Zor bir yıl
25.12.2009
Ne zor bir yıl oldu.
Hem ben ağır bir ameliyatla uçurumun eşiğinden döndüm, hem de ülkem var olma-yok olma kavgasının son aşamasına girdi.
Birçok sevgili dostumu yitirdim. Engin Anadolu kültüründen öğrendiğim gibi arkalarından ağıtlar yazdım.
Hezerine üzerine
Işık yağmış mezerine
Kalk gidelim Kozanoğlum
Bin kıratın üzerine
***
Ne zor bir yıl oldu.
Korktuğum başıma geldi diye diye karamsarlık okyanuslarına daldım çıktım.
Halkımız dediğimiz kitle üç kutba ayrıldı.
Diyarbakır, Konya ve İzmir sanki üç ayrı ülkeye aitmiş gibi bambaşka yapılanmalar içine girdiler.
Hepimizin anası olan sevgili ülkemizin dikişleri atmaya başladı.
Bizim uyarılarımıza niye kimse kulak asmadı diye dövündüm.
***
Ne zor bir yıl oldu.
Yine şehit cenazeleri birbiri peşi sıra geldi, ocaklar söndü, nice ananın, sevgilinin, çocuğun yüreğine ateş düştü.
Kardeş kavgası denilen belanın acısı hepimizin yüreğini dağladı.
***
Ne zor bir yıl oldu.
Devleti ele geçirme kavgasında herkesin gözünü kan bürüdü.
Ülkenin askeri, polisi, istihbarat birimleri örtülü bir savaşta birbirlerinin gözünü oymaya çalıştı.
***
Ne zor bir yıl oldu.
UNESCO Genel Direktörlüğü’ne seçilmem kesinlik kazanmak üzereyken, AKP iktidarı bu göreve bir Türk’ün değil, Mısırlı’nın gelmesi için beni engelledi. Aradan Bulgar aday sıyrıldı.
***
Ne zor bir yıl oldu.
Özgürlük melodisi bir mobil iletişim reklamında çalındığı için beni çarmıha germeye çalıştılar. Neredeyse iç savaş eşiğine gelmiş olan memlekette her şey unutuldu ve bu konuda otuzdan fazla köşe yazısı yayınlandı.
***
Zor bir yıl oldu ama benim için yine de mutlu bitti.
Hayatımın en büyük görevi olarak gördüğüm, Atatürk konulu VEDA filmini yaptım.
Artık ölsem de gam yemem.
***
2010 yılı hem ülkemize, hem sizlere mutluluk getirsin.
YORUM:
YORUM YOK.
Ak parti temel:belge 4) müslüman 1 delikten 2.defa ısırılmaz.
MUSTAFA KARAHASANOĞLU’ndan mektuplar
(Milli Görüş 40 yılın muhasebesi)
Bu mektuplar bütün Refah Partisi il,ilçe,belde ve önemli şahıslara(2500 cıvarı)
Gönderilmiştir.
2.mektup sh:1
29.08.1988
Bismillahirrahmanirrahim
AZİZ GÖNÜLDAŞIM MUHTEREM KARDEŞİM
Takriben bir ay önce göndermiş olduğum mektuba gerek teşkilatımızın, gerekse teşkilatta halen aktif görevde olmıyan gönüldaşlarımızın gösterdikleri duyarlılık ve alakayı davamızın selameti bakımından teminat olarak görüyorum.
Mektup, telefon ve bizzat ziyaretime gelerek bu hassasiyetlerini ifade eden kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Aziz kardeşim, teşkilatımızın söylenen ve yazılanları Milli Görüş sisteminin gözlüğü ile görüp kulaklığı ile dinleyerek karar vermesi başarımız için çok önemli bir unsurdur. Cenab-ı Hakkın "...NE KADAR DA AZ DÜŞÜNÜYORSUNUZ? Mümin Süresi Ayet-58 " hitabına muhatap olduğumuzu unutmamalıyız.
Aziz gönüldaşım. Milli Görüş harekeline 1968'lerde Muhterem Erbakan'ı omuzlayıp "BAŞBAKAN ERBAKAN" sloganlarıyla MTTB'den Nuriosmaniye'ye götürürken 19 yaşlarında saçları gür bir delikanlıydım. Şimdi 21 yıl sonra kırkını aşmış saçları dökülmüş, özlediği neticeye ulaşamayan bir insanın ızdırabını hissederek mektubumu değerlendireceğinize inanıyorum.
Allah Resulü başladığı iman davasını 23 yılda tamamlayıp en kamil noktaya getirmiştir. Almanya 1.ve 2. Dünya savaşlarından sonra her iki seferinde de taş taş üstünde kalmayan ülkelerini, kendilerini yenen devletlere meydan okuyacak seviyeye getirmişlerdir. 15 yıllık zaman diliminde.
Mustafa Kemal 1920'lerden 1935'lere kadar 15 yıllık süre içinde 1300 yıllık Hilafeti kaldırmaktan, 1000 yıllık harfleri değiştirmeye kadar yaptığı devrimlerle arzu ettiği sistemi kurmuştur.
Bir Japonya' atom bombasını yediği 2. Dünya Savaşından sonra 20 yıllık zaman içinde başarabildiklerini tespit ederek, düşünerek Milli Görüşün zaferini göçüp gitmeden, görme arzu ve iştiyakiyle, kimseyi ilzam etmeyi hedeflemeden Davamızın stratejisini, sevk ve idaresi ile ulaştığı merhaleyi tahlil ve tefekkür etmenin seçim dönemi dışındaki zamanlarda, seçim çalışmaları kadar yapılması gereken önemli bir çalışma olarak görüyorum.
Muhterem Kardeşim. (Cetvel 3'del görüldüğü gibi 1977 ve 1987 seçimlerimle oy oranımız önemli bir ölçüde gerilemiştir. 1977'deki bu gerileyişe bizzat Erbakan Hocanın gösterdiği gerekçeler şöyledir.
a )- Seçimin dış güçlerin etkisiyle erkene alınması b)- Seçimlerde mükerrer oy kullanılması
c)- "1973'de seçmen sağanak yağmura yakalanmıştı gördüğü şemsiyenin altına giriyordu. 1977'debu geçici durum ortadan kalktı." şeklindeki teşbihi.
Gösterilen bu gerekçelerin ciddi bir şekilde tahlilinin yapılması zaruridir. Çünkü HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE EN ÖNEMLİ UNSUR DOĞRU TEŞHİSTİR.
Yukarıda gösterilen gerekçelere katılamıyoruz. 1977 seçimlerinin erkene alınması bilindiği gibi ekim verine 4 ay önceye alınarak 5 Haziran'da yapılmıştır. Aralıklarla 3 yılı aşkın iktidar ortağı olan bir partinin 3 yılda yapamadığı icraatları 4 ay içerisinde hem de seçim atmosferine girildiği bir dönemde yapacağını iddia etmesi bize göre inandırıcı değildir.
Kaldı ki bu 4 ay içerisinde neticeye müessir olacağı ümit edilen bir kaç ağır sanayii tesisinin tamamlanması da yine bize göre netice için müessir bir faktör değildir. Çünkü Afyon Şeker ve Çimento. Bolu Çimento. Gerkonsan. Balıkesir Seka tesislerinin büyük ölçüde tamamlanmış olmasına rağmen bu illerde 1977 de MSP, I973'de aldığı reyi alamamıştır. Fabrikasız haliyle birer milletvekili çıkarılan bu illerde, fabrikaların bacalarının yükselmiş olmasına rağmen 1977'de l'er milletvekili dahi çıkarılamamıştır. (Cetve - 3)
Seçmen ağır sanayi hamlesinden ziyade daha başka hususlara alaka duymaktadır.
50 Milyonun kardeşliğine talip bir partide 50 milletvekili ile vahdetin sağlanamayıp 22'sinin partiden kopuşuna seçmen çok daha büyük tepki göstermiştir.
Seçimlerde mükerrer oy kullanılması tespitine de katılmamız mümkün değildir. Zira mükerrer oy kullanma ve yazılma imkanının en fazla olduğu İstanbul. İzmir. Ankara. Adana gibi büyük illerde MSP'nin
Mustafa KA R A H ASA NOGLU