Veli ahlaklı yiğitti
1123 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Niyazi - Zaman
Abdurrahman Erol

Genç ülkücülerin Genel Başkanı, Alperenlerin Başbuğu, vatan ve millet endişesi duyanların gönüllerinin sultanı olan Muhsin Yazıcıoğlu'nu elim bir şekilde kaybettiğimizden beri bir yıl geçti.

Büyük Birlik Partisi'nin, Alperenlerin onun hatırasını yaşatmak için gayretlerine şahit oldukça, milletimizin geleceğine daha güvenli bakıyoruz. Demek ki bir nesil doğuyor; büyüğünü inkâr etmeyen, onu bayrak yapmaktan onur duyan, emanetini bir adım daha ileriye götürmek isteyen bir nesil. Bu nesil tarihin karanlıklarında kalan ceddimizin hasretini duyuyor, Mekke'de çakan şimşeğin ışığında önünü görüyor, güneşin sızmadığı bölgelerde kalan çaresizlerin dertleriyle dertlendikleri için "Nizam-ı Âlem" diyor.

Bildiğime göre Muhsin Yazıcıoğlu'na dair, biri Yavuz Bülent Bakiler üstadımız, diğeri Mehmet Emin Gerger tarafından iki kitap kaleme alındı. Bakiler, herhalde mevkiine hürmeten kitabının başına Büyük Birlik Partisi'nin Genel Başkanı Sayın Yalçın Topçu'nun yazısını koymuş; gerçekten duygu ve fikirle yoğrulmuş seviyeli bir yazı. Sonra da yakın dönem tarihimizi irdeleyen nefis bir analiz yapmış. Konuya Abdülhamid Han'a 'vatan haini' diyenleri değerlendirerek girmiş; iktidarı ele geçirenlerin bir öncekilere vatan haini demelerini izah etmiş. Bir kimse geldiği mevkii varlığıyla doldurduğuna kani değilse, öncekileri karalaması tabiidir. Sivas'taki Madımak Oteli'nin o vahşeti canlandıracak hale getirilmesini yerinde bularak, Yassıada'nın, Mamak'ın da müze yapılmasını teklif ediyor. Her vicdan sahibi bu teklifi gönülden alkışlar; tabii bunlara bir de Başbağlar köyünü ilave eder.

Mehmet Emin Gerger, yazdığı 'Bilinmeyen Yönleriyle Muhsin Yazıcıoğlu' kitabına Muhsin Bey'in dava arkadaşlarıyla yaptığı röportajlarla başlamış; konuşmalarıyla devam etmiş. 'Muhsin Yazıcıoğlu Diyor ki' bölümünde ise konuşmalarından çarpıcı, düşünce derinliğini gösteren pasajlar vermiş. 12 Eylül hatıralarının yer aldığı dördüncü bölümde insan zulmün ne alçakça bir şey, yapanların ne adi yaratıklar olduğunu idrak ediyor. Sonra Muhsin Bey'in yazdığı ve ardından yazılan şiirler geliyor. Hakkında yazılanlar ve fotoğraflarla kitap sona eriyor. Gerger emeğini esirgememiş. Böyle çalışmalar yapmayı sevdiğini bildiğim için Muhsin Bey'in düşünce ve gönül dünyasını gün ışığına çıkarmak amacıyla, analizleri içeren, ilmi yanı ağır basan yeni bir eser vermesinin yerinde olacağına inanıyorum; çünkü milletçe onun gönül derinliğini ve düşünce dünyasını kavramaya çok muhtacız.

Evet, o sıradan bir politikacı değildi; bir devlet adamı ve milletimizin kara sevdalısı idi. Hangi politikacı, ülkemizi hükümetsiz bırakmamak için hiçbir mevki almadan kendisine yakın bulduğu koalisyonu destekler? Bizde ve dünyada emsali görülmüş müdür?

Milletimizin bekâsının ne ile sağlanabileceğini görüp hayatını o uğurda tahsis ettiğinden bir dava adamıydı. Kulaklara hoş geleni değil, inandıklarını savunurdu. Basının fikrî yapısını biliyordu; tarihî boyutu olan, metafizik derinliği bulunan bir dünya görüşüne yer vermeyeceğinin şuurundaydı. Ama o hak bildiği yolda yalnız yürüyecek kadar cesur ve inançlıydı. Milletler de bu tip veli ahlaklı mistiklere sahip oldukları sürece yaşama yeteneğini sürdürürler. O, yüreğinin sesini duyarak hayatını düzenleyen bir kahramandı. Onu azıcık tanıyan, bir gün kendisi için yaşamadığına, nesi varsa milletine hasrettiğine iki cihanda da şahitlik yapar.

Alperenler; yalnız ve imkânsız olduğunuz halde, büyük ideallerin adamı olmanıza belki en yakınlarınızdakiler bile gülecek. Fakat unutmayın ki büyük idealistler bir başkasına, cemiyete uymayıp, onları kendilerine uyduranlardır. Bu topraklar, bu eli öpülesi millet hiçbir zaman sizin zaferinize bu kadar muhtaç olmamıştı. İlmi ve imanı zırh gibi kuşanarak çelik yüreklerle yürüyünüz. Yolunuz açık, bahtınız yâr olsun!...

 

Abdurrahman Erol






Sayı: 43 | Tarih: 4.04.2010
Mümtazer Türköne
'Milletin istiklâl ve istikbalini' kim kurtaracak?
2295 Okunma
Arif Ersoy
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
1607 Okunma
Ilker Ardic
Ahmet Hakan
Meclis'te kaç Tayyip kaç Deniz, kaç Devlet var
1472 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Ali Bulaç
Adalet ve zulüm
1454 Okunma
Ahmet Yasir Erol
Mehmet Altan
Doğrudan Demokrasi’ için ‘Halk Girişimi
1446 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Zülfü Livaneli
Aynadaki yazı
1440 Okunma
Ali Bülent Dilek
Dücane Cündioğlu
Tanrı'nın iki eli de sağ eldir
1439 Okunma
2 Yorum
Abdülkadir Altınhan
Ebubekir Sifil
Müslümanlık Neyle Artar?
1414 Okunma
Zafer Kafkas
Ruşen Çakır
Hayalci ol, azla yetin!
1405 Okunma
Tayibet Erzen
Oktay Ekşi
Mal Meydanda
1395 Okunma
Vahap Alma
Mehmet Şevket Eygi
Dokunulmazlık Meselesi
1386 Okunma
Emine Hocaoğlu
Hayrettin Karaman
Taraflı bağımsız yargı
1351 Okunma
Hilmi Altın
Mahir Kaynak
Terörün genel görünümü
1311 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle
Toktamış Ateş
Siyasette en yetkili kurum
1305 Okunma
Osman Eskicioğlu
Rahmi Turan
Baraj ve dokunulmazlık
1295 Okunma
Serdar Turan
Fehmi Koru
12 Eylül felsefesine karşıysak..
1292 Okunma
Ahmet Kirtekin
Can Ataklı
Anayasa’nın en ‘asker’ maddesine dokunulmuyor
1262 Okunma
Mesut Karaaytu
Nazlı Ilıcak
Dokunulmazlığın iç yüzü
1193 Okunma
Fatma Karuç
Mehmet Niyazi
Veli ahlaklı yiğitti
1123 Okunma
Abdurrahman Erol


© 2024 - Akevler