Kimlik mi değiştiriyoruz?
1113 Okunma, 0 Yorum
Zülfü Livaneli - Vatan
Ali Bülent Dilek

 Kimlik mi değiştiriyoruz?

09.02.2010

La Bruyère’in milletlerin karakterini inceleyen kitabını okuduğum gençlik yıllarımdan beri bu konu üzerinde düşünürüm.

Yurt dışında yaşadığım on bir yıl boyunca, tanıştığım her yabancıyla gözlem yapmayı ve onları bizimle karşılaştırmayı adet edinmiştim.

Bu alışkanlık sürüyor.

VEDA filminin ses miksajı için bir süredir Londra’dayım ve aklıma binbir düşünce üşüşüyor.

Eskiden biz Türkleri, içe dönük insanlar olarak nitelerdim.

Çünkü ailem, içinde yetiştiğim çevre, büyüklerim sessiz, sakin ve efendi kişilerden oluşuyordu.

Türkiye’nin sokakları sessizdi, kimse bağırıp çağırmazdı.

Müziğimiz de içliydi. Radyodan duyduğumuz şarkılar, türküler derin bir duyarlılık taşırdı.

Yurt dışına çıktığımda yaptığım kıyaslamalara göre Araplar bizim gibi değildi.

Daha dışa dönüktüler, daha çok gürültü ediyor, bağırıp çağırıyorlardı.

Yunanlılar da öyleydi, İtalyanlar da.

Akdeniz’de sadece İspanyollar daha ağırbaşlıydı.

Ama galiba Türkler son yıllarda toptan bir kimlik değişimine uğradı.

Artık çok bağırıp çağırıyorlar.

Türk şarkı zevki değişti. Şimdi en çok haykırana en iyi şarkıcı diyorlar.

Frank Sinatra, Nat King Cole, Charles Aznavour gibi yumuşak sesler Türk ölçülerine göre kötü sestir artık.

Şarkıcı dediğin bir yerlerini yırtmalı.

Sokaklarımız gürültülü, herkes bağırıyor.

Ama en büyük fark televizyonlarda.

Birkaç gündür İngiliz televizyonlarındaki reklamları izliyorum.

Seslendiriciler bağırmıyor, reklamını yaptığı malı en güzel, en duyarlı ses tonuyla tanıtmaya çalışıyor.

Bizde ise reklamlar pazar esnafı gibi haykıranlarla dolu.

Kulak acıtıyorlar.

Diyorum ya; gerçekten kimlik değiştiriyoruz biz.

Çünkü kültürü var eden referanslarımız, değer ölçülerimiz yok oldu.

Demiri ve çapası olmayan bir gemi gibi sallanıyor, savruluyor, fırtınaya yakalanarak oradan oraya sürükleniyoruz.

Tabii işin sonunda kayalara bindirme riski yüksek.

Ama gemidekiler duruma aldırmadan vur patlasın çal oynasın, cümbüşe devam ediyor. Ben Türkiye’de hırsların bu kadar yükseldiği başka bir dönem hatırlamıyorum.

 

 

YORUM:

EVET MAALESEF…

Çünkü kültürü var eden referanslarımız, değer ölçülerimiz yok oldu.

                                                                                     Z.LİVANELİ

Evet  kimlik değiştiriyoruz hemde son sürat.Ama bu konuyu tartışarak bu vesileyle

Kültür konusunu yerine oturtmanın tam sırası.Medeniyet(Uygarlık) nedir?Kültür nedir?aralarında ne gibi farklar vardır?Bu konuda üstad Karagülle şöyle diyor; “-Bir ulus DİLİ, SANATI, TEKNİĞİ ve HUKUKU kendisi için kendisi üretir. Komşulardan etkilenir. İLİM, DİN, YÖNETİM ve EKONOMİ ise uluslararasıdır. İnsanlığın ortak değerleridir. İlimde Avrupa bizden ileridir ama dinde biz Avrupa’dan ileriyiz. Onlardan ilmi alırken, biz de onlara dini vermeliyiz. Bu da şudur. Her din varlığını sürdürecektir. Ancak her din müsbet ilmin verilerine göre kendisini yenileyecektir. Bunun metotlarını Fıkıh Usûlü İlmi ile İslâmiyet ortaya koymuştur. Bu ilim bizde vardır. Batı dünyası henüz bu ilmin ne olduğunu bile bilmemektedir. İnsanlığa bunu öğretmeliyiz.” “-Uygarlık başka şeydir, kültür başka şeydir. Dil, sanat, teknik ve hukuk her ulus için ayrıdır ve her an değişerek gelişmek zorundadır. Uygarlık ise ilimdir, dindir, ekonomidir ve yönetimdir. Bunlar da değişip gelişeceklerdir. Uygarlıkta kurallar, kültürde ananeler hakim olacaktır. Yani, halk kültürü kendisi içgüdüyle üretecek, oysa uygarlığı ilim adamları bilinçli olarak ilmî metotlarla üreteceklerdir. “

Eski gidecek ki yenisi gelecek,yaşlanan ölecek ki yeni nesil gelecek.Yeni Türk kültürü 

Bizlerin gayret ve çalışmalarıyla oluşacak inşallah…

 

 

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 36 | Tarih: 14.02.2010
Dücane Cündioğlu
Tanrı öldü, Allah yaşıyor
1505 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Dücane Cündioğlu
Tanrı öldü, Allah yaşıyor
1346 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Hayrettin Karaman
İslam siyaset teorisi
1333 Okunma
Hilmi Altın
Mahir Kaynak
Dış Düşman
1255 Okunma
Süleyman Karagülle
Abdülkadir Özkan
Benim oldu, sizin de bir dikili ağacınız olabilir
1242 Okunma
Özgül Ertuğrul
Ahmet Hakan
Siluetini sevdiğimin Türkiye'si
1227 Okunma
4 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Toktamış Ateş
27 Mayıs devrimi
1178 Okunma
Osman Eskicioğlu
Mehmet Şevket Eygi
Meal, Tercüme Tefsir Ticareti...
1177 Okunma
Emine Hocaoğlu
Ümit Zileli
Hüsnü Mahalli - Huylu huyundan vazgeçer (mi?)
1172 Okunma
Osman Köse
Reşat Nuri Erol
Sermayeye karşı bakkallar birliği
1168 Okunma
Ilker Ardic
Nazlı Ilıcak
Kadınlar..
1133 Okunma
Fatma Karuç
Ruşen Çakır
Devletin zirvesinde koalisyon fikrine hazır mıyız?
1129 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Altan
Hani 28 Şubat bitmişti?
1129 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Fikret Bila
Başbuğ'un püskürtme hamlesi
1128 Okunma
Harun Özdemir
Can Ataklı
Herkes şikâyetçi kimse kılını bile kıpırdatmıyor
1124 Okunma
2 Yorum
Mesut Karaaytu
Zülfü Livaneli
Kimlik mi değiştiriyoruz?
1113 Okunma
Ali Bülent Dilek
Fehmi Koru
Gül: "Tarihimizi yeni keşfediyoruz"
1110 Okunma
Ahmet Kirtekin
Oktay Ekşi
Örnek Çok
1106 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Mehmet Niyazi
Bilginin cezalandırılması
1058 Okunma
Abdurrahman Erol
Ebubekir Sifil
Kuran Yılı
1042 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas


© 2024 - Akevler