Heyecanlı saatler
1250 Okunma, 0 Yorum
Fikret Bila - Milliyet
Harun Özdemir

27 Aralık Pazar 2009

 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast hazırlığı iddiası Ankara’da tansiyonu yükseltmişti. Seferberlik Tetkik Kurulu’nda görevli bir albay ve bir binbaşının Arınç’ın evine yakın bir yerde gözaltına alınması sonrasında bu iddia gündeme gelmişti. Subayların savcılık aşamasında serbest bırakılmaları ve Genelkurmay Başkanlığı’nın bu iki subayın bilgi sızdırdığından şüphe edilen bir başka askeri personeli izlemekle görevli olduklarını açıklamaları ortamı biraz yumuşatmıştı.

Tansiyon yeniden yükseldi
Ancak, subayları gözaltına alıp bırakan savcının, bu kez görev yaptıkları Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda sabaha kadar arama yapmaları tansiyonu yeniden yükseltti.
Savcı, mahkemeden arama kararı almıştı. Bugüne kadar üst araması, araç ve konut araması yapan savcıların, ilk kez bir karargâhta arama yapmaları dikkat çekiciydi.

Yetki ve kapsam tartışması
Önceki akşam saat 19.00 civarından dün sabah 06.00 sularına kadar süren arama sürecinde de zaman zaman heyecanlı saatler yaşandığı Ankara kulislerine sızan bilgiler arasındaydı. Özel yetkili savcı ile askeri savcı ve yetkililer arasında, “arama kararının kapsamı” konusunda zaman zaman görüş ayrılığı çıktığı belirtildi.
Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki bazı bilgilerin “devlet sırrı” kapsamına girdiği ve bu nedenle CMK’nın 125. maddesi uyarınca ancak hâkimin bu nitelikteki evrakı inceleyebileceği savının gündeme getirildiği, bunun üzerine gece yarısı ilgili hâkimin arama yapılan karargâha geldiği kaydedildi.

Sis perdesi
12 saati bulan bu süreç sonunda 8 askeri personelin gözaltına alındığı Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu. Gözaltılarla, Arınç’a suikast, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a ilişkin bilgilerin bulunduğuna ilişkin haberler bir araya gelince başkentte yeniden bir sis perdesi oluştu.

Erdoğan-Başbuğ-Koşaner
Genelkurmay Başkanlığı’nın 8 askeri personelin gözaltına alındığını duyurmasından çok kısa bir süre sonra Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ ve Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Işık Koşaner’in Başbakanlık konutuna gelerek, Başbakan Erdoğan’la 3 saati aşkın bir toplantı yapmaları, merakı daha da artırdı. Toplantı sonrasında Başbakanlık’tan yapılan  “İç ve dış güvenlik ele alındı” biçimindeki tek cümlelik açıklama heyecan ve merakı gidermeye yetmedi.

MGK öncesi
Başbakanlık konutunda dün yapılan toplantılar pazartesi günü yapılacak MGK öncesinde hazırlık çalışmaları olarak yansıtıldı. Org. Başbuğ ve Org. Koşaner’le görüşmesinden sonra Başbakan Erdoğan, MGK üyesi bakanlarla da hazırlık toplantısı yaptı. Bu toplantının saati 11.30 olarak belirlenmişti ancak araya komutanlarla toplantı girince öğleden sonra saat 15.00’te başlayabildi.
Bu yoğun trafiğin, Arınç’la ilgili iddialar ve savcılık soruşturmasına ilişkin gelişmelerin MGK’ya yansımadan önce hükümet zemininde açıklığa kavuşturulmasına yönelik olduğu yorumları da yapıldı.

Erdoğan-Başbuğ teması
Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ’un haftalık olağan görüşme yöntemini benimsemiş olmaları birçok konunun soruna dönüşmesini önleyen bir işlev görüyor. Bu hafta Erdoğan ve Başbuğ, olağan görüşme bağlamında 2 saat baş başa görüştüler. Dün Koşaner’in de katılımıyla 3 saat civarında ikinci bir zirve yapıldı.
Kuşku yok ki, Erdoğan-Başbuğ diyaloğu kurumlar arası güven artırıcı etkisi bakımından da önemli. Bu temaslar kadar önem taşıyan bir diğer konu da, kamuoyunun zamanında doğrudan bilgilendirilmesi.

 

Y O R U M        :

 

Adem’in Güncesi

 

Rüya bu ya

İnsanların dünyasız

Dünyanın insansız olduğu çağlardayız

Tüylerden elbiseler içinde

Deniz seviyesinin altında

Bahçeler içinde

Sanki Tiflis’te

Mevsim kış

Ağaçlardaysa meyve

 

Böyle bir rüyadayım sevgilim

İnan bana

Adem olmamı istiyorlar

Sense Havva

Gerçekler neden bize bu kadar uzak ara

Ey Havva

Yeni bir dünyada mıyız yoksa

Söyle bana

Ama uyma

 

Rüya bu ya

Ben Adem

Sense Havva

Nasıl olduysa oldu

Kuş kondu yüreğe

Kalkıp senin yüreğine

Oradan dala

Dal sarktı sana bana  

Rüya olmasına rüya da

Akrebin Tilkiyle yoldaşlığından

Ne sana ne de bana

Sen podyumlar güzeli

Bense Tilkiye Akrep

Akrebe Tilki hem de açık ara

 

Sevgilim gördüklerim rüya olmasa

İnan bana

Buna ne Adem dayanır  

Ne de Havva

 

 

 

 

Harun Özdemir






Sayı: 29 | Tarih: 27.12.2009
Nazlı Ilıcak
Lens ve karınca
1403 Okunma
1 Yorum
Fatma Karuç
Ebubekir Sifil
Hak yahudilik ve hristiyanlık
1307 Okunma
1 Yorum
Zafer Kafkas
Mümtazer Türköne
Mızrak ve çuval
1303 Okunma
Arif Ersoy
Reşat Nuri Erol
Faiz, işsizlik, açlık ve çözüm
1294 Okunma
Ilker Ardic
Hayrettin Karaman
Biz takiyye mi yapıyoruz
1284 Okunma
Hilmi Altın
Can Ataklı
Hiç aklıma gelmeyen bir görüş
1278 Okunma
Mesut Karaaytu
Ahmet Hakan
Bülent Arınç’a dair önemli bir saptama
1268 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Zor bir yıl
1251 Okunma
Ali Bülent Dilek
Fikret Bila
Heyecanlı saatler
1250 Okunma
Harun Özdemir
Mehmet Şevket Eygi
Türkiye’de Din ve Hürriyeti var mıdır?
1240 Okunma
2 Yorum
Emine Hocaoğlu
Fehmi Koru
Sağ el sol elden haberdar mı dersiniz
1231 Okunma
Ahmet Kirtekin
Mahir Kaynak
Gözlemleyicim.
1224 Okunma
Süleyman Karagülle
Yılmaz Özdil
Ağzında lokma varken suikast yapılmaz...
1213 Okunma
Leyla Okta
Gülay Göktürk
Can havliyle
1203 Okunma
Adem Çevik
Oktay Ekşi
Korktunuz Değil mi?
1190 Okunma
Vahap Alma
Mehmet Altan
“AB bir liboş fantezisi mi?”
1173 Okunma
1 Yorum
Mehmet Hikmetumut
Ruşen Çakır
Provokasyon demekle iş bitmiyor
1148 Okunma
Tayibet Erzen
Mehmet Niyazi
Bazen zor yazılıyor
1127 Okunma
1 Yorum
Abdurrahman Erol
Ali Bayramoğlu
KCK OPERASYONU: HÜKÜMETİN NİYETİ NE?
1105 Okunma
Özgül Ertuğrul
Ahmet Altan
AKIL
1100 Okunma
Özer Ataç
Toktamış Ateş
AB macerasında son durum
1090 Okunma
Osman Eskicioğlu