Hani 28 Şubat bitmişti?
1047 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Altan - Star
Mehmet Hikmetumut

Danıştay “28 Şubat” sürecinin bitmediğini fiilen ispatlayıverdi... Danıştay 8. Dairesi’nin, İstanbul Barosu’nun yaptığı gizli başvuru üzerine, üniversiteye girişteki 10 puanlık katsayı farkının yürütmesini oybirliğiyle durdurması ne demek?

İmam Hatip mezunu çocuklar üniversiteye girmesin demek...

Parmak kadar iken aile yönlendirmesiyle gittiği bir lisenin damgasını ömür boyu mecburi bir istikamet olarak yaşasın demek...

İmam Hatip Lisesi’ne gönderildiği için doktor, mühendis, mimar olamasın, önü ebediyen kesilsin demek.

***

Aslında bu kararı Danıştay alıyor ama zihniyet, 28 Şubat askeri darbesinin zihniyeti.

Neden mi?

Çünkü 28 Şubat post modern darbesine kadar böyle bir uygulama yok...

Ne zaman ortaya çıkıyor?

1998’de.

Danıştay ısrarı, Anayasal ve yasal değil, 28 Şubat’sal...

***

YÖK, kaynağını Anayasa’dan alan bir kurum, Anayasal bir kuruluş...

Demek ki kaynağını kendi kuruluş yasasından alan bir yetkiyi rahatlıkla kullanabilir...

Nitekim 1999’da Danıştay’ın sabit kalması için direndiği kararı da YÖK almıştı. Danıştay şimdi o kararı alan YÖK’ün yeni bir karar alamayacağı kanaatinde...

Demek mesele Anayasal değil...

***

Üstelik bu kararlar cami ile kışla kavgasında “askerin Kemalizm anlayışının” damgasını taşıyor ama “çağdaş dünya anlayışının” çok çok uzağında...

Neden?

“Laik, Batılı, modern” Atatürkçü zevat Anadolu’nun yoksul çocuklarının çaresizlikten İmam Hatip’e gidenlerini üniversiteye sokmak istemiyor...

Hâlbuki başta ABD, üniversiteye girmek için “lise” şartı aramaktan vazgeçme eğiliminde... Bizim Kemalistlerin “batılı, laik, modern, çağdaş” anlayışları, garnizonların “rap rap” yürüyüşleriyle irtibatlı... Ufuk çizgisi orada bitiyor.

***

Bir başka konu da...

Ne askere ne de hukukçuya bizde “sosyoloji” ya da toplumsal değişim öğretilmez...

Din devletinden mi korkuyoruz, bunun panzehiri yığınların sisteme dâhil edilmesi, başörtülü kızlarımızın, İmam Hatip’li çocuklarımızın çok değişik yaşamların anahtarını açacak farklı üniversitelere girmesini olanaklı kılmak değil mi?

Toplumun değişim istikametlerini izlemeden ve irdelemeden, bir askerlik anlayışı ya da bir hukuksal yaklaşım ne kadar sağlıklı olabilir? Tabii bunları halkı mutlak düşman görerek 1930’lar Türkiye’sinde demir atmak için yanan tutuşan fanatiklerin dışındaki iyi niyetli insanlara soruyorum...

 ***

Danıştay kararı, 28 Şubat’ın bitmediğini gösterdiğine göre, “siyasal iktidarın” da 28 Şubat’ın neden hala bitmediğini sorması gerekmez mi?

 TBMM çoğunluğu...

 Tek başına iktidar...

 Çankaya...

 Tüm bunlara rağmen meslek okullarıyla ilgili bir katsayı sorunu bile neden acaba çözülemiyor?

Çünkü siyasal iktidar, gelişmelere “sistemsel bir bütünlük” içinde bakmıyor... Doğası gereği çok pratik ve pragmatist çareler üretiyor ama “ilkesel bir tutarlılık içinde tablonun tümüne” bakmadığı için rejimi AB standartlarında topyekûn bir değişime tabii tutamıyor...

***

Örneğin bu ülkede “Anayasal suç” işleyen biri neden yargılanmaz?

Yargılanmaz ise 28 Şubat biter mi?

Bunu da sormak gerek...

Abdullah Gül Cumhurbaşkanı...

Abdullah Gül’ün seçimini filen engelleyen e-muhtırayı yazan ve bunu canlı yayında ikrar eden kişi ise emekli...

Burada Anayasa, hukuk, yasalar var mı, yok mu?

Var ise “muhtıra” vererek halk iradesine silah çekenler neden yargılanmaz?

Üstelik seçimini engellediği siyasetçi devlet başkanlığı koltuğunda oturuyor ise...

***

28 Şubat, zor şartlar altındaki halk çocuklarını mağdur etmeye devam ediyor...

Bu zulmü tümden yok etmek istiyorsanız, “hukukun arkasından” dolaşmayın, doğrudan, açıkça AB standardında bir demokrasi için, artık iyice eskiyen “tek parti rejimini” olduğu gibi kulağından tutun atın...

   

YORUM:

“Bu zulmü tümden yok etmek istiyorsanız, “hukukun arkasından” dolaşmayın, doğrudan, açıkça AB standardında bir demokrasi için, artık iyice eskiyen “tek parti rejimini” olduğu gibi kulağından tutun atın...”

Karadenizli vatandaş kabadayılıkta silleyi yemiş dengesi kaybolmuş… Temel yanına yaklaşmış akıl veriyor: Ula çeksene piştofi.

Çekmesine çekeceğum da tikine turamayrum…

***

Çok yorumlar yapılır, çok fıkralar anlatılır da şimdilik bu kadar.

 

Mehmet Hikmetumut






Sayı: 36 | Tarih: 14.02.2010
Dücane Cündioğlu
Tanrı öldü, Allah yaşıyor
1413 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Dücane Cündioğlu
Tanrı öldü, Allah yaşıyor
1263 Okunma
Abdülkadir Altınhan
Hayrettin Karaman
İslam siyaset teorisi
1234 Okunma
Hilmi Altın
Mahir Kaynak
Dış Düşman
1167 Okunma
Süleyman Karagülle
Abdülkadir Özkan
Benim oldu, sizin de bir dikili ağacınız olabilir
1159 Okunma
Özgül Ertuğrul
Ahmet Hakan
Siluetini sevdiğimin Türkiye'si
1133 Okunma
4 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Reşat Nuri Erol
Sermayeye karşı bakkallar birliği
1093 Okunma
Ilker Ardic
Toktamış Ateş
27 Mayıs devrimi
1092 Okunma
Osman Eskicioğlu
Mehmet Şevket Eygi
Meal, Tercüme Tefsir Ticareti...
1087 Okunma
Emine Hocaoğlu
Ümit Zileli
Hüsnü Mahalli - Huylu huyundan vazgeçer (mi?)
1086 Okunma
Osman Köse
Ruşen Çakır
Devletin zirvesinde koalisyon fikrine hazır mıyız?
1048 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Altan
Hani 28 Şubat bitmişti?
1047 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Nazlı Ilıcak
Kadınlar..
1046 Okunma
Fatma Karuç
Fikret Bila
Başbuğ'un püskürtme hamlesi
1041 Okunma
Harun Özdemir
Can Ataklı
Herkes şikâyetçi kimse kılını bile kıpırdatmıyor
1035 Okunma
2 Yorum
Mesut Karaaytu
Zülfü Livaneli
Kimlik mi değiştiriyoruz?
1027 Okunma
Ali Bülent Dilek
Oktay Ekşi
Örnek Çok
1020 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Fehmi Koru
Gül: "Tarihimizi yeni keşfediyoruz"
1017 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mehmet Niyazi
Bilginin cezalandırılması
975 Okunma
Abdurrahman Erol
Ebubekir Sifil
Kuran Yılı
959 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas