din, kültür, felsefe, ahlâk kendi değerleri ile yeni bir kenti tasarlayıp inşa etmiş ise, o kent yaşadığı sürece, onu inşa eden irade de yaşar!

İnsanlar ölür; değerler yaşar!

Bu bir yasadır!

Bu demektir ki, Ankara var olduğu sürece “Cumhuriyet” fikri ve mefkûresi de var olacaktır!

***

Mustafa Kemal; Osmanlı Devleti’nin 1826, 1839, 1856, 1876 ve 1909’da yaptığı büyük Islahatları, 1923’te bir kez daha yaptı.

Ama hiçbiri 1923’deki kadar “kalıcı” olamadı.

Osmanlı Devleti; ıslahatlardan umduğu sonuçları alamamıştı. Nedenini de bin yılların kenti İstanbulluların direnişine bağlıyordu. Osmanlı demek, İstanbul demekti. İstanbul’un istemediği ancak “Yapılıyor!” gibi olurdu ama yapılmazdı.

Padişahların en büyük korkusu İstanbul’da zuhur edecek bir isyandı!

***

Kim, hangi yeniliği yaparsa yapsın, İstanbul onu kısa sürede içinde sindirir ve etkisizleştirirdi. Derin İstanbul’un kabul etmediği bir yenilik İstanbul’un dışına çıkamazdı.

Bizans’ta, Osmanlı’da ve Cumhuriyet’te de bu kural değişmedi!

İstanbul, Hıristiyanlaşırken nasıl bir “tahrifat” yaptı ise Müslümanlaşırken ve modernleşirken de “tahrifatçı” oldu!

***

Mustafa Kemal, yeniliklere küçük bir bozkır kentçiği olan Ankara’yı başkent yaparak başladı. Her yeniliği önce Ankara’ya kabul ettirdi.

Çünkü Ankara’nın yenilikleri sindirip etkisizleştirecek bir kültürü ve geleneği yoktu. Henüz Bizans ve Osmanlı entrikaları ile de tanışmamıştı!

İstanbul’da entrikalar içinde yoğrulmuş kimi kurnaz zevat, aynı taktikleri Ankara’da da uygulamaya kalkıştığında her defasında karşısında Mustafa Kemal’i buldu!

Bu nedenle Cumhuriyet ve devrimlerine Anakaralılar da İstanbul’dan Anakara’ya gelenler de direnemedi.

Anakaralılar direnmenin ne olduğunu bilmiyordu; İstanbullularda da cesaret yoktu!

***

Cumhuriyet ve inkılâplar önce Ankara’da benimsendi, sonra diğer kentlerde, en sonunda da İstanbul’da.

Bizans’ın başkenti, entrikanın ve ihanetin de başkentiydi. İstanbul, aynı zamanda Müslümanlığın ve Türklüğün Bizanslaştığı bir kentti.

Her yeniliği, içtihadı, dini görüşü… kısa sürede kendisine benzetebiliyordu. Sultanların, İstanbul’da bir fetvaya takıldığı da görülmemişti. Fetvaların havada uçuşması, ancak bir saray darbesi ile son bulabilirdi.

Ulemanın “ilm-i siyaset” anlayışı bunu gerektiriyordu.

***

Mustafa Kemal, 15 Mayıs 1919’da ayrıldığı İstanbul’a, 1 Temmuz 1927’ye kadar gitmemiştir. Çok sevdiği İstanbul’a bütün davetlere, ısrarlara rağmen gitmemiştir. İlk heykeli İstanbul’da dikilmiş, açılışına gitmemiştir. Evi müzeye dönüştürüldüğünde de gitmemiştir. 

Mustafa Kemal bütün başarısını Ankara’ya borçludur!

*** 

Fetihten sonra İstanbul’a çok sayıda âlim geldi. Onlarca medrese yapıldı. Ama İstanbul’da düşünülmüş, İstanbul orijinli bir “ilim” oluşmadı!

Ama İstanbul; her türlü fetva, entrika, hakikati çiğneyip tükürme, alaya alma, birinci sınıf yağcılık ve dalkavukluğun, isyanın, ihtilâlin ve darbenin başkenti oldu!

İstanbul; yüzyıllar boyu askerlikten muaf tutulduğu için de, saray darbelerinin devlete ve millete neler kaybettirdiğini umursamadı! İhanetin, ilm-i siyasetin, entrikanın hangi kişisel çıkarlar sağlayacağını ise iyi bilirdi!

Bu nedenle İstanbul ayrı, Osmanlı ayrı oldu!

Birçok yönüyle!...

Bunu bütün Osmanlı uleması, ümerası, kalemiyyesi, seyfiyesi… iyi bilirdi! İstanbul dışında göreve gönderilmek “sürgün”e eş değerdi! Anadolu sevilmezdi; sadece asker deposu görülürdü!

Anadolu’da vali olmak, Padişah’ın gazabına uğramaktı! 

İstanbul’un vatan, millet, hizmet anlayışı böyleydi!

***

Mustafa Kemal, Osmanlı’nın defalarca denediği ama bir türlü yerleştiremediği ıslahatları bir yandan Ankara’ya kabul ettirmeye çalışırken diğer yandan da İstanbul’u Müslümanlaştırmaya çalıştı!

Mustafa Kemal, İstanbul’u da dönüştürmeye çalıştı. Hem de Lozan Antlaşmasına aykırı olarak İstanbul’un Gayrimüslimlerini taciz edip yurt dışına çıkmaya zorladı. Onların yerine Anadolu’nun Müslüman ahalisini yerleştirerek kentin sosyal sermayesini değiştirmek istedi!

***

Cumhuriyet; Bursa, Edirne, İstanbul, İzmir, Konya, Sivas, Erzurum’da Selçuklu ve Osmanlı eserlerine saman doldurmadığına ve at bağlamadığına göre yeni Türk devletinin “projeksiyon”unda bütün değerleriyle Müslümanlık, insanları etkilemeye devam edecekti.

Bu kesindi!  

Ama Cumhuriyet, aynı hassasiyeti Yahudi ve Hıristiyan eserlerine göstermedi.

Sanılanın aksine yaşadığımız birçok sorun 1950’den sonra zuhur etti! Muhafazakâr sağ siyasetin etkinlik kazanmasıyla birlikte Türkiye, rant diye bir kazancı keşfetti!

Herkesin ortak etkisiyle ortaya çıkan “rant” iktidara yakın kişiler arasında pay edildi! Hiçbir muhafazakâr iktidar, kent topraklarını önceden imara hazırlamadı.

Yeni kentler tasarlama, büyük ideallere fırsat tanıma yerine, Anadolu köylüsü 1950’den sonra İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa…’ya adeta boca edildi. İnsanlar; geceleri gecekondularda, gündüzleri işletmelerde ucuz işçi yapıldı. Krediler ve teşvikler İstanbul’a, artanlar İzmit’e ve İzmir’e verildi.

Türk insanı; sömürü, adaletsizlik, istismar, rantçılıkla sağcı ve muhafazakâr iktidarlar sayesinde tanıştı!

Hükümete yakın olmak zenginleşmenin en kestirme yolu oldu!

Eskiden bu işlerin pirleri İstanbul’da yaşardı; 1950’den sonra ortaya çıkan yeni yetme kurnazlar ise köylüydü. Yemesi, içmesi ve eğlenmesi sorunluydu. Kısa sürede zengin olmak, bütün kusurları örtmeye yetiyordu!     

Herkes Yahudi, Rum ve Ermenilerin ticaretle zengin olmalarından şikâyetçiydi ama milli ekonominin tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı üzerine inşa edilmesine bir itirazı yoktu!  

İtirazı olan vardı ama nedense muhalefet de “vatan haini” idi! 

 

 






Çok Okunan Makaleler
Harun Özdemir
Evlenme hakkı üzerine
11.07.2012 12794 Okunma
30 Yorum 18.07.2012 19:12
Harun Özdemir
Zina, fuhuş ve azgınlık
13.07.2012 11835 Okunma
13 Yorum 20.07.2012 23:07
Harun Özdemir
Adem Tiflis'te insan oldu!
26.06.2012 11143 Okunma
17 Yorum 05.07.2012 21:40
Harun Özdemir
Beytü'l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri
21.04.2016 9334 Okunma
1 Yorum 22.04.2016 09:08
Harun Özdemir
Biyolojik ata ve hukukî anne ve baba
4.07.2012 8840 Okunma
13 Yorum 06.07.2012 14:24
Harun Özdemir
Ahlâk-ı Hamîde mi dedin?!
29.04.2016 8385 Okunma
1 Yorum 30.04.2016 00:58
Harun Özdemir
Karagülle İslâmcı mı?
22.02.2016 8352 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 22:17
Harun Özdemir
Anayasaların öncüsü Hz.Muhammed'dir
23.01.2017 8176 Okunma
1 Yorum 26.01.2017 10:28
Harun Özdemir
Parlamento Dışı İslâmcı anayasa çalışmaları
18.02.2016 8165 Okunma
6 Yorum 20.02.2016 23:32
Harun Özdemir
Ya yenilik ya da çürüme!
14.03.2016 8155 Okunma
5 Yorum 17.03.2016 17:56
Harun Özdemir
Fetva ekonomisi
29.02.2016 7991 Okunma
1 Yorum 29.02.2016 20:58
Harun Özdemir
İslâmcılığın Sezai Karakoç aşaması
18.12.2015 7910 Okunma
Harun Özdemir
Mason olmanın dayanılmaz faydaları?!!!
1.01.2016 7880 Okunma
Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016 7875 Okunma
1 Yorum 19.04.2016 22:36
Harun Özdemir
Her şey çok farklı olabilirdi
16.01.2016 7761 Okunma
2 Yorum 21.01.2016 14:57
Harun Özdemir
Bir ülkenin barış üretebilme kabiliyeti
2.01.2017 7386 Okunma
8 Yorum 07.01.2017 00:10
Harun Özdemir
İslâmcıların sanata bakışı üzerine
13.04.2016 7365 Okunma
Harun Özdemir
Kıskançlık öldürücüdür!
28.03.2016 7320 Okunma
Harun Özdemir
Alevî İslâmcılık mümkün mü?
22.12.2015 7259 Okunma
Harun Özdemir
ÖSYM Başkanı Sayın Prof.Dr. Ömer DEMİR'e açık mektup
21.03.2016 7062 Okunma
Harun Özdemir
Savruluyoruz!
14.06.2016 7022 Okunma
1 Yorum 15.06.2016 01:50
Harun Özdemir
Şahitlik üzerine
15.07.2012 6976 Okunma
4 Yorum 15.07.2012 14:41
Harun Özdemir
Gizli Servis İslâmı Loca İslamını Yendi mi?!
11.01.2016 6892 Okunma
Harun Özdemir
Egemenlik kimin
21.02.2017 6873 Okunma
5 Yorum 23.02.2017 00:29
Harun Özdemir
Masonluk ve İslâmcılar
28.12.2015 6824 Okunma
Harun Özdemir
Fıkıh Ekonomilerinin Teorisi
5.03.2016 6819 Okunma
Harun Özdemir
"... ve hadîdi inzâl ettik..."
30.06.2012 6756 Okunma
3 Yorum 08.07.2012 10:24
Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016 6754 Okunma
Harun Özdemir
Hilkatin Mebdei ve Adem
24.06.2012 6728 Okunma
5 Yorum 26.06.2012 04:29
Harun Özdemir
İncire ve zeytine yemin olsun mu?!
14.06.2017 6720 Okunma
1 Yorum 14.06.2017 18:49
Harun Özdemir
İslâmcıların gelecek beklentisi
8.01.2016 6703 Okunma
Harun Özdemir
Umarım oyun içinde oyun yoktur
4.12.2015 6675 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an ve bedeni cezalar üzerine
6.06.2017 6671 Okunma
2 Yorum 08.06.2017 11:10
Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016 6616 Okunma
Harun Özdemir
Sünnî İslâm ve Demokrasinin Geleceği
30.11.2015 6575 Okunma
Harun Özdemir
Bu terör değil; başka bir şey!
7.01.2017 6539 Okunma
1 Yorum 08.01.2017 01:12
Harun Özdemir
Zor günlerdeyiz...
16.05.2017 6513 Okunma
1 Yorum 16.05.2017 10:26
Harun Özdemir
Dinimiz işleri; dinleri işimiz mi olmuş?!
13.03.2016 6501 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an neden tahrif olmadı
31.01.2017 6471 Okunma
1 Yorum 31.01.2017 22:47
Harun Özdemir
Seçim sizin; hangi İslâm?!
9.03.2016 6470 Okunma
Harun Özdemir
Tüketme Hakkı
30.06.2012 6440 Okunma
5 Yorum 08.07.2012 10:58
Harun Özdemir
Ulemanın "İlm-i siyaset" ile imtihanı
25.01.2016 6429 Okunma
Harun Özdemir
Kadına eziyet dini bir vecibe midir?!
23.03.2016 6423 Okunma
Harun Özdemir
Yeni bir Anaysa mı yoksa yeni bir Teşkilât-ı Esas
30.06.2012 6357 Okunma
3 Yorum 01.07.2012 11:03
Harun Özdemir
İslâmcıların ekonomiden ne anladıkladıklarına dair
26.02.2016 6343 Okunma
Harun Özdemir
İlahiyat Fakülteleri kapatılmalı!
14.12.2015 6324 Okunma
Harun Özdemir
Kılıçdaroğlu gıybeti ile sonuç almak
13.03.2017 6310 Okunma
2 Yorum 13.03.2017 21:07
Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016 6296 Okunma
Harun Özdemir
Yeni İslam felsefesi mümkün mü
31.07.2012 6281 Okunma
9 Yorum 03.08.2012 09:08
Harun Özdemir
1921 Anayasasına İslâmcıların katkısı
13.02.2016 6277 Okunma
Harun Özdemir
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ'e...
21.01.2016 6273 Okunma
Harun Özdemir
Modern Kadın Müslüman mı?!
2.02.2016 6266 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi
14.02.2017 6263 Okunma
1 Yorum 15.02.2017 17:05
Harun Özdemir
Ahlâksız İslâmcılık Olur mu?!
7.12.2015 6200 Okunma
Harun Özdemir
Laiklik mi demokrasi mi?!
3.05.2016 6190 Okunma
Harun Özdemir
Atatürk Anayasası, ABD Anayasasına nasıl yenildi?!
16.02.2016 6175 Okunma
Harun Özdemir
Bilim bizim neyimize!
25.04.2016 6158 Okunma
Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017 6108 Okunma
1 Yorum 09.07.2017 09:20
Harun Özdemir
Avrupa'dan vazgeçebilir miyiz?!
20.03.2017 6107 Okunma
1 Yorum 20.03.2017 20:37
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ -2-
22.01.2017 6072 Okunma
1 Yorum 23.01.2017 21:39
Harun Özdemir
İki kadını şahit yapmak!
4.04.2016 6029 Okunma
Harun Özdemir
Doğu gerçeği!
23.06.2016 5930 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an'ın şaşırttıkları!
8.04.2016 5835 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ
8.01.2017 5833 Okunma
Harun Özdemir
Fatih kaç yaşında cumhurbaşkanı oldu
12.04.2017 5789 Okunma
2 Yorum 12.04.2017 19:25
Harun Özdemir
Neden böyleyiz?!
9.08.2016 5785 Okunma
Harun Özdemir
Fransız kadın Müslüman olur mu?
7.02.2016 5785 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017 5728 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 12:53
Harun Özdemir
Anayasa değişikliğinde neler var
3.04.2017 5721 Okunma
1 Yorum 03.04.2017 23:10
Harun Özdemir
Darbenin devamı var mı?
24.07.2016 5666 Okunma
Harun Özdemir
İslamofobinin kaynağı
9.08.2017 5538 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 13:09
Harun Özdemir
Yeni Anayasanın kapsamı ve öngörüsü
3.07.2012 5502 Okunma
3 Yorum 07.07.2012 01:50
Harun Özdemir
Devlet neden açık hedef?
5.06.2016 5415 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın Darwin'le imtihanı
6.02.2017 5378 Okunma
Harun Özdemir
Karanlık çağa doğru
9.08.2016 5374 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-2-
21.12.2016 5313 Okunma
Harun Özdemir
Batı gerçeği!
20.06.2016 5263 Okunma
Harun Özdemir
Direnç eğitimi nedir?
27.06.2016 5061 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali -1-
19.12.2016 5059 Okunma
Harun Özdemir
Yaşar Nuri İslâmcılığı
17.07.2016 4993 Okunma
Harun Özdemir
Milli Mücadelede Yahudiler
7.03.2017 4981 Okunma
Harun Özdemir
Adalet yönetimin temelidir.
25.07.2016 4959 Okunma
Harun Özdemir
Kur’an’ı anlama çabaları
8.07.2016 4954 Okunma
Harun Özdemir
İsyan günlerinde zekât!
8.07.2016 4907 Okunma
Harun Özdemir
Alem-i İslâm'da özgürlük sorunu
28.05.2016 4802 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcı şehir olabilir mi?!
20.05.2016 4798 Okunma
Harun Özdemir
Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı
30.05.2016 4773 Okunma
Harun Özdemir
Darbeler önlenebilir mi?
3.03.2017 4752 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye neden demokratikleşemez?!
7.01.2017 4696 Okunma
Harun Özdemir
Bu ne yaman çelişki!
8.06.2016 4677 Okunma
Harun Özdemir
Köylü İslâm marjinal İslâm'a karşı
3.06.2016 4581 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-3- Son şansa zaman yok
27.12.2016 4577 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın özgürleşmesi mümkün mü?
16.01.2017 4497 Okunma
Harun Özdemir
Kim daha akıllı?!
10.02.2017 4489 Okunma
Harun Özdemir
Milli uzlaşma uluslararası kararlarla çelişirse
28.02.2017 4364 Okunma
Harun Özdemir
İzmir İslamı
18.10.2017 3885 Okunma
Harun Özdemir
Terörle bağlantılı seçmen sayısı
15.03.2017 3802 Okunma
Harun Özdemir
Askerlik neden önemsiz olsun ki
10.04.2017 3565 Okunma
Harun Özdemir
1'e karşı 27
27.03.2017 3515 Okunma
Harun Özdemir
Tarihselci İslam
8.11.2017 3190 Okunma


© 2025 - Akevler