Fikir mi önemli,kimin söylediği mi?
1243 Okunma, 1 Yorum
Zülfü Livaneli - Vatan
Ali Bülent Dilek

15.08.2009

Bu ülke hakkında hiçbir şey bilmeyen ve kendini aniden İstanbul’da bulan bir yabancının sorularını cevapladığınızı düşünün.

Ve bu meraklı yabancıyla aranızda şöyle bir konuşma geçtiğini hayal edin.

Yabancı: Türkiye’de siyasal hayat nasıl?

Siz: Demokratik rejimle yönetiliyoruz. Meclis’te partilerimiz var.

Yabancı: Bu partilerin eğilimleri ne?

Siz: Sağcı parti de var, solcu parti de. Avrupa’da olduğu gibi.

Yabancı: Peki insan hakları, kültürel haklar, Avrupa Birliği gibi konularda sağcı partiler ne düşünüyor?

Siz: Sağcı parti Kürt sorununa evrensel insan hakları düzleminde bir çözüm geliştirmeye çalışıyor. Kan dursun diyor.

Yabancı: Ya solcu parti?

Siz: O daha milliyetçi bir söylemi benimsiyor ve bu açılımın Türkiye’yi böleceğinden korkuyor.

Yabancı: Peki milliyetçi parti?

Siz: O da aynı şeyi söylüyor.

Yabancı: Avrupa Birliği konusunda durum ne?

Siz: Orada da durum üç aşağı beş yukarı aynı. Sağcı ve din ağırlıklı parti AB üyeliğini savunuyor, sol ve milliyetçi partiler buna kuşkuyla bakıyor.

Yabancı: Ya azınlıklar meselesi.

Siz: Sağcı Başbakan “Azınlıkları Türkiye’den kovmanın faşizm olduğunu” söylüyor. Ruhban okulunun ve Ermenistan sınır kapısının açılmasını istiyor. Sol ve milliyetçi partiler bu girişimleri ağır bir dille mahkûm ediyor.

Ayrıca iktidar Türkiye’deki yer isimleri konusunda ırkçılığa gerek olmadığını söylüyor, muhalefete “Siz Ermenice, Rumca, Latince şehir isimlerini koruyan Alpaslan’dan, Orhan Gazi’den, Mustafa Kemal’den daha mı milliyetçisiniz?” diye soruyor.

***



Bu konuşma sonunda o yabancının tepkisi ne olurdu acaba?

“Kusura bakmayın ama siz sağınızla solunuzu karıştırmışsınız. Çağdaşlık, demokrasi, AB, insan hakları, azınlıklar, kültürel haklar gibi solun savunduğu değerleri öne çıkaranı sağcı; milliyetçi refleksleri öne çıkaranları solcu ilan ediyorsunuz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir gariplik yok. Önce terminolojinizi düzeltseniz” demez miydi?

***



Bugün Türkiye “fikir mi önemli, yoksa söyleyen mi” sorusuna cevap vermeye uğraşıyor.

Yıllardır savunduğunuz fikirleri bir gün karşıtınız söylediğinde ne yapacaksınız.

Temel fikirlerinizden vazgeçecek misiniz? Yoksa karşıtınıza bu söylediklerin doğru mu diyeceksiniz.

Gerçek solun bu ülkede yıllardır savunduğu, uğruna bedel ödediği kavramları bugünün iktidarı dile getirdiğinde onlara karşı mı çıkılır, yoksa o kavramları dile getiren tutum desteklenir mi?

Esas soru bu.

Omurgalı bir insan olmanın gereği nedir?

Kimin söylediğine bakmadan doğru açılımları desteklemek mi yoksa giderek dünyaya kapanan, Mustafa Kemal’in devrimciliğinden ve “evrenselleşme” idealinden ayrılıp garip bir tutuculuk içinde kıvranan eski takımlara “bizdendir!” diye göz yummak mı?

AKP’nin karşı çıktığımız ve çıkmaya devam edeceğimiz birçok temel politikası var ama bu durum, her söylediğine gözü kapalı itiraz etmeyi gerektirir mi?

Siyah-beyaz bir dünyada mücadele kolay ama bu karmaşık durumda gelecek kuşaklar için doğru tavır almak epey zor değil mi?

 

 

Yorum

Bence başlıktaki soruya hz.alinin bir sözü  en makul ve mantıklı bir cevap olacaktır.

“Hakkı bil ki ehlini bilesin,hakkı insanlarla bilme insanlar yanılabilir…

Demekki asıl mesele HAK’kın tarifini yapabilmek öncelikle ve asgari müşterek olarak…

 

 

Ali Bülent Dilek


YorumcuYorum
Lütfi Hocaoğlu
17.08.2009
14:54

Kuran’da bir ayet var: Yestemiune-l Kavle FeYettebiune Ahsenehu.

Söze kulak verirler, en güzeline hemen tabi olurlar. Bu ayetteki söz ne demektir: Sadece bir söz mü, yoksa bütün sözler mi? Bunu anlamak için ayetin devamına bakarsanız onun en güzeline diyor. Bu nedenle buradaki söz kelimesinin El harfi tarifi ile gelme sebebi İstiğraktır (yani bütün sözlerdir). Ayetin başındaki fiil SME (işitme) kökünden gelmiştir, ama Yesmeune-l Kavle denmemiştir. Eğer denseydi, sözü işitirler, en güzeline hemen uyarlar olurdu. İftial babı denen babla gelmiştir ve buda işitmek değil kulak vermek anlamındadır. Yani her sözü işitmek değil, her sözü ciddiye alıp dinlemeyi gerektirir bu ayet. Ayetin devamında bunların akıllı kimseler olduğunu Ulu-l Elbab ismiyle tanımlıyor. Yani akıllı kimseler her söze kulak verenlerdir.

Kimin söylediği değil, neyin söylendiği önemlidir.





Sayı: 10 | Tarih: 16.08.2009
Can Ataklı
Amerika'da zenci partisi neden yok?
2381 Okunma
Mesut Karaaytu
Ahmet Altan
ORDU AÇILIMI
1528 Okunma
Özer Ataç
Abdullah Büyük
Doğu açılımı
1504 Okunma
Sedat Aksakal
Oktay Ekşi
İsim fetişizmi
1396 Okunma
5 Yorum
Vahap Alma
Ahmet Hakan
Aykırı mezundan imam hatip ağıdı
1340 Okunma
2 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Yılmaz Özdil
Sülün Osman turizmi
1323 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Nazlı Ilıcak
Sevmeye vakit yok
1315 Okunma
1 Yorum
Fatma Karuç
Hayrettin Karaman
İslam ve Zenginlik, Yardım Kuruluşları ve Ramazan
1310 Okunma
1 Yorum
Hilmi Altın
Ahmet Taşgetiren
Ümmet bilinci, evet...
1289 Okunma
Zübeyir Erol
Fikret Bila
Kamuflaj Çabalar
1278 Okunma
2 Yorum
Harun Özdemir
Ruşen Çakır
Kürt sorununu kardeşlikten şaşmadan tartışabilmek
1278 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Reşat Nuri Erol
Kredi kartı batakları artarken...
1270 Okunma
Ilker Ardic
Cengiz Çandar
Abdullah Öcalan’dan “karışık sinyaller”…
1263 Okunma
Ekrem Fildişi
Zülfü Livaneli
Fikir mi önemli,kimin söylediği mi?
1243 Okunma
1 Yorum
Ali Bülent Dilek
Toktamış Ateş
Kürt Açılımı (1)
1240 Okunma
Osman Eskicioğlu
Mehmet Altan
En alttakiler - Alttakiler - Üstekiler...
1233 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Bekir Berat Özipek
‘Dış Mihraklar’a karşı yüksek yargıyı koruyalım!
1232 Okunma
Bünyamin Demir
Fehmi Koru
Bir sorunu çözerken...
1220 Okunma
1 Yorum
Ahmet Kirtekin
Mahir Kaynak
Enerjide bağımlılık
1203 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Şevket Eygi
Aldanmayınız
1155 Okunma
1 Yorum
Emine Hocaoğlu
Murat Bardakçı
Peygamber'in hırkası değil, sanki Ayşe Teyze'nin e
1146 Okunma
Recep Yıldırım


© 2024 - Akevler