25.12.2009
TÜRKİYE'DE din ve inanç hürriyeti var mı? Elbette var ama kimler için var, kimler için yok ve ne kadar var? Maddeler halinde inceleyelim.
1. Ülkenin çoğunluğunu oluşturan Müslümanlara verilen din hürriyeti çok kısıtlıdır. İngiltere'ye ve ABD'ye göre yüzde on...
2. Rejim laik ama din işleri ve hizmetleri devletin sıkı kontrolü, baskısı, kısıtlaması, sınırlaması altında.
3. Resmî bir genel müdürlük seviyesinde bir Diyanet İşleri Başkanlığı var. Hani din ve devlet birbirinden ayrıydı?
4. Laik rejimin 75 bin camisi, 500 resmi din okulu, iki düzineye yakın İlahiyat Fakültesi, yüz binden fazla imamı, müezzini, din dersi öğretmeni, vâizi, müftüsü var. Böyle laiklik mi olurmuş... Bizdeki din görevlileri laik rejimin, İslam'a karşı olan resmî ideolojinin sıkı baskısı, kontrolü, denetimi altındadır.
5. Laik rejim ve resmî ideoloji Cuma hutbelerine kadar karışır.
6. Din hürriyeti vardır ama benim izin verdiğim kadar vardır zihniyeti hakimdir.
7. Kuşsevenler Derneği kurabilirsiniz ama "İslâmseverler derneği" kuramazsınız, çünkü din derneği kurmak yasaktır.
8. Dini inkâr edenlerden bir grup Komünist Partisi kurabilir ama bir grup dindar "Müslüman Partisi" kuramaz.
9. Yaz ve hafta tatillerinde 12 yaşından küçük çocuklara yüzme dersi vermek serbesttir ama din ve Kur'ân dersi vermek yasaktır.
10. Laik ve Kemalist rejim Rumların ve Ermenilerin patriklerine, Yahudilerin başhahamlarına, kilise ve sinagog işlerine karışmaz ama Müslümanların başlarına bağımsız ve hür bir din önderi seçmelerine karışır, bunu büyük bir tehdit ve tehlike olarak görür ve engeller.
11. Mason locası açmak serbesttir ama İslâmî tasavvuf dergahı açmak yasaktır. Mason âyini yapmak serbesttir, tasavvuf ve zikir âyini yapmak yasaktır.
12. Müslümanların, bin yıldan fazla kullanmış oldukları İslâm yazısıyla Türkçe gazete, dergi ve kitap çıkartmaları yasaktır.
13. Ülkedeki bütün tarihî İslâm kabristanları ya tamamen, yahut kısmen tahrip edilmişlerdir. Buna mukabil Rumların, Ermenilerin mezarlıkları, Haydarpaşa ve Gelibolu'daki İngiliz mezarlıkları korunmuştur. Üsküdar Bülbülderesi'ndeki Sabataycı Kabristanı yüzde yüz, itina ve dikkat ile korunmuştur.
14. Müslümanlar, Çanakkale'deki şehitliklere kendi hocaları ve rehberleri ile gidip serbestçe dua edemezler, Kur'ân okuyamazlar.
15. Laik Fransa'da Katolik okulları vardır, devlet onlara bütçeden yardım yapar, Müslümanlara da İslâm okulu açmaları konusunda izin verilir ama Türkiye Müslümanları (devletin denetiminde) İslâm okulları açamaz.
16. Bir liseli kız mini etek giyebilir ama başını örtemez.
17. İslâm dini uygun görmez ama büluğ çağındaki kız ve erkek çocukların karma eğitim görmeleri, hattâ sınıflardaki sıralarda kız oğlan karışık oturmaları mecburîdir.
18. Okullardaki din dersi kitaplarına İslâm ile ona zıt resmî ideoloji harman eden acayip ve aldatmaca bir eğitimi (veya anti-eğitimi) verilir.
19. Bir lisenin bodrum katında izbe ve küçük bir odada üç beş dindar gencin namaz kılmaları gericilik olarak görülür, yaygara kopartılır, mescit kapatılır, namaz engellenmeye çalışılır.
20. Dinî inançları dolayısıyla, İslâm'ın emri olduğu için başlarını örtmek isteyen memurelere, doktorlara, avukatlara, hemşirelere izin verilmez.
21. Küçük gizli bir azınlık olan Sabataycılar kendi dinleri hususunda yüzde yüz hür ve serbesttirler, onlara baskı yapılmaz ama Müslümanlar onlar kadar hür, güvenli ve serbest değildir.
22. Şortla, tişörtle, kot pantolonla dolaşmak, şapka giymek serbesttir ama Müslümanların dinî imame ve cübbe ile dolaşmaları serbest değildir.
23. Kadınların ve kızların haysiyet, şeref, namus ve iffetlerini korumak, onların rahat ve güvenli seyahat etmelerini sağlamak için toplu taşıma vasıtalarında kadınlarla erkeklerin yerlerinin ayrılmasını istemek gericilik sayılır ve böyle bir istek kabul edilmez.
24. Dindar bir vatandaş turistik bir otel açsa, içinde içki satmak istemese bu otele ruhsat verilmez. Müslümana ille de içki sattırılacaktır.
Evet Türkiye'de hem din hürriyeti vardır, hem de yoktur.
Türkiye'de İngiltere'de olduğu gibi geniş bir din hürriyeti yoktur.
Laik Fransa'da olduğu gibi bile yoktur.
Kısıtlı bir din hürriyeti vardır.
Resmî ideoloji baronlarının izin verdiği, uygun gördüğü kadar vardır.
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
Yukarıdaki yazılara ben de katılıyorum. Fakat 23. Maddesinde toplu taşıma araçlarında kadınlarla erkeklerin yerlerinin ayrı olmasını pek uygun ve doğru bulmadım. Çünkü diyelim ki bir aile toplu taşıma aracını kullanmak istiyor ve gideceği yeri de erkek biliyorsa üstelik çocuklarından birisi de hasta ise o kalabalıkta nasıl iletişim kuracaklar çocukları kim paylaşacak? Çocuğu hasta olduğu için diyelim ki çocuğun bir ihtiyacı için tek başına nasıl başaracak. Sıkıntıdan başka bir şey değil. Üstelik bir kişinin yaşlı annesini veya babasını hastaneye götürecekse bunlar nasıl ayrı ayrı yerlere mi otursunlar. Olacak iş değil.