İyimser olalım mı? - 17.01.2010
TAM da İçişleri Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay'ın dünkü gazetelere yansıyan “Demokratik Açılım” projeleri nedeniyle “iyimserliğimizi” ve “memnuniyetimizi” ifade etmeye niyetliydik.
Gerçekten Sayın Bakan, temelde “insan hakları”nı, “hukuk devleti”ni güçlendirici kurumlardan söz ediyordu.
Nezaket demişken – 19.01.2010
KENDİSİNE sorarsanız Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç insan ilişkilerinde çok dikkatli, zarif, kurallara saygılı bir kişi. Konuşmasına, özellikle net ifadeli üslubuna bakarsanız, kelimeleri seçerek kullandığını görürsünüz. Ama bu zat acaba kendisinin zannettiği gibi biri mi diye sorarsanız, karşınıza farklı bir durum çıkıyor.
Herkes mi haklı? – 20.01.2010
TAM gün yasası gibi, “ilaç fiyatları” gibi bir “sağlık” sorunu gündeme gelince, öteden beri elimiz ayağımız tutuşur. Çünkü bu konularda bir yahut iki değil, en az beş adet “doğru” aynı anda karşınıza çıkar. Aralarında “en doğru”yu bulamazsınız. Çünkü o zaten yoktur. Bu son “Tam Gün” yasa tasarısı da onlardan biri.
Beklersek görürüz – 21.01.2010
BİLİYORUZ, Batılı dostlarımızın (!) baskısı olmasa 10 Ekim 2009 günü Ermenistan'la Zürih'te o iki protokolü imzalamazdık. “İmzalamazdık” sözünü, bugünkü iktidarın “komşularımızla sıfır sorun” politikasına rağmen söylüyoruz. Çünkü bu iktidar bile, Karabağ sorunu çözülmeden, “soykırım”la ilgili bir ortak komisyon kurulmadan adım atmazdı.
İşte fırsat – 22.01.2010
ANAYASA'da bir değişiklik yapılmalı mı, yapılacaksa neler ele alınmalı tartışmalarının yine gündeme sokuşturulduğu döneme girdik. Siyasi iktidar ile ona yandaş kalemlerin açısından bakarsanız böylece “daha fazla” demokratikleşeceğiz. Tamam demokratikleşelim ama iktidarın o konuda samimi olduğuna inanan yok.
Aynadaki görüntü – 23.01.2010
BUGÜN huzurunuza davetsiz bir konukla çıkıyoruz. Çünkü Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) üyesi, eski İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Akın, 25 Aralık 2009 tarihli yazımızda, kendisinin bugünkü iktidar tarafından ödüllendirilerek BDDK üyeliğine getirildiğini yazdık diye bize yanıt göndermiş.
Yorum:
Kozmopolit
İkilem ve paradokslarla yüklü bir duygu platformu. İhtimal üzerine kurulmuş bir yığın hayal… Sığ bir girdapta, sonsuzluğa güç sarfetmeden göçmek yerine çırpınmayı yeğleyen umutsuz bir tebliğ… Kalpleri mühürlenmiş içi boş cesetler tarafından reddedilmeyi bekleyen ve beklentilerine büyük ölçüde ulaşmış paramparça bir yığın yürek… Yeri gelmiş, Allah’a olan sevdasından ayrılığa gülmüş bir çift dudak… ‘’Leyla’nın Mecnun’u, Zin’in Memo’su, Para’nın Kölesi, Allah’ın Ben’i var’’ diyen, kör bir ‘’sevda’’ dilencisi… ‘’Sevda’’sını yüreğinde yoğurmuş ve her şeye rağmen ödünler verip kişiliğinden, karma bir ülkenin insanına yazan bir grup ‘’Adil Düzen’’ci…
Allah’ım!!!
Ezelden beri var olan saltanatının büyüklüğüne yakışır bir biçimde hamd ediyorum. Hamd yalnızca Alemlerin Rabbi olan Sana’dır. Sen’den, ancak Sen’in güç yetireceğin, bütün insanlığın barışı için çırpınan ve tek materyalleri Kitabın Kur’an-ı Kerim olan dostlarına yardımını diliyorum…