Çağımızın en büyük sorunu işsizliktir. İşsizlik problemi açlık musibetine sebebiyet verir.
Aç olan, yoksul olan, işsiz olan insanın yapmayacağı şey yoktur.
Açlıkla ilgili en son tesbit ettiğim söz/atasözü, bana 'bundan daha ötesi ne olabilir ki?' dedirtti: Meğer, "Aç olan tanrısı ile savaşır" şeklinde bir atasözü varmış!
Aman Allah'ım!
Bundan ötesini, bundan daha beterini düşünemiyorum...
Aç olan tanrısı ile savaşır/mış...
***
İşsizlik sorununu çözmediğimiz zaman; yapılan tüm çalışmalar, tüm faaliyetler, tüm gayretler, tüm yeniden yapılanmalar, tüm açılımlar boş olur.
İşsizliğin ana kaynağı "faiz"dir, "faizli sistem"dir, "faizli ekonomi"dir.
Faiz halkın emeğini, emek sahiplerinin en önemli ve biricik sermayesini, dolayısıyla insanoğlunun en kutsal değerlerini doğrudan veya dolaylı olarak sömürmektedir.
Faiz, işletmeleri üretemez hâle getirmektedir...
Üretemeyen bir ekonomi varlığını sürdüremez...
Üretemeyen bir ülke ve devlet var olmaya devam edemez...
Faizli ekonomi devam ettiği müddetçe açılım veya başka herhangi bir şey gerçekleştirilemez, ülke içinde birlik ve beraberlik sağlanamaz, devlet varlığını sürdüremez...
***
Faiz, işsizlik, açlık ile ilgili teşhis ve tesbitler bu derece ve böylesine vahim.
Faiz, işsizlik, açlık bu kadar tehlikeli ve de vahimse; o zaman bir toplumdaki bu ana sorunların elbette çare ve çözümleri üzerinde durulması gerekir.
Çare ve çözüm olarak neler yapılabilir?
BİR: Her şeyden önce iç borçlar faizsiz hâle getirilecektir.
İKİ: Dış borçlar da acilen, hiç bekletilmeden, behemehal tasfiye edilecektir.
1) Dış borçlar iç borca çevrilecek ve faizsiz hâle getirilecektir.
2) Faizli borçlar kredileşme borcuna çevrilecektir.
3) Para borcu mal borcuna çevrilecektir.
4) Borç ortaklığa çevrilecektir.
ÜÇ: Yukarıda anlatılanlar yapıldıktan sonra; her vatandaşa ehliyetine göre "faizsiz kredi" verilecektir. Cebri icra kalkacaktır. İşçi çalıştıran işveren borçlandırılacak, ücret doğrudan çalışana ödenecektir. Ayrıca işyeri ve mesken kredisi faizsiz verilecektir. İşyeri ve mesken kredileri İstanbul'da da Doğu'da da aynı olunca, Anadolu'muzun doğu bölgelerinde hayat daha ucuz olduğu için halkımız oralara kayacak, oraların nüfusu artacaktır; böylece nüfusun artmasından dolayı oralara da refah gelecektir. O zaman yukarıda sıraladığımız sorunlar son bulacak ve halkımız devletine daha içten bağlanacaktır.
İstenen de bu değil midir?
***
Bu sorunlardan başka elbette ilmî, siyasî, sosyal ve askerî sorunlar da vardır.
Onların çözümü de bir başka yazının konusudur.
Biz bu köşemizde sadece faiz, işsizlik, açlık ile ilgili ekonomik sorunları ve o sorunlarla ilgili çözüm önerilerimizi yazmış olduk.
Bu çözümler uygulandığı taktirde; iç veya dış düşman güçler ne yaparlarsa yapsınlar, sorunlarını çözmüş güçlü bir ülkenin varlığını sürdürmesini engelleyemezler.