Sanatçılar ve açılım
1229 Okunma, 1 Yorum
Nazlı Ilıcak - Sabah
Fatma Karuç

ABD ile menfaatlerimiz örtüşüyorsa, dolayısıyla Kürt meselesinin çözümünde, (daha doğrusu Türkiye meselesinin hallinde) fevkâlade müsait bir ortam doğduysa, sevinmek gerekmez mi?
Lâflara bir bakalım: Türkiye bu açılımı, ABD talep ettiği için yapıyormuş. (Amerika istiyor diye, biz, demokratikleşmeye karşı direnmeli miyiz?)
Daha ilerisi de var: ABD, Türkiye'yi bölmeyi hedefliyor. Demokratik açılım da, bu amaca hizmet ediyor. (Sakın, Atatürk'ün dediği gibi, iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit etmiş olmasınlar!!!)
Levent Kırca'nın bile böyle bir yorum yaptığını okuyunca, "Pes" dedim. İşte Kırca'nın sözleri: "Bu açılım, Amerika'nın buyruğu altında, Türkiye'nin bölünmesine yönelik ilk adımdır. Şehitlerimizin kemikleri sızlar." Levent Kırca solcu ama, aynı şarkıcı İsmail Türüt'ün çizgisinde. Bakın Türüt, gelişmeleri nasıl yorumlamış: "Kürt davası bölücülüktür. Bu ülkede yerli gâvurlar da var."
Açılıma karşı farklı tepkiler ortaya çıkıyor. Kimi, Levent Kırca, ya da İsmail Türüt kıvamında, "basma kalıp" sözlerle Türk milliyetçiliğini kaşıyor. Kimi, "dinci" iktidara güvenmediği için, açılımı desteklese dahi, Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde gerçekleşmesini içine sindiremiyor. Fazıl Say, bu tavrın en baş temsilcisi: "Türkiye, 15-20 yıldan bu yana, konunun çözümü için uğraşıyor. Tayyip Erdoğan'a mal edilmesini doğru bulmuyorum. Gerçek kahramanlar, gerçek liderler başka insanlar. Tayyip Erdoğan'ı kutlamak doğru bir şey değil. Erdoğan, gericilikte, dincilikte, Ergenekon'da, bizi birçok sorunla baş başa bıraktı."
Kimi sanatçı da, "karizması çizilmesin" diye, doğrudan karşı çıkamıyor ama, Tayyip Erdoğan'ı da destekler pozisyona düşmemek için "Paketin içeriği açıklansın sonra konuşurum" havasında.
Tarık Akan: "İçerik net değil konuşamam."
Müjdat Gezen: "Açılımın ne olduğu açıklandığı gün fikrimi söyleyeceğim."
Ozan Arif: "Kürt açılımı diyorlar, içeriğini açıklamıyorlar. Halkın aklı karışıyor. Popülist politikalarla oy kazanma çabasındalar."
Derinlemesine tahlil yapma gayretine girenlerin, çuvalladıklarına da şahit oluyoruz. Meselâ Fikret Hakan, "Meclis'te demokrasi var mı ki, demokratik açılım olsun" gibi bir dizi cümleyi geveledikten sonra "çözümünü" söyledi: "Eskiden olduğu gibi Türkiye'de gene Temsilciler Meclisi kurulsun."
Oysa, Türkiye'de, eskiden Temsilciler Meclisi değil, gene Türkiye Büyük Millet Meclisi vardı. Ama TBMM, Meclis ve Senato adlarını taşıyan iki yasama organına sahipti. Temsilciler Meclisi ABD'dedir ve Kongre denilen yasama organı bünyesinde, Senato'nun yanı sıra faaliyetini sürdürür. Fikret Hakan "Temsilciler Meclisi" derken, büyük ihtimalle Senato'yu kastetti. Senato'nun Meclis'e bir üstünlüğü yoktu ki! Senatörler de partilerden seçilerek geliyorlardı, yalnız cumhurbaşkanının bir miktar kontenjan senatörü atama hakkı vardı. Ayrıca 27 Mayıs darbesini yapan Milli Birlik Komitesi üyeleri de, "Tabii senatör" (Ömür boyu senatör) konumundaydı. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın, Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler'i kontenjan senatörü olarak atayıp, onun, silâhların gölgesinde cumhurbaşkanlığı yarışına girmesine zemin hazırladığı da hatırlandığında, Fikret Hakan'ın demokrasi adına niçin Temsilciler Meclisi'ne bu kadar bel bağladığı pek anlaşılamıyor.
Sanatçı Sümer Dilmaç'ın "açılım" konusundaki cümlelerini okuyunca, iyice vurgun yemişe döndüm. Dilmaç, "Bir telif yasası bile doğru düzgün uygulanamazken" açılıma karşı çıkıyor. "Sadece Kürtler için mi demokrasi olacak? Sanatçıları düşünen yok" diyor.
Ne yalan söyleyeyim, bazı sanatçılarımızın görüşleri bana hüzün verdi; entelektüel zaafiyet beni üzdü. O zaman, bari İbrahim Tatlıses gibi dobra dobra konuşsalardı: "Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar. Gülen anneler görmek istiyorum; hangi iktidar yapsaydı desteklerdim."

 

 

 

Yorum

Topluma mal olduklarını sanan, yıldızlarının parlak olduğu dönemde kendilerini herkesten üstün gören ayakları yerlere basmayan işleri bittikten sonra izbe yerlerde ölüme terk edilen, çoğu sürüne sürüne ölen . Toplumun da tövbe hâşâ ilahlandırdıkları sanatçılarımız maşallah her konuda olduğu gibi bu konuda işlerine gelse bile sırf bu hükümete CHP gibi muhalefet olmak için ellerinden geleni yapıyor. Seçim zamanı bir manken kızın çıkıp ta: “ bu parti iktidara dağdaki çobanın oyları ile geldi benim oyumu onunki ile bir mi tutuyorsunuz ‘’ diyen insan bilmiyor ki dağdaki çoban gibiler onu bir yerlere taşıyan. Bu halk onları bir yerlere çıkarttığı gibi indirmesini de bilir.  Yani sanatçılarımız her zaman ki gibi bir konuda bilgileri olsalar da konuşuyorlar olmasalar da. Tek dertleri reklam yapmak nede olsa reklamın iyisi kötüsü olmaz.

 

 

Fatma Karuç


YorumcuYorum
Lütfi Hocaoğlu
01.09.2009
10:54

Kuran indiği zamanlarda Mekke’de şairler vardı. Aslında hiç bir şey bilmeyen, süslü sözleri kulağa hoş gelecek şekilde dizip söyleyen insanlardı. Ama sözü süslü ve ahenkli söyledikleri için halkı etkilemekteydiler. Bunun üzerine şairler anlamına gelen Şuara suresinde şu ayet inmiştir:

Şairlere gelince onlara Gavun (azanlar) uyar (Şuara ayet 224).





Sayı: 12 | Tarih: 30.08.2009
Abdullah Büyük
Kalpten kalbe yol var
2357 Okunma
Sedat Aksakal
Ahmet Hakan
Yine yeşillendi fındık dalları
1565 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mehmet Şevket Eygi
Medâris-i İslâmiye
1426 Okunma
Emine Hocaoğlu
Yılmaz Özdil
Kırmızı plaka
1302 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Nazlı Ilıcak
Sanatçılar ve açılım
1229 Okunma
1 Yorum
Fatma Karuç
Reşat Nuri Erol
Enerji meselesi ve bor madeni
1225 Okunma
Ilker Ardic
Hasan Cemal
Kürt Sorununu Çözen Bir Türkiye Havalanır, Uçar Di
1222 Okunma
Ömer Faruk Koru
Hayrettin Karaman
Kimliğimizin manevi unsurları
1208 Okunma
Hilmi Altın
Ahmet Altan
Canınızı sıkmayın
1189 Okunma
Özer Ataç
Toktamış Ateş
Kürt Açılımı (3)
1187 Okunma
Osman Eskicioğlu
Mahir Kaynak
Pazarlık var mı?
1157 Okunma
Süleyman Karagülle
Fikret Bila
Açılımda Yeni Yaklaşımlar
1143 Okunma
Harun Özdemir
Bekir Berat Özipek
Bakın Şu “Yugoslavya”dan Söz Edene!
1137 Okunma
Bünyamin Demir
Ruşen Çakır
Türk’ün Türk’e açılımı
1123 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Altan
Amerika Dalan’a neden vize vermedi?
1116 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Mümtazer Türköne
Açılımdan vazgeçsek!
1108 Okunma
Arif Ersoy
Ahmet Taşgetiren
30 günlük kişilik diyeti
1092 Okunma
Zübeyir Erol
Zülfü Livaneli
Bu ülke “yaşa!” ve “kahrol!” dışında düşünemez mi?
1085 Okunma
Ali Bülent Dilek
Cengiz Çandar
Kürtleri Kürt olarak yaşatmak sorunu...
1077 Okunma
Ekrem Fildişi
Can Ataklı
Bundan sonrası karışık
1040 Okunma
Mesut Karaaytu