İslam siyaset teorisi
1234 Okunma, 0 Yorum
Hayrettin Karaman - Yeni Şafak
Hilmi Altın

Hayrettin Karaman, 11 Şubat 2010 Perşembe İslam ve şeriat,  Hayrettin Karaman,  12 Şubat 2010 Cuma, İslam siyaset teorisi

 

Yazdığı konuyu hakkıyla bilenlerin yanında bilmeyenlerin de bulunması yüzünden okuyanların kafaları karışıyor, yanlış yönlere gidiyorlar ve gereksiz/faydasız tartışmalar oluyor. Son günlerde uzmanı olmadığı "şeriat" konusunda bir akademisyenin köşe yazısını okudum. Yazar, "İslam'ın temel kaynaklarında devlet düzeni ile ilgili olarak 'meşveret: danışma' dışında tek bir kelimenin olmadığını" ifade ediyordu.

Önce bu konudaki yanlışı düzeltmek üzere daha önce yaptığım bir sohbeti nakledeceğim, sonra da yazarın asıl varmak istediği "şeriat tehlikesi" konusundaki görüşünü ele alacağım.

Kur'an-ı Kerim'de siyaseti ve devlet düzenini kavram ve kurum olarak belirleyen ve çerçevesini bize veren (en azından dokuz) anahtar kelime vardır. Bu kelimeler, tevhid, itaat, hilâfet, bey'at, şûra, emir bi'l-maruf nehiy ani'l-münker, velâyet, mülk ve hükümdür. Bu dokuz kavramın açılımı yapıldığında hemen hemen İslâm'ın siyaset teorisi ortaya çıkarılmış olur…

Tevhid: Allah'ın yaratıcı, ma'bûd, kâinata hâkim (kayyûm), hüküm koyucu ve hükmedici olarak bir, tek, eşsiz, ortaksız, benzersiz olduğu gerçeğidir. Diğer ilkeler bu tevhid ilkesinin açılımı sayılabilir. …

İtâat: …itaat kavramı bize İslâm'ın siyaset teorisinde, siyasetin aşkın referansını veriyor; İslâm'da siyasetin, siyaset mekanizmasında geçen din-devlet, din-toplum, devlet-toplum ve fert-toplum ilişkisi ve devlet kavramı içerisinde yer alan yasama, denetleme, yürütme gibi bütün ilişki ve fonksiyonların bir ilâhî referansa bağlı olduğunu ve Allah'a itaat mükellefiyeti içerisinde cereyan edeceğini gösteriyor…  

Hilafet: …hilafet dendiği zaman "birinin yerini alma, birinin yerine geçme ve onun namına tasarruf etme selâhiyetine sahip olmayı" anlıyoruz… insanın yeryüzündeki tasarrufu, tayine istinat eder ve kayıtlıdır. Hilafetin en üst kamu yöneticisine sonradan ünvan olarak verildiğini biliyoruz. Ama Kur'an terminolojisine göre her insanda, bilkuvve özellikle de her sâlih müminde bilfiil bu vasıf vardır, olmalıdır. Bunun yüklediği misyon, ilahî iradeyi yeryüzünde pratiğe aktarma misyonudur. …

Yazının tamamı için bakınız: http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=20875&y=HayrettinKaraman

Hayrettin Karaman,  12 Şubat 2010 Cuma

İslam siyaset teorisi

İslam siyaset teorisini kuran dördüncü anahtar kelime, kamu alanında ilahi iradenin hakimiyeti ile fert-kamu temsilcisi arasındaki ilişkinin gereği olan bey'at'tır. …bey'atı alelade bir seçimle eş tutmak doğru değildir.  …

... beşinci anahtar kelime meşveret, altıncısı ise denetimdir. Meşveret, sadece Kur'an-ı Kerim'in buyruğuna değil, İslam siyaset teorisinin bütünlüğüne dayanmaktadır; onun iktizâsıdır. Diğer kavramlarla yanyana getirdiğimiz zaman, denetim mekanizması gündeme gelir. Bunun Kur'andaki karşılığı emir bi'l-maruf, nehiy ani'l münkerde de bulunabilir. …

Velâyet: Emredici, bağlayıcı tasarruf ve temsil selâhiyeti demek olan velâyet ancak dini bir olanlar arasında caridir. Özel hukuk alanında din farkı velâyeti engellediği gibi kamu hukuku alanında da engeller.

Mülk: Hâkimiyet ve sahiplik manasında kullanılmıştır. Mutlak hâkim ve sahip Allah'tır. Kulların bu sıfat ve selâhiyetleri hilâfet ve vekâlet yoluyladır, iyretidir, şartlıdır ve sınırlıdır.

Hüküm kelimesinin anlam ve içeriğinde "hâkimiyet" kavramının özellikle yasama ve yargı unsurları vardır. Kanun vâzı'ı (hâkim) Allah'tır. Kulların yaptığı (şekillendirdiği) kanunlar, kaideler, hükümler ya O'nun açık ifadesinin kanun kalıbına konmuş şeklidir, yahut da -ilâhi ifadede kapalılık varsa veya aranan hüküm açıklanmamış olursa- ictihad yoluyla ilâhi hükmün keşfedilmiş, ortaya çıkarılmış şeklidir.

Yargı da Allah'ın koyduğu kanunlara ve irşat buyurduğu usûle dayanarak dâvayı hükme bağlamak, hâkimin kanâat ve ictihadına göre O'nun hükmünü tesbit edip uygulamaktır.

Bu dokuz temel kavram ve ilkeye emanet, ehliyet ve mükellefiyet gereği hürriyet (veya sorumluluğa dayalı selahiyet) ilkelerini ilave etmek de mümkündür, bunları yukarıdaki dokuz ilke içinde (bunların açılımında) görmek de imkân dahilindedir. …

Kur'an'da ve Sünnet'te yerlerini almış bu dokuz kavram birlikte düşünülüp işletilince sosyal ve hukuki adâlete ulaşılır; …

Yazının tamamı için bakınız: http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=20861&y=HayrettinKaraman

YORUMUM:

Günümüzde temel sorunlardan biri, kavramların günümüz şartlarında bilimsel tanımlarının yapılmamasıdır. Kavramlara önyargı ile sahip çıkma veya reddetme sorunu belleklere işlemiştir. Herkse bir alana sıkıştırılıyor ve sonra da taraftar veya karşıt çatışma ortamına sürüklenen kişi ve gruplar oluşturuluyor. Savunan niçin savunduğunu, karşı çıkan da niçin karşı çıktığını bilmiyor. 

İslam, şeriat, düzen ve inancın ne olduğu ve aralarında nasıl bir ilişki olduğu konusu günümüz temel tartışma konularındandır. Bu konudaki açıklamalarda içine düşülen bazı temel yanlışlar vardır. Birincisi, Kur’an’daki “din” kavramı ile günümüzde genel olarak halk dilinde kullanılan inanç anlamındaki “din” kavramının aynı olduğu yanılgısıdır. Kur’an’da kullanılan “din” kavramı düzen, sistem anlamlarındadır ve inançla doğrudan ilişkisi yoktur.  Günümüz anlamıyla “din” Kur’an’da “takva” kavramı ile ifade edilmektedir.

Bir diğer temel yanılgı, kavramların tarihsel, ahlaki gibi bir alan tanımının tüm alan tanımlarına kaydırılmasıdır. Kavramların mevzilerinin değiştirilmesidir.  Kavramların inanç tanımlarıyla sistem tanımına kaydırılmaktadır. Bir diğer sorun, kavramın tarihteki bir dönem yaklaşım veya uygulamasını günümüzde geçerli kılmaya çalışmaktır. İnanca karşı olanlar, bu kavramları inanç kavramları olarak gördüğü için karşı çıkmakta veya inançlarını etkili kılmak için kendi inanç tanımlarını ve içeriklerini düzen alanına kaydırmakta ve inancını teokratik düzene çevirmektedirler.

Kur’an, yalnızca inanç kurallarını anlatan günümüz anlamıyla bir din, orijinal anlamıyla yalnızca inanç (“takva”) kitabı değildir. Kur’an, evrenin ve içindekilerin oluş ve işleyiş yasalarını belirten ve birer örnekle açıklayan kitaptır. Evrensel yasalara göre yani onu anlatan ilme göre yazılmıştır. İlimle anlaşılır. Bu evrensel yasalar her geçen gün insanlık tarafından daha iyi anlaşılmaktadır. Bu yaslar bilimsel yaklaşımlarla önceki dönemlerden daha doğru ve hızlı bir şekilde doğal, biyolojik, sosyal yasalar olarak keşfedilmektedir.

Kavramlara inanç açısından bakınca inanç ilkeleri ile değerlendirmeniz gerekir. Düzen açısından bakılınca düzen ilkeleri ile değerlendirmeniz gerekir. Belki örneği açıklamam yetersiz kalacaktır ama konuyu anlatabilmem açısından bu açıklamayı gerekli görüyorum.

Salat (namaz)a kişi yönünden bakılınca; inanç açısından bir yönüyle kişinin Allah’ın kurallarını öğrenme ve ona kendi isteklerini kurallarını, ilkelerini iletme müessesesidir. Düzen açısından; kişinin, toplumun kurallarını öğrenmesi ve kendi isteklerini topluma bildirmesidir.  Farklı bir anlatımla toplumun sosyal yapılanmasıdır. Konuya düzen açısından bakılınca her sosyal (inanç, yerel v.b) grubun sosyal yapılanmasını serbest iradeleri ile oluşturmasıdır. Toplantının nasıl yapılacağı, hangi aralıklarla, nerede yapılacağı kararların nasıl alınacağı v.b konularda sosyal yapılarını oluşturmalarıdır. Bu sosyal düzenin nasıl olacağı tekelci ve merkeziyetçi bir anlayışla belirlenemez. Resmi, özellikli, ayrıcalıklı ve başkalarını irade dışı bağlayan bir anlayışla oluşturulamaz. Sosyal anlamıyla şeriat,  aşere ve meşruiyet temelinde çoğulcu yaklaşımı ifade eden bir anlayıştır. 

Hayrettin Karaman’ın, “Kur'an-ı Kerim'de siyaseti ve devlet düzenini kavram ve kurum olarak belirleyen ve çerçevesini bize veren (en azından dokuz) anahtar kelime; tevhid, itaat, hilâfet, bey'at, şûra, emir bi'l-maruf nehiy ani'l-münker, velâyet, mülk ve hüküm” kavramlarının açılımı yapıldığında hemen hemen İslâm'ın siyaset teorisi ortaya çıkarılmış olur… “ ifadesi Müslümanlar arasında genel kabul gören anlayıştır.

Buna karşın şu konularla irtibatlı olarak kavramların yeniden tanımlanması gerekir:

-         İnanç kavramları temelinde şekillenmiştir. İnanç ve düzen anlayışı birbirine karışmıştır. İnanç ilkeleri ile değil düzen kavramları olarak yeniden tanımlanması gerekir.

-         Tarihsel tanımlarında çakılı kavram olmaktan kurtarılmalıdır. Kavramların düzen açısından tarihsel özelliklerinden yararlanılarak ama günümüze göre yeniden tanımlanması gerekir.

-         Kavramların, dini, ilmi, ekonomik, siyasi alanlarda ana yapıyı oluşturan temel ve detayları oluşturan kavramların tanımları ve içerikleri vardır. Hayrettin Karaman’ın dokuz kavram diye tanıttığı kavram düzen alanında temel kavram olma bakımından eksiktir. Kur’an’ın tüm kavramlarının düzen açısından yeniden incelenmesi, yorumlanması gerekir.

-         Kur’an’da “ma’şer” kavramına dayalı sosyal yapı mekanizmalarından bahsedilmektedir. Ma’şer kavramı inanç bakımından başka bir anlamdadır, düzen bakımından onlu sosyal sistem anlamındadır.

-         Kur’an’da, kişi/insan, aile/ehlibeyt, site/aşiret, semt/Karye,  Bucak/Kabile, İlçe/Belde, Şab/il, Devlet/ Millet v.b kavramlarının düzen açısından yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Sosyal modellerde en sorunlu konulardan biri devlet ölçeğindeki modelin nasıl olacağı konusudur. Ülke içinde herkes devletin kendine göre şekillendirilmesini istiyor. İnanç açısından konuya yaklaşanlar inanç yaklaşımlarını devlet düzeni yaklaşımına dönüştürmeleri için tahrik ediliyor. İnanca, inançlar karşı yaklaşımı olanlar da inançlara karşı devlet ölçeğinde bir yapılanma için tahrik ediliyor. Ya da bölgesel ölçekli, başkalarının özgürlüklerini engelleme, hakları çiğnemede sıkıntı oluşturabilecek büyük ölçekli yaklaşımlarla devletin dağıtılması tehlikesini içeren yaklaşımlar farklı yöntemlerle destekleniyor, vitrinlere konuyor, bazen de vitrin değişiklikleri ile spekülasyon yapılıyor.  Kimse toplumsal yaşam modelini bir apartmanda bir sitede, bir bucakta deneme yöntemini ortaya koymuyor, ortaya koyanları da güçle bastırıyorlar. Ya da seçenek olmaması için yollarını kesiyorlar.

Hayrettin Karaman veya başka herhangi birimiz, öncelikle sosyal ekonomik modelin bir apartmanda, örneğin yaklaşık on-yirmi ailede oluşturma, yaşama modellerini ortaya çıkarma konusunda projeler geliştirmiyor, bunları denemiyor. Günümüzde her alanda olduğu gibi apartman yönetmeliklerinde de tek tiplilik vardır. Sözleşme serbestliği ilkelerine göre bu konuda farklı sözleşme modellerine ihtiyaç vardır.

Çalışmada ve yaşamada birbirleri ile anlaşabilecek kimselerle önce apartman veya on-yirmi ailede sosyal modellerin oluşumuna izin veren temel yasaların insanlara sunulması gerekiyor. Bunun için apartman yönetmelikleri benzeri yönetmelikler gerekmektedir. Herkesin olduğu gibi Hayrettin Karaman hocamızın da katılanlarıyla bir apartman yönetmeliği oluşturması gerekmektedir. Bu modelin denenmesi ve bir aşama sonrası 5 000-10 000 kişinin yaşadığı bir site yönetmeliğini oluşturması ve bunun halk tarafından denenmesi gerekmektedir. Bu tür modellerin denenmesi ve sonra da bu modellerin geliştirilmesi gerekmektedir.

Günümüzde seçenek olması bakımından Hayrettin Karaman’ın, tevhid, itaat, hilâfet, bey'at, şûra, emir bi'l-maruf nehiy ani'l-münker, velâyet, mülk ve hüküm” kavramları veya ek kavramlarla en küçük sosyal birim olan apartman ve site modeli önerisini aşağıdaki konuları da düşünerek sunmasını bekliyoruz.

-         Bir grup aile örneğin 10-20 aile bir yerde nasıl bir araya gelecek,

-         Başkanları veya yönetimleri nasıl oluşacak,

-         Kuralları kim, kimler tarafından ve nasıl oluşacak,

-         Evleri, işyerlerini nasıl yapacaklar,

-         Birlikte bir yerde nasıl yaşayacaklar,

-         Ekonomik değerleri nasıl düzenleyecekler,

-         Ortak giderleri nasıl karşılayacaklar,

-         Ortak alanlarını nasıl kullanacaklar,  kişi-aile- apartman veya o toplulukla ilişkilerde sınırlar ne olacak,

-         Yanlış yapanlar cezalandırılacak mı, nasıl cezalandırılacak,

-         Mükafatlar nasıl verilecek,

-         Site, semt … ve devlet gibi üst birimlerle ilişkiler nasıl olacak,

-         Bu görüşte olanlar bu sosyal modeli beğenirlerse bir üst sosyal grubu örneğin siteyi nasıl kuracaklar,

-         Bu inancı, yaklaşımı beğenmen başka inançtan, anlayıştan v.b. olanlara başka site oluşturma hakkı nasıl verilecek? Birbirlerine karışmadan, baskı yapmadan nasıl yaşayacaklar? 

-         Anlaşmazlıklar nasıl çözülecek,

-         Tazminatlar, zararlar, sigortalar konusu nasıl çözülecek … ? Bu ve benzeri konuları içeren sözleşme modellerine ihtiyaç vardır.

 

İslam siyaset teorisi, insanlığın tüm birikimini değerlendiren, bilime dayalı, merkeziyetçi ve tekelci olmayan, demokratik, laik,  sosyal, liberal, yargıda da demokrasiyi gerçekleştiren hakemlere dayanan bağımsız, etkin, saygın, yansız yargıya dayanan, seçenekli, sözleşme serbestliği özelliğini taşıyan, barışı kuran ve yaşatan, güvenliği sağlanmış, sosyal yaklaşımları halkın katılımıyla oluşturan sosyal yaklaşım modelleridir. 

 

 

 

Hilmi Altın






Sayı: 36 | Tarih: 14.02.2010
Dücane Cündioğlu
Tanrı öldü, Allah yaşıyor
1413 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Dücane Cündioğlu
Tanrı öldü, Allah yaşıyor
1263 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Hayrettin Karaman
İslam siyaset teorisi
1234 Okunma
Hilmi Altın
Mahir Kaynak
Dış Düşman
1166 Okunma
Süleyman Karagülle
Abdülkadir Özkan
Benim oldu, sizin de bir dikili ağacınız olabilir
1159 Okunma
Özgül Ertuğrul
Ahmet Hakan
Siluetini sevdiğimin Türkiye'si
1133 Okunma
4 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Reşat Nuri Erol
Sermayeye karşı bakkallar birliği
1093 Okunma
Ilker Ardic
Toktamış Ateş
27 Mayıs devrimi
1092 Okunma
Osman Eskicioğlu
Mehmet Şevket Eygi
Meal, Tercüme Tefsir Ticareti...
1087 Okunma
Emine Hocaoğlu
Ümit Zileli
Hüsnü Mahalli - Huylu huyundan vazgeçer (mi?)
1086 Okunma
Osman Köse
Ruşen Çakır
Devletin zirvesinde koalisyon fikrine hazır mıyız?
1048 Okunma
Tayibet Erzen
Nazlı Ilıcak
Kadınlar..
1046 Okunma
Fatma Karuç
Mehmet Altan
Hani 28 Şubat bitmişti?
1046 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Fikret Bila
Başbuğ'un püskürtme hamlesi
1040 Okunma
Harun Özdemir
Can Ataklı
Herkes şikâyetçi kimse kılını bile kıpırdatmıyor
1035 Okunma
2 Yorum
Mesut Karaaytu
Zülfü Livaneli
Kimlik mi değiştiriyoruz?
1027 Okunma
Ali Bülent Dilek
Oktay Ekşi
Örnek Çok
1020 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Fehmi Koru
Gül: "Tarihimizi yeni keşfediyoruz"
1017 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mehmet Niyazi
Bilginin cezalandırılması
975 Okunma
Abdurrahman Erol
Ebubekir Sifil
Kuran Yılı
959 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas